SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Kalleşçe Katledildi'

A- A+ PAYLAŞ

Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay’ın intihar diye kayıtlara geçen ölümüyle ilgili raporun yankıları sürüyor

ANKARA - Behçet Oktay’ın Hekimhan ilçesindeki babası Mehmet Oktay ve kız kardeşi Zeynep Oktay Demirci, Behçet Oktay’ın nefesinin son anına kadar vatan için mücadele eden ve bu mücadeleyi bırakmayan bir kahraman olduğunu belirtti. Olay anından düne kadar kamuoyunun uyutulduğunu öne süren aile, “İnceleme ve araştırmaya gerek görmeden 01.20’de olan olayı 01.30 gibi ajanslara hiçbir belge olmadan intihar diye düşüren zihniyeti kınıyoruz” ifadesini kullandı.

Sitem ettiler

Olay yeri araştırmanın “dünyada bir daha karşılaşılması zor bir durum” olduğunu savunan aile, şöyle devam etti: “Üst düzey personeline kurumunun takındığı tavır manidardır. Aldığımız olay yeri inceleme raporları kriminal sonuçları ve son olarak da hastane, dosyasıyla bir kere daha hayretlere düştük. Bu bir cinayetti. 7 kaburga kemiği ve imam tahtası kırığı, solak bir insanın sağ eli ile intiharı, her iki elin üzerindeki barut izleri, olay yeri inceleme raporuna göre olayın geçtiği yerden 9 metre mesafede Behçet Oktay’ın yoğun ikinci kan izleri, telefon kayıtları, kafatasına isabet eden kurşun yarasının durumu, olay saatinin muallaklığı ve benzeri tüm bu detaylar göz önüne alındığında vatanı ve milleti için son nefesine kadar mücadele eden kahraman bir devlet adamına layık gördüğünüz özen karşısında teşekkür ederiz.”

Aile, “Biz ailesi olarak, açıkladığımız ve yeri geldiğinde açıklayacağımız nedenlerden dolayı ’bu bir organize cinayettir’diyoruz. Hem de alelacele işlenmiş mızrağın çuvala sığmadığı bir alçakça cinayettir” iddiasında bulundu.

* “Behçet ağabeyin sendeleyerek yüz üstü düştüğünü gördüm”

ANKARA- Geçtiğimiz şubat ayında Ankara Dikmen’de ölü bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi’nin 13 yıllık başkanı Behçet Oktay’ın “intihar ettiği”ne ilişkin savcılık kararına rağmen aylar sonra kamuoyuna yansıyan otopsi raporuyla birlikte Oktay ailesinin şüpheleri üzerine yeniden gündeme gelen olayda, gözler Behçet Oktay’ın öldüğü gece birlikte olduğu kişilerin ifadelerine çevirdi.

Oktay’ın öldüğü sırada yanında bulunan tek kişi olan Halil K. polise ve savcılığa verdiği ve dosyaya giren ifadesinde, Oktay’ı 10 yıldır tanıdığını ve ailece de görüştüklerini anlattı. Halil K. 25 Şubat gecesi Oktay’ın alkollü biçimde evlerine geldiğini ve ısrarlarına rağmen oturmadan evden ayrıldığını söyledi. Evden çıkan Oktay’ın aracının kara saplandığını gördüğünü kaydeden Halil K şöyle devam etti:

“Hemen giyinip yanına vardım. Arabayı bulunduğu yerden çıkarmak için biraz uğraştık...Behçet ağabey aracı çalıştırarak bulunduğu yerden çıkarmaya çalışırken ben de aracı iterek aracı çıkarmak için uğraştık. Tüm uğraşımıza rağmen aracı çıkaramadık. Aracın çıkmayacağını gören Behçet ağabey aşağıya indi. İnerken dengesini yitirip yere düştü. Kendisi ile konuşmamız sürerken ’silahım düşmüş’ şeklinde açıklamada bulunduğunu duydum. Önce otonun içini aradık. Bu ara siyah deri bir çantadan siyah küçük bir tabanca çıkarttı. Bu tabancasını taşıdığını hiç görmedim. Düşürdüğünü beyan ettiği tabancasını yanında taşıdığı için ’Smith Wesson’ marka olduğunu biliyordum. Otonun içinde sürekli üzerinde taşıdığı tabancayı bulamayınca ’dışarıyı arayalım düşmüş olabilir’ dedim. Otonun çevresini araştırdığımız sırada bir el silah sesi ile irkildim. Baktığımda Behçet ağabeyin sendeleyerek yüz üstü düştüğünü gördüm. Bir an tereddüt geçirdikten sonra hemen başucuna geçtim. Nefes aldığını görünce hemen sırtından tutup başı sol göğsüme gelecek şekilde oturttum. Önce 155 sonra 112 acil servisi aradım.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız