BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, çözüm sürecin destek vermeyen MHP’ye tepki gösterdi. Kışanak, “Birileri bu bahçede gülleri soldurmak, laleleri ortadan kaldırmak, sadece dikenlerle yaşamak istiyor olabilir ama ben Türkiye’nin bunu arzuladığını düşünmüyorum. Kendisini ‘milletini ve vatanını seven’ sıfatını uygun görenlerin, gerçek anlamda vatan ve millet sevgisi varsa bu toprakları, bu bahçeyi diken bahçesi değil; gül bahçesi, lale bahçesi yapmayı arzulaması gerekir” diye konuştu.
Kışanak, partisinin Meclis grup toplantısında, çözüm sürecine destek vermeyen MHP’ye tepki göstererek, MHP’nin tutumunun kışkırtan, ayrıştıran ve çatıştıran bir tutum olduğunu söyledi. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘Devlet bahçeli olsun, ama o bahçede Isparta’nın gülü de olsun, Hakkari’nin lalesi de olsun’ dediğini hatırlatarak, “Şimdi birileri bu bahçede gülleri soldurmak, laleleri ortadan kaldırmak, sadece dikenlerle yaşamak istiyor olabilir ama ben Türkiye’nin bunu arzuladığını düşünmüyorum. Kendisini ‘milletini ve vatanını seven’ sıfatını uygun görenlerin, gerçek anlamda vatan ve millet sevgisi varsa bu toprakları, bu bahçeyi diken bahçesi değil, gül bahçesi, lale bahçesi yapmayı arzulaması gerekir. Bizim arzumuz budur; biz bu ülkenin topraklarını, bu ülkede yaşayan herkesin ortak vatanı yapmak istiyoruz ve bu ülkede yaşayan herkesi de demokratik bir ulus anlayışıyla, birbirlerinin haklarına, kimliklerine saygılı, eşitlik hukuku içerisinde ifade etmelerini arzu ediyoruz. Gerçek anlamda halk sevgisi, millet sevgisi ve vatan sevgisinin de aslında bu olacağını vurgulamak istiyoruz” şeklinde konuştu.
MHP’ye vatanı ve milleti nasıl sevmek gerektiğini izah etmek derdinde olmadıklarını ifade eden Kışanak, “Umuyor ve diliyoruz ki kendileri de böyle bir yaklaşım içinde olurlar. Ama en azından bir bütün olarak Türkiye’nin akan kanın durması, savaşın bitmesi, ölümlerin durması, çözümün ve barışın olması konusundaki arzularına ve isteklerine saygılı olmalarını beklemek de hakkımız herhalde” dedi.
GENÇLERE ÇAĞRI
MHP’nin bu tutum ve yaklaşımının üniversitelerdeki gençlik içinde bir kavganın ve çatışmanın da zemini oluşturduğunu belirten Kışanak, her gün üniversitelerden çatışma ve kavga haberi geldiğini söyledi.
Herkesin bu konuda sorumluluk altında olduğunu kaydeden Kışanak, “Kimse sorumluluktan muaf değildir. Herkesi, sorumlu davranmaya, sağduyu çağrısı yapmaya ve sükuneti temin etmeye davet ediyoruz. Buradan üniversitedeki gençlerimize de aynı çağrıları yineliyoruz; sevgili gençler, içinde bulunduğumuz süreç demokratik bir yaşamı, demokratik bir kurtuluş sürecini, özgür bir geleceği yaratmak için herkesin kendisini yeniden gözden geçirmesi gereken bir süreçtir. Sizler de buna uygun olarak daha sağduyulu, daha örgütlü, daha bilinçli, daha birbirinize sahip çıkan bir duruş içerisinde olunuz Bu tür kavgaları, çatışmaları birileri isteyebilir, birileri kışkırtabilir, birileri tetiklemek için başka hesaplar içinde olabilir; sizler çatışmaları önleyecek ve bunun önüne geçebilecek bir tutum ve yaklaşım içinde olunuz. Türkiye’nin tüm demokratik gençlerine sesleniyorum; birlik olunuz, birbirinize sahip olunuz, birlikte hareket ediniz, çatışmaların önüne geçiniz” dedi.
Türkiye’de ihtilafların, çatışmanın, huzursuzluğun asıl nedeninin adaletsizliktir, hak ve özgürlüklerin gasp edilmesi, insanların kendisini demokratik yollarla ifade etme, yönetime katma imkanlarının kısıtlı olmasıyla ilgili olduğunu söyledi. Türkiye’nin tamamını kucaklayan, tamamının hak ve özgürlüklerini güvence altına alan yeni bir anayasa yapmak istediklerini belirten Kışanak, dün anayasa çalışmalarının bir süre daha devam etmesi yönünde alınan kararı ‘isabetli’ bir karar olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Yeni bir Türkiye’ye hazırlanırken, herkesin de yeni sözler söylemesi gerektiğini belirten Kışanak, “Eskiyi tekrar etmek, eskide ısrar etmek, değişime direnmektir; statükoculuk tam da bu demektir. Bu ülkede herkes statükodan, eskiden, mevcut olandan şikayet ediyor ama ‘yeniyi kuralım’ deyince yine herkes, bu parlamentodaki partiler eskiyi hatırlatan yaklaşımlarla, önerilerle toplumun karşısına çıkıyorlar” dedi.
Referandum ve seçim süreçlerinde son birkaç yıldır halkın huzura çıkan tüm partilerin yeni anayasa sözü verdiğini belirten Kışanak, “O zaman biz, yeni sözünüz nedir, bunu görmek istiyoruz. Anayasa yeni diyebilmemiz için getirdiğiniz yenilik nedir, bunu görmek istiyoruz. Mevcut sorun alanlarına ilişkin çözüm önerlerinizi görmek istiyoruz” dedi.
Diğer partilerin özgürlükler, demokratikleşme, kimlik sorunu, din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili yeni önerilerini anlatmasını isteyen Kışanak, “Bu konuda Türkiye’de bütün sorun alanlarına dair en yenilikçi, en reformcu önerileri getiren tek parti BDP’dir. BDP blok milletvekilleri olarak, blok bileşenlerimizle, Türkiye’nin demokrasi güçleriyle, gerçek anlamda bir değişimi isteyen, yeni bir Türkiye isteyen tüm çevrelerle, sosyal kesimlerle yaptığımız tartışmaları, açığa çıkan önerileri bu anayasa yapım sürecinde parlamentoya taşıdık” diye konuştu.
Kadın, çevre hareketleri, kültürel kimlik sorunu yaşayanların önerileri, kimlik sorunlarının çözülmesini isteyenlerin önerilerini ,ani tüm Türkiye’nin önerilerini BDP olarak Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na taşıdıklarını ifade eden Kışanak, “Yeni Türkiye’yi, geleceğin Türkiyesini kurma konusunda iddiamızı ortaya koyduk; bizden daha iddialı hiçbir bir parti olmadığı anayasa yapım sürecinde görülmüştür. Yeni, demokratik, özgür Türkiye’nin güvencesi BDP’dir” dedi.
ÇÖZÜM KOMİSYONU’NUN KURULMASI
Bugün parlamentoda çözüm sürecine ilişkin bir komisyon kurulmasına ilişkin önerilerin tartışılacağını belirten Kışanak, bu konuda AK Parti, CHP ve BDP’nin verdiği araştırma komisyonu önerileri bulunduğunu hatırlattı. Bu önerilerin, bugün Meclis Genel Kurulu’nda birleştirilerek görüşülmesini istediklerini belirten Kışanak, “Umuyoruz bu öneriler birlikte alınır ve herkesin katıldığı bir komisyon kurularak, parlamento da bu aşamada halkın beklentilerine, barış ve çözüm beklentilerine cevap veren bir adım atar. Bu adımın önemli olduğunu, mutlaka herkesin içerisinde samimiyetle, iyi niyetle ve bizi demokratikleşme konusunda cesaretlendirecek bir yaklaşımla yer alsınlar istiyoruz” dedi.
Parlamentonun görevinin bununla sınırlı olmadığını belirten Kışanak, “Yeni bir ülke, yeni bir gelecek arzuluyorsak eskiyi değiştirecek yer de parlamentodur. Reform yapacak, yasa çıkartacak, sürecin sağlıklı ilerlemesi konusunda görevini ve rolünü oynayacak en önemli mekanizma parlamentodur. Umuyoruz bugün atılan adım bundan sonra da devam eder, parlamento da bu süreçte olumlu rol oynamak için kendisini konumlandırır” dedi.
