SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bugün Elazığ'a 10 Uçak İniyor"

0
Güncellendi - 2017-10-22 01:14:56
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Binali Yıldırım, "Hangi mezhepten hangi meşrepten olursak olalım daima kardeşçe, birlikte yaşamaya, birlikte Türkiye olmaya devam edeceğiz. Kardeşliğimizi bozmaya, aramıza nifak tohumları saçmaya çalışanlara da asla fırsat vermeyeceğiz." dedi.

Yıldırım, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Fırat Üniversitesi Akademik Yılı Açılışı ve Fahri Doktora Tevcih Töreni'nde, kendisine tevdi edilen fahri doktora için üniversite mensuplarına teşekkür etti.

Başbakan Binali Yıldırım, Elazığ Valiliği'nce Kral Palas Düğün Salonu'nda "Elazığ geleceğini konuşuyor" sloganıyla düzenlenen iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarıyla buluşma programına katıldı.

Başbakan Yıldırım, Elazığlıların, sergiledikleri birlik, beraberlikle bu coğrafyanın bütünlüğü konusunda kötü niyet besleyenlerin hevesini daima kursağında bıraktığını, tek Türkiye, tek devlet, tek bayrak, tek vatan ve tek devletin teminatı olduğunu vurguladı.

"Elazığ birliğin ve kardeşliğin kalesidir"

Bugün de aynı hassasiyetin güçlü ve anlamlı şekilde sürdüğünü belirten Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ecdadımızın fethettiğinden beri işgal yüzü görmeyen Elazığ, geleceğimizin, istikbalimizin de payidar bir şehri olarak kalacaktır. Elazığ, birliğin ve kardeşliğin kalesidir. Bunu 15 Temmuz'da gördük. O karanlık gecede ilk selalar burada okundu. Elazığ, selalar şehri oldu. Bütün Elazığlılar, kadınıyla erkeğiyle çoluğuyla çocuğuyla yaşlısıyla sokaklara akın akın indiniz. Vatana, millete bağlılığınızı bir kez daha gösterdiniz. Bu vesileyle ülkemiz için canını seve seve veren bütün şehitlerimize, 15 Temmuz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Alçak PKK terör örgütüne karşı göğsünü siper eden sizin evladınız Fethi Sekin, İzmir'de birçok vatandaşımızın hayatını kurtarma pahasına kendisini siper etti ve şehit oldu. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, bütün gazilerimize hayırlı, uzun ömürler diliyorum."

Birlik ve beraberlik mesajı

Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Şehitlerimizin emaneti bizim emanetimizdir. Onların, canları pahasına vatan kıldığı bu topraklarda birliğimizi, beraberliğimizi daha da sağlamlaştıracak, sahip çıkacağız. Alevi'si Sünni'si, Türk'ü Kürt'ü, Zaza'sı ne olursa olsun, hangi mezhepten hangi meşrepten olursak olalım daima kardeşçe, birlikte yaşamaya, birlikte Türkiye olmaya devam edeceğiz. Kardeşliğimizi bozmaya, aramıza nifak tohumları saçmaya çalışanlara da asla fırsat vermeyeceğiz. Bizim bu yola çıkarken söylediğimiz bir şey var, asla etnik milliyetçilik yapmayacağız, bölge milliyetçiliği yapmayacağız. Din, mezhep milliyetçiliği yapmayacağız. Hepimiz, birbirimizi kardeş göreceğiz. Kardeş olarak birbirimizi seveceğiz. Bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız, birlikte Türkiye olacağız."

"Yerli aşı Elazığ'da üretilecek"

"Bizim medeniyetimizde iyilik, iyilik, sadece iyilik var. Bizde fitne yok. Bizde başkalarına desise, kumpas kurma yok. Bizde insanlık var." diyen Başbakan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

2011'den bu tarafa marka, patent üretme işinde dünyada bir numara. Tescili yapılan ürün sayısı her geçen gün artıyor. Daha sabah Fırat Üniversitesi'ndeydik. Bu Kırım Kongo kene ısırmaları var biliyorsunuz. Buna karşı ilk milli, yerli aşıyı Fırat Üniversitesi'nde bulmuşlar, tescilini de yapmışlar. İnşallah yerli aşı Elazığ'da üretilecek. Sizin meşhur öküz gözü üzümünüz var. O da artık tescilli, sizin markanız haline geldi. Yatırımlarda son 15 senede müthiş bir artış var. 2002'de Türkiye'de sadece 70 milyar Türkiye genelinde hükümet yatırım yapıyordu, kamu yatırımı. Şimdi 765 milyar yatırım yapıyor yılda. 10 katından daha fazla. Savunmada, enerjide, sağlıkta, ulaşımda, iletişimde, her alanda yatırımlarımız devam ediyor."

'Türkiye'nin önüne engel çıkarmaya çalışıyorlar'

Başbakan Yıldırım, buradaki konuşmasında, dünya genelinde 2008'den beri devam eden bir kriz olduğuna dikkati çekerek, "Dünya büyümesi hep Türkiye'nin yarısından az. Hala da bu daralma devam ediyor. 2018'den bugüne dünyada 10 büyük proje yapıldı. Bu 10 projenin 6'sı Türkiye'de. İşte Türkiye'nin farkı bu." ifadesini kullandı.

Avrasya Tüneli, Marmaray, Osmangazi Köprüsü, Ankara-İstanbul hızlı treni, Çanakkale Boğazı asma köprüsü gibi yatırımları hatırlatan Yıldırım, Türkiye'nin geldiği noktanın ortada olduğunu belirtti.

"Bunu gördükleri için sürekli Türkiye'nin önüne engel çıkarmaya çalışıyorlar. Terörle, ayrımcılıkla yapıyorlar, birtakım kısıtlamalarla, ambargolarla yapmaya çalışıyorlar. Bizi zorda, darda bırakmak için uğraşıyorlar." diyen Başbakan Yıldırım, "kötü mal sahibi kiracıyı ev sahibi yapar." atasözünü anımsattı.

Yıldırım, şöyle devam etti:

"Onlar bizi ne kadar sıkıştırırsa sıkıştırsın biz kendi kaynaklarımızla, kendi imkanlarımızla, kendi insanımızın kabiliyetiyle her türlü ihtiyacımızı karşılayacak duruma geldik. Kimseye ihtiyacımız yok ama bunu yapanlar günün sonunda pişman olacaklar. Bizim geleneğimizde hep yardım etmek var. Bugün dünyada en büyük insani yardımı yapan birinci ülke ABD, ikinci ülke Türkiye. Milli gelire oranla baktığınızda Türkiye bir numaraya oturuyor. Bize de yakışan bu. Bizim inancımızda veren el alan elden daima evladır."

Kongreye katıldı

AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, Yakup Kılıç Spor Salonu'nda "Millete Hizmet Yolunda Kutlu Yürüyüşe Devam" sloganıyla düzenlenen AK Parti Elazığ 6. Olağan Merkez İlçe Kongresi'ndeki konuşmasına, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını ileterek başladı.

AK Parti'de 19 Ağustos'ta başlayan ilçe kongrelerinin sürdüğünü, bugün Elazığ 6. Olağan Merkez İlçe Kongresi'nin gerçekleştirildiğini belirten Yıldırım, kongrenin hayırlı olmasını diledi.

AK Parti'nin hizmet aşkıyla çıktığı kutlu yolculukta, 16 yılı geride bıraktığını hatırlatan Yıldırım, "Bu aziz millete hizmet etmeyi bize nasip ettiği için Mevlamıza hamdolsun, şükürolsun. İnşallah daha nice yıllar, Rabbim bize bu aziz millete, bu aziz Elaziz'e hizmet etmeyi nasip eylesin. Elazığ, havası serttir, suyu serttir, insanı merttir, sözünün eridir. Biz Elaziz'e güveniriz, Elaziz de bize güvenir. 16 yıldır birlikte yürüyoruz." diye konuştu.

Elazığ'ın desteğini, gücünü hissederek bugünlere geldiklerini söyleyen Yıldırım, "Elazığ, 2007'deki referandumda yüzde 87 ile zirve destek verdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 82 destekle yine başa güreşti. Türkiye'nin en önde gelen illeri arasında yer aldı. Kasım 2015 seçimlerinde yüzde 66,5 oy oranıyla Elazığ yine dörtte dört yaptı." ifadesini kullandı.

Elazığlıların her dönemde vekaleti AK Parti'ye teslim ettiğini dile getiren Yıldırım, emanete sahip çıkmayı sürdüreceklerini vurguladı. Başbakan Yıldırım, "Size inanıyoruz, size güveniyoruz. Sizin güveninize layık olmak için elimizden geleni yapacağız. Bizim millete muhabbetimizi, sevgimizi anlayamayanlar varsın anlamasın. Bu muhabbet, bu sevda, bu hizmet aşkı bitmez." dedi.

"Bu kutlu yürüyüşe devam etmeye var mısınız gençler?" sorusunu yönelten Yıldırım, salondan "evet" karşılığını alması üzerine, "Maşallah, tırnağın taşa değmeye Elazığ. Ceddinize rahmet Elazığ." diye konuştu.

"Türkiye'nin gelecek 5 yılına damgasını vuracak kararı 2019'da vereceğiz"

Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek yeni döneme girildiğine işarete eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye, yeni dönemin adını 16 Nisan'da koydu. 16 Nisan referandumuyla 94 yıllık hükümet sistemimizi değiştirdiniz. Halkımızın oylarıyla artık önümüzdeki seçimlerde cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyoruz. 2019'da üç tane seçim yapacağız. Belediye seçimleri, milletvekilli seçimleri ve cumhurbaşkanı seçimi. Türkiye'nin gelecek 5 yılına damgasını vuracak kararı 2019 yılında vereceğiz. Türkiye'yi Cumhuriyetimizin 100. yılına, muasır medeniyetler seviyesine çıkaracak kadrolar bu seçimlerde belli olacak. AK Parti'nin bugüne kadarki başarısının arkasında ak kadınların, ak gençlerin, ana kademenin imzası var."

Binali Yıldırım, "Bir kez daha Elazığ'da destan yazmaya var mısınız?" sorusuna, salondan "evet" karşılığını alması üzerine, "Biliyorsunuz, çıtayı yükselttik. Eskiden iktidar olmak için daha az oy yetiyordu. Şimdi seçmenin en az yarısından fazlasının oyunu, desteğini almamız gerekiyor. Çıtayı biz yükselttik. Artık AK Parti kendisiyle yarışan bir parti haline geldi. O halde geceyi gündüze katacağız, çırayı yıldız yapacağız, daha çok çalışacağız." dedi.

"Darbe girişimlerini, e-muhtırayı unutmadık"

Ak kadroların, 16 yıldır el ele, gönül gönüle bütün zorlukları aşarak geldiğini hatırlatan Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:

"2002'de Ak kadrolarla karanlık aydınlığa dönüştü. O günler ne dedik, 'yakın ışıkları Türkiye aydınlansın. Yakın ışıkları Elazığ aydınlansın.' Uçurum kenarındaki ülkeyi omuzuna alarak, AK Parti yeniden yükselişi, yeniden gelişmeyi sağladı. Bugün Türkiye, dünyanın sayılı ülkeleri arasında yerini aldıysa bu sizlerin alın teridir, bitmek tükenmek bilmeyen memleket sevdanızın eseridir. Bugünlere kolay gelmedik. Kötülüğü, karanlığı yenerek, ihanetleri defederek bugünlere geldik. İnançla imanla milletimizden aldığımız güçle bugünlere geldik. Darbe girişimlerini, e-muhtırayı unutmadık. Cumhurbaşkanlığı seçimini engellemek için ne tür hilelere başvurduklarını hepiniz hatırlıyorsunuz. Bir yargı darbesiyle AK Parti'yi kapatmak istemediler mi?"

Salondan yükselen "Şehitler ölmez, vatan bölünmez." sloganına Başbakan Yıldırım, "O şehitler, o kahraman Fethi Sekin'ler, Ömer Halisdemirler, vatan şehitleri, kahramanlarımız, onlara Allah'tan rahmet diliyorum. Bu ülkenin bağımsızlığı için bu bayrağın inmemesi için bu ezanların dinmemesi için canını seve seve veren şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Elazığ'ın gururu, medarı iftiharı Baskilli şehidimiz Fethi Sekin'e de Allah'tan rahmet diliyorum. Hiç merak etmeyin, sizde bu şuur oldukça, sizde bu vatan sevgisi, millet sevgisi, bayrak sevgisi, devlet sevgisi oldukça bu ülkeyi bölmeye hiç kimsenin gücü yetmez." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, Yakup Kılıç Spor Salonu'nda "Millete Hizmet Yolunda Kutlu Yürüyüşe Devam" sloganıyla düzenlenen AK Parti Elazığ 6. Olağan Merkez İlçe Kongresi'ndeki konuşmasında, 15 Temmuz'da alçak FETÖ'nün aklı sıra demokrasiyi ortadan kaldıracağını, milleti esir alacağını ve ülkeyi karanlığa gömeceğini ifade etti.

Ancak o gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla milletin meydanlara indiğini, meydanlarda tanklara, toplara, silahlara göğsünü siper ettiğini belirten Yıldırım, o gece her bir vatandaşın birer kahraman olduğunu vurguladı.

Yıldırım, o gece halkın gücünün tankın gücünü yendiğini, bir daha asla böyle bir karanlık tablonun bu ülkede yaşanmayacağının altını çizdi.

Son 15 yılda birçok engellerle karşılaşıldığını aktaran Yıldırım, bunların arkasına sığınmadıklarını, bahane üretmediklerini dile getirdi.

Başbakan Yıldırım, 2003-2016 yılları arasında Türkiye'nin üç kat büyüdüğüne işaret ederek, bu yılın ilk yarısında da büyümenin yüzde 5'in üzerinde gerçekleştiğini hatırlattı.

"Türkiye'ye hiçbir ülke ayar veremez"

Son 15 yılda milli gelirin üç kat arttığını vurgulayan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bugün Türkiye satın alma gücüne göre, dünyanın 13'üncü büyük ekonomisine sahip. İnşallah önümüzdeki yıllarda da ülkemizi bölgenin parlayan yıldızı yapmaya kararlıyız. Artık ülkemizde vatandaşlarımız geleceğe güvenle bakıyor. Ülkemizin büyümesini, güçlenmesini istemeyenlere karşı mücadelemiz ilk günkü kararlılıkla sürecek. Hedef, terörü Türkiye'nin gündeminden çıkartmak, bütün enerjimizi ve gücümüzü gençlerimizin, milletimizin geleceği için harcamak.

Bugünlerde Türkiye aleyhinde açıklamalar ardı ardına geliyor. Dün, Avrupa Birliği'nden, Danimarka Başbakanı çıkmış abuk subuk laflar ediyor. 'Türkiye gözümüzün önünde Erdoğan rejimi altında eriyor, böyle Avrupa'ya nasıl girecek?' Sen kimsin? Senin Türkiye'ye, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına söyleyecek lafın olabilir mi? Türkiye'nin rejimi demokrasidir, cumhuriyettir. Türkiye geçmişinden aldığı, medeniyetinden aldığı güçle emin adımlarla muasır medeniyet seviyesine yürüyor. Türkiye'ye hiçbir ülke ayar veremez."

"Avrupa Birliği, bize laf edeceğine kendi geleceğine baksın"

Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin kendi kararını kendisi verecek güçte olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Avrupa Birliği, bize laf edeceğine kendi geleceğine baksın, gelecek vizyonuna karar versin. Kırk yıldır iki ileri bir geri. Ne yapıyorsunuz kardeşim? Karar verin. Türkiye'nin üyeliği önünde durmadan engel çıkartmaya çalışıyorsunuz. Asıl niyetiniz neyse onu söyleyin, zaman kaybettirmeyin. Şunu söyleyeyim, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne üyelik yolundaki kararında bir değişiklik yok. Asıl olan Avrupa Birliği hangi yöne gidecek?

Avrupa Birliği, medeniyetleri buluşturan bir açılım mı yapacak, yoksa kendi dar çevresi içerisinde yoluna devam mı edecek? Türkiye'yi Avrupalı mı, Asyalı mı diye sorgulamak hiç kimsenin hakkı değildir. Türkiye, Avrupa'nın da merkezindedir, Asya'nın da merkezindedir, coğrafi olarak da kültür olarak da gelecek olarak da. Bunların derdi, Türkiye'yi uzun süre dışarıda tutmak. Cumhurbaşkanımızın dik duruşu, bunların taktığı çelmelere karşı Türkiye'nin kendi kararını kendi vermesi, kalkınmasını istikrarlı şekilde devam ettirmesi bunları rahatsız ediyor."

İslam düşmanlığı ve ırkçılığın, Avrupa'da yükselen bir değer olduğunu belirten Yıldırım, bunun gelecekte Avrupa'nın başını ağrıtacak en önemli konu olduğunu söyledi.

Başbakan Yıldırım, bu yüzden Türkiye'nin, "hoşgörünün, kardeşliğin, huzurun, barışın olduğu bir Avrupa istiyorsanız mutlaka ve mutlaka geniş düşünmeniz lazım, vizyonunuzu gözden geçirmeniz lazım." ifadesini kullandığını aktardı.

"Bugün Elazığ'a 10 uçak iniyor"

Elazığ'ın büyüdüğüne değinen de Yıldırım, "Bugün Elazığ'a 10 uçak iniyor, yazın bu sayı daha da artıyor. Şimdi ay başından itibaren Ankara'ya da seferler başlıyor." dedi.

Başbakan Yıldırım, 2003'te sadece 33 kilometre bölünmüş yol bulunan Elazığ'da 314 kilometre daha bölünmüş yol yaparak, bu rakamı 350 kilometreye çıkardıklarını belirterek, bunun "önce millet, önce hizmet" diye yola çıkan AK Parti'nin farkı olduğunu söyledi.

Malatya'ya, Diyarbakır'a, Bingöl'e bölünmüş yollarla bağlanan Elazığ'ı, şimdi de Arapkir üzerinden Erzincan'a bölünmüş yolla bağladıklarını vurgulayan Yıldırım, Elazığ'a yeni yapılacak yatırımlar hakkında da bilgi verdi. Yıldırım, "Gençler, Elazığ'a yeni bir stadyum lazım değil mi? Yakışır değil mi? Peki o halde Elazığ'a yeni stadyum yapılacak. Hayırlı uğurlu olsun." ifadesini kullandı.

Eski stadyumun yıkımına başlandığını anımsatan Yıldırım, Elazığ'da sporcu yetiştirme merkezi kurduklarını, 750 konutun yapımının devam ettiğini aktardı.

Elazığ'ın beklediği Kanatlı ve Hamzabey barajları ile Uluova Sulama Projesi'nin yapımına da süratle devam edildiğini bildiren Yıldırım, geçen ağustos ayında temeli atılan Uluova Sulama Projesi bittiğinde 150 bin dönüm arazinin suyla buluşacağına değindi. Yıldırım, Elazığ ve ilçelerinde 7 tane baraj yapıldığını söyledi.

- "Milletin rızasına talibiz"

Palu, Genç, Muş demiryolu ile Elazığ, Diyarbakır hızlı tren etüt proje çalışmalarının ise devam ettiğini anımsatan Yıldırım, proje çalışmaları tamamlandıktan sonra yapımın da gündeme geleceğine işaret etti.

Yıldırım, Harput'un tarihi dokusuna uygun olarak tasarlanan Diyanet Eğitim Külliyesi'nin de bir an önce tamamlanacağını belirterek, "Biz koltuklara, makamlara, mevkilere değil, milletin rızasına talibiz. Milletin gönül rızasından daha büyük bir kazanç biz tanımıyoruz." dedi.

Programa, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mehdi Eker ve Öznur Çalık, AK Parti Siyasi Erdem ve Etik Kurulu Başkanı Ahmet Cemil Tunç, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay ile milletvekilleri ve partililer katıldı.

Elazığ, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız