SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'İran Hedef Olamaz'

A- A+ PAYLAŞ

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül Lizbon’da dün başlayan NATO Zirvesi’nde Türkiye açısından asıl sıkıntının füze kalkanından öte NATO-AB ilişkilerinde yaşanacağını söyledi. Türkiye’yi temsil etmek üzere Lizbon’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, “Bu zirvenin bizim açımızdan belki de en tartışmalı geçecek yanlarından birisi NATO-AB ilişkileri olacak” dedi. Konuyla ilgili 2002’de kabul edilmiş bir mutabakat olduğunu hatırlatan Gül, zirve sırasında Türkiye’ye, “NATO-AB toplantısı” için baskı yapılmaması mesajını, “2002’deki mutabakatın devam etmesini istiyoruz. Ben NATO toplantısına gidiyorum, AB zirvesine gitmiyorum. Bunun da altını çizmek isterim” sözleriyle verdi. Gül şöyle devam etti:

Bu konuda çok hassasız
- NATO Zirvesi’nde, NATO’nun bütün üyelerinin, NATO çerçevesinde dayanışma göstermesi çok önemlidir. Bu konuda çok hassasız. NATO Genel Sekreteri’ne ve üye ülkelerin başkanlarına yazdığım mektuplarda da bu konuyla ilgili bütün düşüncelerimi, beklentilerimi bildirmiştim. Ülkemizin, AB’nin ortak güvenlik ve savunma politikasına tam katılımı önündeki engellerin aşılması ve AB’nin diğer taahhütlerine bağlı kalması gerektiğini vurguluyoruz. Ülkemizin önemli konulardaki görüşlerinin, başta tüm müttefiklerimiz olmak üzere tüm katılımcılar tarafından daha iyi anlaşılacağına inanıyorum.

İlkesel hareket ediyoruz
- Zirvede önemli konulardan biri de füze savunma sistemi. Türkiye bu konularda başından beri hep ilkesel hareket etmiştir. NATO bir savunma örgütüdür, herhangi bir tehdit, herhangi bir taciz etme örgütü değildir. Konuyla ilgili Türkiye’de değerlendirmelerimizi geniş bir şekilde yaptık ve konunun nasıl ilerlemesi gerektiği konusunda kesin net kararlarımızı NATO’nun ve müttefik ülkelerin yetkilileriyle paylaştık. Beklentimiz taleplerimizin hepsinin kabul göreceği çerçevesindedir.

Ülke zikredilmesin
- Füze savunma sisteminde herhangi bir ülkenin zikredilmesine kesinlikle karşıyız. Balistik füze kimde varsa veya bundan sonra uzak, yakın kimde olacaksa buna karşı da NATO ülkelerini koruma yönünde bir savunma sistemi geliştirmektedir. Biz başından beri İran’ın veya başka bir ülkenin bu şekilde hedef gösterilmesini asla kabul etmiyoruz. İttifak bünyesinde geçerli olan ‘güvenliğin bölünmezliği’ ilkesi çerçevesinde geliştirilecek füze savunma mimarisinin tüm müttefik ülkelerin topraklarını kapsaması temel beklentimizdir. Alınacak kararlarda amaç, tek tek ülkelerden kaynaklanabilecek olası tehditten ziyade küresel düzeyde mevcut balistik füze yeteneklerinin göz önünde bulundurulması, bunlara karşı korunma kabiliyetinin geliştirilmesi ve belli bir ülkeyi hedef almaksızın çalışmanın genel anlamda balistik füze yayılması tehlikesini dikkate alarak ilerletilmesidir.

Stratejik konsept yolda
- Zirvede, ittifakın önümüzdeki 10-15 yıllık yol haritasını belirleyecek. Yeni stratejik konseptin kabul edilmesi öngörülüyor. Türkiye, uluslararası barışın sağlanması için, NATO’nun gerek askeri gerek siyasi etkinliğinin muhafazası için her türlü çabayı sarf etmekte ve ittifak çalışmalarında her zaman yönlendirici rol oynamaktadır.

Ortak füze kalkanı hayal değil
- RUSYA Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev’in dış siyasi konular danışmanı Sergey Prihodko, NATO’nun Rusya ile ortaklaşa füze kalkanı kurmasının hayal olmadığını açıkladı. Medvedev’in Lizbon’a hareketinden önce ülkesinin NATO zirvesinden beklentilerini dile getiren Prihodko, “Devlet Başkanı Medvedev, bizim NATO ile ortaklaşa füze kalkanı üzerinde ciddi ve yapıcı çalışmaya hazır olduğumuzu gösterecek bir dizi öneriyi Lizbon’da masaya koyacak. Karşı tarafın da konuya yapıcı yaklaşım sergilemesi durumunda füze kalkanının ortak kurulması hayal olmaktan çıkacaktır” dedi.

Fransa’ya karşı ABD Türkiye-Almanya bloku
FRANSA, füze kalkanıyla ilgili yüksek düzeyli memurların yaptığı ön toplantılarda, tehdit olarak algılanabilecek “Ortadoğu bölgesi” ifadesinin kullanılmasını istedi. Ancak Türkiye, Almanya ve ABD bu tutuma karşı çıktı. Bunun üzerine Fransa geri adım atmak zorunda kaldı.

Ayaküstü sohbet
- LİZBON Zirvesi’nde ABD Başkanı Barack Obama ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ayaküstü bir görüştü. NATO üyesi 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarıyla AB Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’un da katıldığı Kuzey Atlantik Konseyi toplantısından sonra aile fotoğrafı çekildi. Aile fotoğrafının hemen ardından Başkan Obama, Cumhurbaşkanı Gül’ün koluna girerek bir kenarda 3-4 dakika sohbet etti. Gül, Slovenya Başbakanı Borut Pahor ile de samimi görüntüler verdi.

Schengen’i askıya aldılar
- ZİRVE dolayısıyla Lizbon’da alınan geniş güvenlik önlemleri dikkati çekiyor. AB ülkeleri içinde serbest dolaşım hakkının tanındığı Schengen Antlaşması’nı geçici olarak askıya alan Portekiz, son 3 günde sınırlarda yapılan kontrollerde 151 kişinin ülkeye girişinin engellendiğini ve 17 kişinin de gözaltına alındığını duyurdu. Gözaltına alınanlardan bazılarının üzerlerinde NATO karşıtı pankartlar ile silah ve bıçak bulunduğu da açıklandı. Portekiz polisi, Lizbon kentinde çok geniş güvenlik önlemleri alırken, toplantıların yapıldığı fuar alanının çevresi araç ve yaya trafiğine kapatıldı. Zirveyi izlemeye gelen gazetecilere tek bir noktadan giriş yaptırılırken, iki kez yapılan güvenlik kontrollerinde uzun kuyruklar oluşması tepki aldı.

Gelenleri eşiyle karşıladı
- KUZEY Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) gelecek 10 yıllık stratejisinin belirleneceği hükümet ve devlet başkanları zirvesi, Portekiz’in başkenti Lizbon’da dün akşam başladı. Zirvede Türkiye’yi temsil eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün içinde bulunduğu heyet de dahil tüm yabancı delegasyonları, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ve ev sahibi sıfatıyla Portekiz Başbakanı Jose Socrates zirvenin yapılacağı alanda karşıladı. Toplantılar akşam saatlerinde başladı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız