SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Karaciğer Nakli İçin Gün Sayıyor

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:05:56
Karaciğer Nakli İçin Gün Sayıyor
A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde karaciğer yetmezliği nedeniyle tedavi gören “Boğazın Boğası” lakaplı ünlü boksör Sinan Şamil Sam, karaciğer nakli için gün sayıyor.

  WBC Dünya Kıtalararası Ağır Sıklet Şampiyonu unvanına sahip olan ve 2 kez dünya şampiyonluğunu elde eden Sam’a kız kardeşinden alınacak olan karaciğer dokusu nakledilecek. Ünlü boksörün aşırı kiloları nedeniyle karaciğer nakli için birkaç gün daha bekleneceği belirtilirken, sevenleri kendisini bir an olsun yalnız bırakmayarak, dua ediyor. 

  Ünlü boksör, sağlık durumuyla ilgili olarak, “Sağlık durumunun şuanda iyi ama doktorların karaciğer nakli olmam yönünde görüşleri var. İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde karaciğer nakli konusunda tanınmış ve bilinen bir hastane. Onu değerlendirmek için buraya geldik. İnşallah hayırlısı olur” dedi.

  Karaciğer dokusunun kız kardeşinden alınacağını kaydeden Sam, “Bende çocukluktan beri bu hastalık vardı. Dinlenmem gerekirken biz boks yaparak dinlenmişiz. Birazda boks yaparken kullanmış olduğumuz gereksiz ilaçlar yani o anlamda gerekli ama sağlık anlamımda gereksiz olan ilaçlar karaciğeri tamamen yıpratmış. Cüsse itibariyle de vücudum çok fazla güce ihtiyaç duyduğu için şuan organ naklini şart koşuyorlar. Kız kardeşimden alınacak karaciğer dokusu nakledilecek. Fakat benim kilo olarak fazlam var ve vücudum su biriktiriyor. Rejim yapıp, kilolarımın bir kısmından kurtulup ameliyat olacağım” diye konuştu. 

“ORGAN BAĞIŞI KONUSUNDA HERKESİN DUYARLI OLMASI GEREKİYOR”

  Sam, herkesi organ bağışı konusunda duyarlı olmaya davet ederek, şunları söyledi: “Organ nakli konusu açıldığı zaman “günah mıdır? Değil midir?” bu tartışılıyor. Bana göre yapılması gereken bir olay. Benim başıma geldiği için demiyorum. Bende sağlam organım varsa bağışlamayı düşünüyorum. Bokstan arta kalanları bağışlamayı düşünüyorum. Hepimiz potansiyel olarak organ nakli ihtiyacı duyan insanlarız. Sevdiklerimizin ve ailemizin buna ihtiyacı olacağını düşünerek hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ve organ nakli konusunda insanları daha çok duyarlı olmaya davet ediyorum. Türkiye, organ nakli konusunda bayağı zayıf bir ülke. Hem dini inançlar hem de kültürel yapısı dolayısıyla insanlar, organ bağışının günah olduğunu düşünüp, vermek istemiyorlar. Ailelerde karşı çıkabiliyor. Ama beyin ölümü gerçekleşen insanların organları birçok insana hayat verebiliyor. Bence duyarlı olup, bu konunun üzerinde durmak gerekiyor. Yarın hepimizin organa ihtiyacı olabilir. Kim bilebilirdi ki, 2 defa dünya, 8 defa Avrupa şampiyonu olmuş bir boksörün günün birinde karaciğere ihtiyacı olacağını. Güçlü bir vücut, güçlü bir bünye, iyi beslenme, iyi bakım, iyi antrenman ama bizimde ihtiyacımız varmış. Herkesinde ihtiyacı olabilir.”

“BOKS YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUM”

  Ünlü boksör, elde edebileceği bütün başarıları kazandığını belirterek, “38 yaşındayım. 2 kere dünya, 8 kerede Avrupa şampiyon oldum. Alınabilecek en büyük başarıları elde ettim. Bu saatten sonra boks yapmamın da bir anlamı olduğunu zannetmiyorum. Zaten hem sağlıktan dolayı hem de sıkıldığımdan dolayı yapmayacağım. Boksa hizmet anlamında, öğrenci yetiştirme, milli takımda danışmanlık gibi hiçbir maddi beklenti olmadan bu işleri yaparım. Şuan ki yönetim benim istediğim bir yönetim değil. Onlar benim iyi bir boksör olduğuma inanmıyorlar. Ama Fuat Alpaslan kardeşimiz federasyon başkanlığına aday oldu. Onun başkanlığı kazanmasıyla Türk boksu da kazanacak. İnşallah Fuat Alpaslan seçilirse Türk boksu en azından bir adım ileriye gider” ifadelerini kullandı.

  Boks Malatya İl Temsilcisi Hüseyin Uğur ise, “Biz şampiyonumuzu yalnız bırakmayacağız. İnşallah en kısa zamanda sağlığına kavuşur. Her zaman yanındayız” dedi. 

 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız