SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kayısı Bahçeleri Arasında Bir Saray

0
Güncellendi - 2017-09-05 02:57:42
Kayısı Bahçeleri Arasında Bir Saray
A- A+ PAYLAŞ

Dünyanın bilinen en eski sarayının bulunduğu Arslantepe Höyüğünde kazılar İtalyan Profesör Marcella Frangipane’nin başkanlığını yaptığı ekip tarafından yapılıyor. Kayısı bahçeleri arasında yer alan dünyanın en eski sarayı Arslantepe, gün ışığına çıkarılan tarihi kalıntılar ile tarihe de ışık tutuyor.

UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer alan Malatya’daki Arslantepe Höyüğü, Anadolu’nun ilk şehir devletinin yer aldığı yer olması nedeniyle de tarihte önemli bir yere sahip. Burada çıkarılan birçok tarihi kalıntı Ankara ve Malatya’da sergilenirken dünyanın en eski kerpiç sarayı olduğu belirtilen yapıda, Milattan önce 3 binli yıllara ait olduğu tahmin edilen kerpiç taht da gün yüzüne çıkarıldı.

56 yıldır kazılar aralıksız sürüyor

İtalyan Profesör Marcella Frangipane’nin 1961’den sonra kazı başkanlığını yaptığı Arslantepe’de gün yüzüne çıkarılan eserler yazılı tarihin de seyrini değiştirecek öneme sahip. Battalgazi ilçesi Orduzu Mahallesinde bulunan Arslantepe Höyüğü’nde ilk kazılar 1930’lu yıllarda Fransız arkeologlar tarafından yapıldı. 1961 yılından günümüze kadar devam eden kazılar her yıl Ağustos ayında başlıyor. Ekim ayının sonlarına kadar devam edecek olan kazıda şuana kadar Milattan önce 3 binli yıllara ait kerpiç saray, yine 3 bin 500’li yıllara ait bir tapınak ve binlerce mühür baskısı ile metal eserler bulundu.

Arslantepe’de çıkarılan eserler, o dönemde Arslantepe’nin aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkez olduğunu da ortaya koyuyor.

İlk kazılar 1890’lı yıllarda başladı

Arslantepe’nin bu coğrafyanın en önemli ve büyük höyüklerinden biri olduğunu ifade eden Malatya İl Kültür ve Turizm Müdür vekili Levent İskenderoğlu, ilk olarak 1890’lı yıllarda Fransız bir ekip tarafından bölgede sondaj kazılarının başlatıldığını ifade ederek, sonrasında 1932 yılında ise yine Fransız bir ekibin Arslentepe’de kazılara başladığını söyledi.

1.Dünya savaşı sürecinde kazıların durduğunu ve sonrasında 1961 yılına kadar kazıların yapılamadığını belirten İskenderoğlu, günümüze kadar İtalyan profesör Marcella Frangipane’nin başkanlığındaki heyetin kazılarının sürdüğünü belirtti.

Malatya’ya yeni müze yapılacak

Malatya Arkeoloji Müzesi açılana kadar Arslantepe’de çıkarılan eserlerin Anadolu Medeniyetleri müzesinde sergilendiğini belirten İskenderoğlu, sonrasındaki eserlerin ise Malatya Arkeoloji Müzesinde sergilendiğini söyledi. Mevcut müzenin küçük kaldığını da sözlerine ekleyen İskenderoğlu, Malatya’ya yeni bir müze yapılması projesinin de Kültür ve Turizm Bakanlığının yatırım programında yer aldığını ifade etti.

Her yıl 3 binin üzerinde turist ziyarete geliyor

Açık bir hava müzesi olan Arslantepe’yi yaz dönemlerinde aylık 3 bine yakın turistin ziyaret ettiğini de belirten İskenderoğlu, devam eden kazı alanlarının da önümüzdeki dönem 750 metrekarelik kısmının üstünü kapatacaklarını ve ilgili projenin Bakanlığın ören yeri ihtiyaç programında yer aldığını söyledi. Hazırladıkları projenin Sivas Bölge Koruma Kurulundan onaylandığını da kaydeden İl Müdür Vekili İskenderoğlu, “Önümüzdeki sene yine DAP’ın desteği ile projeleri gerçekleştireceğiz” dedi.

Yeni projeyle girişte bulunan bekçi kulübesinin hediyelik eşya yeri olacağını belirten İskenderoğlu, ziyaretçiler için çeşitli düzenlemelerin yapılacağını söyledi. İskenderoğlu, giriş kısmında bilet gişesi ve turnikelerin de yer aldığı projede ayrıca dijital bilgi panoların ve bilgilendirme levhalarının da bulunduğunu dile getirdi.

2018’de projenin başlayacağını da kaydeden İskenderoğlu, “İnşallah 2018 yılı sonu itibariyle de yeni görünümüyle Arslantepe Höyüğünü ziyaretçilere açmış olacağız” diye konuştu.

iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız