SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Keklik Yerine Domuz Vursunlar'

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:45:41
'Keklik Yerine Domuz Vursunlar'
A- A+ PAYLAŞ

Malatya genelinde, bilinçsiz ve denetimsiz bir şekilde yapılan avcılığın doğaya ve çevreye büyük zarar verdiği belirlendi. Özellikle Arguvan, Hekimhan ve Pütürge başta olmak üzere Malatya’nın birçok ilçesinde görülen çekirge istilasına karşı doğal mücadele yöntemi olan kekliğin, bilinçsiz avlanması nedeniyle Malatya’da ciddi oranda çekirge sürülerinin ve zararlı böcek türlerinin oluştuğu tespit edildi. Çekirge sürülerin ve diğer zararlıların başta arıcılık olmak üzere tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiği kaydedildi. 

İl Genel Meclisi Eylül ayı toplantıları Naci Şavata başkanlığında devam ediyor. Meclisin Salı günü yapılan oturumunda, Çevre ve Sağlık, Tarım ve Hayvancılık, Kadın Hakları ve Eşitlik Komisyonlarından gelen raporlar görüşülerek kabul edildi. ayH 

‘Avcılık 5 yıl yasaklansın’

İl Genel Meclis üyelerinin Malatya genelinde başta keklik olmak üzere diğer yırtıcı kuşlara yönelik bilinçsiz avlanmanın çevreye zarar verdiği ve Malatya’da artık ciddi çekirge sürülerinin oluştuğu belirterek, bunun önüne geçilmesi için il genelinde 5 yıl av yasağı konulması talebini içeren önergesi üzerine Çevre ve Sağlık Komisyonu, çekirge istilası ve bilinçsiz avlanmanın önüne geçilmesi için ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte alınması gereken tedbirleri içeren bir rapor hazırladı.

Raporda, Battalgazi, Kale, Pütürge, Doğanyol, Arguvan, Hekimhan ilçelerde çekirgenin yoğun olduğu, diğer ilçelerde ise kısmi çekirge sürülerinin bulunduğunun tespit edildiği belirtildi. Komisyon, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Orman ve Su İşleri Bölge Müdürlüğü, Orman ve Su İşleri İl Müdürlüğü, Doğa Koruma Milli Parklar Bölge Müdürlüğü, Doğa Koruma Milli Parklar İl Müdürlüğü, İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanlığı ve öğretim üyelerinin de görüşlerini alarak alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:

1-2014 yılı ilaçlamanın çekirgenin var olduğu bölgelerde larva dönemlerinde yapılması,

2-Larva dönemlerinde ilaçlamanın yapılabilmesi için teknik elaman ve ilaçlama ekipmanının hazır olması,

3-Devlete ait olan mera ve hazine arazileri yanı sıra şahıs arazilerinin de ilaçlanması,

4-Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünce ilaçlama dışında çekirgeyle mücadele verilmesi için doğaya bırakılacak keklik ve benzeri hayvanların miktarı tespit edilerek Doğa Koruma Milli Parklar Bölge Müdürlüğü’ne bildirilerek yapılacak protokol gereği uygulanması,

5-Doğaya bırakılan bu hayvanların korunması için avlanma yasağı gereği Doğa Koruma Milli Parklar İl Müdürlüğünce avlanma yasağının güvenlik birimlerine bildirilmesi,

6-Bu hizmetlerin eksiksiz ve zamanında yapılabilmesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünce ödeneğinin ilgili Bakanlığında temin edilmesi,

7-Sivil toplum kuruluşları içerisinde kendi yöresine keklik bırakması noktasında keklik bedelini Doğa Koruma Milli Parklar İl Müdürlüğü’ne ödemek şartıyla doğaya bırakılması ve o bölgeye ayni zamanda avlanma yasağı getirilmesi.’

‘Herkesi domuz avına davet ediyorum’

Rapor üzerinde söz alan meclis üyeleri, zirai mücadelenin de doğayı tahrip ettiğini bunun yerinde doğal mücadele yönteminin benimsenmesi gerektiğini ifade ederek özellikle av yasağının ağırlaştırılmasını istediler. Meclis Başkanı Naci Şavata ise Malatya’da domuz popülasyonunun arttığını belirterek, avcıları  keklik yerine domuz avı yapmaya davet etti.

“Gelin, Malatya’nın iyiliği için sürek avı başlatalım” diyen Şavata, “Zaten devlet kurşunu bedava veriyor. Domuzlar köylere inmiş. Tarım alanlarına zarar verdikleri yetmiyormuş gibi vatandaşların can güvenliği de tehlikede. Biz, İl Genel Meclisi olarak bütün avcılarımıza sürek avı başlatalım çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Tartışmalardan sonra komisyonun raporu oy birliği ile onaylandı. 

‘Tarımsal desteklemeler arttırılsın’ 

Meclisin gündeminde tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin borçlarının ertelenmesi ve hayvansal desteklerin arttırılmasına ilişkin verilen önerge doğrultusunda Tarım ve Hayvancılık Komisyonu’nun hazırladığı temennilerin yer aldığı rapor da oy birliği ile kabul edildi. Ziraat Odaları, Tarım Kredi Kooperatifi, Üretici Birlikleri ve üreticilerin de görüşleri alınarak hazırlanan raporda tarım ve hayvancılık yapan çiftçilerin sıkıntıların azaltılmasına yönelik ‘Yem bitkileri desteklemelerinin en az 3-4 katına çıkarılması, et ve süt desteklemelerinin tekrar gözden geçirilmesi, çiftçi ve küçük üretici lehine akaryakıtta indirim yapılması, koyun anaç desteklemelerinin en az 40-50 TL arasında olması, arıcıların desteklenmesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca verilen kredilerin yeniden yapılandırılması, köylere yakın meraların kiralanmasında köyün yakınlığı göz önünde bulundurulması, meraların mutlaka münavebeli olarak kullanılması ve ıslah edilmesi’ gibi temenniler yer aldı. 

Tarım işçisi kadınlar sosyal güvence istiyor 

İl Genel Meclisi Kadın Hakları ve Eşitlik Komisyonu, tarımda çalışan kadın işçilerin sorunlarını içeren raporu da dün Meclise sundu. Raporda, tarım sektöründeki kadın işçilerin çok ağır fiziki koşullar altında ve sağlıksız ortamlarda çalışmalarına rağmen sosyal güvenceden yoksun oldukları, uzun çalışma koşulları nedeniyle çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenemedikleri, çadırlarda yaşadıkları, hata yaptıklarında işverenleri tarafından yakışıksız bir dille uyarıldıkları belirtilip, tarım işçisi kadınların en azından çalıştıkları dönemde sosyal güvence istedikleri ifade edildi.

Rapor, okunduktan sonra oy birliği ile kabul edildi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız