'İtiraf Ettirdik' İtirafı!.

Akçadağ Çok Programlı Lise öğrencisi Ç.A.’nın ailesinin iddiasına göre tecavüze uğraması, bu durumu öğrenen okul yöneticileri tarafından aynı okuldaki 2 kardeşiyle birlikte okuldan atılmasıyla ilgili haberler, il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticilerinin bu olaya ilişkin tavırları tartışma yarattı. İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut’un, Ç.A’yı hem ‘ağır suçlu’ hem de ‘mağdur’ ilan ettiği açıklamaları da dikkat çekti.. Akçadağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Arıcı ise Ç.A’nın olayı anlatması için bir kadın müdür yardımcısı ile görüştürüldüğünü ve ‘Bir şekilde itiraf ettirildiğini’ söyledi.

‘Hadise Kurban Bayramı tatilinde olmuş, okul ortamında olmamıştır’ şeklinde konuşan Mehmet Bulut, tecavüze uğrayan ve savcılık soruşturmasında mağdur ve müşteki olarak tanımlanan Ç.A.’yı hem ‘Ağır suçlu’ hem de ‘Mağdur’ ilan ederek, okuldan uzaklaştırılmasını izah etmeye çalıştı.

Okul disiplin kurallarının tam olarak uygulanması halinde bu öğrencinin bütünüyle eğitim dışına atılmasının gerektiğini söyleyen Mehmet Bulut şöyle konuştu: ‘Okul disiplin gerekleri uygulasa öğrenci eğitim dışına çıkar. Bunu biz merkezde de yapıyoruz. Ağır bir suç işlemiş olan öğrencinin ailesi ile görüşerek öğrencinin eğitim hayatının bitmemesi için başka bir okula nakledilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu şekilde uygulamamız var. Bu olayda da veliler ile görüştük ve mağdur olan öğrencinin eğitim hayatına son verilmemesi için böyle bir uygulama yapılacağını söyledik’

Ç.A.’nın aynı okulda okuyan 2 kardeşinin ise okuldan atılmadığını, ailenin kendi isteği ile okuldan aldığını belirten Mehmet Bulut, ‘Siz böyle diyorsunuz ama öğrenci velisi Akçadağ Kaymakamı’na giderek öğrencilerin hiçbir neden gösterilmeksizin okuldan atıldığı gerekçesiyle Akçadağ ÇPL yönetimini şikayet ediyor ve Kaymakam Erhan Günay’ın telefon ile yaptığı uyarıdan sonra Akçadağ ÇPL yönetimi Ç.A’nın 2 kardeşini geri almak zorunda kaldığını nasıl açıklıyorsunuz?’ yolundaki soruya ise cevap vermedi.

Bulut, Ç.A’nın Kepez Lisesi’ne gönderildiğini söyleyerek okuldan atıldığını da kabul ederken iki kardeşin okuldan uzaklaştırılması ile ilgili suç işlendiğini kabul etti ve şu açıklamayı yaptı:

“Uygulamayı duyduğumda hemen ilgili milli eğitim müdürümüzü aradım. Bir suç işlenmiş. Ama bunun ille eğitim ve öğretimin dışına çıkması gerekmez. Konu ile ilgili olarak ilçede bir soruşturma başlatacağım. Varsa bir kabahatli gereğini yapacağız. Diğer kardeş olan iki öğrenci aynı okullarında eğitimlerine devam ediyor. Mağdur olan öğrenci Kürecik’teki Kepez Lisemize aktarılmış. Eğitim ve öğretimine orada devam edecek. Fiilen bir ayrılma yok sadece öyle düşünülmüş.’

Ç. A. İÇİN İTİRAF ODASI MI KURULMUŞ?
Bu arada Akçadağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Arıcı, Ç.A.’nın olaydan sonra okula döndüğünü ve bu süreçte arkadaşlarının Ç.A.’nın hareketlerinden şüphelendiğini ifade ederek, ‘Arkadaşları durumu ilgili öğretmenine bildiriyorlar. Daha sonra bayan müdür yardımcımız konuşarak bu şekilde itiraf ettiriyor ve hastaneye götürüyorlar’ şeklinde konuştu.

Yusuf Arıcı, olay hakkında yargıya intikal edinceye kadar İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bilgi vermediklerini de söyledi. Arıcı, ihale yolu ile hizmet aldıkları bir şirket personelinin öğrencilerden birine karşı yaptığı taciz girişiminden sonra işine son verdiklerini de açıkladı.

“BU TÜRDEN SORGULAMA DAHA BÜYÜK TRAVMAYA NEDEN OLUR”
Öte yandan Psikologlar ise tecavüze uğradığı ileri sürülen Ç.A’nın müdür yardımcısı tarafından sorgulanarak olayın yaşatacağı travmadan daha ileri bir etki yaratabileceğini belirterek şu görüşleri ifade ettiler:

“Gerek konuya mevzu bahis olan kişini yaşı, gerekse yaşadığı olayın toplumda kabul görürlülük, yaygınlılık niteliği itibariyle insan psikolojisinde travmatik etki potansiyeli yüksek toplumca hoş görülmeyen bu türden ağır olaylara önemine uygun bir yaklaşımın gösterilmesi gerekiyor. Müdür ve öğretmen, okulunda yaşanan olay hakkında daha fazla hukuku ve idari sonuçlarını düşünür. Zaten idarecilik ve öğretmenlik otorite ile özdeş. Bunun içselleştirildiği bir meslektir. Çocuğun, zaten otorite olarak gördüğü öğretmenlerinin bu tavrından daha olumsuz etkilenmeye müsait bir durumu söz konusudur. Bu beklenti, ısrarcılığı da beraberinde getirir.

Kişi hazırlanmadan, empatiden uzak, daha fazla yargılama, suçlama, eleştiri, sıkboğaz etme gibi bilimsel olmayan yaklaşımlara ne derece dikkat edildiği önemlidir. Sadece bilgi almaya dayalı ısrarlı tutumunun yanı sıra bir çocuğun, okulda otorite olarak gördüğü bir yönetici tarafından sorgulanması yaşanan travmayı bizzat bu olayın yaşatacağı etkinin çok ötesine taşıyabilir.”