SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"İslam'da Kardeşlik" Konferansı

0
Güncellendi - 2015-12-27 13:16:15
A- A+ PAYLAŞ
 
Malatya Belediyesi tarafından 2012 yılı kültürel etkinlikleri kapsamında Kutlu Doğum Haftası nedeniyle düzenlenen 'İslam'da Kardeşlik' konulu konferansa vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. 
 
Belediye Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansta Türk Tasavvuf Müzik Topluluğu'nun tasavvuf eserlerinden oluşan dinleti de sunuldu. Belediye Başkanı Ahmet Çakır, konferans öncesi yaptığı konuşmasında, "Biz Dünya ve ahiret dengesini ondan öğrendik. Dürüstlüğü, doğruyu, paylaşmayı, yardımlaşmayı, adaleti ondan öğrendik. Bugün gençlerimizin ve toplumun içine düştüğü, gelir seviyesi ne olursa olsun insanlar eğer bir manevi boşluk yaşıyorlarsa, suç örgütleri çoğalıyorsa bunun sebebi bu insanların manevi boşluk içinde bulunmalarıdır. Peygamber efendimizin hayatının örnek alınması hayatımıza farklılık getirir. Onun hayatını kendi hayatımıza kıyaslayıp ne kadar uymaya çalışıyoruz. Kendimizi adeta gözden geçirme fırsatımız olacak. Bu vesileyle bizi kırmayarak buraya kadar gelen hocama teşekkür ediyorum" dedi. 
 
Türk toplumunda kardeşliğin tesisinin bu tür programlarla pekişeceğini belirten AKP Malatya Milletvekili Cemal Akın, "Toplumumuzda kardeşliğin gelişip güzelleşmesi hususunda gönül sultanlarımız geçmişte bizlere örnek olmuşlar. Efendimizi anlatmışlar. Efendimizin anlayışını kavrayabilmemiz için kendi hayatlarını adamışlar ve çok güzel izah etmişler" dedi. 
 
Yazar Ömer Tuğrul İnançer konferansında, çok fazla slogan bilgilerin peşinde koşan bir toplum haline geldiklerini belirterek, çok slogan bilgilerin üzerine fikir inşa etmeye çalıştıklarını ve bu yanlışlıkların böyle gelmiş böyle gider gibi durduğunu, oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. İnançer, "Şu unutulmamalıdır ki yücelik teferruattadır. Hiç birimiz dört duvardan ibaret bir yerde oturmuyoruz. Dört duvarın üzerine bir şeyler inşa ediyoruz. O, bizim hem şahsiyetimizi ortaya koyuyor hem de teferruat gibi gözükmesine rağmen olmadan olmuyor. Gül deyince herkesin aklına peygamber geliyor. Gülün ne olduğunu bilmiyoruz. Farsça'yı kullanan ülkelerde bizde olduğu gibi çiçekçi yazmaz, gülcü yazar. Çünkü gül çiçek demektir. Farsça da gülün kendi adı var. Yani bizim gül dediğimiz bu çiçek değil bütün çiçekler kokusunu resulümüzden almıştır. Niye sıkıştırıyorsunuz güle koca peygamberi. Bütün çiçeklerin ona ait olduğunu bilin. Bu bir teferruat gibi geliyor ama değil. Efendimiz sınırlandırılmamasıyla ilgilidir. Hatırı şerifinizde bulunsun. İnsanların yegane kurtuluşu Muhammed Mustafa'yı tanımaktan geçiyor. İnsanlığın bütün kurtuluşu Muhammed Mustafa'nın kapısına uğramaktan geçiyor. Uğrayıp geri dönenlerin faydaları olur. O kapıdan geçenler zaten Allah'a ulaşmıştır. Kitap'ta kardeşlik kelimesi var. Başka şeyler aramaya lüzum yok. Kardeşlik kelimesi herkesin dilinde, herkes söylüyor. Ama kardeşlik kelimesi İslam da nerde evvela bunu öğrenelim. Slogan laflarla herkesin kullandığı laflarla bu işler olmaz. Olmadığı ortada peki biz kardeş miyiz? Asliye Hukuk Mahkemelerine gidin, davaların yüzde kaçı veraset, veraset davası kimler arasında olur. Kardeşler arasında olur. Bir birbirimizi mahkemeye veriyoruz. Hal bu ki unutmuşuz bize o mirası bırakan cebine koyup gitmedi. Ben davayı kazansam da bende kefenin cebine koyup gitmeyeceğim. Kardeşinin yemesinden memnun olmuyorsan zaten senden kardeş olmaz. Bizim isteklerimiz bizim ne olduğumuzu ortaya koyan şeylerdir. Para istiyorsan sen paradan ibaretsin. Müminler birbirlerine karşı merhametli olur. Kafire karşı şiddetli olurlar. Müminler bir birine karşı merhametli mi? Suriye, Cezayir de yaşananlar. Filipinler de yaşanan zulümden haberimiz bile yok. Libya da iktidar kavgası var. Ama kafirler istediği petrolü aldılar. Biraz müminler olup olmadığımızı tartalım. Peygamberi anlamak için, kardeşlik kavramını anlamak için Peygamber dostlarına bakalım. Önce onları anlayalım" dedi. 
 
Malatya'da yetişen peygamber dostlarını anlamaya özen göstermemiz gerektiğini vurgulayan İnançer, "Niyazi-i Mısri ve Sadrettin Konaevi'yi okumak onları anlamak gerekir. Onları anlamak demek peygambere yaklaşmak demek. İşte Niyazi-i Mısri'nin 'Derman arardım derdime derdim bana derman imiş. Bürhan sorardım aslıma aslım bana bürhan imiş' sözü ilahi ebediyetin anahtarı gibi karşımızda duruyor" dedi. 
 
Konferansın sonunda Yazar Ömer Tuğrul İnançer vatandaşlardan gelen soruları yanıtlayıp, kitapları imzaladı. 
 
Belediye Başkanı Ahmet Çakır da günün anısına Yazar Ömer Tuğrul İnançer'e kayısı ve kayısı kristali hediye etti. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız