SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Kendimi Tutuyorum!.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 12:50:14
A- A+ PAYLAŞ

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovski, Malatya Kürecik'e kurulan füze kalkanı radar sistemi ile ilgili olarak Cumhuriyet Gazetesi yazarı Leyla Tavşanoğlu'na konuştu.

Rusya Büyükelçisi ile Tavşanoğlu arasında yapılan görüşme, Cumhuriyet Gazetesi'nde şu satırlarla yeraldı:

"Füze kalkanında ısrar misilleme getirir
 
- Malatya Kürecik’e füze kalkanı yerleştirildi. Ancak bu füze kalkanının kime ve hangi tehdide karşı yerleştirildiği açıklığa kavuşmadı. Başbakanınız Putin de füze kalkanının faal duruma gelmesi halinde Rusya’nın da buna karşılık kendi silah sistemini geliştireceğini söyledi. Siz buna ne diyorsunuz?
 
V.İ. - Size her şeyi net olarak anlatacağım. Bu füze kalkanının Kürecik’e yerleştirilmesinin Rusya’da çok büyük sevinç uyandırmadığını tahmin edersiniz. Kendimi tutuyorum ve diplomatik bir dille konuşmaya çalışıyorum.
 
Akıllı insanlar olarak böyle çok büyük bir aletin dağ başına yerleştirilmesinin çok zor bir iş olduğunu biliyoruz. Yani bu dağ başına yerleştirilen füze kalkanı uzaylılara karşı mı oraya kondu? Biz gerçek amacın ne olduğunu anlıyoruz.
 
Amerikalı bir general geçenlerde Karadağ’ı (Montenegro) ziyaretinde füze kalkanının amacının ne olabileceği sorusuna, “Bu füze
kalkanı bütün İran topraklarını kapsayacak güçtedir” cevabını verdi. NATO Genel Sekreteri Rasmussen ise bu füze kalkanını Türkiye’nin kendisinin istediğini söylemişti. Yalnız burada söylemek istediğim Amerikalıların her zaman lafı dolandırmadan açık konuştuklarıdır.
 
Ayrıca edinilen başka bir bilgi bu füze kalkanının 48 saat içinde başka yerlere de yönlendirilebildiğidir. Böyle bir şey olacaksa o zaman kalkanın kapsama alanına Rusya’nın 2.500 km içleri de girecektir. Bizim stratejik füze sistemlerimizin bulunduğu bölgeleri de kapsayabilir. Bir de ABD askeri gemileri sürekli Karadeniz’e giriyor. Bu gemiler füze-radar sistemleriyle donatılmıştır. Bunlar da füze kalkanıyla birlikte faaliyet halinde. Bunun gerisindeki hedefin ne olduğunu biz anlıyoruz.
 
- Peki, hedef nedir?
V.İ. - Taraflardan birisi topyekûn vurulmazlık gücü elde etmeye çalışıyor. Ama bugünkü ortamda bunu başarmak mümkün değildir.
 
- Yani bu taraf ABD mi? ABD bunu yaparsa biz de karşılığını veririz mi diyorsunuz?
V.İ. - (Gülüyor) Bu füze sistemi bir tarafa böyle bir üstünlük sağlayabilir. Hesaplara göre bu sisteme sahip olan taraf topyekûn vurulmazlık gücünü elde etmiş olacak. Ama bunun gerçekleşmesi mümkün değil. Hedefledikleri topraklarda nükleer bombalarını patlatırlarsa bütün dünya çok kötü bir biçimde etkilenecektir. Bir taraf dünyadaki bütün güvenlik gücünü elde edecekse öbür taraflar topyekûn güvensizlik içinde kalacaklardır. Her zaman herkes için eşit güvenlik gerekir. Vladimir Putin’in sözlerine dönersek... Füze kalkanı sistemi dört aşamada gerçekleştirildiği takdirde ilgili bütün taraflara bu durumda güvenliğimizi korumak için önlemler almak zorunda kalacağımızı söylüyoruz.
 
Öte yandan Bulgaristan, Romanya gibi ülkelerde de benzer sistemler konuşlandırılırsa biz de önlemlerimizi ona göre alacağız. Biz de kendi topraklarımıza kısa ve orta menzilli füze sistemlerini konuşlandıracağız. Ayrıca da stratejik silahlarımızı geliştirmeye devam edeceğiz. Bu yeni füzelerimizi vurmak da çok zordur. Nükleer denizaltıları da geliştiriyoruz. Önümüzdeki dönem iki nükleer denizaltının yapımı bitecek ve kuzeyde denize inecek.
 
- Peki, füze kalkanı ve radar-füzesavar sistemle donatılmış gemiler bir bütün sistem mi?
V.İ. - Evet. Bunun merkezi Almanya’da Ramstein askeri üssünde. Bütün veriler orada toplanacak. Orası bilgi-veri merkezi olacak. Ayrıca bu füzesavar-radar sistemiyle donatılmış altı gemileri de Akdeniz’de, İspanya’da bulunuyor. Öte yandan biz, Rusya olarak bu yeni silahlanma yarışına katılmak istemiyoruz. Gerginlikleri yeniden tırmandırmak isteyenlere şu soruyu da sormak lazım:
Gerçekten böyle bir sisteme ihtiyaçları var mıydı? Ama biz de boş durmayacak, bu yapılanlara karşı önlemlerimizi alacağız.
 
- Önümüzdeki dönem dünyada gerginliklerin iyice arttığına mı tanıklık edeceğiz yine?
V.İ.- Mayısta Chicago’da NATO zirvesi yapılacak. Buna göre önümüzdeki dönemde dünyanın önünde iki seçenek var. Bu, ya gerginlik ya da barış yolu olacak. Önümüzde İran ve Suriye üzerinde yapılan hesaplar var. Bütün bunlar durumun iyice kötüleşmeye yüz tuttuğunu gösteriyor."
 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız