SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Kıbrıs Bizim Milli Davamız, Bunun Tartışması Yok"

0
Güncellendi - 2019-08-09 03:06:42
A- A+ PAYLAŞ

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) temasları kapsamında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüştü.

Bakan Akar, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki görüşmede, "Kıbrıs bizim milli davamız, bunun hiç tartışması yok. Bizim Kıbrıs Türk halkı ile kader birliğimiz var." dedi.

Bu birlikteliğin önemine dikkati çeken Akar, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla Kıbrıs Türk halkının hem siyasi eşitliği hem de güvenliği bizim için hayati, vazgeçilmez bir konu. Bunu her platformda tekrar tekrar ifade ediyoruz. Bu temelde hiçbir modeli de dışlamadık, dışlamıyoruz. Hiçbir modeli dayatmıyoruz. Bu konuda sonuç odaklı çalışmaya gayret gösteriyoruz. Müzakerelerin sonuç odaklı olması gerektiğini değerlendiriyoruz. Diğer taraftan, sırf müzakere olsun diye de yeni süreçler başlatmanın taraflara bir yararı olmadığını da düşünüyor, değerlendiriyoruz. Kıbrıs gerçekten bizim için çok önemli, hayati bir konu. Kıbrıs'ın ayağına bir diken batsa 82 milyon bundan rahatsız olur ama Kıbrıs'ta bir gül açsa bundan da son derece mutlu olur."

Akar, gece gündüz demeden Kıbrıs Türk halkının yanında olduklarını, bundan sonra da aynı şekilde birlik ve beraberliklerini koruyacaklarını belirterek, "Siyasi eşitlik, güvenlik konusunda yapılması gereken neyse hep birlikte sizlerin liderliğinde başaracağız." dedi.

Akıncı: Kıbrıs'ta sizlerin varlığı en büyük güvencemiz

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da Bakan Akar ve TSK'nin Komuta Kademesini Cumhurbaşkanlığı'nda ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Şehit Yüzbaşı Cengiz Topel Anıtı'nın yenilenmesi ile Erenköy'de düzenlenen törenlere birlikte katıldıklarını anımsatan Akıncı, "Şehitlerimizi anarken bir şeyin de hep beraber altını çizdik. Biz barış, dostluk, uzlaşma istiyoruz. Barış içinde hep birlikte kalkınmak istiyoruz. Gerek bu adada iki toplum olarak gerekse coğrafyanın bizi komşu yaptığı bu güzel coğrafyada. Tarihten gelen de geçmişimiz var, Türk-Yunan halklarının dost oldukları dönemler de çok var. Bu tarihimiz hep kavga ile zorluklarla geçmedi." diye konuştu.

Bölgede sürüp giden savaşlara dikkati çeken Akıncı, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin güvenliğini, Türk ulusunun güvenliğini sağlamak için de orada canla başla gayret gösteriyorsunuz. Kıbrıs'ta da sizlerin varlığı bizim elbette en büyük güvencemiz. Gönlümüz arzu ediyor ki uzattığımız dostluk, barış eli havada kalmasın, bu el sıkılsın. Çünkü öyle inanıyorum ki Türkiye'nin dostluğundan kazanılacak çok şey var. Bu coğrafyada, Doğu Akdeniz'de kavgaya, didişmeye ayıracağımız zamanı iş birliği projelerine ayırsak, birlikte Doğu Akdeniz'de binlerce metre aşağıda bulunan bu zenginlikleri hep birlikte yer yüzüne çıkarıp adil bir paylaşıma tabi tutsak bundan herkesin bir kazancı olur. Sizlerin buradaki varlığı hiçbir şekilde yanlış yorumlanmamalı Güney'den. Bu ne bir tehdit unsuru ne de başka bir şeydir ama bir şeyin de altını çizmemizde fayda var, elbette haklarımızın da koruyucusuyuz. Bunun için de güçlü olmak zorundayız ama gücümüzü barış, dostluk için kullanmak istiyoruz. Barışın, dostluğun idamesi için kullanmak istiyoruz. Hem diplomasi hem askeri ve siyasi alandaki her anlamdaki gücümüzü gerek Ada'da gerek bölgede barış ve dostluk için kullanmak istiyoruz. Yarın Sayın Anastasiadis ile yapacağımız görüşme, yine elbette haklarımızı korumanın bilinci ve kararlılığı içinde ama aynı zamanda da eğer bir dostluk eli varsa, o dostluk elini de tutmanın siyasi kararlılığı içinde gideceğiz. İnşallah aynı karşılığı diğer taraftan da görürüz, bütün temennimiz bu."

Akar ile KKTC Başbakanı Tatar bir araya geldi

Akar, KKTC’deki temasları kapsamında beraberindeki TSK'nın komuta kademesiyle KKTC Başbakanı Ersin Tatar'la bir araya geldi.

Başbakanlıktaki görüşmede konuşan Bakan Akar, gösterilen ev sahipliği için teşekkür etti, özel ve anlamlı bir günde KKTC'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Ada'daki gelişmelerin yakından takip edildiğini vurgulayan Bakan Akar, şunları söyledi:

"Türkiye, garantör bir ülke. Dolayısıyla burada bizim garantörlük hakkımız ve sorumluluklarımız var. Bunları en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Garantörlüğe bağlı olarak kader birliği yaptığımız ve milli davamız olan Kuzey Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği ve güvenliği bizim için vazgeçilmez bir husus. Bu konu üzerinde bize düşen ne varsa hem siyasi, diplomasi alanında hem de TSK olarak bunların hepsini eksiksiz, aksaksız yerine getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Herhangi bir şekilde bizim müzakere konusunda bir dayatmamız da dışlamamız da yok fakat 'yeni bir müzakere başlatıyoruz, yeni bir çalışma yapıyoruz' deyip de sonuçları olmayan birtakım süreçlerin de hiçbir tarafa yararı olmadığını değerlendiriyoruz. Sonuç odaklı çalışmaların gerçekten ihtiyaç olduğunu değerlendiriyoruz.

Garantör ülke Türkiye olarak, TSK olarak biz hep barıştan yanayız. Bunda çok samimiyiz. İyi komşuluk ilişkileri, uluslararası hukuk çerçevesinde problemlerin barışçıl yol ve yöntemle çözülmesinden yanayız. Diğer taraftan ilave etmek ihtiyacı duyuyoruz, bu konuda kimsenin yanlış hesap yapmamasını da altını çizerek belirtmek istiyoruz. Hiçbir oldubittiye de müsaade etmemiz söz konusu değil. Kıbrıs bizim milli davamız. Kuzey Kıbrıs halkı ile Kıbrıs Türkleri ile bizim kardeşliğimiz kader birliğidir ve ondan vazgeçmemiz, taviz vermemiz söz konusu değildir. Bizim dileğimiz barışçıl yol ve yöntemlerle uluslararası hukuk çerçevesinde buradaki halkımızın siyasi eşitliğinin görülmesi, güvenliğinin sağlanması ve hayatının müreffeh devamı. Temennimiz, dileğimiz budur."

Tatar: Alternatif düşünceler masada olmalı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ersin Tatar da Akar ve komutanları ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Türk askerinin 45 yıl önce Kıbrıs'a barış getirmek için geldiğini, geçen 45 yılın sonrasında KKTC'nin yoluna güçlenerek devam ettiğini belirten Tatar, "KKTC devletinin yaşamı, güçlenmesi Türklük dünyası için, bu coğrafyada hak ve çıkarlarımızın korunması için önemli bir devlet haline gelmiştir." dedi.

Güçlü bir ekonomi ve halka daha fazla refah esenlik verebilmek için çalıştıklarını dile getiren Tatar, Türkiye'nin desteğinin önemine işaret etti.

Kıbrıs Türk halkının Türkiye'ye ve TSK'ye güveninin "tam" olduğunu vurgulayan Tatar, "Bu ülkede şu anda barış varsa gerek kuzeyde gerek güneyde Türk ordusunun buradaki mevcudiyetine bağlıdır. Aksi takdirde burada çok karışık işler olabilirdi." diye konuştu.

Yavuz sondaj gemisini ziyaret ettiklerini hatırlatan Tatar, "Doğu Akdeniz'de böyle faaliyetlerde bulunmak her ülkenin yapabileceği bir iş değildir." dedi.

Ada'daki sürece de değinen Tatar, şunları kaydetti:

"Bizim değerlendirmemiz; gerçekten Kıbrıs Türk halkı çok sabretmiştir, çok mağdur olmuştur. Gerek ekonomik bakımdan gerek siyasi açıdan. Şu anda artık bize göre federal temelde bir sürecin çok da umut verici olduğunu düşünmüyoruz çünkü çok zaman harcandı, fedakarlıklar yapıldı. Kıbrıs'ta eğer bir anlaşma süreci tekrar başlayacaksa sonuç odaklı ve aynı zamanda sadece federal temele değil, başka alternatif düşüncelerin de mutlaka masada olması gerekmektedir. Bu anlayışla ancak bir müzakere süreci tekrar başlatılabilir. Aksi takdirde ucu açık ve bizi maceraya götürecek, AB tehlikesi ile Kıbrıs Türk halkını Türkiye'den kopartma, Türkiye'nin garantörlük haklarını sulandırma gibi oyunlara Kıbrıs Türk halkı gelmez, gelmeyecektir diye düşünüyoruz."

Öte yandan Bakan Akar ve komutanlar, KKTC Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay ve KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile de görüştü.

Bakan Akar ve komutanlar, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük'ün anıt mezarı ile KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın anıt mezarını da ziyaret ederek çelenk bıraktı.

Lefkoşa, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız