SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Kentimizde Yaygın Bir Alışkanlık..'

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Valiliğinin öncülüğünde kentin ve ilin kültürel değerleri ve geleceği tartışıldı. "Malatya'daki Tarihi Doku ve Kültür Varlıkları Değerlendirme Toplantısı" adı altındaki toplantıda, ÇEKÜL Vakfı Başkanı hemşehrimiz Prof.Dr. Metin Sözen, mevcut belediye binasının Kent Tarihi Müzesi ve Arşivi olarak kullanılmasını önerdi.

4.5 SAATLİK TOPLANTI..
Cumartesi günü Öğretmenevi toplantı salonunda gerçekleştirilen ve yaklaşık 4.5 saat süren toplantıya, Vali Halil İbrahim Daşöz’ün yanı sıra Çevre ve Kültür Değerlerini ve Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Vakfı Genel başkanı ve Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu Başkanı hemşerimiz Prof.Dr. Metin Sözen, Hekimhan, Battalgazi, Darende, Doğanşehir ve Arapgir Kaymakamları, Battalgazi, Doğanşehir, Darende ve Balaban Belediye başkanları, İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd.Doç.Dr. Hasan Hüseyin Özbay, İl Genel Meclisi Başkanı Bekir Çelik, İl Kültür ve Turizm Müdürü Derviş Özbay, İl Özel İdare Müdürlüğü’ne bağlı bazı şube müdürleri, Malatya Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Yaşar Karaaslan, Elazığ Mimarlar Odası temsilcisi ve bazı üyeleri katıldılar.

Toplantıya, Cumartesi sabahı bir iftar programına katılmak üzere uçakla İstanbul'a giden Belediye Başkanı Cemal Akın katılamazken, Malatya belediyesini, Akın’ın yardımcılarından Ekrem Özbey temsil etti. Belediye Başkanının, İstanbul'da Cumartesi akşamı Yeşilyurtlular Derneği'nin, Pazar akşamı da Kadir Eriş'in iftar yemeklerine katıldıktan sonra Malatya'ya döneceği haber alındı.

Toplantıya Elazığ Mimarlar Odası'ndan temsilci ve bazı üyeler katılmasına rağmen, davetli olan Malatya Mimarlar Odası'ndan hiç kimsenin olmaması dikkat çekti. Malatya Mimarlar Odası başkanının il dışında bulunduğu öğrenilirken, onu temsilen katılan olmayışı da eleştiri konusu oldu.

Toplantıda; kentte taşınır taşınmaz kültürel varlıkların belirlenmesi için bir Kültür haritasının çıkarılması, Kültürel örgütlenmenin önemi, Doğal ve Kültürel varlıkların gelecek kuşaklara aktarılması, Özel İdare bünyesinde Koruma Uygulama Bürosunun (KUDEB) kurulması, Kent Atölyesi kurulması, başta yemek ve kültürel tartışmaların yapılabileceği Tarihi Malatya Evlerinin oluşturulması, gelecek kuşaklara Malatya Kimliğinin aktarılması, Kentin Belleğini yansıtacak alanların oluşturulması, Beşkonaklar ele alındı, tartışıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan ÇEKÜL Vakfı başkanı Prof.Dr. Metin Sözen özetle “ Çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan ülkemiz olduğu kadar kentimiz de doğa ve kültür varlıkları açısından önemli zenginliklere sahiptir. Bu zenginliği gelecek kuşaklara aktarabilmemiz için bunların belirlenmesi ve envanterlerinin çıkartılması gerek. 2007 Yılının gündemini kültürel ağırlıklı olarak belirlememiz için şimdiden çalışmalara başlamak zorundayız. Kültürel konularda gençlerimize özel önem vermek zorundayız.” dedi.

Prof. Dr. Metin Sözen, öncelikle kentte başlatılacak, projenin halkın içinde olması hedeflenen bir çalışma olması gerektiğini belirtti. Kültürel değerlerinin çocuklara her ortamda aşılanmasıyla ortaya daha farklı bir Türkiye'nin çıkacağını söyleyen Prof. Dr. Sözen, "Şu anda bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz konu kültürdür. Düşmanlarımıza vereceğimiz en iyi cevap kendi kültürümüze ve kültürel varlıklarımıza sahip çıkmaktır. Doğa ve kültüre dayanan bilgilerin temelini oluşturduğu bir eğitim anlayışını anaokullarından üniversitelerin master ve doktora programlarına kadar, hayata atılmış gençlere muhakkak vermek zorundayız" dedi.

Malatya imajının yansıtan 3 cümleyi geçmeyecek bir sloganın bulunması gerektiğini kaydeden Sözen, "Dil ve düşünce olmadıkça hiçbir eylem olmaz. Bir Malatyalılar envanterini çıkartmalıyız. Muhakkak bir evi koruyup, gençlerin gidip gelebileceği, projelerin tartışılabileceği bir Çevre Kültür Evi yapmamız lazım. Artık Malatya'nın kent tarihi müzesi ve arşivi olmalıdır. Bunun içinde mevcut belediye binası kullanılmalıdır" şeklinde konuştu.

Vali Daşöz de özetle; “Kentimizde yaygın olan bir anlayış olan hizmeti bir diğerinden bekleme anlayışının biran önce bitmesi gerekir. Halkın katılmadığı bir projenin başarılı olma şansı yoktur. Kentimizin önemli dinamikleri mevcuttur. Bu dinamikleri kültürel alanda da yoğunlaştırmalıyız. Tarihi evlerimizin korunmasında ve yaşatılmasında öncü olarak Lokantacılar Odası Malatya Mutfağını tanıtıcı bir mekan, iş adamlarımız da dubleks bina yerine tarihi bir binayı edinebilirler. Her kentin denizinin olması gerekmiyor. Bizim de çok önemli değerlerimiz var. Ilimizde bütün doğal ve kültürel varlıkların hem yaşatılması ve hem de yararlanılması, geleceğe taşınması hepimizin isteğidir “diye konuştu.

İİBF Dekan Yardımcısı Yard.Doç. Dr. Hasan Hüseyin Doğan’ın görüşleri ise; “Malatya doğunun batıya, batının da doğuya geçiş köprüsü. İnsanların önemli bir yerleşim alanı. Gerek tarım, gerek ekonomi, gerekse de ulaşım yönünden gizil bir gücü var. Böylesine güçlü bir potansiyelimizin olmasına rağmen örgütlenmede bir gen bozukluğumuz var. Böylesi oluşumlarda üniversitelerimiz neden göz ardı ediliyor? Üniversitemiz 25.000’e yaklaşan nüfusu ile bir çok ilçeden daha kalabalık bir nüfusa sahip. Üniversitemiz hem ekonomik hem de dinamik bir kültürdür. Biz Malatya için her zaman çalışmaya varız.” şeklindeydi..

İl Genel meclis Başkanı Bekir Çelik: “Üniversitemiz büyük ve çok önemli bir güç. Maalesef üniversite ile halk arasında bir kopukluk var. Bu kopukluğun giderilmesi gerekir. Bugüne kadar bu giderilemedi. Bu kopukluğun bir an önce giderilmesi gerekir” dedi.

Bunun üzerine söz alan ÇEKÜL Vakfı başkanı Prof.Dr. Metin Sözen “Bu sorun sadece Malatya’nın sorunu değil. Kökleşmiş büyük şehirlerdeki üniversitelerin dışında kalan Anadolu üniversitelerinin hemen hepsinde bu tartışmalar yaşanıyor. Bunun nedeni de kent ileri gelenlerinin küçük hesaplarla kent içindeki değerli arsalar yerine kent dışındaki arsaları üniversitelere tahsis etmesidir. Böylesi küçük rant hesapları nedeni ile Üniversiteler hep kent dışında kalmıştır. Yalnız Eskişehir Anadolu Üniversitesi bu kategorinin dışında saymak lazım.”diye konuştu.

Darende kaymakamı Vural Karagül, İlçede bulunan kültürel varlıklarla ilgili çalışmaları anlattıktan sonra : “Kültür varlıklarımızın korunması ve restorasyonu konusunda sadece resmi organlara bağlı kalınmaması, gerekirse sivil toplum örgütlerinden katkı alınması gerekir. Geçmişte Darende’de yüksek okullar vardı ve bu okullarda bulunan 500-600 öğrenci ile personeli ilçemizin kültür ve ekonomisine önemli katkıları oluyordu. İlçemizin turizm ve kültür varlıkları bakımından önemli altyapıya sahip neden bir Turizm Yüksek Okulu kurulmasın. Yetkililerimiz bu konuyu da gündemlerine alırsa ilçemiz daha kısa sürede gelişir” dedi.

Doğanşehir Kaymakamı Mustafa Eldivan da“Tarihi Kentler Birliğinin Anadolu Buluşması ilimizde yapılamaz mı?” diye başladığı konuşmasında “ İlçemizde biri anfi tiyatro diğeri de yer altı kenti olmak üzere iki önemli hazinemiz var olduğunu sanıyoruz. Bu eserler için başta müze müdürlüğü olmak üzere ilgili kurumlara başvurduk. Bu hazinelerin bir an önce korunmaya alınması gerekir.”dedi.

Vakıflar Bölge Müdürü Ali Seydi Akduman ise özetle şunları söyledi:

“Belediyelerden önemli bir ricam var. Tescillenmiş Vakıf eserlerimizin koruma alanları içerisinde kalan yerlere ruhsat verirlerken çok dikkatli olsunlar. Bizim tescillediğimiz eserlerin hemen yanına çok katlı yapılaşmaya ruhsat veriyorlar ve eserlerimizin görüntüsünü yok ediyorlar. Bunun ilimizde bir çok örneği var.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız