SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Kalp Damar Ölümleri Azalacak'

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:22:01
'Kalp Damar Ölümleri Azalacak'
A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi'nin de eski rektörlerinden olan Memorial Ankara Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı ve Türkiye Kalp ve Sağlık Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Oto, Dünya Kalp Federasyonun 2025 yılı hedefleri arasında kalp ve damar hastalıkları ölümlerinde yüzde 25 azalma beklendiğini söyledi. 

Dünya Kalp Federasyonun 2025 yılı hedeflerinin 25’e 25 formülü ile özetlendiğini ifade eden Prof. Dr. Ali Oto, 25’e 25 hedefinin dünya sağlığı açısından son derece önemli olduğunu belirterek, “BM Genel Kurulu 2011 yılı Mayıs ayında dünya tarihinde ikinci kez sağlık için toplantı ve bulaşıcı olmayan kronik hastalıkları genel olarak ölümcül etkileri ve dünyadaki ekonomik yük üzerine, dünyanın ekonomik gelişimini insanlığın gelişimini engelleyici özellikleri üzerine tartışmalar yapıldı. Bunun sonucunda siyasi deklarasyon yayınlandı. Sağlığın arkasında duran bir deklarasyon, daha sonra da Dünya Sağlık Örgütü Genel Kurulu 2012 yılında tekrar toplanarak kalp ve damar hastalıkları, kanser, diyabet ve solunum yolu hastalıklarını olumsuz etkilerini azaltmak üzere 2025 yılına kadar bir hedef belirledi. Bütün bu hastalıklarda ölümleri dünyada 2025 yılında dünya da yüzde 25 azaltmalıyız” diye konuştu.

Dünya Kalp federasyonun buna bağlı olarak kalp ve damar hastalıklarından ölümleri 2025 yılına kadar yüzde 25 azalmak üzere harekete geçtiğini kaydeden Prof. Dr. Oto, “Stratejik hedefler belirlendi. Bunlar sigara, tüketimi dünya da yüzde 30 azaltmak. Tuz tüketimi bizim için son derece önemli 2015 yılına kadar tuz tüketimini yüzde 30 azaltmak. Altını çizerek söylüyorum, bizim halkımız ekmekten çok fazla tuz alıyor. Kan basıncı yüksekliği bizim için önemli bir risk faktörü. Dünya Kalp Federasyonun hedefi 2025 yılına kadar hipertansiyonu yüzde 25 azaltmak. Türkiye’de hala farkındalık çok az, ileri ülkeler ile karşılaştığımızda farkında olanların sürekli ilaç alımı yüzdesi az, ilaç alanlarda kan basıncı kontrolü yüzdesi hala az. Kan basıncımızı ölçtürmemiz lazım. Tansiyonumuzun kaç olduğundan haberdar olmamız lazım. Farkında olmamız lazım eğer ilaç verilmişse bu ilacı sürekli ve düzenli almamız gerekir. Hurafelere inanmamalıyız, tansiyon düşürücü ilaçlar alışkanlık yapmaz. İhtiyacınız olduğu için tansiyon düşürücü ilaçlar almanız lazım” şeklinde konuştu.

“ALKOL TÜKETİMİ KALP SAĞLIĞI AÇISINDA ÇOK ÖNEMLİ, ALKOL İLAÇ DEĞİL”

Alkol tüketiminin kalp sağlığı açısından önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Oto, alkolün ilaç olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Tehlikeli miktarda alkol tüketiminde yüzde 10 azalma hedefleniyor. Hareket çok önemli ve şehirleşmenin getirdiği sorunlar kalp ve damar hastalıkları açısından ciddi boyutlara ulaşabiliyor. Hedef hareketsizliği yüzde 10 azaltmak. Kalp ve damar hastalıklarından karşı koruyucu ilaçlarında hiç değilse toplumun yüzde 50’sinin hizmetine sunulabilmesi gerekiyor. Bunun için çalışmalar var. Kolesterol düşürücü ilaçlar, tansiyonu kontrol edici ilaçlar ve aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçları tek bir hap içinde sağlama girişimleri var.”

“KOLESTEROL DÜŞÜRÜCÜ İLAÇLAR İLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ BİLGİ KİRLENMESİ OLDU”

Kolesterol düşürücü ilaçlar ile ilgili bilgi kirlenmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Oto, “Bunun Türk halkının kalp sağlığını çok olumsuz etkileri olduğuna inanıyoruz. Gerektiği zaman kullanmak üzere mutlaka ciddiye alınması gereken tedavi yöntemidir” dedi. Bir diğer önemli konunun ise obezite, şişmanlık, diyabet hastalığı olduğunu kaydeden Oto, "Tüm dünyada ciddi bir şişmanlık hastalığı var. Buna bağlı olarak da diyabet salgını var. Hedefimiz 2025 yılında bu artışı durdurmak yüzde sıfır yapmak. Bu artışın çok olumsuz etkileri var. Şişmanlık ve beraberinde getirdiği hastalıklar olarak alıyoruz. Özellikle Türkiye’de 40 yaş üstü kadınlarda önemli bir kalp ve damar hastalıkları riski karşımıza çıkıyor”dedi. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız