SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Kavganın Kaybedeni Çok Olur"

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:47:07
A- A+ PAYLAŞ

Saadet Partisi (SP) Malatya İl Başkanı Mehmet Asiltürk, dershanelerle ilgili tartışmalara değinerek, "Sorunların sağlıklı bir şekilde aklı selimle ele alınarak çözülmesini bekliyor. Biz saadet partisi olarak herkesi sağduyuya davet ediyoruz. Kavganın galibi olmaz. Ama kaybedeni çok olur." uyarısında bulundu.

Asiltürk'ün konuya ilişkin açıklaması şöyle:

"Dersane tartışmasında üslup sorunu vardır. Dersane tartışmasında nüfuz sorunu vardır. Dersane tartışmasında etkinlik sorunu vardır. Dersane tartışmasında otorite sorunu vardır. 

Ama dersane tartışmasında bir tek eğitim sorunu yoktur. 

Bu tartışmada amaç üzüm yemekten çıkmış, bağcıyı dövme haline gelmiştir. 

Bu millet kavga istemiyor. Tartışma istemiyor. Sorunların sağlıklı bir şekilde aklı selimle ele alınarak çözülmesini bekliyor. Biz saadet partisi olarak herkesi sağduyuya davet ediyoruz. Kavganın galibi olmaz. Ama kaybedeni çok olur. 

En başında da millet kaybeder, geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı kaybeder.  

Eğitimin tek problemi dershane değildir. Tam tersine, Dershane gürültüsü içerisinde eğitimin kronikleşmiş temel sorunları göz ardı ediliyor. Zaman geçtikçe bu sorunlar maalesef telafisi mümkün olmayan bir noktaya doğru gitmektedir.  

Nedir bu sorunlar?

Maalesef eğitimin şekliyle uğraşılıyor. Özüne inilemiyor.

Eğitimde tamirat adı altında tahribat yapılıyor. 

Kendi kadim medeniyet müktesebatımızdan yerine, AB’nin yozlaşmış müktesebatı dayatılıyor. 

Avrupa Birliği’ne uyum sağlayacağız diye, genç nesiller kendi değerlerine yabancılaştırılıyor. 

Eğitimde temel hedef, Milli Görüş’ün 40 yıl ısrarla vurguladığı “Önce Ahlak ve Maneviyat” olması gerekirken, tam tersine ahlaki ve manevi tahribat had safhaya çıkarılıyor.

Milli Eğitim’in değişimden, dönüşümden anladığı sadece sınav sayılarıyla sınırlıdır. Sınav sayısını değiştirmeyi değişim sanıyorlar. Biri geldi bir olan sınav sayısını 3’e çıkardı. Diğeri geldi bu doğru değilmiş dedi 1’e indirdi. Bir başkası geldi ayda bir sınav yapacağız dedi. 

Böyle dönüşüm olmaz. Asıl Dönüşüm, bu milletin evlatlarını kendi tarihine, aslına, özüne, değerlerine döndürmektir. Bunu başarmaktır.

Şu anda 18-30 yaş grubundaki gençlik kitlesi 12 Yıllık AKP Hükümetleri dönemlerinin eğitim politikaları doğrultusunda, verilen temel değerlere göre yetişti. Sayın Başbakan’ın “çapulcu” olarak adlandırdığı, kız-erkek beraber evlerde kaldığını söyleyerek şikâyet ettiği gençlik bu 12 yılın ürünüdür.

DERSHANELER EĞİTİM SİTEMİMİZİN VE OKULLARIMIZIN YETERSİZLİĞİNİN BİR SONUCUDUR. DERSANEYİ KAPATMAK İSTEYENLER, ÖNCE DERSANEYİ BİR İHTİYAÇ OLARAK ORTAYA ÇIKARAN SİSTEMİ DEĞİŞTİRMELİDİR. 

Ama bu ülkenin tek sorunu dersaneler değildir.. Açılsın mı, Kapansın mı? Günlerdir bunu tartışıyoruz. Bu gürültü içerisinde dershaneleri değil, gençliğimizi geleceğimizi kaybediyoruz. 

Kimse farkında değil. 

Eğitimin asıl sorunu, şekil değil içerik sorunudur. 

Çünkü bu eğitim sisteminin şuuru yok. ruhu yok. 

Eğitimde şuur olmazsa ülkede huzur olmaz. 

Bu eğitim sistemi maneviyatı yok sayıyor, milli duygu içermiyor, ahlaki değerlerimizi davranışa dönüştürmüyor, kendi medeniyetimizi yok sayıyor. Bin yıllık medeniyetimizi,  Batının yozlaşmış kültürüne feda ediyor.

Anlayış bu olduktan sonra dersaneler açık olsa ne olur, kapalı olsa ne olur. 

Peki ne yapılmalı? Hiç lafı eğip bükmeden söylüyoruz:

1-Derhal Eğitimde AB değerlerinden vazgeçilmelidir.

2-Şekille ilgili düzenlemelerden ziyade eğitimin temel problemlerine kalıcı çözümler üretilmeli, kendi değer yargılarımıza uygun öze yönelik düzeltmeler ve düzenlemeler yapılmalıdır. 

3-Okullar doğru ve gerekli bilgiyi öğreterek gençleri donanımlı hale getirmelidir.

4-Bir milletin, Millî, ahlakî, manevî değerleri ancak eğitim yolu ile sonraki nesillere intikal eder. Eğer manevî ve ahlakî değerler öğretilmezse, materyalist, çıkarcı, şiddete eğilimli, psikolojik rahatsızlıklarla malul insan yetiştirilmiş olur. 

4-Eğitim düzelmedikçe toplum düzelmez. Eğitimin düzelmesi ancak kendi değerlerimizi ve ruhumuzu giydireceğimiz anlayış ve şuuru içeren, müfredat programlarıyla mümkündür.

5-Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin müfredatı acil değiştirilmelidir, “Allah katında din İslamdır.”  prensibine uygun hale getirilmelidir.  

6-Öğretmenlik bir meslek olmaktan öte insan yetiştirme sanatıdır, idealdir. 

7-Öğretmenlerin tüm problemleri çözülmeli, saygınlığı artırılmalıdır.

8-Öğretmenlere mesleki formasyonlarını geliştirmeleri için imkan ve kaynak sağlanmalıdır.

9-Atanamayan öğretmenlerin ataması yapılmalıdır.

10-Sınav yarışını sonlandıracak düzenleme yapılmalıdır. Mesleki yönlendirme ilkokuldan sonra pedagojik esaslara göre yapılmalı, meslek liseleri cazip hale getirilmelidir.

11-Dershaneler Kapatmak/dönüştürmek hesaplarıyla hırslara ve siyasi kaygılara kurban edilmeyerek Milli Eğitim sistemi içine alınmalıdır."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız