Malatya İnönü Üniversitesi (İ.Ü) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Bülent Yılmaz, Peyzaj Mimarlığının klasik bahçe düzenlemesi gibi görüldüğünü ancak tasarım dünyasına girişle birlikte bundan çok daha fazlasını içerdiğini söyledi.
İ.Ü. Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Yılmaz, İnönü Üniversitesi bünyesindeki Radyo Kampüs’de İnanç Kara Ölmeztoprak’ın hazırlayıp canlı yayında sunduğu Panorama programına katıldı. Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyesi olan Doç. Dr. Yılmaz, Peyzaj Tasarımı, Peyzaj Planlama, Bilgisayar Destekli Planlama ve Tasarım, Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama konuları üzerinde çalıştığını ifade ederken tasarımla ilgili projeler hakkında detaylı açıklamalarda bulundu.
Peyzaj Mimarlığının klasik bahçe düzenlemesi gibi görüldüğünü ancak tasarım dünyasına girişle birlikte bundan çok daha fazlasını içerdiğini söyleyen Doç. Dr. Yılmaz, “Uygulamaya dönük peyzaj tasarım projeleri kentsel ya da kırsal karakterli olabilmekte, planlama boyutu ise büyük çalışma alanlarını kapsarken karar verme sürecini oluşturmakta ve tüm bunlar yapılırken örneğin yeni bir yerleşim yeri seçilirken analiz edilmesi gereken planlama yaklaşımları neleri gerektirir sorusunun cevabı ise bilimsel araştırmalarda kendini bulmaktadır” dedi.
“Peyzaj mimarlığında ana malzeme canlı materyaldir yani bitkidir” diyen Doç. Dr. Yılmaz, bu yapısı ile Peyzaj Mimarlığı diğer tasarım disiplinlerinden farklılaşmaktadır” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin Peyzaj Mimarlığı Bölümüne son yıllarda çok daha bilinçli tercihlerle geldiklerinin altını çizen Yılmaz, “Ders işleyişi, sınav verimliliği ve sonrasında yani okuldan sonra devam eden mesleki yaşantılarında bu durum son derece önem taşımaktadır” dedi.
Malatya’nın da artık bir büyükşehir olduğunu vurgulayan ve büyükşehirlerle birlikte turizm ve rekreasyon potansiyeli yoğun olan illerde peyzaj mimarlığı alanında istihdamın son derece iyi olduğunu kaydeden Doç. Dr. Yılmaz, özellikle büyük yatırım gerektiren alanlarda Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu hazırlanmasının yasal bir zorunluluk teşkil ettiğine ve ekosistemle barışık uygulamaların yapılmasının şart olduğuna değindi.
Doç. Dr. Yılmaz sözlerine şöyle devam etti:
"Peyzaj Mimarlığında çalışılan alanların ekolojik yapısının yani yeteneğinin çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu saptama, alana getirilecek fonksiyonların ve materyallerin daha sağlıklı ve gelecek kuşaklara ulaştırılabilecek nitelikte olmasını sağlayacaktır. Bu durum insan yaşamı ve konforu bakımından son derece önemlidir. Peyzaj Mimarlığı Odası Malatya Temsilciliği ve Malatya Belediyesi, büyükşehir sürecinde çalışmalarına devam edilen büyükşehir imar yönetmeliği için Peyzaj Mimarlığı ile ilgili yeni hükümler belirlemek üzere temas halinde bulunmaktadır. Bu çalışmaların mutlak surette olumlu yönde sonuçlanacağına inanmaktayım. Bu hükümler dikkate alınmalı ve şehirde yapılan düzenlemelerde peyzaj projelerinin altına peyzaj mimarı da yasal bir şart olarak imza atabilmelidir. Bu aşamaya gelinirse konu çok daha profesyonel bir şekilde ele alınmış olur. Gelecek yıl mezun vermeye başlayacak olan bölümümüzde ağırlıklı olarak Malatyalı öğrenciler yer almaktadır. Birkaç yıl sonra ilimizde sayısı her geçen gün artacak peyzaj mimarları olacaktır. Eğer yasal düzenlemeler gerçekleşirse bu mezunlarımız istihdam problemi yaşamazlar. Böylece kentimizde estetik kaygılardan uzak ilgi çekici alanlar yaratmaya hevesli peyzaj mimarları ve peyzaj projeleri oluşacaktır. Betonlaşmanın yarattığı olumsuz etkiler bu projeler ve uygulamalar sayesinde bertaraf edilebilecektir.’’
“Malatya’da Karakaya Barajı’nın oluşturduğu ciddi bir su havzası ve baraj gölü kıyısı var” diyen Doç. Dr. Yılmaz, "Rekreasyon alanlarının değerlendirilmesi noktasında suyun varlığı önemli ve bu konuda o bölgelerdeki alt yapı çalışmaları öncelikli olmak üzere hemen ardından peyzaj çalışmaları ile devam edilmelidir” şeklinde konuştu.
Öncelikli olarak yeşil alanların yok edilmemesi gerekliliğinin ve ardından korunmasının önemine değinen Doç. Dr. Yılmaz, bu konuda iklim ve toprak yapısı değerlendirmelerinin de dikkatle yapılması gerektiğini bildirdi.
