SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kayısı Raporu

A- A+ PAYLAŞ

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığı koordinatörlüğünde yürütülen Kayısı Pazarlama Araştırmaları Raporu açıklandı.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Salonu'nda düzenlenen toplantıda Kayısı Raporu, Akdan Danışmanlık Şirketi proje koordinatörü Efrah Ceyhan tarafından açıklandı. Toplantıya ESOB Başkan Vekili Alaaddin Çalışkan, İnönü Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Bayram Murat Asma ile TSO, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğü'nden toplam 9 kişi katıldı.

Proje koordinatörü Efrah Ceyhan, AB Hibe Fonları kapsamında Malatya'daki 3 kayısı projesine 200 bin euro kaynak aktarıldığını belirterek kuru kayısı üretiminde Türkiye'nin ilk, İran'ın ikinci, Çin'in üçüncü, Avusturya'nın ise dördüncü sırada bulunduğunu kaydetti.

Açıklanan raporda kayısının güçlü yönleri, "Yüksek kapasitede üretim yapabilmesi, ürün kalitesinin diğer bölgelerde yetişen ürüne göre çok farklı ve daha yüksek olması, kuru madde oranının hem Türkiye ve hem de dünyanın diğer ülkelerinde yetiştirilen kayısılara göre çok yüksek olması, Kayısı pazarında aktif rolün Malatya'da olması, İnönü Üniversitesi'nde Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin varlığı ve merkezde kayısı ıslah çalışmalarının yapılması, ürünün depolama kolaylığı, ürünün üretimi ve tanıtılması ile ilgili AB ve Tarım Bakanlığı hibelerinden yararlanılması" şeklinde sıralandı.

Kayısını zayıf yönleri ise, "Mevsimlik ürün olması, ilkbahar geç donlarının neden olduğu ürün kayıpları nedeniyle üretimin değişken olması, fiyat istikrarsızlığına yol açması, yanlış ve fazla kükürtleme yapılması, ihracatçı tarafından çiftçiden kükürtlü olarak alınan ürünün insan sağlığı açısından uygun olmayan kimyasal maddelerle yıkanarak kükürt oranının düşürülmesi, ürünün pazarlanması ve tanıtılması çalışmalarının yetersizliği, yerel aktörlerin bu konudaki isteksizliği, Kayısı Birliği'nin ve Ticaret Borsası'nın aktif olmaması, iç rekabetin olması (Alıcıların kendi aralarında gizliden kartel oluşturmaları nedeniyle ürün değerinin altında satılmaktadır. Mali durumu iyi olan üretici ürünü bekletebilmekte, mali durumu iyi olmayan üretici ürününü ucuz satmak zorunda kalmaktadır. Kuru kayısıda iç tüketim miktarı çok düşük, girdi maliyetleri ise oldukça yüksektir), taze kayısı pazarlama çalışmalarının yapılmaması, yeterince depo olmamasından dolayı fazla kükürtleme olması, çeşitlendirilen üretimin hijyenik koşullarda gerçekleşmemesi, çeşitlendirilen ürünün tanıtımının yapılmaması, dış ticaret konusunda kalifiye eleman yetersizliği, diğer illerde yetişen kayısıların ve İran'dan gelen kayısıların Malatya kayısısı diye satılması, paketlemeye tam olarak geçilmemesi, kayısının insan sağlığı açısından faydalarının yeterince bilinmemesi" olarak açıklandı.

Çok az sayıda dinleyicinin katıldığı toplantıda kayısı için belirlenen fırsatlar ise şu şekilde aktarıldı:

"Devlet teşviki ile üretimin artması, AB ve kırsal kalkınma programlarının yaygınlaşması, üretim ve pazarlama alanında desteklerin devam edecek olması, yurtdışı pazarda dökme yerine katma değeri yüksek küçük paketlemelerle kar paylarının artması, pazarda ürüne rakip olmaması, ürün çeşitliliğinin gerçekleştirilmesi, iç pazar ve dış pazara sunumu, sağlıklı yaşam trendine bağlı olarak meyve tüketiminin artması, bölgede AB İş Geliştirme Merkezi'nin kurulacak olması."

Kayısı için belirlenen tehditler ise, "İlkbahar geç donları nedeniyle rekoltenin tahmin edilememesi, kükürt oranından kaynaklı bazı pazarlara giriş yasağı gelmesi, pazara taklit ürünlerin girmesi, hasatta makineleşmeye gidilmemesi sonucu işçilik maliyetlerinin artması; Avusturya, Güney Afrika, İran, Pakistan ve Afganistan'da yetişen ürünlerin yerel organları tarafından yapılan desteklemelerle Malatya kayısısına rakip olabilme ihtimali, yararlarının tam anlatılmamasından dolayı ikame ürünlere yönelme" şeklinde aktarıldı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız