SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kara Trendeki 'Gizli Memur'!..

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:39:17
Kara Trendeki  'Gizli Memur'!..
A- A+ PAYLAŞ

Ta 73 yıl önce, güneyden Malatya yönüne gelmekte olan yolcu treninde yaşanan "sahte memur" olayı ve yapılan yargılamadan sonra 1943 yılında Resmi Gazete'de ve Malatya'da da Fırat Gazetesi'nde yayınlanan "karar" bu haberimizin konusu. Olay 1940 yılında meydana gelmiş, mahkeme 1942'de sonuçlanmış ve sanığa "zamlı" ceza verilmiş. Adıyaman, Besni, Kahta, Gölbaşı'nın o yıllarda Malatya'nın ilçeleri olduğunu olduğunu hatırlatalım.

Malatya’nın Besni Kazasında İnhisarlar (Tekel)  İdaresinin gizli habercisi iken görevden alınan ancak Malatya’ya gelen trende kendisini İnhisarlar Gizli Memuru olarak tanıtıp, trendeki yolcuların eşyaları arasında kaçak eşya araması yapan şahısa yönelik 1940 yılında yaşanan olay ilginç ifade ve mahkemenin o dönemki kararı dikkat çekiyor.

Malatya demiryolu güzergahındaki Narlı tren istasyonu ile Gölbaşı tren istasyonu arasında 18 Mart 1940 tarihinde Malatya’ya gelmekte olan yolcu treninde yaşanan “sahte memur olayı” kararını veren Besni Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararında ceza artırımı için “zam” ifadesini kullanıyor. 

TRENDE VUKUAT..

Besni Asliye Ceza Mahkemesinin 5 Şubat 1943 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Kendisine memur süsü vermek” suç kapsamlı davanın kararı şu şekilde:  

“Evvelce Besni İnhisarlar İdaresinin gizli habercisi olup 1/7/1938 tarihinde vazifesine nihayet verilerek kendisine tebliğ edildiği halde 18/3/1940 tarihinde Narlı istasyonu ile Gölbaşı istasyonu arasında trende kendisi inhisarlar habercisi olduğunu polis ve tren memurlarına söyleyerek kaçak eşya arayacağını bildirip yedindeki vesikayı göstererek mezkûr trende bulunan yolcular üzerinde arama yaptığı ve bu suretle memur olmadığı halde kendisine memur süsü verdiği iddiasıyla suçlu ..... 317 doğumlu Tahir ... hakkında Besni Asliye Ceza Mahkemesinde C. M. Umumisi 7480 sicil sayılı Safa Çakıt hazır olduğu halde binnetice suçlunun gıyabında yapılan açık duruşma sonunda:” 

X_Sahte istihbaratçıyı trendeki kaymakama sordular

“Suçlu Tahir 1/7/1938 tarihine kadar inhisarlar gizli habercisi olup bu tarihte vazifesine nihayet verilerek kendisine tebliğ edildiği halde kendisi de bildiği halde aradan iki sene geçtikten sonra 18/3/1940 tarihinde Gaziantep'ten geldiği sırada Narlı İstasyonu ile Gölbaşı istasyonu arasında tren memur ve polislerine haber vererek ve kendisinin gizli haberci olduğunu bildirerek tren içindeki şahıslarda arama yaptığı ve polislerin bunun vesikasından şüphe ederek tren seyahat etmekte bulunan Besni Kaymakamı İbrahim Tevfik Kutlar'a gelerek bunun memur olup olmadığını sorduklarında kaymakamın da evvelce memur ise de şimdi iki seneden beri vazifesine nihayet verildiğini bildirmesi üzerine keyfiyeti bir zabıt varakasiyle tespit eyledikleri iddia olunmuş;  suçlu da 16/3/1941 tarihli ilk sorgusunda: suçunu inkârla böyle bir arama yapmadığını, 1938 -1939 tarihinde polislerin kendisine rüşvet suçu isnat ettiklerini ve binnetice beraat eylediğini ve zabıt varakasında tarih ve numarası yazılı vesikasının evvelce polis dairesinde kayıtlı tarih ve numarasını bildikleri için bu tarih ve numarayı derçle uydurma bir zabıt varakası yapmış oldukları ve isnadat doğru olsa kimde arama yapılmış ise onların da zabıt varakısı imza etmeleri lâzım geleceğini ve isnat olunan günde kendisi babasını hastaneye götürmüş olup Gaziantep’te bulunduğunu Amerikan Hastanesi ve Emniyet Otelinde kaydı olduğunu ve kendisi babasıyla kânunusani 1940 da Ayıntab'a' giderek nisan ayının on dört veya on yedi veya on beşinde geldiklerini bu tarihler arasında Besni'ye hiç gelmediğini beyan, bilâhare suçunu tevilen ikrarla diğer zabıt varakası mümzilerinin istimamda da bu şahitlerin şehadetine bir diyeceği olmadığını ve Kaymakam İbrahim Tevfik Kutlar'ın şehadetine de bir diyeceği olmadığını beyan eylemiştir.”

X_”Hani Malatya’ya kadar gidiyordun?” 

Kaymakam İbrahim Tevfik Kutlar’ın yeminli şahadetinde ise; kendisi o gün Antep'ten Besni'ye gelmekte iken suçlu kendisinin bulunduğu kompartımana gelerek artık ‘sayenizde istihbarat memuru oldum ve Malatya'ya kadar vazife aldım’ dediğini ve biraz sonra sefirenin kontrolü esnasında suçlunun biletinin üçüncü mevki olduğu halde ikinci mevkide oturduğunu görünce burada, oturamazsınız dediğini ve Tahir de ‘Ben kaymakamı görüp gideceğim ve ben inhisarlar takip memuruyum istediğim yerde oturup istediğim yerde gezebilirim’  dediğini ve evvelce kendilerine Tahir'in vazifeden çıkarıldığı Başmüdüriyetten yazılmış ve kendileri de icap 'eden yerlere tamim etmiş olduklarından bunun böyle bir vazifesinin olmadığını bildiğini biraz sonra Tahir'in trende arama yaptığını söylediklerini ve polis görerek bu Tahir'in elinde vesikası olup olmadığını varsa sahte olacağını söylemesi üzerine polisin şef trene haber verdiğini ve elinde eski bir vesika olduğunu söylemesi üzerine o vesikanın hükmü olmadığını ve hakkında zabıt varakası yapılmasını söylemesi üzerine polis de bu adamın trende bir kaç defa daha arama yaptığını söylediğini ve kendileri Gölbaşı'nda trenden indiklerinde suçlu Tahir'in de trenden indiğini ve kendisi Malatya'ya kadar vazife aldığınızı söylüyordunuz niçin gitmiyorsunuz dediğinde  ‘Benim vazifem buraya kadardı ben 7 lira ücretimi aldım’ ve o sırada bu hadiseye Besni C. M. Umumisi Rasih Dokumacıoğlu'nun da şahit olduğunu,  Müddeiumumi Rasih Dokumacıoğlu'nun talimatla alınan yeminli ifadesinde: Kendisi de o gün suçluya trende rast geldiğini ve arama yaptığını işitmiş ise de görmediğini beyan eylemişlerdir. 

Suçlu da: Keza bu şahitlerin şahadetine bir itirazda bulunmamıştır. “

“Zam ile birlikte 7 ay 7 gün hapis”

“Suçlunun yersiz ve esasız olan müdafaasının reddiyle bilâhare ikrarı ve şahitlerin sureti şahadetleri ve suçlunun şahitlerin şahadetine bir diyeceği olmadığı hakkındaki beyanatı ve suçlunun gösterdiği tarihlerde gerek Gaziantep hastanesinde ve gerekse otelde kaydının olmadığına dair tahkikat evrakı münderecatı Ve hâdise hakkında tanzim edilen zabıt varakası ve inhisarlar Başmüdüriyetinine gerekse Besni İnhisarlar Memurluğunun cevabi yazıları münderecatlarıyla sabit olduğundan talep veçhile suçlu Tahir'in hareketine uyan T. C. Kanununun 252 nci maddesinin ikinci fıkrası mucibince 3 ay müddetle hapsine ve üç ay müddetle de memuriyetten mahrumiyetine ve suçlunun muhtarlık vazifesini ihmalden Besni Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/1938 tarihli ilâmiyle 30 lira ağır para cezasına mahkûm edilmiş ve kesbi katiyet eylemiş ise de henüz tahsil olunmadığı, keza suçlunun mesken masuniyetini ihlâlden mezkûr mahkemece 10/1/1911 tarihli kararıyla beş ay hapse mahkûm edilerek bu cezasını mezkûr tarihte tevkif edilmek suretiyle infaz olunmuş ise de bu cezalarının birisi yani para cezası infaz olunamamış ve bir suçu mesken masuniyetini ihlâlden hapis cezası infaz olunmuş ise de bu suçtan sonra işlemiş olduğundan tekerrür hükmünün tatbikine mahal olmayıp içtimai ceraim kaidesine tevfikan en ağır ceza olan mesken masuniyetini ihlâlden evvelce tâyin edilen beş ay hapis cezasına evvelce ihmalden tâyin edilen 30 liranın 76 ncı madde mucibince aynen ve bu kerre tâyin edilen üç ay hapis cezasının dörtte üçü olan lehine olarak 23 gün tenziliyle iki ay yedi günün 77 nci madde mucibince zam ve ilâvesiyle binnetice yedi ay yedi gün müddetle hapsine ve otuz lira ağır cezayı nakdi ile mahkûmiyetine ve üç ay müddetle de memuriyetten mahrumiyetine ve hükmün kesbi katiyetinden sonra ilân masrafı yirmi beş lirayı geçmemek ve mahkûma ait bulunmak şartıyla ilâm hulâsasının Malatya (Fırat) matbaasında" ilân ettirilmesine ve evvelki suçları için duruşma harcı tâyin ve tahsil hususunda maliyeye olvakit müzekkere yazılmış olduğundan bu kerre tâyin 'olunan suçu üzerinden Harç Tarifesi Kanununun 50 nci maddesinin 5 numaralı bendi mucibince duruşmada yeni delil ikame ve istima olunduğu cihetle 1200 kuruş duruşma harcının kendisinden tahsiline ve suçlu evvelki beş aylık hapis cezasını çekmiş olduğundan bu müddetin mahsubiyle iki ay yedi gün müddetle hapse konulmasına ve otuz lira ağır cezayı naktinin tahsiline kabili temyiz olmak üzere 2/7/1942 iki temmuz bin dokuz yüz kırk iki tarihinde C. M. U. si huzuriyle suçlunun gıyabında esbabı mucibesiyle açıkça ve alenen tefhim kılındı."

HABER: Burhan KARADUMAN- Yeni Malatya Gazetesi ÖZEL

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız