Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek, "Eğer dürüstsen ve samimiysen 13 Eylül gününden daha erkeni yok. Gel bu işi halledelim" dedi.
Milletten yüz bulamayanların çetelerden medet umduklarını ifade eden Erdoğan, " Darbe senaryolarına bunların çanak tutması boşuna değil. Bunların 27 Nisan bildirisinin altına imza atmaları boşuna değil" diye konuştu.
Erdoğan, çıktığı miting turuna Tekirdağ'la devam etti.
Cengiz Topel Meydanı'nda toplanan on binlerce kişiye seslenen Erdoğan, Tekirdağ'ın, İstanbul'un gölgesinden çıktığını ve Trakya'nın yıldız şehri olarak sahnedeki yerini aldığını söyledi. Başbakan Erdoğan, Tekirdağ'ın demiryoluna kavuştuğunu ifade ederek, "Yeni demiryolu hattıyla Tekirdağ'ı Muratlı üzerinden İstanbul'a bağladık. Sadece İstanbul'u değil, Tekirdağ'ı demiryoluyla Avrupa'ya bağladık. Marmaray projesi bittiğinde Tekirdağ'ı doğuda Pekin'e, batıda Londra'ya kesintisiz bağlıyoruz. 245 trilyon harcadık ve Tekirdağ-Muratlı hattını bitirdik. Tekirdağ-Muratlı, Muratlı-Tekirdağ arası bundan sonra 2 lira" dedi.
Türkiye genelinde 12 bin 300 kilometre duble yol yapıldığını ifade eden Erdoğan, "Bizim fiilimizin ulaştığı yere, bunların hayalleri bile ulaşamaz. Biz bu terbiyeyle büyüdük. Biz iş üretiyoruz, bunlar laf üretiyor. Biz eserlerimizle, hizmetlerimizle, yaptıklarımızla, yapacaklarımızla, projelerimizle konuşuyoruz. Peki bunlar neyle konuşuyor. Ne yapmışlar bu ülkede" diye konuştu.
Erdoğan, 2002 yılından bu yana uçak yolcu sayısında büyük oranda artış olduğunu belirterek, bunun da zenginliğin bir göstergesi olduğunu söyledi. Cep telefonu ve internet kullanıcılarının da aynı oranda arttığını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu, Türkiye'deki gücü, imkanı, alım gücünü gösteriyor. Bütün bunlarla beraber muhalefet partileri sıkılmadan 'ne yaptınız' diyor. Tabii Ordu'ya gidip sadece fındık yiyip dönersen, arkandaki Karadeniz sahil yolunu göremezsin. Malatya'ya gidip sadece kayısı yiyip dönersen, oradaki 36 kilometre bölünmüş yola 191 kilometre ilave ettiğimiz bölünmüş yolu göremezsin. Görmeye göz gerek, sezmeye öz gerek. Bunlar ilk kez Ankara'dan dışarıya çıktılar. O da bizim zorlarımızla. Anadolu'yu daha yeni keşfettiler.
Trakya'yı daha yeni görüyorlar. Bunlar merhum Menderes'i idam ettiler, hazineyi boşalttılar. Ben merhum Menderes dönemindeki demokrasi aşığı Trakya'yı arıyorum. Rahmetli Özal da Türkiye'ye çağ atlattı. Ardından gelip Türkiye'yi yağmaladılar. Bir yolsuzluklar sinsilesi aldı başını yürüdü. Türkiye ekonomik olarak şu anda tarihinin en parlak dönemini yaşıyor. Ne yapsak da AK Parti'yi indirsek ve dolu olan hazineyi boşaltsak diye iştahları kabarıyor".
Başbakan Erdoğan, futbol takımı tutar gibi siyasi parti tutulamayacağını söyledi. Yapılacak oylamanın genel seçim olmadığını ifade eden Erdoğan, "Bir halk oylaması yapıyoruz ve bu halk oylamasında partilerin amblemleri oylanmayacak. Bir tarafta bembeyaz 'Evet', bir tarafta kahverengi. Ben diyorum ki, o bembeyaz 'Evet' ile ak sayfa açacağız. AK Parti'yi veya muhalefeti oylamayacaksınız. Burada, kendinizin geleceğini, çocuklarınızın geleceğini oylayacaksınız. Çetelere avukatlık yapanların karşısında
duracaksınız. Bunların çetelere niye avukatlık yaptığı ortaya çıkıyor. Boşuna değil, arkasında bu yatıyor. Darbe senaryolarına bunların çanak tutması boşuna değil. Bunların 27 Nisan bildirisinin altına imza atmaları boşuna değil. Milletten yüz bulamayanlar çetelerden gidip medet umuyorlar. Hukuksuzluktan medet umuyorlar, şantajdan, tehditten, iftiradan medet umuyorlar. Artık öyle yağma yok. milletin emanetine sahip çıkan bir AK Parti var. Siyasette dürüst ve ilkeli olacaksın" açıklamasında bulundu.
Erdoğan, muhalefetin, şimdi de başörtüsü meselesine el attığını belirterek, "Şimdi de, 'başörtü meselesini ben hallederim' diyor. 'Tasarımcıya gönderdik' diyor. Rengini belirleyeceklermiş, çene altından mı bağlansın onu belirleyeceklermiş. Sen bunu diğer kızlarımız için de aynı şekilde belirliyor musun. Onar için de şalvar mı olsun, askılı mı olsun, askısız mı olsun diyor musun. Onun da siparişini verdin mi. Eğitim özgürlüğünü, inanç özgürlüğünü konuşuyoruz. Eğer dürüstsen ve samimiysen 13 Eylül gününden daha erkeni yok. Gel bu işi halledelim. İnsanın ağzından söz bir kere çıkar. Sandıklardan çıkacak her evet oyu Recep Tayyip Erdoğan'a değil, bizzat size hizmet eder" dedi.
