SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İşi Bilen Diyor ki; 'Şaşırdık!'

A- A+ PAYLAŞ

Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası Malatya İl Temsilcisi Mehmet Gül, Şeker Fabrikası arazilerine yapılması planlanan bölge hastanesi ve stadyumla ilgili görüşlerini açıkladı. Gül, bu alanda söz konusu tesislerin yapılmasına ilişkin düşünceye şaşırdıklarını ve karşı olduklarını bildirdi.

Gül'ün konuya ilişkin eleştiri ve önerileri şöyle:

"Evvela yapılmak istenen şudur: Devlet hastanesi ile Beydağı (SSK) hastaneleri eskidiği için ve ayrıca stadyum da şehir merkezinde sıkışık kaldığı için, bunların kaldırılıp yeni bir stad ve hastanenin Şeker Fabrikasının boş sahasında ( şeker okulu , top sahası, otelin çevresi) yapılması ilgili kurumlarca planlanmıştır.

Daha önce , Şeker Fabrikasının taşınması veya satılması gündeme geldiğinde, şehircilik manasında Malatya’mızın ihtiyacı ve özlemi olan, , çok geniş nebatat bahçelerin, suni göletleri ,bisiklet yolları, geniş çim sahalarını, yürüyüş ve koşu yollarını, açık hava tiyatroları, hayvanat bahçelerini , açık hava müzesi, sergi yerleri, lunaparklar , müzik dinleme alanları, vb fonksiyonları içeren modern bir şehir parkının burada gerçekleştirilmesi hedeflenmişti

Başbakanımız R.Tayyip Erdoğan’nın Malatya gezisi sırasında, Belediye yönetimi, büyük bir şehir parkına ihtiyaç olduğunu, satışa çıkarılan fabrika sahasının satış işleminin iptal edilerek, park için tahsis edilmesini kendilerinden talep etmiştir. Ve Başbakanımız da bu talebi uygun görerek devrini 2006 yılında yapmışlardır.

Ancak, şehrin bu ihtiyacı ortada iken , bu sahanın hastane ve stad yapımı için ilgililerce düşünülmesi hususu, Şehir plancıları olarak bizleri ve kamuoyunu şaşırtmıştır.

. Şehir Parkı Niçin Önemli ?

-Şehirler, organik bir canlıya özellikle insana benzetilir. yeşil alanlar ise şehrin akciğeri rolünü oynarlar.
-Yeşil renk insana ferahlık ve huzur verir.
-Roma İmparatoru Neron’ un Roma’yı ateşe vermesinden sonra doktorunun kendisine yeşil camlı gözlük takmasını öğütlediği biliniyor.

Kentleşme sebebiyle oluşan, yoğun yapılaşma sonucunda, geniş bahçeli avlulu evler yıkıldı, çocukların oynadığı boş alanlar binalarla doldu, sokaklar ise araçlara park yeri oldu, yer yüzü betonlaştı, gökyüzü daraldı , doğal ve açık alanlar azaldı. Böylece adeta şehir halkının doğaya açılan penceresi kapandı. İşte bunun için şehir parkı gereklidir.

Ve ne oldu! Dramatize ve karikatürize edersek, çocukların oyun alanlarını bozduğumuz için onlar, internet evine sığındılar, babaları avlulu ev ve sokaktaki komşuluk kalktığı için, kahve köşesine çekildiler ve anneleri ise apartman katında özürlü gibi mahsur kaldılar.İşte bu yüzden insanlar ruhsal, bedensel ve sosyal açıdan doğadan izole edildiğinden toplumun sağlığı bozulmaktadır. işte bunun için şehir parkı gereklidir.

Halbuki şehircilik biliminde, kişi başına şehir içinde 10 m2 ,şehrin yakın çevresinde ise en az 50 m2 olmak üzere toplam 60m2 yeşil alan öngörülmektedir. Ancak, Malatya’mızda ise tersine 60 kişiye 1m2 bile düşmüyor. İşte bunun için şehir parkı gereklidir.

Mevcut Hürriyet parkı ve yapımı devam eden Sümer parkı ise alan büyüklüğü, konumu ve donanımı gereği semt parkları olup, bunlar şehir parkı özeliklerine sahip değildirler. işte bunun için şehir parkı gereklidir.

Hastane Ve Stadın Yeri Nasıl Seçilmeli:

.Malatya şehri, doğal fiziki şartları ile birlikte karayolu ve demiryolu güzergahından dolayı, batı istikametinde tek eksen üzerinde gelişmektedir, iki uç arasında doğu batı ekseninin de 20km’lik lineer bir form oluşmuştur. .

İlimize, daha çok batı yönünde hastalar gelmektedir. Kara yolundaki ölümcül trafik kazalarında,en kısa zamanda şehir trafiğine çok girmeden hastaneye ulaşılması gerekmektedir.Ayrıca, şehircilik tekniğine göre,benzer tesislerin simetrik yerleştirilmesi ulaşmayı kolaylaştırır, bu nedenle, esasında Devlet Hastanesi’nin yerinde yenilenip muhafaza edilmesi gerekir ve yeni hastane için batı gelişme alanlarında yer seçimi yapılmalıdır.

Ancak fabrika sahasına yapılacak 1000 yataklı hastane ile 20 bin seyirci kapasiteli stadın (mevcut stadın iki katı) getireceği aşırı sayıda araç( yalnız stad için gelecek araba sayısı 2 binin üstünde olacaktır.) personel ve ziyaretçi yoğunluğu nedeniyle, şehir trafiğinin bu noktada kilitleneceğini, SSK kavşak alanın ise bu trafiği yönlendirmeye kafi gelmeyeceği görülmüştür.

Şöyle düşünelim; örnek, Devlet hastanesine çevre yolundan, İstasyon caddesinden, İnderesi caddesi gibi bir çok yoldan ulaşmak mümkün iken , burada ise ulaşım tek yoldan sağlanıyor.

. Hastane Ve Stad İçin En Uygun Yer seçimi ;
.
1.Öneri Alan: organize sanayinin karşısındaki, eskiden at koşusu yeri , hipodrom olarak belirlenen saha,
2.Öneri Alan - Sivas yolu üzerinde bulunan eski Askeri Şoför Okulu eğitim alanı, şu durumda boş tutulmaktadır.
3.Öneri Alan Yakınca bölgesinde, yeni Adıyaman yolu üzerinde, özürlüler okulunun yanındaki yaklaşık 400 dönümlük maliye hazinesine ait arazi ve
4.Öneri Alan: Beyler Deresi yanında Köy hizmetlerine ait arazi yer seçimi kriterlerine uygundur.

Sonuçta şunu söyleyelim;

Fabrika sahasının eskiden beri şehrin ekosistemine ve peyzajına olan katkısı, şehrin akciğeri, esinti koridoru ,teneffüs alanı olan bu yerin betonlaşmaması için şehir plancıları odası olarak, hassasiyet gösteriyoruz.

Modern bir hastanenin yapılmasına karşı değiliz,ancak doğru yere yapılması için katkıda bulunmak istiyoruz Fabrika sahasında hastane ile stadı yan yana getirecek kadar yanlış ve aceleyle verilmiş olan ve şehrin geleceğini ipotek eden bu karardan vazgeçileceğini ümit ediyoruz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız