SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"İşte Malatya ve Kimliği"

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Belediyesi, 2011 yılı kültürel etkinlikleri çerçevesinde "Büyükşehir Olma Yolunda Malatya: Kent Kimliği ve Kültürü" konulu bir panel düzendi.
Panelle ilgili olarak Malatya Belediyesi'nin basın bülteni şöyle:
 
"Malatya Belediyesi, 2011 yılı kültürel etkinlikleri çerçevesinde “Büyükşehir Olma Yolunda Malatya: Kent Kimliği ve Kültürü” konulu bir panel düzenlendi.

14 Ekim Cuma günü saat 14.00’de Özel İdare Toplantı Salonu’nda düzenlenen Panele; Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın yanı sıra İl genel Meclisi Başkanı Naci Şavata, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut, Panel Konuşmacıları İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Doç.Dr. Taner Tatar, Yrd.Doç.Dr. Vehbi Bayhan, Doç.Dr. Hüsniye Canbay Tatar ile Yrd.Doç.Dr. Ersan Ersoy ile Belediye Daire Müdürleri, Belediye Personelleri, muhtarlar ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Panelin açış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Yerel yönetim olarak Malatya’yı geliştirmek, geleceğe taşımak adına önemli çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Malatya’mız 9 bin yıllık tarihi geçmişiyle, yetiştirmiş olduğu devlet, sanat, kültür adamlarıyla, dünyaya mal olmuş kayısısıyla, bölgede son zamanlarda gelişen organize sanayi bölgeleriyle, gelişen şehir dokusuyla, bölgenin yükselen değeri konumundadır.

Yatırım ve hizmetlerimizi gerçekleştirirken; halkla iç içe, sivil toplum ile istişare ederek, kanaat önderlerini dinleyerek,  yaptığımız ziyaretlerle, mahalle gezileriyle, toplantılarla, istişarelerle vatandaşın bizden beklentilerini, hangi hizmetleri almak istediklerini dikkate alarak sorunu sağlıklı bir şekilde tespit edebiliyorsak ve bunları sağlıklı bir şekilde öncelik sırasına göre belirleyebiliyorsak, kıt kaynaklarımızı verimli bir şekilde kullandığımız anlamına gelir” dedi.

Yatırım ve hizmetler noktasında sadece halkla yapılacak istişarelerin yeterli olmadığını, bunların bilimsel anlamda, akademik anlamda bütünleştirilmesi ile esas hedefe ulaşacaklarını belirten Başkan Çakır, “Belediye olarak hedeflerimiz var. Bu hedeflerimizi sağlıklı ve doğru bir şekilde tespit etmemiz gerekiyor. Bugün rutin belediye hizmetlerini vatandaşların hizmetine en kaliteli, en verimli bir şekilde nasıl sunabiliriz, bunun gayreti içerisindeyiz. Bir diğeri mevcut şehrimizi çok daha modern bir görünüme, altyapı sorunları bitmiş bir noktaya taşımak için çalışıyoruz. Ama esas bir sorumluluğumuz da sürdürülebilir bir kentleşmeyi yakalayabilmektir. Bunda da yaptığımız proje plan ve imar uygulamalarında, gelecekte şehirde yaşayacak nesillerin projelerine engel olmayacak şekilde düzenlemelere gitmek zorundayız. Bu konuda hata yapmamak için de bu işin akademik ve bilimsel yönüne de kulak vermek zorundayız. Malatya’yı nereye taşıyacağız, Malatya’nın şu an görünen kimliği nedir, Malatya’yı öne çıkaran kent dokusu nedir, kentimizin sosyal kültürel yapısı nedir?  Bunlara hocalarımız ışık tutacaklar. Bizler bunu dikkatle izleyeceğiz, kendimize dersler çıkaracağız, notlar alacağız. Ve ilerideki çalışmamızda yapacağımız stratejik planlarda bizlere bir yol gösterici olacak. Hocalarımıza  katkılarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın yaptığı konuşmanın ardından panele geçildi. Panel Yöneticisi Doç.Dr. Taner Tatar, Büyükşehir yolundaki Malatya ile ilgili akademisyenler olarak kendi aralarında neler yapabiliriz diye düşündükleri sırada gelen bir öneri doğrultusunda Malatya ile ilgili kapsamlı bir çalışma yaptıklarını belirterek 3200 kişiye anket uyguladıklarını söyledi.

Malatya ile ilgili kapsamlı bir çalışmada anket uygulanacak kişi sayısının mutlaka uygun sayıda olması gerektiğini, bu nedenle de denek sayısını fazla tuttuklarını ifade eden Doç.Dr. Tatar, “Çalışmamız sırasında merkez ile birlikte bütün ilçeleri tek tek gezdik. Buradan da anket uyguladığımız tüm kişilere özellikle teşekkür ediyorum. Çalışmamız süresince en küçük bir problem yaşamadan çalışmamızı sonlandırdık” dedi.

Doç.Dr. Taner Tatar, Büyükşehir statüsüyle ilgili hukuki bir tespit olduğunu belirterek, “Bizler Büyükşehir konusuna sosyolog güzüyle bakıyoruz. Yani Büyükşehir olmak için evet nicelik bakımından belli bir nüfus gerekiyor, ama aynı zamanda nitelik de büyük önem taşıyor.

Malatya belki nicelik olarak Büyükşehir olmak için istenen nüfusa sahip değil, ama nitelik olarak buna hazır olduğunu söyleyebiliyoruz. İnsanlar gibi artık şehirlerin, mekanların da bir kimliği oluşmuştur. Kimlik ise kültürle alakalı bir konu.

Büyükşehir Olma Yolunda Malatya: Kent Kimliği ve Kültürü konusuyla ilgili araştırmamız 3 basamaklı bir anketten oluşuyor. 1. Basamak - Malatya Merkez, 2. Basamak- İlçeler, 3. Basamak- Malatya’ya gelen ziyaretçiler.

Bu çalışmalar hakkında da panelistlerimiz bilgi verecekler” dedi.

Panel Yöneticisi Doç. Dr. Taner Tatar, yaptığı giriş konuşmasının ardından sözü, Malatya Merkez’de yapılan çalışmalar hakkında bilgi vermek üzere Yrd. Doç.Dr. Vehbi Bayhan’a verdi.

Yrd. Doç.Dr. Vehbi Bayhan, yaptıkları araştırma sırasında “Malatya Kent İmajı, Kimliği ve Markası” başlığı altında Malatya Merkez ile ilgili 19 tespit yapıldığını belirterek sinevizyon eşliğinde bu tespitlerin özetle şunlar olduğunu söyledi:

“1- Malatya, bir yanda kayısı üretimi ile “tarım toplumu”, bir yanda organize sanayi bölgesi ile “sanayi toplumu”, bir yanda da üniversite ile “bilişim toplumu” iç içe yaşamaktadır. 2- Malatya’yı simgeleyen en önemli ve birinci unsur “kayısı”dır. 3- Malatya denildiğinde akla gelen diğer kelimelerde yoğunluk “su, akarsuyu, baraj ve yeşillik” gelmektedir. 4- Malatya’nın şebeke içme suyunun doğal kaynaktan sağlanması Malatya’nın diğer özelliğidir. 5- Kernek ve Kanalboyunun, Malatya denilince akla gelmesi hem sosyolojik hem de suyun Malatya’daki önemi açısından anlamlıdır. 6- Yöresel yemeklerin bir kentin kimliğinde önemi yadsınamaz. Bu bağlamda, Malatya denilince başta analı-kızlı köfte olmak üzere çeşitli köfteler ifade edilmiştir. 7- İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Malatya denilince akla gelen siyaset ve devlet adamlarıdır. 8- Beşeri simgelerden diğer ikisi Battalgazi ve Somuncu Baba’dır. 9- Peyzaj ve rekreasyon alanlarından Mişmiş Park, Horata ve Su Sesi ifade edilmiştir. 10- Malatya denilince kayısı dışında ifade edilen meyvelerin ilçelerde daha çok yetişen meyvelerle ilgisi vardır. 11- Malatya denilince sanayi ve ticaret akla gelmesi de anlamlıdır. 12- Malatya denilince akla gelen unsurlardan İnönü Üniversitesi, Malatya’nın kent kimliği, imajı ve markası açısından önem taşımaktadır. 13- Turgut Özal Tıp Merkezi hem Malatya’nın, hem bölge insanının sağlık ihtiyaçlarını gidermede önemli işlevlere sahiptir. 14- Malatya’yı betimleyen kelimelerden kentsel hayatın olumlu yanları başka soruda ölçüldüğü üzere; kentin güvenli, sakin, dışa açık ve temiz özellikleri yanında, coğrafi konumu, sağlık imkânları, doğal güzelliği, iklimi, alışveriş imkânları, sağlıklı yaşam için ideal kent, güvenli yaşam için ideal kent olarak ifade edilmektedir. 15- Çevre kirliliği, düzensiz kentleşme ve gecekondulaşma bu olumsuz özelliklerdendir. 16-Malatya denildiğinde halkı hakkında olumlu yargılar, başka bir soruda ölçüldüğü üzere; samimi, sıcak, cömert, dürüst, sakin, çalışkan, geleneksel ve dindar şeklindedir. 17-Malatya denildiğinde halkı hakkında olumsuz yargılar ise, yarışma ve kıskançlık, birbirini çekememe ve hasetlik olarak ifade edilmektedir. 18- Malatya kent imgesinde belirtilen iktisadi olumsuzluklar, özellikle genç işsizliğin ülke genelinde olduğu gibi Malatya’da da çok fazla yaşanmasıyla ilgilidir. 19- Malatya büyük şehir olma potansiyelindedir ve AVM’nin yeni kent kimliğinde kanıksandığı bir mekâna sahiptir.”

Yrd. Doç. Dr. Bayhan daha sonra Malatya Kent Merkezinin İmgesi, Malatya Kentini Betimleyen Özellikler, Malatya Halkının Özellikleri konularında da bilgiler verdi.

Panelist Yrd. Doç.Dr. Ersan Ersoy ise “İlçelere Göre Kent Kimliğini Tanımlayan Unsurlar” konusunda bilgiler verdi.

Yrd. Doç. Dr. Ersoy, İlçelerde yaşayan insanların, Malatya kent imajına yönelik algısını tespit etmek için anket çalışması yaptıklarını belirterek, anket çalışması sonucunda her ilçe sakininin ilçeleriyle özdeşleşmiş ürünleri ön plana çıkardıklarını ve kendilerini bunlarla anlatmaya çalıştıklarını söyledi. Ersoy, örneğin Doğanşehir sakinlerinin elma ve alabalık’ı ön plana çıkarırken, Akçadağ’lıların ise Sultansuyu Harası’nı ve armudu ön plana çıkardıklarını belirterek, çalışma sonucuna göre her ilçenin ortak özelliğinin ise hepsinde de kayısının en ön planda yer alması olduğunu ifade etti.

Doç. Dr. Hüsniye Canbay Tatar ise Malatya’ya dışarıdan gelen ziyaretçilerin seyahat ve tatil anlayışları hakkında anket çalışması yaptığını bu konuda önemli bulgular elde ettiklerini söyledi.

Doç.Dr. Hüsniye Canbay Tatar, turistlerin gözüyle Malatya’nın samimi, dürüst, sıcak ve insani değerlere saygılı bir kent olduğunu gördüklerini belirterek, Malatya’ya gelen ziyaretçilerin büyük bir bölümünün özsellikle iş amacıyla geldiklerini ve bunların da daha çok 2-5 gün arasında Malatya’da kaldıklarını söyledi.

Doç.Dr. Hüsniye Canbay Tatar, “Malatya’ya gelen ziyaretçiler, “Malatya denilince aklınıza ne geliyor?” sorusuna en çok kayısı, ikinci olarak da Turgut Özal’ın geldiğini söylüyorlar. Malatya insanlarının geleneksel olduğunu belirten ziyaretçiler aynı zamanda sakin bir halk olduğunu ifade ediyorlar. Malatya kent imajıyla ilgili olarak ise ziyaretçilerin büyük bir çoğunluğunun Malatya’yı yeşil bir kent olarak gördüklerini ve özellikle de Baraj Gölü ile kırsal özelliklerinin dikkat çektiğini kaydettiler” dedi.

Düzenlenen Panelin sonunda Belediye Başkanı Ahmet Çakır, panelistlere Belediye yayınlarından oluşan birer kitap seti hediye etti. "

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız