SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"İnsanlar Öldü, Malatya Yakıldı'

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:07:02
A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da, Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu (Hamido) ve gelini ile 2 torununun 17 Nisan 1978'de bombalı bir suikast sonucu öldürülmeleri ve olayın 1998'de zaman aşımına uğrayıp "faili meçhul" olarak kapatılmasının ardından, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve 29 arkadaşı tarafından 2012 yılı Şubat ayında TBMM Başkanlığı'na verilen meclis araştırması açılmasına ilişkin öneri, aradan 1 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra gündeme gelebildi ve TBMM'nin dünkü oturumunda okundu. Araştırma önergesinin okunmasıyla bir prosedürün yerine getirildiği, bundan sonraki aşamada önergenin görüşülmesinin gündeme alınması gerektiği, bu konuda süreç başlatılacağı öğrenildi.

Fendoğlu ve yakınlarının öldürülmesinin ardından Malatya'da meydana gelen ve kamuoyunda "Malatya Olayları" diye bilinen olayların yanı sıra, Malatya'da 12 Eylül 1980 öncesinde meydana gelen, ihtilale zemin hazırlayan ve karşıt görüşlerden yaklaşık 100 kişinin öldürüldüğü olaylara da değinilen meclis araştırma önergesi ve altındaki imzalar şöyle:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Hamit Fendoğlu 1965 milletvekili genel seçimlerinde Malatya'da AP Milletvekili seçilmiş, 11 Aralık 1977'de yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde ise Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin desteği ile bağımsız aday olarak Malatya Belediye Başkanı seçilmiştir. Ankara-Emek PTT'sinden Hamit Fendoğlu adına bir koli gönderilmiş, 17 Nisan 1978 akşamı Fendoğlu, içerisinde bomba bulunan koliyi açınca meydana gelen patlama sonucu Hamit Fendoğlu, gelini Hanife Fendoğlu, torunları Bozkurt ve Mehmet Fendoğlu hayatını kaybetmiştir.

1975-80 yılları arasında tüm yurtta olduğu gibi Malatya'da da sağ-sol çatışmaları toplumu iyice kutuplara ayırmış, Hamido'nun öldürülmesi ise Malatya için önüne geçilemez olayların ateşleyicisi olmuştur.

Suikastın ertesi günü erken saatlerden itibaren, ilçe ve köylerden toplu halde insanlar gelmeye başlamış, toplananların sayısı kısa sürede on bini aşmıştır. Sloganlar atarak harekete geçen kitle Cezmi Kartay ve Turan Emeksiz Caddesi başta olmak üzere alevi esnafların yoğun olduğu cadde ve mahallelerde işyerlerini tahrip etmişler, yağmalamışlardır.

Dört gün süren ve 'Malatya Olayları' olarak anılan şiddet olayları sonucunda 4'ü Hamido ve ailesi olmak üzere toplam 8 kişi ölmüş, 20'si ağır, 100 kişi yaralanmış, 100'ü tamamen olmak üzere, toplam 960 işyeri ve konut yakılıp, yıkılmıştır. Olayların Malatya'ya maddi faturasının 100 Milyon TL civarında olduğu belirtilmektedir.

Hamit Fendoğlu'na gönderilen bomba dışında, benzer nitelikte üç paket daha 7 Nisan'da Ankara'dan postaya verilmiş, bombalı paketler, Pazarcık CHP İlçe Başkanı Memiş Özdal'a, Adıyaman Emniyet Müdür Yardımcısı Abdülkadir Oltu'ya ve Ahmet Akalın isimli Adanalı bir işadamına gönderilmiştir. Pazarcık'a gönderilen paketin patlaması sonucu, bir PTT çalışanı hayatını kaybetmiştir. Adıyaman ve Adana'ya gönderilen paketlere, İçişleri Bakanlığınca el konulmuştur. Paketlerdeki patlayıcıların, daha önce İstanbul ve Ankara Üniversitesi öğrencilerinin üzerine atılan bombalarla aynı olduğu belirlenmiştir. Bombaların gönderildiği adresler değerlendirildiğinde, amacın mezhepsel ve etnik kimlik çatışmalar yaratmak olduğu görülecektir.

Malatya'da meydana gelen olaylar, 12 Eylül darbesine kadar artarak, devam etmiştir. 1975-1980 arasında Malatya'da binlerce olay olmuş, aralarında öğretmen, genç, memur, esnafların bulunduğu toplam 100 kişi öldürülmüştür. 1975 yılında 2, 1976 yılında 6, 1977 yılında 4, 1978 yılında 39, 1979 yılında 16, 1980 yılında ise 33 kişi anarşi olaylarında hayatını kaybetmiştir. Son cinayet darbeden 1 gün önce, Selahattin Karakaş isimli bir öğretmenin öldürülmesidir. Ölenlerin 57'si sol görüşlü, 26'sı sağ görüşlüdür.

Hamit Fendoğlu'nun katledilmesiyle başlayan olaylar ve gözaltı, baskı ve işkenceyle anılan 12 Eylül Darbesinin ardından Malatya'da yaşayan Alevi ve demokrat kişilerin büyük bir kısmı ya köylerine dönmüş veya büyük şehirlere göçmüşlerdir. Yaşanan olaylar Malatya'nın sosyal, inançsal ve siyasal dokusunu değiştirmiştir.

Hamido'nun katledilmesi 12 Eylül darbesini hazırlayan olayların önde gelenlerinden biridir. Ülkenin anarşi ve terör olayları ile kaosa sürüklenmek istenmesinin önemli yapı taşlarındandır. "Malatya Olayları"nın ardından iş yerlerini yağmalayanların dışında kimse yakalanmamıştır. Neredeyse tüm Malatya'yı ateşe verip, 4 kişinin öldürüldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı olayların ardından sadece av malzemesi çalmakla suçlanan 1 kişi tutuklanmış, o da ilk duruşmada tahliye edilmiştir. Olayların olduğu dönem ve sonrasında Devletin resmî kurumları olayın çözülmesi için gerekli hassasiyeti göstermemiş, dönemin üst düzey yetkililerine defalarca yapılan başvurular sonuçsuz kalmıştır. Dava dosyası 1998 tarihinde zamanaşımı nedeniyle kapatılmıştır.

Yetkililer son dönemlerde, sürekli 12 Eylül’le hesaplaşılacağına dair cümleler kullanılmaktadır. Hamido ve tüm Türkiye'deki binlerce olayın ardındaki gerçek güçler ortaya çıkarılmadan bunu gerçekleştirmek mümkün değildir. Toplumda Alevi-Sünni, Solcu-Sağcı ayrışması yaratıp binlerce kişinin ölümüne sebep olan kişiler mutlaka tespit edilmeli, 12 Eylül’le yüzleşilmeli, sorumlular, aradan 31 yıl geçse bile yargılanmalıdır.

Hamit Fendoğlu'nun katledilmesi ve ardından başlayan "Malatya Olayları"nın tüm yönleriyle ele alınarak gerekçelerin ortaya çıkarılabilmesi amacıyla Anayasa'nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105'inci Maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

1) Veli Ağbaba                                                  (Malatya)

2) Ali Serindağ                                                  (Gaziantep)

3) Recep Gürkan                                               (Edirne)

4) Selahattin Karaahmetoğlu                              (Giresun)

5) Candan Yüceer                                              (Tekirdağ)

6) Bülent Kuşoğlu                                              (Ankara)

7) İhsan Özkes                                                  (İstanbul)

8) Aykut Erdoğdu                                               (İstanbul)

9) Gürkut Acar                                                   (Antalya)

10) Sedef Küçük                                                (İstanbul)

11) İlhan Demiröz                                             (Bursa)

12) Mevlüt Dudu                                                (Hatay)

13) Sakine Öz                                                   (Manisa)

14) Mehmet Şevki Kulkuloğlu                             (Kayseri)

15) Hülya Güven                                               (İzmir)

16) Osman Kaptan                                             (Antalya)

17) Doğan Şafak                                               (Niğde)

18) İdris Yıldız                                                  (Ordu)

19) Mehmet Şeker                                             (Gaziantep)

20) Ramazan Kerim Özkan                                 (Burdur)

21) Kadir Gökmen Öğüt                                      (İstanbul)

22) Ali Haydar Öner                                           (Isparta)

23) Ahmet İhsan Kalkavan                                 (Samsun)

24) Mustafa Sezgin Tanrıkulu                             (İstanbul)

25) Ali Sarıbaş                                                  (Çanakkale)

26) Namık Havutça                                            (Balıkesir)

27) Ayşe Nedret Akova                                      (Balıkesir)

28) Bülent Tezcan                                             (Aydın)

29) Haydar Akar                                                (Kocaeli)

30) Mehmet Hilal Kaplan                                   (Kocaeli)" 

FOTOĞRAFLAR: Hamido ve yakınlarının öldürülmesinin ardından Malatya'da başlayan ve günlerce devam eden olaylarla ilgili olarak, o dönem Hürriyet Gazetesi'nin manşetinde yeralan haberlerin kupürleri

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız