SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Kesinlikle Taşınmamalı"

0
Güncellendi - 2015-12-27 20:23:38
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nün taşınacağı bildirildi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 6 yıl önce Malatya Belediyesi’ne devri yapılan ancak daha sonra bazı itirazlar nedeniyle taşınması bugüne kadar gerçekleştirilemeyen Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nün Akçadağ’daki öğretmen lisesi alanına, Malatya Belediyesi’nin bina yapması ile taşınacağı belirtildi.

Meyve gen kaynaklarının yer aldığı Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü alanının bir bölümünü piknik alanı olarak düzenlemeyi planlayan Malatya Belediyesi’nin daha önceden buranın bir bölümüne de itfaiye binası yapmayı projeye koymuştu.

Malatya Belediyesi’nin projelendirdiği Horata Vadisi Projesi’nin bir bölümü içinde kalan Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nün Malatya Belediyesi’ne verilmesi ile buradaki meyve gen kaynakları yok olacağı gibi yeşil dokusunun da korunamayacağı savunuluyor.

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü alanının meyve adaptasyonu yönünden yıllar önce seçildiğini ve burada araştırmalar yapıldığını hatırlatıp, “Kızılcık meyvesinde dünyanın ikinci gen merkezi olan bu alanda birçok kayısı çeşidi bulunuyor. Doğal bir park olan bu alanın kesinlikle başka yere taşınmaması gerekiyor. Doğal müze denilebilecek bu alandaki meyve gen kaynaklarının burada muhafaza edilmesi gerekiyor” dedi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü tarihçesi şöyle:

“1830 - 1840'lı yıllarda Osmanlı Ordusuna farklı eğitim yöntemlerini öğretmek için Malatya'ya gelen Alman generallerden bazıları notlarında, Malatya'nın birçok meyve türüne ait ağaçlarıyla dolu eşsiz güzellikte bir yer olduğuna yer vermiştir. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında tarımda atılım çalışmaları ve dolayısıyla meyveciliğin önem kazanması ile beraber Ankara'da kurulan Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün Müdürü Alman Prof. Dr. W. Gleisberg, Alman generallerin notlarının etkisiyle, Malatya'nın meyvecilik potansiyelinin öğrenilmesine yönelik çalışmalar yaptırmıştır. Gleisberg, baş asistanı Lütfi Ülkümen'i doktora çalışması yapmak üzere Malatya'ya yönlendirmiştir. Ülkümen 1933 - 1936 yılları arasında yaptığı çalışmalarla Malatya'nın meyvecilik potansiyelini daha net ortaya çıkarmıştır. Bunun üzerine 1937 yılında müessesemiz Türk-Alman işbirliğiyle "Kayısı İstasyonu" olarak kurulmuştur. 1940 yılından itibaren başta kayısı olmak üzere yaprağını döken meyvelerin fidan üretimine başlanmıştır. Kayısı fidanı sayısal olarak 1945 yılına kadar üretim içerisinde ağırlığını korumuş, 1946 yılında kuruluşa "Bahçe Kültürleri İstasyonu" adı verilmesine rağmen faaliyetleri fidan üretimi ile sınırlı kalmıştır. 1960 yılında kuruluş 13 km uzaklıktaki "Pamuk Deneme İstasyonu" ile birleştirilerek "Deneme İstasyonu" adını almıştır. Daha sonra Deneme İstasyonu arazisinde Tarım Meslek Lisesi kurulması ile tekrar eski adını almıştır. 1971 yılındaki reorganizasyonla faaliyetlerini 1974 yılına kadar "Deneme ve Üretme İstasyonu" adı altında sürdürmüştür. 1974 yılında konu müessesesi kabul edilmesiyle birlikte "Kayısı Araştırma İstasyonu" adı verilmiştir. Daha sonra bünyesinde inşa edilen "Gıda Kalite Kontrol Laboratuarı'nı da bünyesine alarak "Zirai Araştırma İstasyonu" adını almıştır. 1985 yılında yapılan reorganizasyon ile Tarım İl Müdürlüğü’ne bağlı kuruluş statüsüne kavuşturulmuştur. 1 Ağustos 1986 yılında Bakanlık bünyesindeki araştırma, kontrol, test ve üretim kuruluşlarının teşkilat görev ve çalışma esasları yeniden düzenlenmiş, "Meyvecilik Araştırma Enstitüsü" adını almıştır. Son olarak 2011 yılında Bakanlığımızın yeniden yapılandırma sürecinde ismi "Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü" olarak revize edilmiştir.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız