SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İnönü Üniversitesi Tarihi'nden..

0
Güncellendi - 2015-12-27 23:03:36
İnönü Üniversitesi Tarihi'nden..
A- A+ PAYLAŞ

Bugün 13 Fakültesi, 1'i Devlet Konservatuarı olmak üzere 4 yüksek okulu, 12 meslek yüksek okulu, 1 teknokenti, ayrıca Tıp Fakültesi bünyesindeki Turgut Özal Tıp Merkezi'nin de aralarında bulunduğu 19 araştırma ve uygulama merkeziyle yaklaşık 30 bin öğrenciye eğitim ve öğretim hizmeti veren İnönü Üniversitesi, önümüzdeki yıl 40'ıncı kuruluş yıldönümünü kutlayacak.

Üniversitenin resmi internet sitesinde, tarihçesiyle ilgili metnin giriş bölümünde, "..İnönü Üniversitesi, 28 Ocak 1975 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde, 25 Mart 1975 tarihinde ise Cumhuriyet Senatosunda kabul edilen ve 3 Nisan 1975 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1872 sayılı ‘İnönü Üniversitesi Kanunu’ ile kurulmuş olup, 1976-1977 eğitim-öğretim yılından itibaren eğitim hizmeti vermeye başlamıştır. 1984 yılına kadar şimdiki Malatya Fen Lisesi binasında faaliyetlerini sürdüren Üniversitemiz, 1984-1985 Akademik Yılında, şu anki kampüs alanına geçmiş ve hızla gelişmeye başlamıştır.Şehir merkezine 10 km. mesafede bulunan Üniversitemiz, 7000 dekarlık merkez kampüsünün yanında, 620 dönümlük Battalgazi Kampüsünde ve 2’si şehir merkezinde 4’ü ilçelerde olmak üzere toplam 6 yerleşkesinde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve uygulama faaliyetlerini sürdürmektedir..." bilgisine yer veriliyor.

Hemşehrimiz Büyük Devlet Adamı ve Asker, 2. Cumhurbaşkanı ve eski Başbakanlardan, Malatya eski milletvekillerinden İsmet İnönü'nün, 1973 yılında vefatının ardından Malatya'da oluşturulmaya başlanan kamuoyunun, siyasilerin gündemine soktuğu Malatya'da İnönü'nün adına bir üniversite kurulması düşüncesi, 28 Ocak 1975 yılında kuruluşu ile ilgili kanun teklifinin TBMM'de kabul edilmesiyle fiiliyata geçirildi.

KİM NE DEMİŞTİ?

Öncelikle, üniversitenin kuruluşu ile ilgili CHP, AP ve MSP tarafından ortaklaşa getirilen yasa teklifiyle ilgili TBMM'de yapılan görüşmelerde sözalan milletvekillerinin konuşmalarının özetini vermek istiyoruz:

C. H. P. Grubu Adına Hüseyin Deniz (Malatya)-Cumhuriyetin 50. yılını idrak ettiğimiz 1974 yılında, Sivas ilimizde açılmış olan Cumhuriyet Üniversitesi ve Erzurum ilimizde faaliyette bulunan Atatürk Üniversitesine görüşmekte olduğumuz İnönü Üniversitesi de eklenmek suretiyle, birbirinden ayrılmaz Cumhuriyet, Atatürk, İnönü isimleri yarınların Türkiye'sinde devamlılık kazanacaktır.

A. P. Grubu Adına Ahmet Karaaslan (Malatya)- Yurdun neresinde olursa olsun Türk gençliğinin eğitilmesi, öğretimi hususunda hizmet verecek olan bu nevi müesseseleri içtenlikle desteklemekte ve arzulamaktayız. Kaldı ki, Malatya gibi nüfusu 150 bini aşan ve Doğu'da bu nevi müesseselere kavuşmamış yegâne şehir durumunda olan Malatya'da, bir üniversitenin açılmasını da Adalet Partisi olarak benimsemiş durumdayız.

Mehmet Delikaya (CHP- Malatya)-Üniversitenin alacağı ad olarak «İnönü Üniversitesi » dememizin nedeni de, tabiî senatörlüğe geçinceye kadar Malatya Milletvekilliğini şerefle temsil etmiş, Kurtuluş Savaşı başında cephe kumandanı olarak savaşmış, Lozan Barışını gerçekleştirmiş, İkinci Dünya Harbini Türkiye’miz yönünden önlemiş ve nihayet çok partili demokratik hayata geçişin öncülüğünü yapmış olan (adı temiz, hatırası aziz kalacak) Malatya'nın büyük evlâdı ismet İnönü adının bu üniversiteye yakışmasıdır.

Hakkı Gökçe (CHP- Malatya)- İnönü'ye vereceğimiz en büyük nişan, adına izafe edeceğimiz, gelecek nesillere ışık tutan bir irfan yuvası olacaktır. İnönü, demokrasinin yaşaması yönünde en büyük gücü Malatya'da aldığını söyler. Büyük adına çok değer verdiği Malatya'sına hizmet etmesi, O'nu Atatürk'ün yanındaki istirahatgahında her şeyden daha çok mutlu kılacaktır. Yüce Meclislerimizin en dar günlerinde ışığı halinde bulunan İnönü, en sert tartışmalar sonunda dahi siyaset adamlarıyla yine münasebetler kurar ve çalışırdı.

Celâl Ünver (CHP- Malatya) —Eğitimin Türkiye sathına, ülke sathına yaygınlaştırılması, ülkede okumuşu çoğaltmanın bir gereği olarak ortadadır. Türkiye'de, ülkemizde eğitim müesseselerinin belli kentlerde değil, ülkenin diğer yörelerinde yaygınlaştırmanın yararlı olacağı inancındayız. 

Reşit Ülker (İstanbul)- Malatya, Doğuya ve Güneydoğuya açılan bir kapı bölgesinde bulunması itibariyle, o bölgede ışık saçacak bir ilim ve irfan merkezi açmış oluyoruz. Gençlerimiz, üniversiteler geliştikçe, yayıldıkça büyük şehirlere, büyük sıkıntılara katlanarak gitmek zorunluğundan artık kurtulacaklar ve kendi bölgelerinde daha kolay okuma imkânını bulacaklardır. Malatya, demokrasi tarihimizde uyanık bir bölgedir. Sayın İnönü'nün isminin Malatya'da kurulacak bu üniversiteye verilmesini, başta Sayın eski Başbakan Bülent Ecevit olmak üzere; A. P., M. S. P. ve Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımızın hep birlikte getirmiş olmaları, ayrıca İnönü'nün memlekete yaptığı hizmetlere uygun bir harekettir.

Feyzullah Değerli (Tokat) -Muhterem Başkan, muhterem milletvekilleri; böyle bir ilim irfan ocağının değil sadece Malatya'da, Türkiye’mizin her bucağında açılmasını, faaliyet göstermesini istememek mümkün değildir. Çünkü üniversitelerin ilim, irfan ve fazilet ocakları olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Milletler din, ahlâk ve inanç birliği ile teşekkül eder, ilim ile tekâmül eder. İlmin en güzel kaynağı, merkezi ve meyvesini veren de üniversitelerdir.

İlhan Ersoy (Kütahya)- bu kanun tasarısını bir yıl evvel getiren, şimdiye kadar kanunlaşmasını çoktan arzu ettiğim bu kanun tasarısını imzalayan bütün partilere mensup arkadaşlarıma teşekkürlerimi arz etmek isterim, saygılar sunarım.

Faik Kirbaşlı (Burdur)-  Üniversite,  tekrar ediyorum sadece paradan ve binadan ibaret değildir. Üniversite araştırmacı yetiştiren, memleketin dertlerine reçete yazacak adamlar yetiştiren bir teşekküldür; üniversite kelimesinin manası odur, diploma veren bir teşekkül değildir.

Enver Akova (Sivas) -Ben, Sivas bölgesinden seçilmiş bir milletvekili olarak, komşu vilâyetimiz olan Malatya'da da böyle bir üniversitenin kurulması için getirilen bu Kanun tasarısına müspet oy vereceğim.

VE İŞTE TUTANAKLARDAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ'NİN KURULUŞU İLE İLGİLİ MECLİS GÖRÜŞMELERİ..

İnönü Üniversitesi Kanun Tasarısı’nın görüşüldüğü 28 Ocak 1975 tarihli TBMM Genel Kurul görüşmelerinin tutanakları, İnönü Üniversitesi Kanun Tasarısı’nın o dönem Meclis’te bulunan tüm partilerin ortak hareketi ile kanunlaştığını gösteriyor. 

TBMM Genel Kurulu’nda 28 Ocak 1975 tarihinde görüşülerek kabul edilen “İnönü Üniversitesi Kanun Tasarısı” ile ilgili Meclis Tutanakları şu şekilde: 

....

"...İnönü Üniversitesi Kanun tasarısı ile Malatya Milletvekili Mehmet Delikaya ve 210 arkadaşının, İnönü Üniversitesi Açılması Hakkında Kanun Teklifi ve Millî Eğitim ve Plan komisyonları raporları

BAŞKAN — Gündemin 15 nci sırasındaki konunun görüşülmesine geçiyoruz.

Komisyon?.. Burada.

Hükümet adına, Millî Eğitim Bakanı Sayın Sefa Reisoğlu'nun görevlendirdiği, Bakanlık Yüksek Öğretim Genel Müdürü Sayın Nazmi Yıldız?. Burada. 

Raporun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım. Raporun okunmamasını kabul edenler... Etmeyenler... Raporun okunmaması kabul edilmiştir. Daha evvel verilmiş söz sırasına göre, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın Hüseyin Deniz, şimdi Adalet Partisi Grubu adına Sayın Ahmet Karaaslan; şahsı adına Sayın Mehmet Delikaya, Sayın Hakkı Gökçe ve İlhan Ersoy. Şimdi söz isteyenler; şahsı adına Celâl Ünver, Ekrem Kangal, Reşit Ülker, Sayın Feyzullah Değerli. Cumhuriyet Halk Partisi adına Sayın Hüseyin Deniz, buyurun.

C. H. P. GRUBU ADINA HÜSEYİN DENİZ (Malatya) — Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Millet Meclisi Grubunun, Malatya'da kurulacak İnönü Üniversitesine ait kanun tasarısı hakkındaki görüşlerini arz etmek üzere, huzurunuzda bulunuyorum. Bir toplum için kendi insan gücü ve maddî kaynakları, çağdaş bilim ve teknolojinin gereklerini, kalkınma planlarının doğrultusunda en rasyonel ve ekonomik şekilde kullanmak, çağımızda ana amaçtır. Bu amacın gerçekleşmesinde ise, en büyük pay üniversitelere düşer. Bugün ülkemizde yüksek öğrenime devam oranı tatminkâr olmaktan uzak bulunmaktadır. Bir yüksek tahsil yapma arzusu içinde bulunan on binlerce lise mezunu genç, her yıl üniversite kapısından dönmekte ve bunların sayıları her yıl biraz daha artmaktadır. Bu durum, sosyal bunalımlara sebep olmakta, kalkınma için gerekli yüksek nitelikli insan gücü ihtiyacı, her geçen gün biraz daha artmaktadır. Resmî istatistiklere göre, yüksek öğrenim çağındaki nüfusumuz 2 935 000 dir. Buna mukabil 1973 - 1974 öğretim yılında üniversite ve yüksek okullarımızdaki toplam öğrenci sayısı 195 000 civarındadır. Buna göre, yüksek öğrenimde okullaşma oranımız % 6,6'dır ki, bu oran gelişmiş ülkelerde ulaşılan oranlara kıyasla çok düşüktür. Aziz Atatürk, «muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkacağız» diye topluma hedef vermiş ve «hayatta en hakiki mürşit ilimdir» diyerek, dönülmeden hedefe varmanın yolunu tespit etmiştir. Bu hedefe varmak için atılacak her adımda ve her çabada C. H. P. vardır ve olacaktır. Devlet, toplum ihtiyaçlarım karşılamak yolunda zamanında gerekli tedbirleri almakta yükümlü bulunmaktadır. Kanun tasarısının gerekçesinde de belirtildiği gibi, gelişen ve sanayileşmeye yönelen ülkemizde, sosyal ve ekonomik nedenler kişiyi eğitimden yararlanmaya itmektedir. Artık çağımız Türkiye'sinin genç insanı, tutarlı bir meslek ve iş sahibi olma isteğini taşımakta ve yükseköğretimin vereceği bilgilerle donatılmış olmanın avantajlarını bilmektedir. Bu bilgiyle hareket eden aileler ve gençlerin istek ve ihtiyaçlarına kulak vermenin zamanı gelmiş, hatta çoktan geçmiştir. Kanaatimizce üniversite ve yüksek okullarda yeni kapasite yaratmak ve yeni üniversite ve yüksekokul açmak için kaybedilecek zamanımız yoktur artık. Bir üniversitenin bölgesinde kültür merkezi rolü oynadığı, sosyal ve ekonomik kalkınmaya doğrudan doğruya etkili bulunduğu gerçeği dikkatte tutulduğu takdirde, üniversiteleri ülkemizin sosyal, ekonomik, kültürel ve coğrafî şartlarına uygun olarak memleket içine yaymanın, plan ilkelerine uygunluğu da ortadadır.

C. H. P. Ortak Hükümeti döneminde, eğitimde, eğitimin hiç bir dalında ve aşamasında hiç bir kimsenin önünü tıkamama ilkesini benimsemiş olduğunu ispatlamış ve bu ilkeye içtenlik kazandırabilmek için, mevcut üniversite ve yüksek okullarda yeni kapasite yaratmak yanında, yeni üniversite ve yüksek okullar açmak suretiyle, geleceğimiz için umut verici ve sevindirici adımlar atmıştır. Bu kabil girişimlerin devamlı olması dileğimizdir. Cumhuriyetin 50. yılını idrak ettiğimiz 1974 yılında, Sivas ilimizde açılmış olan Cumhuriyet Üniversitesi ve Erzurum ilimizde faaliyette bulunan Atatürk Üniversitesine görüşmekte olduğumuz İnönü Üniversitesi de eklenmek suretiyle, birbirinden ayrılmaz Cumhuriyet, Atatürk, İnönü isimleri yarınların Türkiye'sinde devamlılık kazanacaktır. Kısaca belirtmeye çalıştığım bu hususlar muvacehesinde, Yüce Meclise sunulmuş bulunan, Malatya'da kurulacak İnönü Üniversitesi kanun tasarısını grubumuz sevinçle ve memnuniyetle karşılamaktadır. Kanunun ve kurulacak üniversitenin Türk Milletine hayırlı olmasını diler, Yüce Meclise Grubum adına saygılar sunarım. (C. H. P. sıralarından alkışlar)

BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Deniz. Adalet Partisi Grubu adına Sayın Ahmet Karaaslan, buyurunuz.

A. P. GRUBU ADINA AHMET KARAASLAN (Malatya) — Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; Malatya'da kurulacak üniversite ile ilgili olarak, Adalet Partisi Grubunun görüşlerini arz etmek üzere, söz almış bulunuyorum, Bugün nüfusu 40 milyonu bulan ülkemizde, üniversite çağındaki nüfus, nüfusun % 6'sını teşkil etmekte ve yaklaşık olarak 3 milyon civarında bulunmaktadır; ancak bu nüfusun 250 ile 300 bini yüksek öğretime devam imkânı bulmakta, diğeri ise devam imkânından mahrum bulunmaktadır. Adalet Partisi Grubu olarak, kalkınmakta olan ülkelerin eğitilmiş insan gücüne ihtiyacının her ihtiyacın başında geldiği inancında olduğumuz içindir ki, yüksek öğrenim kurumlarının dengeli bir şekilde yayılmasında büyük hizmet ve gayretlerimizin olduğu inancındayız.

Gerek iktidar olduğumuz dönemlerde, gerekse Meclis çoğunluğu Adalet Partisinde olduğu dönemlerde bu yüksek öğrenim kurumlarının dengeli bir şekilde yurt sathına yayılması hususunda birçok üniversitelerimizin kuruluş kanunları çıkarılmış bulunmaktadır. Geçen dönem Cumhuriyet Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesinin kuruluş kanunları çıkarılmış ve üniversiteler fiilen kurulmuştur. Ayrıca Mimarlık ve Mühendislik akademilerinin kurulması hususunda yine Adalet Partisi olarak büyük gayret ve çabamız olmuştur. Bu arz ettiğimiz sebepledir ki, yurdun neresinde olursa olsun Türk gençliğinin eğitilmesi, öğretimi hususunda hizmet verecek olan bu nevi müesseseleri içtenlikle desteklemekte ve arzulamaktayız. Kaldı ki, Malatya gibi nüfusu 150 bini aşan ve Doğu'da bu nevi müesseselere kavuşmamış yegâne şehir durumunda olan Malatya'da, bir üniversitenin açılmasını da Adalet Partisi olarak benimsemiş durumdayız. Arz ettiğimiz sebepten dolayı da bu kanun tasarısına Adalet Partisi Grubu olarak müspet oy vereceğimizi arz eder, bütün Meclisin bu isteğimize katılacağını ümit eder, saygılar sunarım. (Alkışlar).

BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Karaaslan. Grupları adına başka söz isteyen yok. Şahısları adına Sayın Mehmet Delikaya, buyurun efendim.

MEHMET DELİKAYA (Malatya) — Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Huzurunuza Malatya înönü Üniversitesi kanun tasarısı ve 211 değerli arkadaşımızın imzasını taşıyan kanun teklifimiz gelmiş bulunuyor. Kuruluşun nedenleri, tasarı ve teklifte geniş şekilde açıklanmıştır. Bilinenleri tekrarla değerli zamanınızı almış olacağım, cesaretim; beni bağışlayacağınız umuduna dayanmaktadır.

Aziz milletvekilleri, bu yeni üniversite ile Atatürk'ün, üniversitelerin vatan sathına yayılması hususundaki fikirleri ve özlemi bir defa daha gerçekleşecektir. Türkiye'yi ileri bir medeniyet düzeyine ulaştırmak ve ulusumuzu yüksek insan toplumu haline getirmek hiç kuşkusuz en büyük amacımızdır. Bu amacın gerçekleşmesinde ise, çeşitli nedenlerin en başında yetişmiş insangücü gelmektedir. Yetişmiş insan gücünün en Önemli kaynağı ise üniversitelerimizdir. Hızla artan nüfusumuzun sonucu mevcut üniversitelerimiz, üniversite düzeyinde yetişmiş gençlerimizi tümü ile karşılayacak durumda olmadığı gibi, mevcut öğrenci kapasitesi bakınımdan da plan hedeflerine uygun değildir.

Ayrıca, mevcut üniversitelerimiz daha ziyade ülkemizin gelişmiş bölgelerinde toplanmış bulunmaktadır. Oysa ki, bir ilim ve irfan müessesesi olan üniversitelerden eşit şekilde yararlanabilmek ve topluma hizmet götürme isteğinde dengeli olabilmek için üniversitelerimizin gelişmekte olan bölgelerde kurulması kaçınılmaz bir zorunluktur. Demokratik gelişmemiz doğrultusunda yetişecek memleket gençlerine, ancak bu suretle eşit fırsatlar tanımış ve onları vatana ve topluma yararlı bir insan olarak kazanmış oluruz. Değerli arkadaşlarım, Malatya Türkiye'nin Doğusuna ve Güneydoğusuna açılan bir kapı durumundadır. Özelliklerini şöylece sıralayabiliriz:

1- Bölgenin tabiî ve fizikî özellikleri, ulaşım imkânları, jeolojik yapı, iklim, bitki örtüsü, v.s.

2. -İlin tarihî, tabiî ve fizikî özellikleri,

3. -Sosyal ve kültürel durumu, nüfus, eğitim, sağlık, sanat v.s.

4.-İktisadî ve ticarî durumu, ticarî faaliyetler, sınaî faaliyetler, çeşitli sektörlerin tahlilleri, yetişme potansiyeli ve sair özellikleri nedeniyle, her yönden gelişmeye ve kalkınmaya son derece uygun bir ildir.

Gerçek anlamda bir üniversite kurabilme ve gelişme şartlan mevcuttur. Plan hedeflerinin zorunlu kıldığı yeni bir üniversitenin Malatya'da kurulması yerinde bir davranış olacaktır.

Üniversitenin alacağı ad olarak «İnönü Üniversitesi » dememizin nedeni de, tabiî senatörlüğe geçinceye kadar Malatya Milletvekilliğini şerefle temsil etmiş, Kurtuluş Savaşı başında cephe kumandanı olarak savaşmış, Lozan Barışını gerçekleştirmiş, İkinci Dünya Harbini Türkiye’miz yönünden önlemiş ve nihayet çok partili demokratik hayata geçişin öncülüğünü yapmış olan (adı temiz, hatırası aziz kalacak) Malatya'nın büyük evlâdı ismet İnönü adının bu üniversiteye yakışmasıdır. Bunu belgeleyen, O'nun Malatya'ya nispetinin yanında, Atatürk'ün deyimiyle milletinin makûs talihini yenen kumandan oluşu ve bu soyadının bu nedenle Atatürk tarafından kendisine verilmiş olması ve burada sayamayacağımız görevleri ve hizmetleri nedeniyle milletçe Atatürk'ün ebedi istirahatgâhına uğurlanmış ve onun yanında toprağa verilmiş olması, hatırasını yaşatmak kadirşinaslığının geride kalanlara düşen bir ödev sayılması anlayışı olmuştur.

İsmet İnönü'nün bir Başbakan, bir Cumhurbaşkanı, dünyaca tanınmış bir diplomat olma niteliği yanında Ankara Üniversitesinin fahrî bir profesörü oluşu ve Ankara Üniversitesinin Başvekilliği zamanında kurulması, hemşehrisi Mustafa Necati'nin ölümünden sonra bir ara maarif vekilliğini de deruhte etmesi, üniversite özgürlüğünün sağlanmasındaki içtenliği ve bu konudaki çabaları, bir kelime ile Türk ilim hayatının gelişmesinde unutulmaz emeklerinin geçmesi, İnönü adının kurulan yeni bir üniversiteye verilmesini haklı kılan bir diğer neden olsa gerektir. Ayrıca bu husus Yüce Milletimizin kadirbilirliğinin en güzel bir örneğini teşkil edecektir. Değerli oylarınızla gerçekleşeceğine inandığımız Malatya İnönü Üniversitesi konusunda gerek Sayın Hükümete ve gerekse siz değerli arkadaşlarıma gösterilen yakın ilgiden dolayı bölgem ve şahsım adına şükranlarımı arz eder, saygılarımı sunarım. (Alkışlar).

BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Delikaya Teşekkür ederim Sayın Delikaya. Sayın Hakkı Gökçe, buyurunuz. (Alkışlar).

HAKKI GÖKÇE (Malatya)- Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; İnönü Üniversitesi Kanunu tasarısı üzerinde arkadaşlarımın görüşlerine, arz edeceğim durumla katılmak istiyorum. Dar günlerin devlet adamı, Büyük İnönü, Türk Milletinin ikinci önderi halinde, ismi ebedileşmiş olarak milletin sinesinde yaşayacaktır. Türkiye'de hukuk rejiminin gerçekleşmesi için her türlü feragat ve fedakârlığın örneği ve önderi olan İnönü'nün tüm isteği, demokratik rejim içinde Türkiye'nin gelişmiş ülkeler düzeyine ulaşması, öğrenmenin temelinin sağlam atılması ve bu temelin inşasının ebedileşmesi idi.

Bir milletin kurtuluş yolunun eğitimle sağlanacağına, bilginin insan zekâsını işleten tek mekanizma olduğuna, muasır medeniyet seviyesinin ilmin ışığı altında aşılabileceğine, kâinatın varlığı ile birlikte onun sebep ve hikmetine ilmin ışık tutacağına inanan ve bunu öğütleyen İnönü'nün, ilme değer veren bu büyük insanın isminin büyük bir ilim yuvasına verilmesi düşüncesi ile İnönü adı altında bir üniversitenin kuruluş kanunu hazırlanmış, yüksek huzurunuza getirilmiştir. Türkiye'ye çok partili rejimi ve Batılı anlamda demokrasiyi getiren bu büyük insanın baba ocağı olan Malatya'da bir üniversitenin İnönü Üniversitesi olarak açılmasını önermekteki amaçlardan biri de, Sayın İnönü'nün son yıllarda bu büyük arzu içinde bulunmasından doğmaktadır. 1971 yılında, zamanın Millî Eğitim Bakanına en büyük ricası, Malatya'da bir fakültenin açılması olmuştur. Fiilen birçok Parlamento üyesinin ve bakanın tanık olduğu bu büyük arzuyu gerçekleştirme yönünde atılan adımın olumlu yönde gelişmesi, İnönü'nün aramızdan ayrılma yılında O'na Türk milleti adına Yüce Meclislerin en büyük armağanı olacaktır. Ömrünü milletinin yücelmesi yönünde tüketen, demokrasinin aşığı İnönü'ye vereceğimiz en büyük nişan, adına izafe edeceğimiz, gelecek nesillere ışık tutan bir irfan yuvası olacaktır. İnönü, demokrasinin yaşaması yönünde en büyük gücü Malatya'da aldığını söyler. Büyük adına çok değer verdiği Malatya'sına hizmet etmesi, O'nu Atatürk'ün yanındaki istirahatgahında her şeyden daha çok mutlu kılacaktır. Yüce Meclislerimizin en dar günlerinde ışığı halinde bulunan İnönü, en sert tartışmalar sonunda dahi siyaset adamlarıyla yine münasebetler kurar ve çalışırdı. O her şeyin üzerinde, ülkesini ve demokrasinin çalışmasını ve yaşamasını düşünürdü. Bu tarihî kişinin ismini yazdıracak bir üniversitenin, O'nun çok sevdiği ve O'nun için yürekleri dopdolu olan Malatyalıların, İnönü'nün beldesinde açılmasını arz ediyoruz. Kadir bilir büyük Türk milletinin, O'nun aramızdan ayrıldığı günlerde gösterdiği büyüklüğe, cömertliğe bir nazire olarak Yüce Meclislere sunulan kanun tasarısına iltifat etmelerini diliyoruz.

Millî bir kahramanın ismini taşıyacak olan üniversitenin Malatya'da kurulmasının diğer bir yönü ise, Cumhuriyetin 50’nci yılında Atatürk Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi gerçekleşmiştir. Cumhuriyet,Atatürk, İnönü birbirinden ayrılmaz isimlerdir. Cumhuriyetimizin 50 nci yılında bu tamamlanmalıdır.

Malatya, Türkiye'nin nüfus yönünden ilerilerde bir şehridir, iktisadî yönden kalkınmış bir beldedir.

Coğrafî durumu itibariyle hinterlandı geniş kapsamlıdır. Aslında üniversitelerin Anadolu'ya yayılması gereklidir. Bir taraftan Anadolu'dan büyük şehirlerimize doğru talebe akımı ve okuma olanağını maddeten bulmaktan yoksun olan ailelerin, bu büyük şehirlere çocuklarını okutabilmek gayesiyle göçü önlenecektir. Şu haliyle, büyük şehirlere akının önlenmesini öngören planlamanın bu yönden yardımcısı olunacaktır. Bir ferahlama yaratılacak, geri dönmemek üzere yapılan göçler önlenecektir.

Diğer taraftan; İstanbul, İzmir, Eskişehir, Karadeniz, Samsun, Ankara, Sivas, Erzurum, Diyarbakır, Malatya, illerinde ülke sathında üniversitelerin dağılışı geri kalmış bölgeleri de kapsayarak, imkân ve fırsat eşitliğinden yoksun vatan çocuklarının okuma olanağı bulunacaktır. Aslında milletin namına görev ifa eden Yüce Meclisleri gelecek nesiller şükranla yâdedeceklerdir. Son cümlemi şöylece bağlamak istiyorum sayın milletvekilleri: Atatürk, ikinci İnönü Zaferinden sonra Millî Kahraman İnönü’ye çektiği telgrafta şöyle diyordu: “Bütün tarihi âlemde sizin İnönü Meydan muharebelerinde deruhte ettiğiniz vazife kadar ağır bir vazife deruhte etmiş kumandanlar enderdir. Milletimizin istiklâl ve hayatı, dahiyane idareniz altında şerefle vazifelerini gören kumanda ve silâh arkadaşlarınızın kalp ve hamiyetine büyük emniyetle istinat ediyordu. Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz, istilâ altındaki bedbaht topraklarımızla beraber bütün vatan, müntehalarına kadar zaferinizi tesit ediyor. Düşmanın hırslı istilâsı, azim ve tamiyetinizin yalçın kayalarına çarparak hurdahaş oldu. Namınızı tarihin kitabe-i mefahirine kaydeden ve bütün milleti hakkınızda ebedî minnet ve şükrana sevk eden büyük gaza ve zaferinizi tebrik ederken, üstünde durduğunuz tepenin size günlerce düşman ölüleriyle dolu bir meydan-ı şeref seyrettirdiği kadar, milletimiz ve kendiniz için şaşaayı ıttıla ile dolu bir ufku istikbale de nazır ve hâkim olduğunu söylemek isterim.”

İsmet İnönü'nün tarihî değerinin bir belgesi olarak kabul edilmesi gereken telgrafın metnini arz etmekle, Türkiye'nin birinci adamının kendisinden sonra gelecek büyük insana verdiği değeri ölçülemek istiyorum. Bu duygular içinde hepinizi saygıyla selâmlıyorum. (C. H. P. sıralarından alkışlar.)

BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Gökçe. Görüşmelerin devamına dair bir önerge gelmemiştir. Tümü üzerindeki müzakereler bitmiştir. Maddelere geçilmesi hususunu oylarınıza sunuyorum.

Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

EKREM KANGAL (Sivas) — Sayın Başkan, tümü üzerinde son sözü istiyorum.

BAŞKAN — Tümü üzerinde son söz istiyorsunuz. Reyinizi izhar sadedinde istiyorsunuz. Yazı ile talebinizi bildirin efendim. Daha evvel de varmış, ona göre tanzim edelim.

1’nci maddeyi okutuyorum efendim.

İnönü Üniversitesi kanun tasarısı

Madde 1. — Malatya'da «İnönü Üniversitesi» adı ile özerk ve tüzel kişiliğe haiz bir Üniversite kurulmuştur.

BAŞKAN — Madde üzerinde söz isteyen sayın üye?  Buyurunuz Sayın Ülker.

REŞİT ÜLKER (İstanbul) — Değerli arkadaşlarım, kanunun tümünde söz istemiştim; fakat usul hükümleri müsait olmadığı için konuşmak imkânı olmadı. Kısaca düşüncelerimi ifade etmek istiyorum.

Malatya bölgesinde, Malatya merkez olmak üzere bir üniversite kurulması çok yerinde ve hayırlı bir teşebbüstür. Bir arkadaşımızın bu kürsüden ifade ettiği gibi, Malatya, Doğuya ve Güneydoğuya açılan bir kapı bölgesinde bulunması itibariyle, o bölgede ışık saçacak bir ilim ve irfan merkezi açmış oluyoruz. Gençlerimiz, üniversiteler geliştikçe, yayıldıkça büyük şehirlere, büyük sıkıntılara katlanarak gitmek zorunluğundan artık kurtulacaklar ve kendi bölgelerinde daha kolay okuma imkânını bulacaklardır. Malatya, demokrasi tarihimizde uyanık bir bölgedir. Sayın İnönü'nün isminin Malatya'da kurulacak bu üniversiteye verilmesini, başta Sayın eski Başbakan Bülent Ecevit olmak üzere; A. P., M. S. P. ve Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımızın hep birlikte getirmiş olmaları, ayrıca İnönü'nün memlekete yaptığı hizmetlere uygun bir harekettir. İnönü Üniversitesinin memleketimize hayırlı olmasını diliyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Ülker. Sayın Değerli, buyurunuz.

FEYZULLAH DEĞERLİ (Tokat) — Muhterem Başkan, muhterem milletvekilleri; böyle bir ilim irfan ocağının değil sadece Malatya'da, Türkiye’mizin her bucağında açılmasını, faaliyet göstermesini istememek mümkün değildir. Çünkü üniversitelerin ilim, irfan ve fazilet ocakları olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Milletler din, ahlâk ve inanç birliği ile teşekkül eder, ilim ile tekâmül eder. İlmin en güzel kaynağı, merkezi ve meyvesini veren de üniversitelerdir. Muhterem arkadaşlar, şu anda bir üniversitenin açılması kanunu ve maddeleri görüşülüyor. Yarım saat önce üniversite hadiseleri, kavgalara sebep olacak şekilde münakaşa adildi. Üniversiteler açılırken, bir üniversite açılışı kürsüye getirilirken, göğsümüz kabarıyor; fakat mevcut üniversitelerdeki hadiseler de gözlerimizi yaşartıyor, bizi üzüyor. Öyleyse, bir taraftan üniversiteleri açarken, buralardan memleketimize en güçlü insanların yetişmesini düşünürken; bir taraftan da, bu müesseseleri, açılışına ve kuruluşuna tam manasıyla ters düşecek şekilde, ilim, irfan ocağı olmaktan ziyade, bir harp meydanı, bir anarşi yuvası olmaktan uzak tutmak da hepimizin vazifeleridir.

BAŞKAN — Madde üzerinde rica ediyorum Sayın Değerli, istirham ediyorum.

FEYZULLAH DEĞERLİ (Devamla) — Maddeye geliyorum Sayın Başkan, Şu bir hakikattir ki, gerek açılmış üniversitelerimiz, gerek açacağımız üniversite, elbette ahlâkın, faziletin ve mal, can emniyetinin en sağlam olduğu yerler olması lâzımdır. Bugün bunu söyleyemiyoruz. Malın, canın en az emniyette olduğu, en tehlikeli olduğu semtler, muhitler, üniversite muhitleri haline gelmiştir. Onun için, 7'den 70'e kadar, siyasî görüşlerimiz ne olursa olsun, üniversite ocaklarını, ilim irfan yuvalarını evvelâ ilme, irfana teşvik edip, o gençlerin o şekilde yetişmesi için gayret etmeliyiz. Kendi siyasî çıkarlarımız ve kendi zihniyetimizin gelişmesi için onları alet olarak kullanmamalıyız.

BAŞKAN — Sayın Değerli, maddeler teknik bir husustur, buna münhasır olmasını tekrar rica ediyorum.

A. ORHAN SENEMOĞLU (Elâzığ) — Madde üzerinde konuşun.

FEYZULLAH DEĞERLİ (Devamla) — Bitiriyorum, peki. Bunun için, bu üniversitenin açılmasını gönülden isterken, bu üniversitelerde gönlümüzce tarihine, inancına, devletine, milletine, bayrağına sadık insanlar yetişmesini de diliyorum ve bu üniversitelerde bugün çıkan hadiselerin müsebbibini ararken, bu müsebbibin doğrudan doğruya, senelerden beri takip edile gelen sapık ve ölçüsüz, idealsiz, memleket hayrına olmayan, ucunda millî eğitim olduğu halde, millî kelimesine uymayan biz eğitim politikamızın olduğunu, suçlu olarak bizzat eğitim politikasını burada söyleyip, hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Değerli.

İLHAN ERSOY (Kütahya) — Söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN — Efendim, 73 ncü maddeye göre gruplar görüşüyor, iki de sayın üye şahısları adına konuşuyor. Bu suretle birinci maddenin müzakeresi tamamlandı. Birinci maddeyi tekrar okutup, oylarınıza sunacağım.

(Birinci madde tekrar okundu).

İLHAN ERSOY (Kütahya) — Bir yanlışlık var maddede. «Tüzel kişiliğe» olmaz Sayın Başkanım, «tüzel kişiliği» olacak.

BAŞKAN — Komisyon iştirak ediyor mu efendim?

PLAN KOMİSYONU BASKAN VEKİLİ ABDURRAHMAN UNSAL (Adıyaman) -Katılıyoruz. Sayın Başkan.

BAŞKAN — «Tüzel kişiliği haiz bir üniversite kurulmuştur» şeklinde. İkazınıza teşekkür ederim.

Birinci maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler... Etmeyenler.... Kabul edilmiştir. 

BAŞKAN-2’nci maddeyi okutuyorum.

Madde 2. — İnönü Üniversitesinde, Temel Bilimler ve Eğitim Fakültesi olmak üzere iki fakülte kurulmuştur.

BAŞKAN — Madde üzerinde söz isteyen sayın üye?... Sayın Ersoy, buyurun efendim.

İLHAN ERSOY (Kütahya) — Sayın Başkanım, çok değerli arkadaşlarım; vaktinizi almak istemiyordum, fakat bu madde üzerinde biraz durmak gerekecek maksadım şudur:  Esas itibariyle, burada demin kabul buyurmuş olduğunuz 1’nci madde, üniversitenin kuruluşuna dair bir maddedir. İkinci madde de, «Üniversitede Temel Bilimler ve Eğitim Fakültesi olmak üzere iki fakülte kurulmuştur» denmektedir. Sanki bu üniversiteyi bu iki fakülteye münhasır olan bir kuruluş haline getirir gibi bir durumla karşı karşıyayız. Bunu açıklamak istedim. Bu itibarla, buna ya açıklık vermek, «Şimdilik bu iki fakülte kurulmuştur» demek, yahut biraz daha ileri giderek bu maddeyi tamamen kaldırmak gerekecektir. Fakültelerden hangilerinin kurulacağının lâzım geldiğini, zannediyorum ki, ilgili kuruluşlar düşüneceklerdir. Bu arada diğer maddelerde bir daha söz almamış olmak için arz etmek isterim ki, maddelerin çoğunda; «Taşınmaz mal» «îl» ve benzeri gibi Anayasamıza geçmiş Türkçe kelimelere rağmen; «Gayrimenkul» «Vilâyet» gibi kelimeler kullanılmıştır. Bu maddeler gelmezden önce sayın. Komisyon veya Bakanlık erkânı bu maddeleri değiştiren önergeler hazırlar veya arkadaşlarım buna iltifat buyururlarsa, hiç değilse çıkardığımız yeni bir üniversite kanununda yeni kelimeleri, artık dilimize ve Anayasamıza yerleşmiş olan kelimeleri kullanma fırsatını da bulmuş oluruz. Bunları arz etmek istedim. Bu vesile ile tümü üzerinde görüşemediğim bu kanun tasarısını bir yıl evvel getiren, şimdiye kadar kanunlaşmasını çoktan arzu ettiğim bu kanun tasarısını imzalayan bütün partilere mensup arkadaşlarıma teşekkürlerimi arz etmek isterim, saygılar sunarım.

BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Ersoy. 2 ncı madde üzerinde başka söz isteyen? Yok.

2 nci madde üzerinde verilmiş bulunan bir önerge vardır, okutuyorum.

EKREM KANGAL (Sivas) — Teklif şöyle oluyor Sayın Başkan : «İnönü Üniversitesinde şimdilik Temel Bilimler ve Eğitim Fakültesi olmak üzere iki fakülte kurulur.»

BAŞKAN-«Şimdilik» tâbirinin bir kanunda redaksiyona uygun olacağını sanmıyorum. İhtiyaç hasıl olduğunda diğerleri için bir ek yapılır tahmin ediyorum. Bu önerinizi önerge şartlarını haiz olmadığı için nazara alamıyorum, kusura bakmayın. 2 nci maddeyi okunan şekliyle Yüce Heyetin oylarına sunuyorum. Kabul edenler.. Etmeyenler... Kabul edilmiştir.3’ncü maddeyi okutuyorum.

Madde 3. -İnönü Üniversitesi, iki fakültesinin Kuruluşunun tamamlanması ve öğretime açılması ile Üniversiteler Kanununda belirtilen bütün hak ve vecibelerle kuruluşunu tamamlamış olur.

BAŞKAN - Madde üzerinde Sayın Karaaslan, buyurunuz efendim.

AHMET KARAASLAN (Malatya) — Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Tasarının 2 nci maddesi tek başına mütalaa edildiği zaman bu üniversitenin iki fakülteden müteşekkil olacağı şeklinde bir endişe doğmakta ise de, 3 ncü madde de bu endişeyi bertaraf eden hükümler vardır. 3 ncü madde : «İnönü Üniversitesi iki fakültesinin kuruluşunun tamamlanması» cümlesiyle, iki fakülteden başka fakültelerin de kurulacağı, yani bütünüyle bir üniversite olacağı, iki fakülteden ibaret olmayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Zabıtlara geçirerek bu hususun tavzihini yapmak için söz aldım. Saygılar sunarım.

BAŞKAN-Teşekkür ederim Sayın Karaaslan. 3 ncü madde üzerinde başkaca söz isteyen?. Yok.

3 ncü maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler. Etmeyenler.. 3 ncü madde kabul edilmiştir.

4 ncü maddeyi okutuyorum.

Madde 4. — İnönü Üniversitesi için gerekli görülecek Devlete ait gayrimenkullerin tahsisine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Vilâyet, özel idare ve belediyelere ait gayrimenkullerden bu kanunda yazılı kurumların istifadesine ayrılacak olanlar, il genel meclisi veya belediye meclisi kararma bağlıdır.

BAŞKAN-Madde üzerinde söz isteyen? Yok. Madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum.

İLHAN ERSOY — Sayın Başkan, bir önergem var, takdim ediyorum. 

BAKAN — Lütfen acele edin. Önergeyi okutuyorum.

“Yüksek Başkanlığa 4 ncü maddedeki (gayrimenkul) yerine (taşınmaz mal), (vilâyet) yerine (il) kelimelerinin yerleştirilmesi Suretiyle değiştirilmesini arz ederiz. İmzalar;  İlhan Ersoy (Kütahya) Hakkı Gökçe (Malatya), Celâl Ünver (Malatya) M. Emin Sungur (İstanbul), İlter Çubukçu (Adana)

BAŞKAN — Sayın Komisyon, katılıyor musunuz önergeye?

PLAN KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ ABDURRAHMAN UNSAL (Adıyaman) — Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN — Önergeye Komisyon katılmıyor. Önergeyi tasviplerinize sunuyorum. Kabul edenler...

Kabul etmeyenler.. Önerge kabul edilmiştir. Bu değişikle birlikte 4 ncü maddeyi oylarınıza sunuyorum.

Kabul edenler.. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 5 nci maddeyi okutuyorum.

Madde 5. — Bu Üniversiteye ait asistan kadroları 1750 sayılı ve diğer ilgili kanunların öngördüğü esaslar içinde en az iki yıl çalışmış olmak kaydı aranmaksızın, yurt içinde ve yurt dışında öğretim üyesi yetiştirmek üzere kullanılabilir.

BAŞKAN — Madde üzerinde Sayın Kırbaşlı ve  Sayın Akova söz istemişlerdir. Buyurun Sayın Kırbaşlı.

FAİK KİRBAŞLI (Burdur) — Muhterem Başkan, Muhterem milletvekilleri; Kanımca bu kanun teklifinin en önemli maddesi bu 5 nci maddedir. Bir üniversite kurma kararı almak çok kolaydır. Ama üniversiteler hiçbir zaman sadece isim, yer ve bina demek değildir. Bizi adet itibariyle haklı gurura sevk eden üniversitelerimizin yurt sathına yayılması işi, esasında derinden incelendiği takdirde, üniversitenin ciddî ilim yapma ve araştırma tekniğinden çok gerilerde olduğunu göstermektedir.

Bugün bir Diyarbakır Üniversitesi ve oradaki fakültelerde «son basına akseden hususları biliyorsunuz, burada tekrar etmeyeceğim, Elâzığ’da Trabzon’da aynı durumdadır; burada esas olan sadece binalar, levhalar, isim hatta bütçe değildir; Öğretim görevlisi temin etme meselesidir. Çok modern binalar yaparsınız, çok iyi niyetlerle bütçeler hazırlarsınız, fakat üniversite deyince bunların ötesinde ilim adamı olacak ki, içinde profesör ve araştırmacı bulunacak ki, orada talebe yetişebilsin.

Sayın Komisyon beni mazur görsün, burada çok derme çatma bir hüküm getirilmiş bulunmaktadır.

Deniliyor ki; «Bu üniversiteye ait asistan kadroları 1750 sayılı ve diğer ilgili kanunların öngördüğü esaslar içinde en az iki yıl çalışmış olmak kaydı aranmaksızın, yurt içinde ve yurt dışında öğretim üyesi yetiştirmek üzere kullanılabilir.» Bir defa, madde, kanun tekniği itibariyle sarih değildir, bunun tatbikatını sağlamak da mümkün değildir. «Diğer kanunlar» tabiri de, burada açıklanmadığı müddetçe, birtakım kayırmaların bu işin içerisine gireceğini şimdiden bu kürsüden ifade etmek isterim. Adamların rastgele alınarak hiçbir tecrübesi, bilmem nesi olmadan iki yıl çalışma hükmü, kolay konmuş bir madde değildir. Ben de öğretim görevlisi olarak dört yıl üniversitenin içinde çalıştım. Sokaktan adamı tutacaksınız, asistan payesi vereceksiniz, bunu dışarıya göndereceksiniz, bilmem ne yapacaksınız... Arkadaşlar, beni mazur görsün Komisyon, sizlerden de özür diliyorum, bu ciddiyetten uzak bir madde; bu, üniversiteye yakışmayan bir tedvin maddesidir, kanaatim böyle. Ben bu işin tatbikatını da gördüm çünkü. Bunun ilk tatbikatı Fırat Üniversitesinde oldu. Gene de aynı maddeyi buraya koyarsanız; yüksek tahsil diplomasını eline alan şahsın hiçbir şeyine bakmadan kendisine bu kadroyu tahsis edeceksiniz; sonra Fransa'ya, İngiltere'ye gönder, oradan gelince ne olacağı belli değil.. Yok arkadaşlar, bu üniversitenin ismiyle kabili telif değildir bu iş. Komisyon buraya gelir, «Biz bunu böyle değil, şu maksatla getirdik» diye ifade eder. Çünkü bunun arkasındaki 7 nci maddede de bu maddeye uymayan bir hüküm getirilmiştir. Bakınız, daha gelmedi henüz; ama, «Bu kanun hükümlerini kapsamadığı hususlarda Üniversiteler Kanununa, Üniversite Personel Kanununa, bu kanunlarda da hüküm bulunmadığı hallerde "genel hükümlere uyulur.» demektedir. Muhterem milletvekilleri, bu türlü hükümlerle üniversitenin çalışmasını sağlayamazsınız. Üniversitede eğitim, öğretim, araştırma görevini yapamazsınız. Birtakım yanlış tatbikatlara ve diğer üniversiteler nezdinde de bizi gücendiren tatbikata, üniversite kelimesiyle kabili telif olmayan tatbikata yer vermiş olacaksınız. Onun için bu maddelere açıklık getirilmesinde fayda vardır. Çünkü üniversite,  tekrar ediyorum sadece paradan ve binadan ibaret değildir. Üniversite araştırmacı yetiştiren, memleketin dertlerine reçete yazacak adamlar yetiştiren bir teşekküldür; üniversite kelimesinin manası odur, diploma veren bir teşekkül değildir. Bunu böyle anlamadığımız müddetçe, sadece diploma veren bir hüviyet kazandırmak için elimizden geleni daha şimdiden yaptığımız müddetçe üniversitelerimiz gayesine ulaşamaz.

Hepinize saygılar sunarım.

BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Kırbaşlı. Oyunu kullanmayan sayın üye var mı efendim?..

HASAN VAMIK TEKİN (Giresun) — Bir oyum var efendim.

BAŞKAN — Lütfen, rica edeyim. Sayın Akova, buyurun efendim.

ENVER AKOVA (Sivas) — Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Türkiye'mizde İstanbul'da yer alan İstanbul Üniversitesinin yanında, Teknik Üniversitenin yanında Karadeniz Üniversitesi büyürken, Doğuda Atatürk Üniversitesi 10 yıldan daha fazla zamandan beri çalışırken, bir milletvekili olarak elbette ben ve sizler Anadolu'nun çeşitli yerlerinde bu üniversitelerin yayılmasından fayda görüyor ve gönlümüzce istiyoruz. Geçen sene Cumhuriyetin 50 nci yılı münasebetiyle Sivas'ta kurulması öngörülen Cumhuriyet Üniversitesiyle ilgili kanun teklifimiz görüşülürken Yüce Parlamentodan görmüş olduğumuz desteği burada bir şükran vecibesi olarak arz etmek istiyorum. Ben, Sivas bölgesinden seçilmiş bir milletvekili olarak, komşu vilâyetimiz olan Malatya'da da böyle bir üniversitenin kurulması için getirilen bu Kanun tasarısına müspet oy vereceğim.

BAŞKAN — Sayın Akova, 5 nci madde ile ilgili olarak rica ediyorum efendim.

ENVER AKOVA (Devamla) — Ve bunu şükranla karşılıyoruz. Muhterem arkadaşlarım, Sayın Kırbaşlı'nın fikrine iştirak etmemek mümkün değildir. Ancak, 2 senelik müddeti kaldıracak ve 1750 sayılı Kanunun vasıflarını aramayacaksınız. Ben, şu anda bu maddeyi yerinde bulmaktayım. Ben İstanbul'daki problemimi Trabzon'daki problemimi halledemedim. İtimat ediniz; 2 fakültenin, 3 fakültenin Sivas'ta açılması öngörüldüğü halde; Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Fakültesinin açılmaması için ne gerekti ise yaptı, hatta yerine bile varmadı. Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesinin çalışmalarını sağlamak için Sağ olsun Rektör ilgilendi ve geçen sene 55 talebe aldı. Bu sene ne kadar talebe alındığını henüz bilmiyorum; böyle bir hizmete girildi. Muhterem arkadaşlarım, şimdi, benim aradığım İnsan eğer asistan ise, benim aradığım insan eğer doçent ise, benim aradığım insan eğer profesör olacaksa, benim bu fakültemde görev yapacaksa; benim milliyetçilik esaslarımı ve kendi bünyeme uygun esasları tatbik edecek bir asistan olmalı, o zihniyette bir doçent olmalı o zihniyette bir profesör olmalıdır. Aksi halde durum bellidir. Türkiye'de vasıfları belli üniversitelerimiz vardır. Binaenaleyh, şimdilik bu madde yerindedir. Saygılarımı arz ediyorum efendim.

BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Akova. Madde üzerindeki müzakere bitmiştir. 5 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. İlk 5 kupadaki oylama işlemi bitmiştir, kupaları kaldırınız.6 nci maddeyi okutuyorum efendim.

Madde 6. — Bu Üniversitede, Üniversite ve fakültelerine ilişkin hizmetlerin süratle ve yeterli seviyede yürütülebilmesi için inşaat ile hesap – muhasebe işleri müdürlükleri önce kurulur.

BAŞKAN — Madde üzerinde söz isteyen sayın üye?... Yok. Önerge de yok.

Maddeyi Yüce Heyetin oylarına sunuyorum. Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

7 nci maddeyi okutuyorum.

Madde 7. — Bu kanun hükümlerinin kapsamadığı hususlarda Üniversiteler Kanununa, Üniversite Personel Kanununa; bu kanunlarda da hüküm bulunmadığı hallerde genel hükümlere uyulur.

BAŞKAN — Madde üzerinde söz isteyen sayın üye?.. Yok. Önerge de yok. Maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 1 nci maddeyi okutuyorum.

Geçici Madde l. — Bu üniversitenin iki fakültesi kuruluşunu tamamlayıncaya kadar Üniversitelerarası Kurul, bu üniversitenin fakültelerinin benzeri fakülteleri tespit eder, Üniversitelerarası Kurul benzer iki fakültenin aylıklı profesörlerden göstereceği ikişer aday arasından bir kurucu rektör seçer. Benzer fakülteler de birer kurucu dekan seçerler. Kurucu rektör ve kurucu dekanlar Üniversiteler Kanunundaki esaslara göre üniversitelerince izinli ve görevli sayılırlar ve Üniversiteler Kanununun tanıdığı hak ve yetkilere sahiptirler. Kurucu rektör ve dekanların bu görevleri; bu üniversitenin fakültelerinin kuruluşunu tamamladığı ve organlarını seçtiği anda sona erer.

BAŞKAN — Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok, Önerge yok. Geçici 1 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici Madde 2.-Bu Üniversitede ilk iki fakültenin kuruluşu tamamlanıncaya kadar öğretim üye ve yardımcılarının seçim ve atanma işleri, Üniversitelerarası Kurulca tespit edilen benzer fakülte ve bu fakülte ve bu fakültenin bağlı bulunduğu üniversite organları tarafından Üniversiteler Kanunundaki usule göre yürütülür.

BAŞKAN — Geçici 2 nci madde üzerinde söz isteyen? Yok. Önerge yok. Geçici 2 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler.. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici Madde 3. — Bu Üniversitede, kuruluşunu tamamlayıncaya kadar Üniversite Yönetim Kurulu; her fakültede en az iki yıl için görevlendirilmiş bulunan öğretim üyeleri arasından seçilecek iki profesörün, profesör yoksa yerine seçilen doçentlerin katılması ile öğretim üyelerinin seçim ve atanma işleri dışında, geçici olarak Senatoya ve kuruluşunu tamamlamayan fakültelerin kurullarına ait bütün işleri yapar.

BAŞKAN — Geçici 3 ncü madde üzerinde söz isteyen?. Yok. Önerge yok. Geçici 3 ncü maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler... Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir.

Geçici Madde 4. — Bu kanun yayımını izleyen en geç altı ay içinde kurucu rektör ve kurucu dekanların seçimi işlemleri yapılır. Bir fakültenin kuruluşunu tamamlamasından en geç bir ay içerisinde fakülte organları kurulur. İki fakültenin kuruluşunu tamamlamasını izleyen bir aylık süre içinde Üniversite organlarının seçimi yapılır.

BAŞKAN — Geçici 4 ncü madde üzerinde söz isteyen?.. Yok. Önerge yok. Geçici 4 ncü maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 8. — Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN — Söz isteyen?.. Yok. Önerge yok. Maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 9. — Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN — Söz isteyen?.. Yok. Önerge yok. Maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Tümü üzerinde lehte, Sayın Malatya Milletvekili Celâl Ünver, buyurunuz efendim. 

EKREM KANGAL (Sivas) — Sayın Başkan, daha önce söz istemiştim.

BAŞKAN — Sayın Kangal, sizinki ikinci sırada efendim; bu, Kanunlar Müdürlüğümüzün gelen önergelere göre daha evvel tespit ettiği sıradır. Benim bir dahlim yok.

EKREM KANGAL (Sivas) — Hayır, ben söz istediğim zaman daha kimse söz almamıştı.

BAŞKAN — Arz ettim efendim, buyurunuz Sayın Ünver.

CELÂL ÜNVER (Malatya) — Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Malatya'ya kurulması öngörülen İnönü Üniversitesi Kanun tasarısının tümü üzerinde şahsî görüşlerimi arz etmek üzere huzurlarınıza gelmiş bulunuyorum. Efendim, tamamlanmış olmasına rağmen bir konuyu arz etmek istiyorum. Kanun tasarısı Komisyona gideceğinden, İçtüzüğün 86 ncı maddesine göre, bir konuyu hatırlatmakta yarar buluyorum. Tasarının 2 nci maddesinde, «İnönü Üniversitesinde, Temel Bilimler» diyor Temel Bilimlerden evvel «Öncelikle» kelimesi vardı. Bu atlanmış bulunmaktadır. Komisyon bunu nazara alabilir, arz ediyorum. Bu tasan bir gereksinmenin sonucu olarak getirilmiş bulunmaktadır. Eğitimin Türkiye sathına, ülke sathına yaygınlaştırılması, ülkede okumuşu çoğaltmanın bir gereği olarak ortadadır. Türkiye'de, ülkemizde eğitim müesseselerinin belli kentlerde değil, ülkenin diğer yörelerinde yaygınlaştırmanın yararlı olacağı inancındayız. Arkadaşlarım görüşlerini ifade etmişlerdir, Bu teklife ben de müspet oy vereceğim.

Saygılar sunarım. (Alkışlar)

BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Ünver.

EKREM KANGAL (Sivas) — Sayın Başkan, söz istiyorum. Üzerinde konuşmam mümkün mü?

BAŞKAN — Bu safhada herhangi bir söz talebini karşılamama imkân yok Sayın Kangal. Sayın Komisyon ve Hükümet, az evvel Sayın Ünver konuşmasında 2 nci maddede «Öncelikle» tabiri olduğunu ifade ettiler. Bu husustaki görüşünüzü almak istiyorum. Maddî hata var mı?

PLAN KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ ABDURRAHMAN UNSAL (Adıyaman) — Sayın Başkan, tasanda böyle bir şey yoktur. Komisyonlardan geçen metinde de yok.

Arz ederim.

BAŞKAN — Sayın Hükümet de aynı görüşte mi efendim?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI YÜKSEK ÖĞRETİM GENEL MÜDÜRÜ NAZMİ YILDIZ — Aynı görüşte Sayın Başkanım. «Öncelikle» denmesi için bir sebep bulunmamaktadır. Zira, iki fakülte kurulunca, üniversite, kuruluşunu tamamlamış olacak ve arkasından senatosu diğer fakültelerini tespit edecektir.

BAŞKAN — Teşekkür ederim.

Kanunun tümünü oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler... Etmeyenler... Malatya'da İnönü Üniversitesi kurulması hakkındaki kanun teklifi Meclisimizce kabul edilmiştir. Hayırlı olmasını diliyorum. (Alkışlar.)"

DERLEYEN: Burhan KARADUMAN- Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız