SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"İsmimi Verecekseniz Katkı Sunayım, Dedi"

0
Güncellendi - 2016-02-10 21:22:23
A- A+ PAYLAŞ

  • ESOB Başkanı Keskin,  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kendisine ilettikleri konu üzerine milletvekillerine talimat verdiğini söyledi. Keskin, "Sayın Cumhurbaşkanımız da aynen dönüp bize, şahitleri de vardır, ‘eğer benim ismimi verecekseniz yapımına katkı sunayım’ diyerek milletvekillerine talimat vermiştir."dedi.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun STK temsilcileri ile yaptığı toplantıda 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri öncesinde Malatyalılara verilen sözleri de hatırlattığını ifade ederek, 2. Üniversite ve Onkoloji Hastanesi taleplerini ilettiğini ifade etti.

“BİZ İCRA MAKAMI DEĞİLİZ”

Keskin, oda başkanlarının da katıldığı basın toplantısında basın mensupları ile bir araya gelerek güncel konular ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. Gündüzbey’deki Kirazlı Konak’ta gerçekleşen basın toplantısında konuşan TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve MESOB Başkanı Keskin, Malatya’da görev yapan basın mensuplarına Malatya’nın ve esnafların sorunlarına karşı duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederek, “Bazen tatlı eleştiri, bazen sert eleştiriler oluyor. Her zaman basının gösterdiği yolda değerlendiriyoruz. Bize yol gösterdiğiniz içinde sizlere teşekkür ediyoruz. Hem eleştirenlere hem övgüyle bahsedenlere teşekkür ediyoruz. Esnaf ve Sanatkarlar camiası olarak Malatya’mız için, esnafımız için elimizden geldiği kadar karınca kararınca gerek hükümet bazında olsu, gerekse il bazında olsun, siz basında beraber sorunları dile getirmek bizim asli görevlerimizden biridir. Biz tabii ki icra makamı değiliz. Biz ancak öneri makamıyız. Öneri götürürüz, elimizden geldiği kadar en üst seviyeye taşımaya çalışırız” dedi.

“KÜRDÜM DİYOR, KÜRDÜ ÖLDÜRÜYOR”

Keskin, 1 Şubat’ta Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bölgedeki STK yöneticileri ile yaptığı toplantı hakkında konuşmasına başlayarak, “Geçen gün Sayın Başbakanımızın verdiği davet üzerine Başbakanlık Konutu’nda Saat 8’den 3’e kadar süren bir toplantı yaptık. Toplantının amacı Güney ve Doğu Anadolu Bölgesinin Terör sorunuydu. Söz bize gelince biz açıkça düşüncelerimizi dile getirdik. Terörün ne istediğini bilmediklerini, terörün dağdan beslendiğini, dış güçlerle beslendiğini, terörün bu ülkeye zarar vermek için elinden geldiğini elinden geleni yapan resmen vahşetin tam kendisi olan bir terör örgütüyle bu ülke karşı karşıyadır. Düşünün ‘Kürdüm’ diyor, kürdü öldürüyor. Kürt’ün evinin önüne barikat kuruyor. Yollar yapılıyor, yolları dağıtıyor. Okullara bomba atan, camilere bomba atan, Kur'an- Kerimleri yakan bunlara ne Türk diyebilirsiniz ne Kürt diyebilirsiniz. Biz terörün her türlüsünü şiddetle, nefretle kınıyoruz. Lanet olsun diyoruz” ifadelerini kaydetti.

“BAŞBAKAN’DAN BAĞ-KUR PRİMİ İÇİN DESTEK İSTEDİM”

Toplantıda dile getirdiği konuları ve sorunlar hakkında bilgi veren Keskin şunları söyledi:

“Yıllar Sonra bir bakanımız oldu. Yıllar sonra özlemini duyduğumuz beklediğimiz bir bakanlık verildi. Ben görüşmede ilk defa Sayın başbakanımıza bakan için kendilerine Malatya adına teşekkür ettim. Esnafım adına kendilerine çok teşekkür ettim. Diğer taraftan esnafımızın ve Malatya bölgesine yapılan yeni bir hastane, dünyada ilk olan veya Avrupa’da tek olan bağımsız Organ Nakli Hastanesi için kendilerine çok teşekkür ettim. Diğer taraftan Malatya’mız için özellikle de esnafımız için K1 belgelerinin çok yüksek fiyatlarla satıldığını, arabamızın 20 milyar etmeyeceğini ve bu belgeyi bize 22 milyara sattığını, böyle bir anlayışın olmayacağını fakir fukaranın ekmeğini bireysel kazanan insanların üzerine gidilmemesini Sayın Başbakanımdan istedim. Bağ-Kur primleri konusunu toplantıda gündeme getirdim. Sayın Başbakanımızın bize kendi deyimiyle ‘Bakın Bakanlar Kurulu karşınızda’ 9-10 bakan iki tane başbakan yardımcısı ve danışmanları vardı toplantıda. Ben şunu söyledim; Sayın Başbakanım 100 lira seyyanen zam verdiniz, 128 lira Bağ-Kur primlerine zam yaptınız. Bunu nasıl anlatacağız, bunu millete nasıl anlatacağız. Bunu vermeseydiniz bu zamları da yapmayaydınız. Şunu söyledik; işverene verdiğiniz destek gibi esnaf ve sanatkâr kesimine de prim de indirim yapmanız lazım.”

“GÖNÜLLÜ TRAFİK SİGORTASI OLSUN”

Zorunlu trafik sigortasının sadece şoför esnafını ilgilendirmediğini, aracı olan herkesi ilgilendirdiğini aktaran Keskin, bu konu hakkındaki sıkıntıları da toplantıda hem dosya halinde, hem de sözlü olarak aktardığını ifade ederek, “Sayın Başbakanımızın Malatya’da söz verdiği Türkiye genelinde ÖTV'siz bir araç. Onları dile getirdik. Zorunlu Trafik Sigortasını dile getirdik. Bu konu sadece ticari amaçla çalışan arkadaşlar için değil bütün araçlar için geçerlidir. ‘Adını zorunlu koydunuz Sayın Başbakanım zoraki alıyorsunuz. O zaman sizinle (devlet ile) bir ilgisi yoksa, bu uluslararası şirketlere ait ise, bunun adını zorunluluktan çıkarıp Gönüllü Trafik Sigortası yapın. Kasko gibi isteyen yapsın, isteyen yapmasın.’ Bunları dile getirdik. Geçen gün akşam Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım'ın bir konuşmasında ‘Bu trafik sigortalarının düzenlemesini yapacağız gerekirse kasko ile zorunlu trafik sigortasını birleştireceğiz’ ifadeleri vardı. Makul fiyatlara çekeceklerine yürekten inanıyorum. Esnaf ve sanatkar için Organize Sanayi Bölgelerine verilen destekler, esnaf ve sanatkara da verilsin. Özellikle esnaf ve sanatkarlar kesiminin, iki tane küçük sanayi sitemizin bunları dosya halinde de Sayın Başbakan'a sunduk, şehrin göbeğinde kaldığını, yeni Malatya büyük şehir planlamasında bin dönümlük bir arazi istediğimizi bir alanı bize tahsis etmesini istedik. TOKİ’den de Esnaf ve Sanatkârlar için konutlar istedik. Bunlar bizim isteklerimizdi” diye konuştu.

“SAYIN BAŞBAKANIMIZA, ‘SİZ MALATYA'DA BUNLARI SÖZ VERDİNİZ’ DEDİM”

Toplantıda Başbakan Davutoğlu’na 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde Malatya’da vermiş olduğu Onkoloji ve 2. Üniversite sözlerini de hatırlattığını belirten Keskin şöyle konuştu:

“Malatya meselesine gelince Malatya’mızda gittiğiniz cenazeler de sorun üç kişiden ikisi ne yazık ki kanserden ölümle karşı karşıyayız. Ben bunu Sayın cumhurbaşkanımıza özellikle arz ettim. Sayın Cumhurbaşkanımızın da sözü var. Bir bölge Onkoloji Hastanesi, Kanser Araştırma Hastanesi'nin yapılması için bugünkü Cumhurbaşkanımız talimatlarını verdiler. Hatta ben şunu söyledim; Büyük devlet adamı Turgut Özal'ın yanına büyük devlet adamı Recep Tayyip Erdoğan Onkoloji Hastanesi ismini de istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da aynen dönüp bize, şahitleri de vardır, ‘eğer benim ismimi verecekseniz yapımına katkı sunayım’ diyerek milletvekillerine talimat vermiştir. İstanbul’da bir toplantı yapın, davetiye bastırın, davetiyenin altında benim ismimi yazdırın, ben o insanları toparlayacağım ve ismini de ben satın alacağım (katkı sunacağım). Ayrıca Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri öncesinde Malatyalılara bu konuda sözleri var. Malatya çok önem arz eden ikinci bir üniversite istedik. Sayın başbakanımıza da , ‘Siz Malatya'da bunları söz verdiniz. Çünkü AK Parti programını hükümet programı olarak kabul ettiniz. 7 Haziran'da ve 1 Kasım seçim öncesinde söz verdiniz. İkinci bir üniversiteyi Malatya ne zaman kazandıracaksınız, ne zaman temelini atacaksınız, ne zaman yapacaksınız, Ne zaman hayata geçireceksiniz.’ Bu konuları da aktarma fırsatımız oldu.”

“TCDD VAGON ONARIMA TAŞINSIN, TALEBİNİ DE İLETTİM”

Vagon Onarım Fabrikası’nın satılmamasını ve buraya TCDD 5. Bölge İşletmesi’nin taşınması ile ilgili talebi de aktardığını belirten Keskin, “Vagon Onarım Fabrikası satılmasın, TCDD 5. Bölge Müdürlüğü buraya taşınsın. Bugün hepimize görev düşüyor. Nasıl olsa hızlı tren gelişecek veya demir yolları ulaşımını mutlaka güçlendirecek. TCDD 5. İşletme ile Yeşiltepe’nin arasını açalım. Ergenekon Köprüsü ile Yeşiltepe Köprüsü arasındaki alan 450 dönümlük bir alan. Orada eski binalar var, o binaları kaldırıp Vagon Onarım Fabrikasına taşımalıyız. Tren yüklerini artık Vagon Onarım Fabrikası’nda indirmeliyiz, artık Malatya büyükşehir. Yeşiltepe’nin Malatya'nın ikinci bir bölgesi, üçüncü bir bölgesi olması için Sayın Başbakanımıza bu talebimizi hem dosya halinde, hem de sözlü olarak arz ettim” dedi.

“SEMT PAZARI YETERSİZ, ESNAF GÖNÜLSÜZ”

Keskin, Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan semt pazarı ile ilgili tartışmalara da değinerek, şu şekilde konuştu; “Proje yapıldıktan sonra gerçekten bizi de hayal kırıklığına uğrattı. Ama bizim esnafımızda kapalı yere girmek istemiyor, bunu açık söyleyeyim. Yani esnaf diyorki; ben caddelerde, sokaklarda eski usule devam edeyim. Şimdi orada Allah göstermesin, orada bir kaza oldu mu, bir yangın oldumu itfaiye giremeyecek, ambulans giremeyecek. Esnafın tam sığacağı, tezgahını rahat açabileceği başka semt pazarlarının da yapılması lazım. Semt pazarları yapılmadan o insanların ekmeğini kesmek hiç kimsenin hakkı yoktur, buna da müsaade etmeyiz. Ben birlik başkanıyım, esnaf odası sorununu bana getirecek, bende yukarı götüreyim, sorunu çözmeye çalışayım. Birazda çuvaldızı biz kendimize döndüreceğiz. Burada sorun en iyi diyalogu yapmaktır. Diyalog yapmayacaksın, esnafın sorununa eğilmeyeceksin, esnafın seni tanımayacak, sen esnafı tanımayacaksın, kalkacaksın insanlara hakarete devam edeceksin. Sonra çıkıp, ‘benim üyeme sahip çıkılmadı’, peki oda başkanı orada neci? Oda başkanı da esnafının sorunlarına sahip çıkacak. Eleştiride bir şey çıkmaz. Sorunun çözümü iyi bir diyalogdur. Bugün bizim amacımız nedir, Malatya ile iyi bir diyalog yapmak. Semt Pazarı bence küçük. Bu durumu Büyükşehir Belediye Başkanımızla görüşeceğiz ve diyalog içerisinde esnafımızı da mağdur etmeden sorunu birlikte çözeceğiz. Esnaf bizim esnafımız. Sorunun çözüm noktası nereyse sonuna kadar takip ederim.”

“BEN BUNU MİLLETVEKİLİNE ANLATSAM….”

Keskin açıklamalarını şu şekilde sonlandırdı:

“Hiçbir televizyon köşesinde yahut da dışarıda oturup şunu söyledik bunu yapacağız demedim. Ben bugün Sayın başbakanımız ve bakanlar kurulunun karşısında hem esnafın sorununu hem de Malatya'nın sorunlarını ve Türkiye genelindeki esnafların sorunlarını dile getiren bir arkadaşınızım. Açık yüreklilikle. Ben bunu bir milletvekiline anlatsam, milletvekili bir bakana anlatır, bir bakan da Başbakanı anlatır mı anlatmaz mı bilemiyorum. Ama biz bütün sorunları Sayın Başbakanımız ve bakanlar kurulu karşısında bunları dile getirdik. Bunları dile getirdiğimiz zaman hiçbir beklentimiz de olmadı. Bize bir yük yüklenmişti nasıl sizler gazeteci olarak kameranızla fotoğraf makinenizle kendi işiniz için bu yük yüklenmişse, bize de Esnaf Sanatkârlar olarak bütün oda başkanları ile biz bir yükün altında olduğumuzun farkındayız. Bunun için de gece gündüz elimizden gelen gayreti Malatya’mız için esnafımız için elimizden geleni her şeyi yapacağız. Hakkımız olanı almamız gerekiyor, hakkımız olanı istememiz gerekiyor.”

“ARTIK SİGARA İÇMİYORUM”

Bu arada, basın toplantısı sonunda Keskin, artık sigara içmeyeceğini belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlatmış olduğu kampanyayı desteklediğini ifade ederek, “sigaranın büyük zararlarının olduğunu hepimiz biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki kampanyasını destekliyorum ve bende esnaf ve sanatkarı camiasının başkanı olarak, sayın cumhurbaşkanımızın sözüne uyarak bugün sigarayı bırakıyorum. Tüm esnaf ve sanatkarımızdan sigarayı bırakmalarını ve sigaralarını kırmalarını istiyorum. Esnaflarımızdan ise şunu istiyorum, araçlarda ve işyerlerinde kesinlikle sigara içmesinler, içirmesinler. Sigaraya karşı başlatmış oluğu çalışmalarından dolayı da sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum. Allah yollarını açık eylesin” dedi.

Burhan KARADUMAN, Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

6 yorum yapılmış

  • cd (8 yıl önce)
    bir isim değil mi ne var bunda en temel hak
    0
    0
    Yanıtla
  • Yasin Bikriye (8 yıl önce)
    Kamil sen Kamil olamamışsın. İsimler Bedeli ödenerek hatta yarış yapılarak en çok katkıyı kim sunuyorsa ona belli süreliğine verilir. Zaten haberin içinde davetiyeleri gönderin ben de katılacağım KATKIDA BULUNARAK ismi alacağım sözü var. Niyet bozuk değil ise kemale ermeye gayret et Kamil
    0
    0
    Yanıtla
  • He gardas he sen ordan bak.
    0
    0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (8 yıl önce)
    SANKİ CEBİNDEN YAPTIRACAK. DEVLETİN PARASINI İSMİ İÇİN KULLANIYOR. BU NE KEYFİYET. İHTİYAÇ VAR İSE HASTANE TABİKİ YAPILMALIDIR. İSMİMİ VERİRSENİZ YAPILIR. YOKSA YAPILMAZ. NE GÜZEL. TAM DA ORTADOĞU ÜLKESİ MANTIĞI.
    0
    0
    Yanıtla
  • Kamil (8 yıl önce)
    Isim yoksa yardim da yok. Malatyammm sen bilirsin. :)
    0
    0
    Yanıtla
  • Enver (8 yıl önce)
    Vay be daha neler duyacağız.
    0
    0
    Yanıtla