SON DAKİKA
SON DEPREMLER

“Kafana Sıkacağım” Tehdidi!..

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:17:12
“Kafana Sıkacağım” Tehdidi!..
A- A+ PAYLAŞ

Zirve Yayınevi davasının duruşması esnasında tutuklu sanık Varol Bülent Aral, Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa’ya yönelik olarak, “Kafana sıkacağım” diyerek tehditte bulundu. 

Zirve Yayınevi davasının 52. duruşması başladı. Bu hafta 5 gün seriyle her gün devam edecek olan duruşmaya tutuklu sanıklar; Hamit Çeker ve Salih Gürler ile emekli Orgeneral Hurşit Tolon katılmazken, diğer tutuklu sanıklar hazır bulundu.

Duruşma başında Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, tutuklu sanık Hurşit Tolon’un avukatının mahkemeye verdiği dilekçesinde, şu anda Ergenekon terör örgütü davasında tutuklu bulunan İnönü Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun Zirve davası kapsamında tanık olarak dinlenilmesini talep ettiğini belirtti.

Duruşma esnasında söz alan tutuklu sanık Varol Bülent Aral, duruşmalarda dinlenilmesini istediği tanıklar olduğunu ve mahkemenin ise dikkate almadığını söyledi. Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa ise, sanık savunmalarının ardından istediği tanıkları mahkemeye sunabileceğini belirtti. Sanık Aral konuşmaya devam edince, mahkeme başkanı uyarıda bulunarak oturmasını ve susmasını istedi. Aral susmayınca, mahkeme başkanı sanığın dışarı çıkartılmasını istedi. Bunun üzerine sanık Varol Bülent Aral, "Adaletiniz yere batsın. Ben şu andan itibaren ölüm oruçlarına başlıyorum. Sahtekarlar. Bunun hesabı sorulacak. Hayrettin Kısa kafana sıkacağım senin" şeklinde tehdit savurdu. Tutuklu sanık Aral'ın salondan çıkartılmasının ardından duruşmaya devam edildi.

ABAT'IN SAVUNMASI..

Duruşmada tutuklu sanık Ruhi Abat, savunma yapmaya başladı. Sanık Abat, mahkemeye 850 sayfadan oluşan savunmasını okumaya başlayarak, cinayet sanıklarının hiçbirisini tanımadığını ve hükümete karşı bir takım eylemler içerisinde bulunmadığını savundu. Abat, savcılığın sanık ve tanık İlker Çınar'ın ifadelerine ayet gibi değer verdiğini iddia ederek, "İlker Çınar beklenen Mesih midir, Mehdi midir de İlker Çınar'ın söylediğine iddia makamı inanıyor? Bunu söyleyin de ona bir saygısızlıkta bulunmayalım. Ben örgüt üyeliği ile suçlanıyorum, hayatımda sendika üyesi bile olmadım" dedi.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Abat, söz konusu cinayeti hatırlatarak, olaya sempati duymasının dahi söz konusu olmadığını ileri sürdü. İddianamenin ''yalancı muhbir'' dediği tanık İlker Çınar'ın ''yalanlarına dayandığını'' savunan Abat, İlker Çınar'ın bu ifadeleri vermesinde tehdit, şantaj ve rüşvetin söz konusu olduğunu düşündüğünü belirtti. 

İddianamede adı geçen Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi (TUSHAD) örgütünün varlığının somut bir delille ortaya konulamadığını öne süren Abat, ''Misyonerlik hakkında bilimsel makale yazan bir kişi TUSHAD'çı ilan edilmiştir. Sözde TUSHAD örgütü paranoyak bir algı biçiminin ürünüdür'' iddiasından bulundu. 

Abat, iddia makamının Çınar'ın geriye dönük harcamalarını kontrol etmesi gerektiğini savundu. Çınar'ın davayla ilgili 8 kez ifade verdiğini söyleyen Abat, ifadelerin birbiriyle çeliştiğini öne sürdü. Çınar'ın yoksul bir hayatı olduğunu savunan Abat, ''Ekmeğimi paylaştım ben bu adamla'' dedi. Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'nın ''(İlker Çınar birilerinin beslemesiyle mi konuşuyor-) diyorsun'' sorusu üzerine Abat, ''Görünen öyle'' yanıtını verdi. 

Çınar'ın Malatya'da TUSHAD örgütünün düzenlediği konferanslarda konuştuğu iddiasına da değinen Abat, konferansları müftülüğün düzenlediğini belirterek, ''Konferansı veren müftülük de mi suçlu-'' dedi. 

2007 yılının Ocak ayında davanın tutuklu sanığı Emre Günaydın'ı Altın Kayısı Oteli'nde düzenlenen misyonerlerin toplantısına yerleştirdiği iddiasını reddeden Abat, tanık Çınar'ın anti misyonerlik rantına oturmak için ailesinin üye olduğu bir dernek kurduğunu ileri sürdü. Abat, Çınar'ın yazdığı iki kitabı TUSHAD'ın yazdırdığı yönündeki iddiaları hatırlatarak, Çınar'ın kitapların sorumluluğundan kurtulmak istediğini savundu. İlker Çınar'ın kitaplarında Türk toplumunu misyonerliğe karşı tahrik ettiğini iddia eden Abat, ''Bu insana itibar edilmesi maktullerin hatırasına en büyük hakarettir'' ifadesini kullandı. 

Duruşmada sanık Ruhi Abat'ın savunmasının alınmasına Salı günü de devam edilecek. Abat'ın savunmasının, ancak 3 günde sonuçlanabileceği ifade ediliyor.Duruşmalar, 18 Ocak Cuma gününe kadar devam edecek.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız