SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kişilik Tipini Belirle, Kalp Riskini Öğren

A- A+ PAYLAŞ

Aşırı öfke ve kızgınlık, vücuttaki adrenalin hormonunun artmasına ve kalp damarlarının zarar görmesine neden olur. Kızgınlık sonucu tansiyon yükselir, nefes daralır, kalp atış hızı artar, damarlar salgılanan hormonlarla kasılır ve kalbe daha az kan gider.

Psikolojik faktörlerin yaşamımızı ne şekilde tehdit ettiğine ve kişilik tipleri ile kalp krizi ilişkisine ait bilgileri Kardiyoloji Uzmanı Dr. Özlem Esen’den aldık.

A TİPİ KİŞİLİK

Rekabetçi ve hep başarıyı kovalayanlar, risk altında

Kişilik özellikleri, kalp hastalıklarına yakalanma ve kalp krizi geçirme riskimizin aynası gibi. “A grubu” adı verilen kişilik yapısına sahip olanlar, başarıdan başarıya koşan, rekabetçi insanlardır. Liderlik ruhuna sahip bu tipler, zamana karşı hep bir yarış içindedir ve zihinleri hep işle meşgul olduğu için, genellikle eve iş götürürler. Çabuk
sıkılmak ve aynı görüşleri paylaşmadıkları insanları iknaya çalışmak, ortak özellikleridir. Nadir tatile çıkarlar ve aceleciliklerinden dolayı, genelde gergindirler. Mükemmeliyetçi ve titiz yapılarından dolayı hataya tahammülleri yoktur. Başarının tadını yakalayıp gevşeyemedikleri için sürekli kas ağrısı çekerler. Buna çoğu kez baş ağrısı da eşlik eder. Bu tip kişilerin kalp hastalıklarına yakalanma ve kalp krizi
geçirme riskleri çok yüksektir; ama hayata bağlılıkları nedeniyle kalp krizi geçirseler
de krizden sonra yaşama şansları yüksektir.

B TİPİ KİŞİLİK

Kötümser, üzgün yapılar kalp krizine zemin hazırlar

Olaylara hep kötümser yaklaşan, üzgün ve depresyondan kurtulamayan kişilerdir. Bardağın hep boş yarısını gördükleri için kolaylıkla ruhsal çöküntü içine girip yaşama sevinçlerini kaybedebilirler. İçinde bulundukları sıkıntı, üzüntü ve kederli hal, özellikle kalp sağlıklarını olumsuz etkileyerek, kalp hastalıklarına ve kalp krizlerine zemin hazırlar. B tipi kişilik yapısına sahip kişilerin kalp krizi geçirdikten sonra iyileşme süreleri uzar. Çünkü içinde bulundukları ruhsal durum kolay iyileşmelerine engel olur.

MİNİ STRES TESTİ

•Mide şikâyetleriniz var mı?
•Deri döküntüleriniz oluyor mu?
•Kendinizden hoşnut değil misiniz?
•Kendinizi yetersiz ve güçsüz mü hissediyorsunuz?
•Baş ağrılarınız, gerginlik ve kas ağrılarınız var mı?
•Konsantrasyon eksikliği ve bellek bozukluğunuz var mı?
•Çarpıntı ve aşırı terleme sorununuz var mı?
•Enerjinizin azaldığını hissediyor musunuz?
•Son dönemlerde alkol alımınızda artış oldu mu?
•Uykuyla ilgili sorununuz var mı?
Değerlendirme: Sorulardan 2 ya da daha fazlasına “evet” diyorsanız, stres altında olduğunuzun bir göstergesidir.

DEPRESYON KRİZ RİSKİNİ İKİYE KATLIYOR

Daily Telegraph’ın haberine göre, zeytinyağı ve yeşil gıdaların ağırlıklı kullanıldığı Akdeniz tarzı beslenme, vücutta iltihap oluşumuna yol açan genlerin bastırılmasını sağlıyor ve böylece kalp hastalıkları gibi sorunları azaltıyor.

Stres ani ölüm nedeni

Ani kalp ölümleri, kişilerin gerilimli ve depresif oldukları dönemlerle paralellik göstermektedir. Bu ölümleri tetikleyen temel faktör, vücutta gelişen stres kaynaklı hormonal durumdur. “Kortizol” ve “adrenalin” hormonunun salgılanmasının artması nabız ve tansiyonu yükselterek, hayati olabilecek ritim bozukluklarına yol açar. Kalp damarlarında damar sertliği başlamış kişilerde ani plak yırtılması da kalp krizi nedenleri arasındadır.

Panik atağınız tedavi edilmezse çok tehlikeli

Panik atak, kalp krizi geçirme riskine ve hastanın ölüm korkusu yaşamasına neden olan bir sorun. Kalp-damar sistemi, korku, kaygı ve endişeden olumsuz etkilenir. Bu duygu değişimleri, kan basıncı ve nabzın yükselmesi ile hipertansiyon ve ritim bozukluklarının gelişmesine yol açar. Panik atak anında kalp krizine bağlı ölüm olmamakla birlikte kişinin kalbinde bir sorun varsa, panik atak krizi kalpteki bu sorunu tetikleyecektir. Bu soruna sahip olan kişilerin tedavi olması, kalp krizi risklerinden birini ortadan kaldırmak demektir. Çünkü panik atak hastalarının yüzde 20-25’inin kalp ve damar hastalıklarına yakalandıkları bilinen bir gerçektir.

GAZETE HABERTURK

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız