Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında ortaya çıkan çelişkileri Meclis gündemine taşıdı.
Ağbaba, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından cevaplanması isteği ile TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde Çevre düzeni planına Malatya Belediyesi’nin 20 maddede itiraz ettiğini ancak 2-3 maddede düzeltme yapıldığını belirterek “Planın ilk askıya çıktığı zaman yapılan itirazları incelemek için Malatya’ya bir inceleme heyeti gönderilmiş midir?” diye sordu.
Ağbaba’nın soru önergesi şu şekilde;
"Bakanlığınız tarafından Malatya, Elazığ, Bingöl ve Tunceli illerini kapsayan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Mayıs ayında askıya çıkarılmış, ancak toplumun tüm kesimlerinden plana itiraz edilmiştir. İtirazlar sonrası geçtiğimiz günlerde plan tekrar askıya çıkarılmış, ancak birkaç küçük değişiklik haricinde kamuoyunun beklentilerine karşılık vermekten uzak halini koruduğu görülmüştür.
Bu çerçeveden hareketle;
1-Mayıs ayında askıya çıkarılan Çevre Düzeni Planı’na Malatya’dan kaç kurum-kuruluş ve STK’dan itiraz gelmiştir? İtirazların kesiştiği konular hangileridir?
2- Mayıs ayındaki ilk askı döneminde hazırlanarak tarafınıza sunulan soru önergemize verdiğiniz cevapta “ Planın yerinde incelenerek hazırlandığını” belirtmiş olmasına rağmen Çevre Düzeni Planı’nda madenleri ile ünlü Hasançelebi Belediyesi’nde tarım ve hayvancılık öngörülürken, Malatya içme suyu kaynağı olan Kaptaj planda hiç yer almamakta, kentsel gelişim alanı olarak gösterilen Yeşilyurt İkizce Gezer mevkii tarım-sulama alanı olarak kabul edilmektedir. Planla ilgili aynı sorunların gündeme gelmesi Bakanlığınız tarafından nasıl değerlendirilmektedir.
3-Malatya Belediyesi tarafından söz konusu plana 20 maddede itiraz edilmesine rağmen , sadece 2-3 maddede değişiklik yapıldığı belirtilmektedir. Mayıs ayındaki askı sürecinden sonra, yapılan itirazlar çerçevesinde Malatya’ya tekrar bir inceleme heyeti gönderilmiş midir? Gönderilen heyet, hangi bölgelerde, hangi yetkililer ile görüşmüştür?
4-Malatya’nın da içinde bulunduğu 1/100.000 ölçekli planın , Malatya Belediyesi tarafından hazırlanan 1 / 25.000 ölçekli planla arasında büyük farklılıkların olması normal midir? Daha önce hazırlanan planlarda bu şekilde bir çelişki ile karşılaşılmış mıdır?"
TBMM'DE KONUŞTU..
Bu arada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM İçişleri Komisyonu'nda Büyükşehir Belediyeleri Yasa Tasarısı ile ilgili bir konuşma yaptı.
Demokrasinin sadece insanların seçimden seçime oy kullandığı bir rejimin adı olmadığını anlatan Ağbaba, şöyle konuştu: "Demokrasi, sivil toplumun, meslek odalarının, sendikaların, aydınların, üniversitelerin konuştuğu, tartıştığı bir rejimin adıdır. Demokrasi, sadece yandaş değil, muhalif insanların da korkmadan örgütlendiği, düşüncelerini ifade ettiği bir rejimdir. Şimdi, Türkiye’deki duruma baktığımızda bunların hiçbirini görmek mümkün değildir. Sadece iktidara yakın, iktidarın desteklediği insanlar konuşabilmektedir. Geçtiğimiz dönemlerde her alanda üniversitede, barolarda, meslek örgütlerinde kim sesini çıkarıyorsa bunların sesleri kısılmıştır. Şimdi son çıkarılan Sendikalar Yasası da iktidarın demokrasiye bakışını göstermektedir."
AKP'nin ilk iktidar olduğu yıllarda hep eleştirdiği şeyin bürokrasi olduğunu belirten Ağbaba, şunları söyledi: "Bürokrasinin elinde kavruluyoruz, bürokrasi yönetiyor, biz seçildik bürokrasi yönetiyor' diyorlardı. Ama bugün bu yasayı yapan ne AKP'nin ne CHP'nin ne de MHP'nin milletvekilleri. Bu yasayı yapan burada oturan bürokrat arkadaşlarımız. Birçok milletvekilinin kesinlikle yasadan haberi yok. Benim Malatyalı milletvekillerimin de; 6 milletvekiliyiz, ben muhalefet milletvekiliyim. Keşke sadece benim haberim olmasaydı, diğer 5 milletvekili arkadaşlarımızın da haberi bu salonda oldu. Maalesef bürokrat egemenliğinin olduğu bir dönemi yaşıyoruz her alanda. İnşallah, bu yasa İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı'na, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'ne hazırlatılmıştır. Bazı yerlerde görüyoruz, yandaş arkadaşlara, hocalara hazırlatılıyor bazı yasalar. Belki de Türkiye’nin hiçbir döneminde olmadığı kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin etkisinin az olduğu, başka güçlerin etkisinin çok yüksek olduğu bir dönemden geçiyoruz."
Darbeler sadece askerlerin yapmış olduğu, silahla yapılan bir şey olmadığını belirten Ağbaba, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geçtiğimiz Mayıs ayında bir darbe yapıldı İçişleri Bakanı tarafından. İçişleri Bakanı, mahalli idarelerde yapmış olduğu uygulamayla bence bir darbe lideridir. Beş yıllığına seçildi diyorsunuz. Beş yıllığına insanlar gidiyor, oy istiyorlar. Üçüncü yılda diyorsunuz ki; 'ey ahali! Ben sana beş yıllık vermiş olduğum yetkiyi üç yıl kullanabilirsin, iki yıldan sonra kullanamazsın. Kaymakamdan, validen izinsiz bir çivi çakamazsın' diyor. Şimdi, böyle demokrasi olur mu? Şimdi biz içimize sindirelim de değerli arkadaşlar, siz iktidar partisisiniz, sizin kapatılan beldeniz daha çok. Böyle bir şeyi nasıl içinize sindirebilirsiniz"
Genelgeyle, bir kağıt parçasıyla bir darbe yapıldığını belirten Ağbaba, sözlerini şöyle tamamladı: "Kenan Evren’in yapmış olduğu darbeden daha kötü bir darbe. Kenan Evren silahla yaptı, siz elinizdeki güçle yapıyorsunuz. Kenan Evren'e, 12 Eylül'e faşist rejim diyorsanız, faşist dönem diyorsanız, bu dönemi de ne olarak değerlendireceğinizi sizin takdirlerinize bırakıyorum. Şimdi ne olacak? Türkiye’deki binlerce belde, Malatya'daki 39 belde ne yapacak? Geçtiğimiz günlerde bir belediye başkanımız büyük bir kültür merkezi yaptı. Bunu belediyenin işletmesi mümkün değil, kiraya vermek istiyor. Kimden izin alacak?"
