SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"İstidadı Olanı Gözünden Tanırdı"

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:13:57
A- A+ PAYLAŞ

TYB İstanbul Şubesi’nde düzenlenen söyleşi programına katılan Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş, 5 Ekim 1977 tarihinde kaybettiğimiz Arapgirli fikir adamı Fethi Gemuhluoğlu ile ilgili tanıklıklarını ve onun insan yetiştirmedeki özel istidadını anlattı. 

TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın sorularını cevaplayan Yalçıntaş, Fethi Gemuhluoğlu ile ilgili şunları söyledi: “Fethi Ağabey, bir insan avcısıydı. İstidadı olanı gözünden tanır ve onu bir daha bırakmazdı. Genç kalem sahiplerini takip eder, onlarla irtibata geçer ve onları teşvik ederdi. Size zamanı yakalamayı öğreten bu kişinin tutsağı olurdunuz kısa zamanda. Karşınızda daima terakkiye müteveccih bir terbiyeci bulunuyordu. Fethi Ağabey, bir psikanaliz uzmanıydı. Karşısındaki kişiye baktığı gibi onun ruhsal haritasını çıkarıverirdi. Müşfik ve gadaplıydı. Bir yanardağ gibi kükrer ama o gürlemenin ardından hep rahmet gelirdi. Son derece vefalı bir insandı. Kendisi kabre girinceye kadar bizlerle tek tek meşgul oldu.’

Yalçıntaş, bir soru üzerine, Fethi Ağabey ile arasında geçen ibretlik bir tanıklığını da şöyle dile getirdi: “Bir gün Ankara’daki mesai yerine gittim. O zamanlar yedek subayım. Kapıyı çaldım. Her zaman beni en güzel şekilde karşılayan Fethi Ağabey, içeri girer girmez beni yumruklamaya başladı. Karşısında üç kişi oturuyordu. Hiç mukavemet etmedim; neden niçin diye de sormadım ve çıktım. Ertesi gün yine kapısını çaldım. Bu sefer beni her zamanki güler yüzüyle karşıladı. ‘Dün seni niye hırpaladığımı biliyor musun Nevzat?’ dedi. ‘Hayır efendim’ dedim. Karşımda oturan adamlar bana rüşvet teklif etmeye gelmiş. Sen içeri girmesen öfkemi yenemeyip üzerlerine yürüyecektim. Tam zamanında geldin, beni fitneden kurtardın’ dedi. Öylesine haksızlığa, hukuksuzluğa tahammül edemeyen dosdoğru bir insandı.’

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız