SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Kaos Olur!.'

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Devlet, Beydağı Devlet ve Yeşilyurt Hasan Çalık Devlet Hastanelerinin statü değişikliği adı altında birleştirilme çabasına sağlık çalışanlarının örgütlerinden tepki geldi. Malatya Tabip Odası, Türk Sağlık Sen, Sağlık Sen ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) adına ortak açıklama yapan Malatya Tabip Odası Başkanı Dr. Mustafa Eroğlu, yapılmakta olan düzenlemenin kaos yaratacağını bildirdi ve Malatyalıların hastanelerine sahip çıkmasını istedi.

Dr. Eroğlu imzasıyla yapılan açıklama şöyle:

"T.C.Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 05.08.2009 gün ve 30902 sayılı yazılarıyla bir takım gerekçeler sıralanarak Malatya Devlet Hastanesi, Beydağı Devlet Hastanesi ve Yeşilyurt Hasan Çalık Devlet Hastanesinin idari kadrosunun tek başhekimlik altında birleştirilerek 1038 yatak kapasitesi ile ’’Malatya Devlet Hastanesi’’adı altında yürütülmesi onaylanmıştır.

Son edindiğimiz bilgilere göre; Malatya Devlet Hastanesinin Kadın Hastalıkları ve Doğum, Çocuk ve Çocuk Cerrahisi bölümleri Beydağı Devlet Hastanesine nakledilecek ,Beydağı Devlet Hastanesinin diğer tüm branşları Malatya Devlet Hastanesi bünyesine katılacaktır. Yeşilyurt Hasan Çalık Devlet Hastanesinin statüsü ise henüz netlik kazanmamıştır.

Bilindiği üzere her iki devlet hastanesi arası 6-7 km.lik bir mesafedir. Bu birleştirme formülasyonunda kaynakların daha rantabl kullanılması, sağlık hizmetlerinin etkin,kaliteli,verimli ve kolay erişilebilir olmasının hedeflendiği belirtilmekle birlikte, teoriyle pratik, bu birleşmeye paralellik göstermeyecektir. Çünkü fizik mekanlar aynı, personel sayısı aynı, tıbbı teknoloji aynı olunca ne olacak da hizmetin kalitesi artacak ve Malatyalı da güya bundan memnun kalacak. Verilen sağlık hizmeti bir kaosa sürüklenme ihtimaliyle karşı karşıya kalacaktır.

Sağlık alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri olarak, bu birleşmenin olumsuz yönlerinin kamuoyuyla paylaşılması zorunluluğumuz ortaya çıkmıştır.

1)Malatya nüfusunun yeni yapılanmayla batı yönüne kaydığı ve bölge nüfusunun hızla arttığı bilinen bir gerçektir. Trafiğin keşmekeş olduğu ilimizde, on bin konutlardan Malatya merkezine kadar yerleşim biriminde olan vatandaşlarımızın, diğer branşlar için Malatya Devlet Hastanesine gitmeleri, erişim kolaylığını engeller. Bu nedenle tüm branşların olduğu, istihdam probleminin atamayla kapatıldığı bir Beydağı Devlet Hastanesinin modernize edilerek faaliyetine devam etmesi elzemdir.

2)Kahramanmaraş, Adıyaman gibi çevre illeri ve Malatya’nın Doğanşehir, Akçadağ, Hekimhan, Arapkir, Darende, Arguvan, Kuluncak gibi ilçeleri ve köyleri için Beydağı Devlet Hastanesi bir giriş kapısıdır. Bu nedenle diğer branşların kaldırılması doğru değildir.

3)Malatya ve Beydağı Devlet Hastanelerinde gece saat 02.00’lere kadar acil servislerde kuyrukların oluştuğu dikkate alındığında; tüm acil hizmetlerinin Malatya Devlet Hastanesi bünyesine alınması hem ulaşım hem de fiziki mekanın yetersizliği yününden ciddi bir problem olacaktır. Beydağı Devlet Hastanesi eski idare binasının acil servis olarak dizayn etme çalışmaları da boşa gidecektir.

4)İki hastanenin birleşmesi durumunda, birçok branşın toplandığı özellikle Malatya Devlet Hastanesinin fiziki durumu buna elverişli olmayacaktır. Bilhassa cerrahi branşların işleyişinde zorluklar çekilecektir.

5)Eğer istihdam problemi var deniyorsa, bu bakanlığın elinde olan bir şeydir atama yapılarak açıklar kapatılabilir.

6)Kadın-Doğum ve Çocuk Hastanesi müstakil olarak çalıştırılabilir. Nitekim birçok büyük şehirde bunun örneklerini görmekteyiz. Ne var ki aynı illerde diğer hastanelerin Kadın-Doğum ve Çocuk servisleri de işlevlerine devam etmektedirler. Branş hastaneleri oluşturulacaksa; mevcut sistemi bozarak ve kargaşaya meydan vererek değil, tespit edilecek yeni yerlerde yapılacak modern hastanelerle bu hizmet verilmelidir.

7)Tüm bölümleriyle hizmet veren bir kurumun, bazı branşlarının başka bir kuruma transferi halk sağlığı açısından iyi neticeler verecek bir uygulama olarak görülmemektedir.

8)İki yıldır zamana zaman sözü edilen, son günlerde gündemi yoğunluklu olarak dolduran Şeker Fabrikası sahasına 800 veya 1000 yataklı hastane yapılması eğer gerçekleşecekse; 3 yıl gibi bir süre için dengelerin alt-üst edilmesi ne derecede doğrudur. Biri şehrin batısında, diğeri doğusunda olan hastanelere, halkın kendi bölgesine göre gidilmekte iken, sanki zorunlu göçe tabi tutulmuş gibi bir tablo oluşturmak Malatyalının sağlığını ciddi boyutlarda menfi olarak etkileyecektir.

9)Denecektir ki; buna benzer uygulamalar başka illerde de yapılmıştır ve doğrudur. Ancak Malatya’nın beş yüz bine yakın merkez nüfusu mevcuttur. İki hastanenin yatak kapasitesi ayrı , ayrı 450’nin üzerindedir.Aralarında ki mesafe ise 6-7 km.dir.Bu özelliklere sahip birleştirme ülkemizde ilk defa Malatya da yapılmaktadır. Birde 3. Hastane buna ilave edilmektedir.

10)2006 yılında branş nöbeti tutulması için öngörülen bir uygulama denendi. Eksik branşlarla ilgili olarak havuz sistemi oluşturuldu. Bir ay uygulanabildi. Hastalar Malatya Devlet Hastanesinden Beydağı Devlet Hastanesine, oradan da oraya ilgili branşlara ulaşmaya çalıştı, birçok zorluklar çekildi ve maalesef can kayıpları oldu.

11)Hastanenin herhangi birinde olmayan branştan bir hekime ihtiyaç duyulduğunda, gecikmeli hizmetler ortaya çıkacaktır. Konsültasyonlar; kültürümüzde yer eden ‘’taşıma su ile değirmen dönmez ‘’ özdeyişinin ne derecede etkin ve doğru bir söz olduğunu ortaya koyacaktır. Bu hastanelerden herhangi birine müracaat eden hasta şikayeti ile ilgili uzman bulamaması durumunda daha uzaktaki kamu kurumuna gitmek yerine en yakın özel sağlık kuruluşlarına gitmek zorunda kalacaklardır. Nitekim konunun bu yönü bazı medya organlarında yer almaya başlamıştır.

12)’’Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’’ ifadesinden hareketle, sağlıklı toplumlar, ancak sağlıklı bireylerden teşekkül edebilir. Sağlıklı olma ise; bedenen ve ruhen tam bir iyilik halini ifade eder. Hastalığına şifa ararken, sağlıksız şartlarla karşılaşmak insanı daha da sağlıksız kılar. Bu nedenle daha pratize edilmiş hizmetler sunmak en akılcı olanıdır. Hastaların daha rahat bir ortamda dertlerine deva aramaları ve buna ulaşmak için mevcut hastanelerinde modernizasyon işlemlerinin devam ettirilmesi dileğimizdir. Halkı yakından ilgilendiren konularda ‘’ben yaptım oldu’’ mantığıyla hareket etmek doğru değildir. Aile hekimliğinin ilimize gelmesini engelleyen mantıkla, hastanelerde yapılması düşünülen düzenlemedeki mantık aynıdır.

13)Malatyalılar! hastanelerinize sahip çıkınız. Yerel medya lütfen konuyu gündeme taşıyınız.

14)Hastaneleri şu anki sahip oldukları branşların bazılarından mahrum edecek uygulamaları ilgililer enine-boyuna düşünmeli ve Malatyalıların görüşlerine de yer verilmelidir. Bizler çözümden yana, güzellikten yana, halkıyla iç içe ve onun dertleriyle yakından ilgilenmek adına buradayız ve halkımızın en iyi sağlık hizmetini almasının, önündeki tüm engellerin kaldırılmasının yanındayız. Hesabı-kitabı iyi yapmalı, en sağlıklı olanı belirlemeli, Malatya ve Malatyalıya yakışan ne ise onda karar kılınmalıdır.

15)Hastanelerin mevcut durumlarını korumak ve daha ileriye götürmek adına tek başhekimlik altında birleştirilmesini uygun bulduğumuzu da belirtmek istiyoruz.

16)Bizler; vatanını, milletini seven, halka hizmeti, hele hele sağlık hizmetini şiar edinen, bu konuda elden geleni yapmayı görev bilmiş sivil toplum kurumları olarak bu birleşmenin, bu şekilde dizayn edilmesini; sağlık açısından gelinen bugünkü durumun kaybedilebileceği düşüncesiyle, bu yapılanmaya karşı olduğumuzu beyan ediyoruz. Bu konunun takipçisi olacağız, yapılan her güzel hareket içinde desteklerimizi esirgemeyeceğimizi ilan ediyoruz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız