SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Kiralık Vekil' Lafı Meclisi Gerdi

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:23:10
'Kiralık Vekil' Lafı Meclisi Gerdi
A- A+ PAYLAŞ

Türkiye Büyük Meclis Genel Kurulu'nda, Nevşehir Üniversitesi'nin adının Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ve Siirt İli Aydınlar İlçesinin adının "Tillo" olarak değiştirilmesini öngören teklifin görüşmeleri sırasında söz alan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın bir süre önce CHP’den istifa ederek AKP’ye geçen Salih Fırat’a ilişkin ağır suçlamaları CHP ile AKP meclis grupları arasında sert tartışmalara yol açtı. 

CHP Adıyaman Milletvekili iken partisinden istifa ederek AKP’ye geçen Salih Fırat’ı ‘Kiralık milletvekili’ olarak itham eden CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, AK Parti Adıyaman Milletvekili Salih Fırat'ın milletvekilliği seçimlerinden iki gün önce yaptığı konuşmada, "Salih Fırat satılık değildir" dediğini belirterek, "Satılık değil ama kiralık olduğu anlaşıldı bugün" dedi. Ağbaba'nın bu sözleri Genel Kurul'da tansiyonu yükseltti.

Salih Fırat'ın "CHP'yi altı ayda tanıdım" dediğini aktaran Ağbaba, "Sen CHP'yi altı ayda tanıdıysan, sen bu partide 2007 yılında milletvekili adayı olduğun zaman, il başkanlığı yaptığın zaman tanımadın mı? CHP'yi mi AKP 'yi mi yeni tanıdın? AKP'de bizde olmayan neyi buldun? Önemli bir insanın transfer olması, satılması değil, önemli olan grupların buna 'evet' demesi" dedi.

Tartışma tutanaklara şöyle yansıdı:

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, biraz önce bir şahıs bir şeyler söyledi. Ben de bu insanla ilgili konuşmak istemiyordum ama artık şart oldu çünkü bu kürsü halkın kürsüsü, AKP milletvekillerinin söylediği gibi millî iradenin kürsüsü, bu kürsü milletin kürsüsü.

Tabii, değerli milletvekilleri, Adıyaman'da geçmişte 22'nci dönemde milletvekili transferiyle ilgili bir tartışma vardı. Bu tecrübe ile 22'nci dönemde yaşanan bu transfer nedeniyle biraz önce konuşan şahısla ilgili de bir şüphe oluştu Adıyaman'da. Adıyamanlılar bu parti değiştirmeyle ilgili haklı bir şüphe duyuyorlar çünkü 22'nci dönemde bir oy hırsızlığıyla tanıştılar. Yani Adıyamanlılar böyle bir hırsızlıkla, böyle etik olmayan bir davranışla karşılaştılar ve bir daha karşılaşmak istemediler haklı olarak hırsızlıkla.

Adıyaman'da bu seçim öncesinde bir söylenti dolaştı, ben de Malatya ilinin milletvekiliyim, dedikodular oluştu: "Yine seçeriz, yine AKP'ye geçer mi?" diye sorular oluştu CHP tabanında. Bu söylentiler üzerine 2011 seçimlerinde CHP'den birinci sıradan aday olan arkadaş üzerine alınıyor, çeşitli yerlerde konuşma yapıyor, bunu yalanlıyor. En son konuşması 2011 seçimlerinden iki gün önce, 10 Haziran 2011'de Karapınar Mahallesi'nde diyor ki: "Doktor Salih Fırat satılık değildir." Bir daha söyleyeyim, diyor ki: "Doktor Salih Fırat satılık değildir." Bunu ben söylemiyorum, bunu o ismini söylediğim şahıs söylüyor. Başka şeyler de söylüyor, şerefle ilgili, namusla ilgili başka şeyler de söylüyor, ben bunları söylemiyorum, ben böyle söylemiyorum.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Satılık değilmiş işte.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Satılık değil ama kiralık olduğu anlaşıldı bugün.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Hadi canım sen de.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Tabii, kiralık olduğu anlaşıldı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Ağbaba lütfen.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkanım, bir milletvekili hakkında böyle konuşamaz!VELİ AĞBABA (Devamla) - Bakın, ben şimdi diyorum ki değerli arkadaşlar...

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ağzını toplasın, temiz bir dille konuşsun.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Sen otur, sen celepsin, sen de celepsin.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Senin değerin kaç para! Böyle bir şey olur mu ya! Böyle bir şey olur mu ya! Sayın Başkanım böyle bir şey olmaz ya!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Şimdi, diyor ki: "Altı ayda CHP'yi tanıdım, onun için AKP'ye geçtim." Ey vicdan sahibi milletvekili, sen CHP'yi altı ayda tanıdıysan, sen bu partide...

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sanki "Türklerle Kürtler" için değil de.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bir dakika dur, cevap vereceğim.

Sen bu partide geçmişte, 2007 yılında milletvekili adayı oldun mu? O zaman tanımadın mı? Sen 2007 yılından sonra bu partide il başkanlığı yaptın mı? Senin zekânda özür mü var, sen CHP'yi tanımadın mı? Şimdi, ne zaman tanıyor? Diyor ki: CHP'nin politikalarını yeni tanıdım." (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Ağbaba lütfen yani önerge üzerinde konuşmanız lazım Sayın Ağbaba.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, acaba CHP'yi mi tanıdı, yoksa AKP'yi mi yeni tanıdı. Acaba AKP'de bizim bilmediğimiz başka şeyleri mi tanıdı, onu merak ediyorum ben. AKP'de, bizde bulamadığın neyi buldun? Cumhuriyet Halk Partisinde, bizde, bulamadığın neyi buldun? Bize, neyi buldun onun cevabını ver! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sen yoksun yeter.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bizde bulamadığın, AKP'de neyi buldun? Cumhuriyet Halk Partisinde neyi bulamadın? AKP'de neyi buldun onun cevabını ver! Eğer adamsan ver!

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sen yoksun yeter!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, önemli olan bir insanın transfer olması, satılması değil, önemli olan hangi milletvekiliyse, kimse buna grupların "evet" demesi, yanlış olan o... Yanlış olan o...

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sen yoksun, yeter.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Maalesef, değerli milletvekilleri, bugün Hacı Bektaş'ı konuşuyoruz. Hacı Bektaş "dürüstlük" demek, "eline, beline, diline sahip olmak" demek; bunların hiçbiri yok sizde. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Ders al, ders! Hacı Bektaş'a yakışıyor mu?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Diline sahip ol!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Sana bak söyleyeceğim, sana söylerim bozulursun.

MEHMET ERDOĞAN (Adıyaman) - Ne söyleyeceksin?

BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen...

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bak sen celepsin, onu söylüyorum.

BAŞKAN - Sayın Ağbaba ama konu üzerinde konuşun.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bir de değerli arkadaşlar, bakın, ben bir kez daha soruyorum...

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Saygısız bir adamsın!

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, bu Meclisin... Bu nasıl bir üslup Allah aşkına!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Ben bir kez daha soruyorum arkadaşlar: Beyefendi CHP'de bulamayıp AKP'de bulduğu şeyi bize izah etsin, biz bilelim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Aynı şeyi söyleyip duruyorsun.

VELİ AĞBABA (Devamla) - 2007'de il başkanı, 2007'de aday... (CHP sıralarından alkışlar) Acaba neyi bulamadı, biz de merak ediyoruz. Bizim, milletvekili olarak sormak hakkımız değil mi? Biz de merak ediyoruz arkadaşlar.

Bakın, bir konuşmamda söyledim. Adıyamanlılar yoksul insanlar, Adıyamanlılar hamallık yapar, Adıyamanlılar gelir Malatya'da kayısı taşırlar, kayısı toplarlar, gider Giresun'da fındık yaparlar ama Adıyamanlı, yoksul da olsa fakir de olsa kendisini satmaz... (CHP sıralarından alkışlar)

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sana ne ya!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Kendisini satmaz, Adıyamanlı kendisini pazarlık konusu yapmaz, Adıyamanlı adamdır, Adıyamanlı aldığı oyun hakkını verir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen...

VELİ AĞBABA (Devamla) - Adıyamanlı...

BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen...

VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, Adıyamanlı adamdır çünkü adamdır, adam, adam... Adamdır... (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Ağbaba... Sayın Ağbaba...

MUHAMMET BİLAL MACİT (İstanbul) - Bunun neyini alkışlıyorsunuz!

BAŞKAN - Bir dakika...Buyurun.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Adamlığı senden mi öğrenecek!

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Aynı üslup... Anladığı dil hangi dilse...

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Adamlık sözle olmaz!

SALİH FIRAT (Adıyaman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Aslında, arkadaşlar, şimdi, Cumhuriyet Halk Partisinin içinde, tabii, değer verdiğim, saydığım, sevdiğim arkadaşlarım oldu, var da, devam da ediyor ama ne yazık ki her yerde olduğu gibi CHP'de de adam olmayı öğrenememiş, adam olamamış insanlar da var ne yazık ki. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Evet, CHP'den ayrıldım, doğru. Satılmadım, herhangi bir pazarlık yapmadım. Daha önceden söylediğim gibi, "Bununla ilgili iddiası olan varsa ispatlamayan namerttir, şerefsizdir." dedim ve tekrar söylüyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HASAN ÖREN (Manisa) - Bir şey söylemedi zaten, neden alındın ki?

VELİ AĞBABA (Malatya) - İspatlamazsan sen öylesin.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sus, sus, dinle.

VELİ AĞBABA (Malatya) - İspatla, sen ispatla.

SALİH FIRAT (Devamla) - Ayrıca, arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisinde evet, siyaset yaptım. CHP'nin sosyal demokrat parti olacağını, CHP'nin insan haklarına saygılı olacağını, CHP'nin özgürlükçü bir parti olacağını düşünerek orada siyaset ettim ancak ne yazık ki Türkiye Büyük Millet Meclisine geldiğimde Cumhuriyet Halk Partisinin gerçek yüzünün o olmadığını, gerçek yüzünün farklı olduğunu gördüm. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) O yüzden, insana değer veren, insanlığa değer veren, demokrasiye inanan, insan haklarına inanan, insanı Yaradan'dan dolayı seven bir parti olarak gördüğüm için AK PARTİ'ye geçtim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HASAN ÖREN (Manisa) - Salih, duygusal bu işler.

SALİH FIRAT (Devamla) - Tekrar söylüyorum, milliyetçilik, ırkçılık yapan bir partide bulunamam.

Sağ olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan...

2. KONUŞMA

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri; Sayın Ahmet Aydın'a bir soru sormak istiyorum: Sayın Ahmet Aydın, 2002'de transfer ettiğin milletvekili şu an nerede? Çok kıymetliyse, aldıkların çok kıymetliyse, ona söylüyorum. "Çok kıymetli" diyorsun ya, o nerede?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Duruyor, bizde, duruyor.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Sana bir soru daha sormak istiyorum. Sen, Salih Fırat'ı eskiden tanıyorsun, akraban. Salih Fırat çok boylu poslu bir adamsa, çok nitelikli bir adamsa niye aday göstermedin AK PARTİ'den?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Gösterdik, 2007'de gösterildi.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Niye göstermedin bu seçimde, bunun cevabını ver.

Bakın, şimdi geleyim bu beyefendiye. Değerli arkadaşlar, bir seçimde parti değiştirme diye söylentiler var Adıyaman'da. Bu beyefendi söylüyor, ben söylemiyorum.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Aday göstermedik, kötü mü yani?

VELİ AĞBABA (Devamla) - Ben söylemiyorum.

2011 seçimlerine iki gün var, başka mahallelerde söylemiş, diyorlar ki: "Bu beyefendi gidecek."

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Niye "Beyefendi" diyorsun?

VELİ AĞBABA (Devamla) - Demiyorum, özür dilerim, Beyefendi'ye hakaret oldu.

Kürsüye çıkıyor, diyor ki: "Değerli arkadaşlar -ben demiyorum, video var, video kaydı var orada- Doktor Salih Fırat satılık değildir."

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Aynı şeyleri söylüyor ya.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bir daha söylüyor: "Doktor Salih Fırat satılık değildir."

SALİH FIRAT (Adıyaman) - Aynı şey.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bir daha söylüyor: "Doktor Salih Fırat satılık değildir."

RECEP ÖZEL (Isparta) - Evet.

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Başkanım, bu nedir böyle ya?

VELİ AĞBABA (Devamla) - E, ben şimdi yalan söylüyorsun desem olmaz. Böyle şey olur mu?

Bir de arkadaşlar, bakın, AKP'de ne bulduğunu bilmiyoruz ama bizde bulamadıklarını biliyoruz. Bizde yolsuzluk yok.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sen yoksun, sen!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bizde iş takibi yok. Bizde adam kayırmacılık yok.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bizde kart yazma yok.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bizde ihaleye yandaş olmak yok.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bizde bir tek şey var...

EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Yamyamlar var, yamyamlar.

VELİ AĞBABA (Devamla) - ...adam olmak. Bizde bir tek şey var; ideallerin uğruna, muhalefet de kalsan ideallerin uğruna mücadele etmek. Bizde sosyal demokrasi var. Bizde solculuk var. Bizde yetimin hakkını yememek var. Bizde oy alıp birilerine satmak yok, bizde oy alıp birilerine pazarlamak asla yok. (CHP sıralarından alkışlar)

RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah!

EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Sen şu yamyamları bir daha anlatsana ya.

BAŞKAN - Birleşime on dakika ara veriyorum.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız