SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kanserden Çikolata ile Korunun !

A- A+ PAYLAŞ

Günde 40 gram bitter çikolata tüketimi kanserin önlenmesine yardımcı oluyor.

Diyetisyen Ayşe Korkmaz, besin öğeleri açısından bakıldığında çikolatanın kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir, çinko ve bakır gibi mineraller içerdiğini, ayrıca, çikolatanın kanser ve kalp hastalıklarının önlenmesinde, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde de olumlu etkileri olduğunu söyledi.

Çikolatada, polifenol ve içeriğindeki prosiyanidin, epikateşin, kateşin gibi antioksidan bileşimler bulunduğunu kaydeden Korkmaz, "Meyve, sebze, şarap ve yeşil çaya kıyasla, çikolata ve kakaonun çok daha fazla polifenol içerdiği saptanmıştır. Polifenoller antioksidan özelliğe sahip bileşiklerdir. Yapılan son çalışmalarda çikolatanın sağlığını koruyan 'flavonoid'leri bol miktarda içerdiği tespit edilmiştir. Çikolatada bulunan flavonoidler (flavanoller ve prosiyanidinler) yeşil çay ve üzüm flavonoidleri gibi antioksidan savunma gücüne büyük katkı sağlamaktadır. Antioksidan kapasitesinin artması, kalp ve damar hasarlarından korunmada olumlu etkiler sağlamaktadır" dedi.

Alman İnsan Beslenmesi Enstitüsü tarafından yaklaşık 19 bin yetişkinin beslenme alışkanlıklarının incelenmesiyle yapılan bir araştırmanın sonuçlarına da değinen Korkmaz, her gün 7.5 gram çikolata yiyenlerin tansiyonunun daha düşük olduğu, bu kişilerde kalp krizi ve inme riskinin yüzde 39 daha az olduğunun tespit edildiğini vurguladı.

Korkmaz, "Polifenol, kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinde de etki göstermektedir. Kakao polifenolü, kanın incelmesine yardımcı olup, pıhtılaşmayı engellediği için kalp krizi ve felç riskini azaltmaktadır. Ayrıca yapılan çalışmalar, kakao polifenolünün aynı zamanda bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde de etkin rol oynadığını ortaya koymuştur. California Üniversitesi tarafından düzenlenen bir araştırmada, gönüllü deneklerden ilk aşamada aç karnına, ikinci aşamada kakao içtikten sonra kan örnekleri alınmıştır. Kakao içtikten sonra alınan kan örneklerinde, kanın pıhtılaşmasında ve kalp hastalıklarının oluşumunda önemli rol oynayan trombositlerin etkinliğinin azaldığı görülmüştür. Yapılan bir diğer araştırmaya göre 50 gramlık bir çikolata bir kadeh kırmızı şarap içinde bulunan antioksidanlara eşdeğerde kimyasal madde içerdiği belirtilmiştir. Bir başka deyişle çikolatanın kalp krizi ya da beyin kanamasını önlemesi olasıdır" açıklamasında bulundu.

Dyt. Ayşe Korkmaz, çikolatanın phenethylamine (PEA) içerdiğini, phenethylaminenin ise sinir sistemini uyarıp, bazı salgıların salınmasını tetiklediğini, ağrıları dindirip insanın kendini iyi hissetmesini sağladığını ifade etti. Çikolatanın aynı zamanda cinsel uyarıcı ve keyif verici özelliğinin de bulunduğunu hatırlatan Korkmaz, "Çikolata beyindeki serotonin seviyesini arttırır ve mutluluk hissi verir. Kadınlar erkeklere nispeten çikolatanın bu özelliklerine karşı daha duyarlıdır. Çikolata, beyni rahatlatıp gevşetir, mutluluk verir, beynin endorfin salgılamasına neden olur. Bu salgı, mutluluk duymamızı sağlar" ifadelerini kullandı.

Günde 40 gram bitter çikolata (yüzde 70 kakao içeren) tüketiminin vücuda önemli miktarda polifenol sağlayabildiğini ve böylece kadiyovasküler hastalıklar ile kanserin önlenmesine yardımcı olabildiğini kaydeden Diyetisyen Ayşe Korkmaz, "Aralarda yenilen atıştırmalıkların, şeker tüketiminin verdiği keyif nedeniyle insanların beslenme alışkanlıklarının her zaman bir parçası olacağını kabul edersek, bu alışkanlığın hiçbir besin değeri olmayan boş, şekerli abur cuburlar yerine bitter çikolata ile değiştirilmesi kronik hastalıkların önlenmesine önemli ölçüde katkı sağlayabileceği söylenebilir. Sonuç olarak, birçok faydası yanında çikolatanın yağ, şeker içeriği de yüksek olduğu için unutulmamalıdır. Bu nedenle günlük beslenme içerisinde dikkat tüketilmesi gerekmekte ve kakao içeriği yüksek olan çikolata çeşitleri tercih edilmelidir" dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız