SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İÜ'de 'Kadın' Sempozyumu

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi tarafından düzenlen 4.Uluslararası Bir Bilim Kategorisi Olarak 'Kadın' sempozyumu başladı.

4-6 Mayıs tarihleri arasındaki sempozyumla ilgili olarak İnönü Üniversitesi'nin basın bülteni şöyle:

"Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde açılış programı yapılan sempozyuma Rektörümüz Prof. Dr. Cemil Çelik, Vali Yardımcısı Şükrü Özcan, Malatya Baro Başkanı Av. Eyüp Kutlubay, Ankara ABD Büyükelçiliği Kültür Ataşesi Stafany Altman Winans, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Kavuk, rektör yardımcıları, fakülte dekanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi korosunun verdiği mini konserle sempozyumun açılış programına başlandı.

Açılış konuşmasını Sempozyum Başkanı Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Sağer yaptı.

Amaçlarından birinin akademisyenlerin arasındaki işbirliğini güçlendirmek, aynı zamanda kadın çalışmaları konusundaki son gelişmeleri katılımcılarla paylaşmak olduğunu belirten Prof. Dr. Turan Sağer şöyle konuştu: “Kadın konusunda yapılan çalışmaların ortaya koyduğu görüşleri tartışmak, sorunları araştırmak ve çözüm önerileri üretmek için böylesine önemli bir sempozyumu düzenledik. Böylece dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri de dikkate alarak toplumun temel taşı olarak nitelendirilecek olan kadın konusunda içerik ve pratik çalışmalara önemli bir katkı sağlanmış olacaktır. Cinsiyet farklılıklarının güç dengelerini belirlediği günümüzde kadını temel alan edebiyat, dil, kültür, sanat ve peyzaj gibi konulardaki akademik ve disiplinler arası nitelikli çalışmalar, hem ülkemizin kalkınmasına olumlu katkılar sağlayacak, hem de bilimsel çalışmalara ufuk açacaktır.”

Sempozyumun Onursal Başkanı Rektörümüz Prof. Dr. Cemil Çelik konuşmasında, “Geçmişte ilk medeniyetin temellerinin atıldığı, şehirciliğin ilk örneklerinin sunulduğu Aslantepe Höyüğü ile başlayan antik dönemden Türkiye Cumhuriyetine, zamanımıza kadar birçok uygarlıklara sahiplik etmiş, dünyanın en eski belki de en kutsal mekânlarından birisi olan Malatya’mızda ve İnönü Üniversitesi’nde, 4.Uluslararası Bir Bilim Kategorisi Olarak 'Kadın' sempozyumunun yapılıyor olması bizim için ayrıca özel bir anlam taşımaktadır.

Bu coğrafyanın geçmişine göz attığımızda antik dönemden başlayarak bu coğrafyada yaşayan dinlerin metinlerine de baktığımızda en kutsal varlığın kadınlar olduğunu görmekteyiz. Onun için coğrafyamızın adı Anadolu’dur. Kullandığımız dilin adı anadilidir. Ananın dolayısıyla bir kadının birçok konuda kültürümüzde egemen olduğunu ve her şeyin önünde olduğunu hepimiz biliyoruz. Böyle bir tarihi geçmişi olan bir toplum olarak bugün bir demokratikleşme, değişim süreci yaşıyoruz. Bu değişim sürecini sadece biz değil, bütün dünya yaşıyor. Bizden bilim ve teknoloji olarak ileride olan toplumlarda da bir değişim yaşanıyor. İşte böyle bir atmosferde İnönü Üniversitesi olarak, kadın sorunlarının değişik perspektifte ele alındığı bir toplantıya ev sahipliği yapmamızın da anlamlı olduğunu düşünüyor, çalışmalarınızda başarılar ve üniversitemizden güzel anılarla ayrılmanızı diliyorum.”

Kendi çocukluğu ile ilgili bir hikâyeyle konuşmasına başlayan Ankara ABD Büyükelçiliği Kültür Ataşesi Stafany Altman Winans ise şunları söyledi: “15 yaşındaydım. ABD Dışişleri Bakanlığı’na girmek istediğimi daha sonrada diplomat olmak istediğimi söylediğimde bana bu işin erkekler için olduğunu söylediler. Bana bir kadının öğretmen ya da ev hanımı olması gerektiği yönünde tavsiyelerde bulundular. Bende arkadaşlarıma bir gün diplomat olursam bir başıma, ailesi olmayan işkadını olacağımı söylemiştim. Ama yine de diplomat olmak istiyordum, çünkü tutkum bu yöndeydi. Bir süre sonra sadece bir diplomat olarak değil, aynı zamanda bir eş ve iki çocuk sahibi bir anne olarak buradayım. Hiç kolay değildi ama insan kafasına koydu mu bunu başarabilir.

Amerika’da 90 yıl önce kadınlar oy kullanma hakkına sahip oldular. Özellikle Amerika’daki politikacılar seçim zamanında, çalışan ve aktif olan kadınlara yöneliyorlar. Çünkü sesimizi daha iyi duyurmaya başladık.

Kadınlar iş kolunun % 46’sını oluşturuyor. Ama aynı şartlarda bir erkek bir dolar kazanırken bir kadın buna karşın 77 sent kazanıyor. Kadınlar değişik alanlarda ne kadar eğitimli olursa, alınan maaşlarda da o kadar farklılıklar oluyor. Bir erkeğe kıyasla bir kadının terfi alması daha uzun sürmektedir. Yüksek idareli yerlerde kadınlar yer alamamaktadır. Her türlü meslekte kadınlar daha azdır. Diğer kadınlara ve erkeklere göre azınlıkta olan kadınların durumları da daha kötü olmaktadır. Bunları söylememdeki asıl amaç ise bizim jenerasyonda olan kadın ve erkeklere daha çok iş düşüyor olmasıdır. Daha eşit şartlarda bir çalışma hayatımızın olması için sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Artık sadece erkekler dünyasında yaşamıyoruz. Kadınlar bilim kadınları, girişimciler ve dünya liderleri olabilirler. Bu sempozyumda kadınlarla ilgili sorunların ve çözüm önerilerinin konuşulmasını çok önemli buluyorum.”

4 -5- 6 Mayıs 2011 tarihleri arasında sürecek olan Uluslararası Bir Bilim Kategorisi Olarak 'Kadın' sempozyumunda, edebiyat, dil, kültür, sanat, peyzaj ve tasarım alanlarında kadının yeri; kadına yüklenen sosyal roller gibi kadın konusu ile ilgilenen disiplinlerdeki araştırmacıları bir araya getirerek, aralarındaki iletişim ve işbirliğini güçlendirmek ve aşağıda belirtilen ana konular üzerinde bir tartışma zemini yaratarak fikir alışverişinde bulunulacak.

Sempozyumda düzenlenecek olan çeşitli oturumlarda, kadın ve edebiyat, kadın ve dil, kadın ve kültür, kadın ve sanat, kadın ve peyzaj, kadın ve tasarım gibi ana konular üzerinde durulacak."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız