SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Karar' Tabutunun Üzerinde..

A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da doğumu sırasında ve sonrasında verilen sağlık hizmetlerindeki yetersizlikler nedeniyle yüzde 92 oranında özürlü kaldığı iddia edilen 3 yaşındaki Yusuf bebek, 3 yıllık mücadelenin ardından Adli Tıp Kurumu'na gidip muayene olacaktı, ancak ömrü buna yetmedi. Baba ise mahkeme kararını oğlunu tabutunun üzerine koydu.

Malatya'da inşaatlarda çalışarak geçimini sağlayan 6 çocuk babası Sabahattin Çoban'ın, son çocuğu olan 3 yaşındaki Yusuf, 2007 yılında Ramazan Bayramı'nın 1. günü dünyaya geldi. Yusuf bebeğin Malatya Devlet Hastanesi'ndeki doğumu sorunlu geçince, sakat kaldı, bunun üzerine, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi tarafından da sürekli geçerli olmak üzere yüzde 92 oranında özürlü olduğuna dair rapor verildi. Yusuf bebeğin, gözleri görmüyor, el ve kolları ile başını tutamıyordu.

Baba Sabahattin Çoban'ın oğlunu özürlü kalması ile ilgili olarak açtığı mahkemeye, olayda kusuru olduğu iddia edilen doktor, hemşire ve ebelere Malatya Valiliği soruşturma izni vermeyince, dava sürüncemede kaldı. Malatya Valiliği'nin verdiği son "soruşturma izni verilmemesi" kararı üzerine Malatya İdare Mahkemesi'ne başvurarak itiraz etti.

Malatya İdare Mahkemesi ise, 2 Eylül 2009 tarihli verdiği ara kararında, Yusuf bebeğin Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesini kararlaştırarak, özürlü olarak doğumunda idarenin doğum ameliyatında kusuru bulunup bulunmadığı, sakatlık iye doğum işlemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, Çocuğun doğum dışı başka etkenlerden dolayı böyle bir rahatsızlığı uğramış olup olamayacağının araştırılarak Sağlık Kurulu Raporu'nun mahkemeye gönderilmesini talep etti.

Verilen mahkeme kararı üzerine baba Sabahattin Çoban, 3 yıllık mücadelenin ardından Yusuf bebeği, Adli Tıp Kurumu'na götürme hazırlığına başladı. Ancak Yusuf bebek 7 gün önce hastalanınca Turgut Özal Tıp Merkezi'ne kaldırıldı. Hastanede 7 gün yaşam mücadelesi veren Yusuf bebek hayatını kaybetti.

Gece cansız bedeni önce son kez evinin önüne getiren Yusuf bebeğin cenazesi, daha sonra Malatya Şehir Mezarlığı morguna kaldırıldı. Burada anne Kadriye Çoban, gözyaşlarını tutamazken, baba Sabahattin Çoban, Yusuf bebeğin Turgut Özal Tıp Merkezi'nde solunum yetersizliğinden 7 gün yattığını belirterek, "Biz çocuğumuzu kaybettik" dedi.

Bugün sabah Çoban ailesi ve yakınları Yusuf bebeğin cenazesi için şehir mezarlığında toplandı. Yusuf bebeğin musalla taşında duran tabutunun yanında mahkeme kararını gösteren acılı baba Sabahattin Çoban, mahkeme kararını tabutun üzerine koyarak, "Çocuğum ihmale geldi ve ihmal kurbanı oldu. Çocuğumun ölümü zoruma gitmiyor, çocuğumun hakkının gasp edilmesi zoruma gidiyor. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Ben bugün çocuğumu kaybettim, başka çocuklar kaybolmasın. Ellerini vicdanlarına koyup, milletin soruşturmasını o şekilde yapsınlar. Ben 3 yıldır bu davayı sürdürüyorum. Ama 3 sene tamamlandıktan sonra davama tam bir netice, bir karar verildi. Ne yazık ki bende çocuğumu kaybettim. Ben 3 yıldır mücadele veriyorum, ben adaleti göremedim. Malatya'da adalet var diyenler karşıma çıksın. Soruşturmayı yürütenler ellerini vicdanlarına koysunlar, Bugün benim çocuğuma oldu, yarın onların çocuğuna olur. Bunu hiç bir zaman unutmasınlar" diye konuştu.

Yusuf bebek, kılınan cenaze namazını ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.

Bu arada, olaya ilgili olarak yetkililer, dava sürecinin yargıda olması nedeniyle konuyla ilgili olarak konuşmadılar.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız