SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Kalp Nakline Aylar Kaldı.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:52:01
A- A+ PAYLAŞ

Vuslat Tv’de İnanç Kara Ölmeztoprak’ın hazırlayıp canlı yayında sunduğu Bilge Bakış programının konuğu İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir’di. Özdemir programda, yaşama ve üniversiteye dair bakış açısını sergiledi. Sorulara içtenlikle cevap veren Özdemir çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Hasta doktor ilişkisi noktasında son yıllarda artan şiddet olaylarına dikkat çeken  Dr. Özdemir, hasta doktor arasındaki empatiyi önemsediğini ve doktorları aşağılamak, dövmek gibi olaylarla karşılaşıldığını, hasta hakları olduğu kadar doktor haklarının da olması gerektiğini söyledi. Karşıdaki insana saygının esas olduğunu ifade ederek sözlerine devam eden ve "Hipokrat’ın, tıbbın ilk kuralı ‘önce zarar verme’ söyleminde olduğu gibi kimse hastasına yaklaşırken zarar versin diye yaklaşmaz. Yakın zamanlarda yine Gaziantep'te bir arkadaşımız öldürüldü bunlar yaşanmasın." diyen Dr. Özdemir, "Bazı şeyler o an hekimin elinden gelmeyebilir."diye konuştu.

Sözlerine Turgut Özal Tıp Merkezi’nin kuruluş yılları ile devam eden Dr. Özdemir, "Bu proje, Turgut Özal’ın  doktoru , Michael De Bakey’in projesidir" dedi. Hastane’nin, organ nakli, kalp ve onkoloji merkezi olarak dizayn edildiğinden bahseden  Dr. Özdemir, Türkiye’deki en ferah Anjiyo  Ünitesine sahip olduklarını ifade etti. Bu ünitede 24 saat işlem yapıldığını ve sürekli aktif olunduğunu ifade eden Dr. Özdemir, kroner yoğun bakımda 15 yatak bulunduğunu, serviste ise  30 yatak olduğunu söylerken, 6 tane öğretim üyesi ve 10 tane asistan ile çalışıldığını ifade etti.  Kardiyoloji Kliniğinin Türkiye’de ilk 3 içerisinde yer aldığını belirten Dr. Özdemir, "Yoğunluk ve yapılan işlerin kalitesi itibariyle tartışmasız dinamik ve iyi  hizmet veren bir kliniğiz." dedi.

Kamu Hastaneleri Birliği'nin kurulmasını ve genel sekreterlik uygulamasını, tek elden yönetim mantığı ve birleştirme açısından son derece iyi bulduğunu bildiren Dr. Özdemir, "Sağlık Bakanlığı’nın bu yaklaşımı iyi bir ekip oluşturulursa güzel işleyecek bir sistem haline gelebilir" diye konuştu. Şehrin nüfusu 800 bin’in üzerine olan illerdeki üniversite hastanelerinin bunun dışında kaldığını ifade eden Dr. Özdemir,bu yaklaşımı da doğru bulduğunu vurguladı.

Sağlıklı beslenmenin medya aracılığıyla sürekli bir şeyler söylenerek artık ciddi bir sektör haline getirildiğinden bahseden Dr.Özdemir, "Artık herkes doğru yanlış reçeteler verecek hale geldi" derken, karbonhidrat ağırlıklı ya da sadece protein alımı üzerine dizayn edilmiş diyetleri son derece zararlı bulduğunu belirten Özdemir, "Her nimetten tadında bırakarak, belirli bir ölçüde yenilmeli, aşırıya kaçılmamalıdır. Doymuş yağlar konusunda, yersem hemen damarlarım tıkanır endişesine gerek yok.İyi bir tereyağı da belirli bir ölçüde tüketilebilinir" şeklinde konuştu.. Özellikle zeytinyağı ile beslenmenin faydalarına değinen Dr. Özdemir, Girit taraflarındaki ömür süresinin uzunluğuna dikkat çekti.  Günümüzde kalp damar hastalıklarının artık çok genç yaşlarda da görülebildiğinin altını çizen Özdemir, doğru beslenmenin önemine değindi.

Alternatif  Tıp ve bitkilerle tedavi yöntemlerine iyi bakmadığını dile getiren Dr. Özdemir, Kardiyoloji Derneği olarakta bu gibi yöntemleri doğru bulmadıklarını ifade etti. Hekimler tarafından verilen ilaçlarla birlikte bunları da kullanan hastaların durumlarından bahseden Dr. Özdemir, "Bizler bilimsel etkinliği olan ilaçlar kullanıyoruz ve bu ilaçların base’ine yani temeline inildiğinde bitkisel kökenli olduklarını anlıyoruz. Dolayısıyla bu gibi bitkisel ürünlerle birlikte kullanıldığında farklı etkileşimleri olabildiğini, çok değişik zararlar verebildiğini görebiliyoruz." dedi.

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezindeki organ nakillerine değinen Dr. Özdemir, "Çok başarılı karaciğer nakilleri yapılmaktadır, böbrek ve kemik iliği nakilleri de gayet başarılı devam etmektedir. Kornea nakli de gerçekleşmektedir." dedi. "Tıp merkezinde yapılacak bir tek kalp nakli kaldı" diyerek sözlerine devam eden Dr. Özdemir, "Teknik olarak zor bir durum değil."dedi ve kalbin tek olması, mutlaka kadavradan alınması gibi bir dezavantajının bulunduğunu dolayısıyla alt yapı çalışmalarının çok iyi olması gerektiğini belirtti. Bu noktadaki çalışmalar hususunda Tıp Merkezi doktorlarından Prof. Dr. Bektaş Battaloğlu ve Prof. Dr. Nevzat Erdil’in son derece başarılı çalışmalar yaptığını bildiren Dr Özdemir, kardiyoloji ekibi ile birlikte kalp naklinin de gerçekleştirileceğini söyledi. "Son nokta kalp nakli olacak" diyen Özdemir, "Kadavradan kalbin alınması konusundaki izin kaldı sadece, bu noktada da cerrah arkadaşların bir çalışması var çok uzak değiliz. Kesin bir tarih veremiyorum ancak yıl değil sadece aylar kaldı diyebilirim ."sözleriyle yakın bir gelecekte Turgut Özal Tıp Merkezinde kalp nakillerine başlanacağını belirtti.  Dr. Özdemir, "Mortalitesi (ölüm oranı)  çok yüksek  ameliyat gruplarını başarıyla sonuçlandıran cerrah arkadaşlar kalp naklini daha da başarılı bir şekilde gerçekleştireceklerdir. Rahmetli Turgut Özal’ın da hayali buydu. Kalp nakli gelinen nokta açısından mührü vuracaktır." dedi.

TÖTM’de çalışan doktorlara dışarıdan gelen çalışma teklifler noktasında görüşlerini paylaşan Dr. Özdemir, "Farkındalık yaratıyorsanız, iyi işler yapıyorsanız elbette teklifler gelecektir. Ben Malatya’dayım ve şu an Tıp Merkezinde çalışıyorum, önemsediğim değerlerin başında akademik değerler geliyor ve kardiyoloji açısından Dünya trendleri ile eş zamanlı gitmekteyiz" değerlendirmesini yaptı.  Kardiyoloji Derneği’nin yönetim kurulunda ve invaziv çalışma grubunun başında olduğunu belirten Dr. Özdemir, "İşinizi vicdanınızla yapmalısınız, başarıyı da bu şekilde yakalayabilirsiniz." sözleri ile çalışma alanları içerisinde son derece şeffaf olduklarını ve kapılarının herkese açık olduğunu vurguladı.

El bileğindeki damardan girilerek yapılan "sosyete anjiyosu"na değinen Dr. Özdemir, "Bu yöntemi kliniğimizde yaygınlaştırdık, ismi de hafızada kolay kaldığından sosyete anjiyosu olarak kaldı ve diğer anjiyo yöntemine göre daha konforlu bir yöntem. Hasta 1 saat sonra işine daha rahat dönebiliyor ve artık çok mecbur kalmadıkça kasıktan girmiyoruz.Bu yöntemi Türkiye’de en fazla yapan klinik bizim kliniğimiz" dedi. Sosyete anjiyosunda ek ücret gibi durumların da olmadığına dikkat çeken Dr. Özdemir bu noktada idareye teşekkürlerini sundu. Gayet yapıcı ve kolaylaştırıcı davranıldığını sözlerine ekleyen Dr. Özdemir, artık  Wikipedia’da sosyete anjiyosu ya da bilekten yapılan anjiyo olarak bu yöntemin yerini aldığını belirtti.

Tedavi yönteminden bahseden Dr. Özdemir, kalbin aort kapağını açık ameliyat olmadan değiştirmek konusunda bu yöntemin İstanbul, Ankara, İzmir’de belli bazı kiniklerde ve Turgut Özal Tıp Merkezinde yapıldığını belirtti. Dr. Özdemir "Daha önce para ile yapılıyordu. Ancak şimdi devlet karşılıyor ödemeyi."dedi. Çok fazla risk barındıran hasta gruplarında bu yöntemi tercih ettiklerini belirten Dr. Özdemir, "Yeni aort kapağı neredeyse normal hale geliyor ve ilk günkü kadar iyi çalışıyor, hastanın yaşam kalitesinde de çok belirgin değişimler gözleniyor. Açık kalp ameliyatı ile yapılan aort kalp kapağı değişimini açık kalp ameliyatsız hale getiren bu yöntem, açık kalp ameliyatı olamayan hastalar için çok iyi bir yöntem" diyen Dr. Özdemir sözlerini "Kardiyoloji ve kalp cerrahisi ekibi ile birlikte kalp nakliyle son noktayı gerçekleştireceğiz." diyerek noktaladı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız