SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kafaya Bak Kafaya!

A- A+ PAYLAŞ

Nemrut Dağı zirvesine yakın bölgede Adıyaman ve Malatya yollarının birleştirilmesi ile ilgili devam eden tartışma sürüyor.

Adıyaman Kalkınma Platformu (AKALP) tarafından dile getirilen ve kamuoyunda konuşulan Nemrut Dağı yollarının bir noktada birleştirilmesi konusu düzenlenen toplantıyla masaya yatırıldı. AKALP'a üye bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri Vali Ramazan Sodan (yanda üstteki fotografta)'ı ziyaret ederek, konuyla ilgili tereddütlerini dile getirdi.

Vali Ramazan Sodan, yapılacak olan her şeyin mevzuata uygun olarak yapılacağını ve turizmin gelişmesi için ne gerekiyorsa onun yapılacağının altını çizdi.

Vali Sodan, konunun önemli bir konu olduğunu ve etraflıca düşünülmesi gerektiğini vurgulayarak, Malatya'nın konuya ilişkin görüşlerini AKALP üyelerine açıkladı.

Vali Sodan, "Yolların birleştirilmesi konusunda etraflıca konuşarak bir sonuca varılacaktır. Bu konu bizim cazibeli olarak Malatya'ya akan Göksu suyu ile onların Araban suyu cazibeli olarak bizim topraklarımıza akıyor. Bu suların takas edilmesini istediler. Bizim Kahta ilçemizin kaynak suya ihtiyacı olduğu için bu konuda anlaşma sağlandı. Daha sonra Nemrut Dağı yolunun birleştirilmesini bizlerden talep ettiler. Bu taleplerini biz değerlendiriyoruz. Siyasilerimizde bunun değerlendirmesini yapıyor" dedi.

Malatya'nın taleplerinin değerlendirilmesinde yada konuşulmasında mahsur görmediğini kaydeden Sodan, "Kommagene Uygarlığına ait eserler olana Nemrut, Arsemia, Karakuş ve Perre bizim sınırlarımız içerisindedir. Bununla birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Parklar, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun izni dışında bir şey yapılması zaten mümkün değildir. Her şey gelişim planı çerçevesinde gerçekleştirilebilir. Eğer yolların birleştirilmesi noktasında turizm gelişecekse bunda da mahsur olmayabilir.

Malatya'dan Nemrut dağı'na giden turistin üçte biri dahi Adıyaman'a gelse bu bizim için karlıdır. Ama yinede her şeye tüm Adıyaman karar verecek. Bu böyle devam etmelimi etmemeli mi? Bunun kararının verilmesi lazım. Mülkü idaresi bizim hudutlarımız içersinde olan ve tüm tasarruf yetkileri bize ait olan Nemrut Dağı'yla ilgili değerlendirmeyi yapıyoruz. Turizmimizin canlanması için ne gerekiyorsa o yapılacaktır" şeklinde konuştu.

AKALP Başkanı Zeki Dişkaya (alttaki fotoğrafta) ise, Nemrut Dağı konusunda defalarca tartışmaların yaşandığını ve Malatyalı siyasetçilerin kendilerine güven vermediğini söyleyerek, Vali Ramazan Sodan'ın Adıyaman'ın hakkını hukukunu koruyacağına inançlarının tam olduğunu söyledi.

Dişkaya, "Bizim Malatya ile mücadele etme imkanımız yok. Eserler Adıyaman tarafında olsa bile biz yine kaybeden taraf olacağız. Biz size inanıyoruz, biz size güveniyoruz. Adıyaman valimizin Adıyaman'ın hakkını hukukunu korunması noktasında yapılması gerekeni sonuna kadar yapacağına inanıyoruz. Ama bizim çok dikkat etmemiz lazım. Bunların her dediğinin altında şer var. Malatyalı siyasilere asla güvenmiyoruz. Bir oyunla Nemrut'u alıp Malatya'ya verecekler. Adıyaman ili tarihi kırılma noktasından birini yaşamaktadır. Kültürel mirasını tarihin derinliklerinden alan, çeşitli uygarlıkların sentezi, barış ve hoşgörünün simgesi olan kentimiz değerlerine değer katmak yerine mevcut değerlerini kaybetmek ile yüz yüze gelmiştir. Bu kentin insanı mutidir. Devletine bağlıdır. Hırçın değildir. Muhteris hiç değildir. Daima huzur arzulamıştır. Halk ve adalet istemiştir. Şer ve nifak ile ilgili olmamıştır. Ama Adıyaman, devlet erkinin yaşamın tüm alanlarına müdahil olduğunu bir kamu yönetimi anlayışının da doğurduğu sonuçlar nedeniyle, maalesef hak etmediği bir pozisyondadır. Dünya da ki tüm marka kentlerin ikonları vardır. Örneğin Paris'in Eyfel'i, Moskava'nın Kremlin'i, Newyork'un Özgürlük Heykeli var. Biz Adıyaman olarak bu kentlerden daha çok şanlıyız. Adıyamanın ikonu olan Nemrut, Adıyaman isminin üstünde bir üne sahiptir" diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız