SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Kayısının Sahibinin Olması Lazım"

0
Güncellendi - 2016-04-15 17:40:58
A- A+ PAYLAŞ

  • 10. Doğu ve Güneydoğu Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nın açılışı, Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci'nin de katılımıyla yapıldı.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Bizim kayısıyla ilgili bir sorunumuz var. Kayısının sahibi Malatya'da kim dediğimizde biz hükümet olarak, bakanlık olarak, milletvekilleri olarak, yerel yönetimler olarak, valilik olarak kimi muhatap alacağız? Kayısının normalde bir sahibinin olması lazım" dedi.

Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş tarafından organize edilen 10. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Teknolojileri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nın açılışı gerçekleştirildi. Mişmiş Park Fuar Alanı'nda gerçekleştirilen fuarın açılışına; Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Malatya Valisi Süleyman Kamçı, AKP Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, AKP Elazığ Milletvekili Metin Bulut, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının başkanları ile çok sayıda davetli katıldı.

"TARIM DÜNYADA 2,5 MİLYAR İNSANIN GEÇİM KAYNAĞI"

Fuarın açılışında konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Türkiye'nin her köşesinin şüphesiz çok önemli olduğunu ifade etti.

bülenttüfMalatya'da yapılan her etkinliğin kendisini ziyadesiyle heyecanlandırdığını kaydeden Tüfenkci, Malatya'nın ve ülkenin ekonomisine yapılan her katkının çok değerli olduğunu belirtti.

Bakan Tüfenkci, Malatya'yı Türkiye'nin marka şehirlerinden birisi haline getirmek için gece gündüz demeden her daim çalışacaklarını dile getirdi.

Tarımın dünyada 2,5 milyar insanın geçim kaynağı olduğuna dikkat çeken Tüfenkci, "Günümüzde tarımsal verimlilik azalmaya başladı. Dünya Bankası verilerine göre, yıllık ortalama verimlilik artışı dünya nüfusunun çok gerisinde kalmaktadır. Dünya nüfusunun şuandaki artış hızına göre, b yüzyılın sonunda doyurulması gereken 2 milyara yakın bir nüfus ortaya çıkmaktadır. Buda tarımın hiçbir zaman önemini yitirmediğini göstermektedir. Onun için tarımda faaliyet gösteren, tarımla ilgilenen, tarımla geleceğini özdeşleştiren her bir çiftçimizin geleceği çok daha önemli. Dünyanın en büyük sanayi ülkelerine baktığımızda aynı zamanda bu ülkelerin tarımda da çok önemli bir düzeyde olduğunu ve dünyanın en büyükleri olduklarını görürüz" dedi.

"PİYASAYA UYGUN ÜRETİM YAPMAMIZ LAZIM"

Bakan Tüfenkci, tarımım sanayinin, sanayinin de tarımın alternatifi olmadığını ifade ederek, şunları söyledi: "Biz sanayiyi planlarken, elbette ki tarımsal arazilerimizi de korumak zorundayız. Tarımsal arazilerimizin sulanabilirliğini ve ekonomiye katkısını düşünürken, sanayiyi de düşünmemiz lazım. Onun için satamadığınız ürün sizin değildir. Biz üretmeliyiz. Üretim boyutu ayrı, üretimde verimlilik ayrı aynı zamanda ürettiğimizi satabilmeliyiz, pazarlayabilmeliyiz. Bu ikisi birbirinin ayrılmaz bir parçasıdır. Üretimde verimliliğimizi artırabilmek için bizler ileri teknolojiyi kullanmalıyız. Bütün teknik imkanları tarımın emrine vermemiz gerekiyor. Bu fuar, yeni tarım teknolojilerini çiftçiyle buluşturmamız açısından çok önemli. Ama aynı zamanda biz, piyasaya uygun üretim yapmalıyız. Ürün pazarlamamız lazım. Piyasaya uygun üretim yapıp, çiftçilerimizi teşvik etmeliyiz."

"AK PARTİ İKTİDARLARI DÖNEMİNDE EN BÜYÜK TEŞVİKİ ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE VERDİK"

Türkiye'nin önemli tarım ülkeleri arasında yer aldığını aktaran Tüfenkci, Türkiye'nin sebze ve meyve üretimi açısından dünya çapında önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti.

Bakan Bülent Tüfenkci, Türkiye'yi bol, kaliteli, ucuz ve dünyayla rekabet edebilen ürünler yetiştiren bir tarım ülkesi haline getirmenin en önemli hedeflerinden birisi olduğunu kaydederek, "Tarım, Cumhuriyet döneminden buyana her zaman teşvik edilmiştir. Ama AK Parti iktidarları döneminde yani 2002'den sonra gerçekten teşviklerin en büyüğünü çiftçi kardeşlerimize verdik. Tarım makineleri bakımından Türkiye önemli bir yere gelmişse, ürettiğini Avrupa'ya, dünyaya ihraç edebilir bir konuma gelmişse, hükümet olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vasıtasıyla vermiş olduğumuz ekipman desteklerinin çok önemli bir yeri vardır. Biz bu ekipman desteklerimizi artırarak, devam ettireceğiz. Ama sadece tarım ekipmanlarını teşvik etmemiz yetmez. Aynı zamanda piyasaya uygun üretimi de teşvik etmemiz lazım. Her ürünü her yerde üretir halde değil, havza bazlı desteklere de geçmemiz lazım. İnşallah Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız kısa zamanda çalışmalarını bitirip, havza bazlı desteğe de geçmiş olacak. Bazen muhalefet 'çiftçiyi çok ihmal ediyorsunuz' diyor. Esasında ihmal etmediğimiz sayısal verilerle gözler önünde" diye konuştu.

"KİM ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYACAK?"

Bakan Tüfenkci, kayısıyla ilgili talepte bulunurken, baştan başlayıp, yeniden inşa etmeleri gerektiğini ifade ederek, "Bizim kayısıyla ilgili bir sorunumuz var. Kayısının sahibi Malatya'da kim? dediğimizde biz hükümet olarak, bakanlık olarak, milletvekilleri olarak, yerel yönetimler olarak, valilik olarak kimi muhatap alacağız? Kayısının normalde bir sahibinin olması lazım. Kim sahibi olabilir? Çiftçiler olabilir. Ziraat Odaları mı bu işin sahibi? Ticaret ve Sanayi Odası mı sahibi? Ticaret Borsası mı sahibi? Kayısı ihracatçıları birliği mi sahibi? Bu işin sahibini bulmamız ve ortaya koymamız gerekiyor. Bütün dünyada üretim yapanların sahibi var. Zeytin üreticilerinin sahibi zeytin birlikleridir. Bizim Malatya'da da bu anlamda kayısıya sahip çıkılıp, birliğinin oluşturulması gerekiyor. Ondan sonrada biz onları muhatap alıp, bir şeyler yapalım. Ticaret bölümünde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, üretim bölümünde de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız var. İki bakanlık sürekli birlikte çalışıyoruz. Ticaret noktasında lisansalı depoculuğu Türkiye çapında yaygınlaştırıyoruz. İstiyoruz ki, Malatya'da bu noktada bir lisanslı depoculuk kuralım. Bu önemli bir çalışma. Kiminle kuracağız? Kim elini taşın altına koyacak? Bunun işetmecisi kim olacak? Buralarda biz ürün ihtisas borsaları kuruyoruz. Bu, lisanslı depoculukta depolanan ürünlerin borsalarda elektronik ürün senediyle birlikte işlem görmesidir.

"ÇİFTÇİLERİMİZ YENİ VERİLER VE UYGULAMALARLA TANIŞACAK"

Malatya Valisi Süleyman Kamçı ise, "Gıda; hangi zaman,hangi mekan ve hangi şart altında olursa olsun, insanoğlunun asla erteleyemeyeceği, ihmal edemeyeceği çok stratejik bir unsurdur.Gıda ihtiyacının karşılandığı alanlar düşünüldüğünde tarım,hayvancılık ve gıda sektörünün hayatiyeti çok daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Dünyanın birçok yerinde insanlar gıdadan yoksun olarak yaşamakta , açlık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Oysa cennet ülkemizin topraklarından bereket fışkırmakta, denizlerimiz, ırmaklarımız ve tatlı su kaynaklarımız sayesinde sahip olduğumuz imkanlar daha da artmaktadır. Dolayısıyla sahip olduğumuz  coğrafyanın kıymetini de çok iyi bilmek ve gelecek nesillerimizi düşünerek bu topraklardan azami istifade edecek tedbirleri almak ciddi önem arz etmektedir. Nüfusumuzun yarıdan fazlasının tarımla işgal ettiği gerçeğinden hareketle,bu gibi fuar organizasyonlarının arttırılması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü teknoloji hızla gelişmekte ve geleneksel tarım uygulamalarının yerini teknolojik uygulamalar almaktadır. Bu fuarlar sayesinde gerek çiftçilerimiz gerek tarımsal sanayi ile uğraşan sanayicilerimiz yeni veriler ve uygulamalarla tanışma imkanı bulacaktır" dedi.

"BUNUN İYİ DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİYOR"

AKP Elazığ Milletvekili Metin Bulut, Malatya Büyükşehir Belediyesi'ni düzenledikleri fuardan  dolayı tebrik etti.

Bulut, ülke için tarım ve hayvancılığın önemli olduğuna dikkat çekerek, "Tarım ve hayvancılığın çok önemli olduğu bir bölgede yaşıyoruz. Tarım ve hayvancılığın çok desteklendiği de bir dönemdeyiz. Hiçbir dönemde tarım ve hayvancılık bu kadar destek bulmadı. Kısal Kalkınmayı Destekleme Ajanslarıyla, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri maharetiyle ve diğer desteklerle birlikte gerçekten bu dönem çiftçisinin arkasında olan bir dönem. Bunun iyi işlenmesi ve değerlendirilmesi lazım. Dolayısıyla bölgenin ve ilin kurtuluşu bundan geçiyor. Çünkü bir ilin kalkınması sadece kamu kaynaklarının o ile aktarılmasıyla mümkün olmuyor. Bir ilin kalkınması ancak o ilin özel sektörünün kalkınmasından geçiyor" ifadelerini kullandı.

"TARIM, STRATEJİK SEKTÖRLERDE BİRİNCİ SIRADA YER ALIYOR"

AKP Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar da, Türkiye'nin stratejik sektörleri sıralamasında tarımın birinci sırada yer aldığını ifade etti.

Yaşar, Türkiye'nin çevresindeki ülkeler gibi petrol ve doğalgazının olmadığını belirterek, "Aslında iyi ki de yok. Toraktan emeksiz gelen imkanlar, kaynaklar bir yanıyla cazip görülür ama esasen toplumsal obeziteyi geliştiren, onun önünü açan, toplumu tembelleştiren, genel toplumsal kalkınmayı engelleyen, refahın eşit dağılımını engelleyen faktör olarak aslında negatif kaynaklar. Tarım sektörünün özelliği insanları doğduğu yerde besleyen, istihdamı yaygınlaştıran, toplumsal dengesi koruyan; sosyal paylaşımı, refahın adaletli bir şekilde dağılımını sağlayan ve değerlerinde korunması konusunda bir kontrol mekanizması oluşturan önemli bir sektör. Dolayısıyla bundan sonra hükümetimizin de çalışmaları içerisinde yer alan tarımın geliştirilmesi, hak ettiği yeri elde etmesi ve tarımdan beklediğimizi verimliliğin, katma değerin ve istihdamın sağlanması için yeni bir konseptin, yeni bir çalışmanın, yeni bir projenin ve paketin hazırlanması planlanıyor. Bu çalışmanın içerisinde bende yer alıyorum. Buna inandığım için yer alıyorum. Tarım bizim için sadece ekonomik bir sektör değil, ekonomik bir alan değil, sosyal, siyasal, değerler sistemine ilişkin ve toplumun gelecekte sağlıklı bir toplum olabilmesi için geliştirilmesi gereken bir sektör" diye konuştu.

Pilot şehir Malatya, pilot ürün kayısı olmak üzere 5 bakanlığın bürokratlarının içerisinde yer aldığı bir çalışma yaptıklarını dile getiren Yaşar, "Belirli bir eylem planı, paket oluşmuş durumda. Yasal zemini de hazır" dedi.

"KENTİN EKONOMİSİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya'nın her gün bir etkinliğin, programın yapıldığı, her hafta sempozyum ve panellerin düzenlendiği, her geçen gün sosyal ve kültürel aktivitelerin yoğunlaştığı; kalkınan, gelişen, sanayisinin hızla büyüyen bir şehir olduğunu kaydetti.

Çakır, Malatya'nın bir tarım şehri olduğuna vurgu yaparak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Teknolojileri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nın öneminin burada ortaya çıktığını ifade etti.

Malatya denildiğinde akla tarım ve kayısının geldiğini dile getiren Çakır, "Biz sanayimizi geliştirirken, sanayileşmemizi hızlı bir şekilde Malatya ekonomimize katarken, tarım ve kayısıyı da koruyup, geliştirmemiz gerekiyor. Bu vesileyle Malatya Büyükşehir Belediyesi olarak bir bütün olarak şehre bakmak zorundayız. Şehrin kentleşmesini, imar planından alt ve üst yapısına kadar ve kentin geleceğini uzun vadede planlamalarla, geçmişine yakışlın bir şekilde Malatya'yı geleceğe inşa etmek en büyük hedefimizdir" şeklinde konuştu.

Çakır, kentin ekonomisinin büyük önem taşıdığına da dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz yılda 11 fuar gerçekleştiriyoruz. Neredeyse ayda bir fuar yapıyoruz. Bunun temelinde Malatya'nın bir merkez il olması hedefleniyor. Ekonomik canlanmayla birlikte sektörel bazda büyümek temel hedefimiz. Bu vesileyle de büyükşehir olarak fuarların organizasyonlarına öncülük etmeye çalışıyoruz."

"TARIM, STRATEJİK BİR SEKTÖR"

Kültür A.Ş. Genel Müdürü Sabri Akın, "Malatya'mızı tanıtmak, kültürel değerlerimizi yaşatmak ve yaygınlaştırmak; Malatya ekonomimize katkıda bulunmak, başkanımızın 'fuarlar kenti Malatya' hedefini gerçekleştirmek ve ilimizi bölgemizin önemli bir cazibe merkezi yapmak için gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızdan birisi olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Teknolojileri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı ile yine beraberiz. Bir ülkenin kalkınması, gelişmesi ve ilerlemesi ancak sanayi, tarım ve teknoloji alanında kendisini geliştirmesiyle mümkündür. Tarım, gerek ilimiz gerekse de ülkemiz için gerekli ve stratejik ve sektördür. Bir tarım ve hayvancılık şehri olan Malatya'mızdan gelişen teknolojiye uygun olarak daha verimli, stratejik bir tarımı yapılması adına sektörde yeniliklerin takip edilmesini sağlamak, ekonomik anlamda katkı sunmak için bu fuarı düzenliyoruz" dedi.

"ÜRETİCİNİN EMEĞİNİN KORUNMASI, ALIN TERİ KADAR KUTSALDIR"

Malatya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Yunus Kılıç ise, 10. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Teknolojileri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nın Malatya ve bölge için hayırlı olması temennisinde bulundu.

Kılıç, tarıma dayalı sivil toplum kuruluşları olarak hem yeni teknolojiyi tanımak hem de üreticiyi bilgilendirmek amacıyla oluşturulan fuarları çok benimsediklerini ifade ederek, tüm üreticilerin fuarı ziyaret etmesini istediklerini belirtti.

Türkiye'nin bir tarım ülkesi olduğuna dikkat çeken Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: Güneşi, toprağı, suyu çalışan üreticileriyle ülkemiz bir tarım cennetidir. Gelişen sanayimizin temelinde de tarım ve hayvancılık ürünleri çoğunluktadır. Bu nedenlerle tarıma daha çok önem verilmeli ve daha kaliteli üretmeliyiz."

Kılıç, üreticinin emeğinin korunmasının alın teri kadar kutsal olduğunu kaydederek, tarladan-sofraya zinciri kurularak, Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından bir köylü pazarının tahsis edilmesini istediklerini belirtti.

Yapılan konuşmaların ardından 10. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Teknolojileri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nın açılışı gerçekleştirildi. Bakan Tüfenkci ve protokol üyeleri fuarı gezerek, fuara katılan firmaların temsilcileriyle bir araya geldiler.

Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

a

a1

5a1130f3-6161-44c0-a1ec-4e0aaa352128

46285da6-1413-451f-9713-fedad0b0fbfb

debd2f4f-830b-43cb-98fe-54b530443228

 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

14 yorum yapılmış

  • Ramazan (8 yıl önce)
    Kayısı sahipsiz. Malatya sahipsiz. Siyasetçiler kendi hesaplarının peşinde. Ruhsuz bir siyaset. Enaniyet had safhada. Bürokrasi desen varlığıyla yokluğu bir. Allah garip gurebaya yardım etsin.
    0
    0
    Yanıtla
  • ahmet (8 yıl önce)
    komedi gibi açıklama..malatyanın bakanı ,milletvekili sahip çıkmıyorsa, uganda devlet başkanı sahip çıksın!!
    0
    0
    Yanıtla
  • selahattin (8 yıl önce)
    kayısının sahibi var fabrikatörler...ucuza alıp yüksek fiyata satıyorlar yokmu var işte sahibi...defter denetimi yok kontrol yok 4 tane fabrikatörün elinde kayısı
    0
    0
    Yanıtla
  • selahattin (8 yıl önce)
    resimlerde güzel poz veriyorlar hepsinin gözleri açık.bir iki tane kayısı üreticisi gördüm gözleri kapalı..çiftcinin hakkını yiyin durmak yok yola devam
    0
    0
    Yanıtla
  • fbay (8 yıl önce)
    DİKKATİNİZİ ÇEKERİM.kayısının sahibini aramayın.kayısının sahibi "erik koşnili" (kabuklubit)çare bulunmadığı taktirde son 10 yıl içerisinde bütün kayısılarımız kuruyacak... Dilerim yetkililer bu konuya dikkat ederler...
    0
    0
    Yanıtla
  • selahattin (8 yıl önce)
    icraat yok.. kayısı birlik zamanındada kendi çevrelerinin kayısılarını yüksek fiyattan aldılar diğer çiftcilerinde kayısılarına düşük fiyat verip almadılar öle yiyip batırdılar..şimdi yine kurulacak yine yiyecekler olan çiftcilere olacak.seçim zamanı gösteriş için kayısı taban fiyatı uygulandı dediler sonra iptal ettiler.baraj kurulacak olan bölgenin tüm çevresini millet vekilleri ucuz fiyata aldılar baraj gelecek diye değerlendi gösterdiler.yiyin ALLAH büyük.dışarının adamları kayısı almaya geldiler fabrikatörler koymadı dövdüler gönderdiler.malatya hala sahipsiz
    0
    0
    Yanıtla
  • Yunus (8 yıl önce)
    Kayısının sahibi BİLİM olmazsa daha çok konuşursunuz. Yakın gelecekte kayısı yok olmayı bekliyor. Son 15 yıllık Malatyanın nem oranındaki değişim açıklansın. Saygılarımla
    0
    0
    Yanıtla
  • fbay (8 yıl önce)
    Tarım bakanı da gelseymiş iyiymiş...olmadı böyle
    0
    0
    Yanıtla
  • MURAT (8 yıl önce)
    Yazık etmeyin sayın Bakanı hemen düzeysizce eleştirmeye çalışmayın. Adam nerede şow yapıyor, nerede yaptı, kiminle karıştırıyorsunuz bilmem ama, uzun yıllar sonra elimizde bir bakan var onu da küstürüp, bıktırıp kendinize malatya ya soğutmayın....
    0
    0
    Yanıtla
  • hüseyin (8 yıl önce)
    kayısı 5 tl ye kadar düştü bumu sahiplik.3-5 tane zenginin elinde istediği gibi yönlendiriyor.
    0
    0
    Yanıtla
  • hüseyin (8 yıl önce)
    kayısı 5 tl ye kadar düştü bumu sahiplik.3-5 tane zenginin elinde istediği gibi yönlendiriyor.kayısının sahibi yok.
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet (8 yıl önce)
    Malatya'da AKP den Sevdiğim tek insan ama oda siyasi konuşuyor biraz icraat yapsan ne güzel olurdu hiçyoktan ağbaba kadar ol Say'ın bakan
    0
    0
    Yanıtla
  • Cesamin ÖZKAN (8 yıl önce)
    15 yıllık AKP döneminde bir bakanlık zar zor alındı o bakanında şov dışında yaptığı bir işi yok. Malatya adına zaten zerre kadar işi yok. Oysaki AKP ye yurt çapında en çok oy veren illerin başında Malatya gelmişken fayda anlamında elli üçüncü sırada. ANAP dönemin hatırlarsanız AKP nin Malatyalıları nasıl kandırdığını anlarsınız. Zaten ülkenin tamamını kandırıyorlar ama en çok oy veren iller daha çok kandırılmış oluyor.
    0
    0
    Yanıtla
  • Aydın (8 yıl önce)
    Malatya nın tarım ve kayısı kenti olduğunu ancak protokol konuşmalarında hatırlarsınız. Tarım kayısı su bizim işimiz değil diyenler halkın önünde sahip cikiveriyor bir anda çiftçiye. Her önüne gelen kayısı dedi ama malesef bu güne kadar hiç sahibi olmadı. Sadece siyaset zamanlarında sahip çıkılan bir ürün grubu oldu öyle de kalacak gibi.
    0
    0
    Yanıtla