TBMM Kıbrıs Dostluk Grubu Başkanı, AKP Malatya Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz, 15 Kasım 1983'de kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda, "KKTC bizim için sadece bir toprak parçası değil tarihsel bir miras ve sorumluluktur."dedi.
Öz'ün mesajı şöyle:
"Kıbrıs Türk halkının onurlu mücadelesinin sonunda, Kıbrıs Türk Federe Meclisinin 15 Kasım 1983 tarihinde gerçekleştirdiği olağanüstü oturumla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur. Anadolu toprakları gibi şehit ve gazilerimizin kanlarıyla yoğrulmuş Osmanlı’dan miras ata yadigârı bu topraklar, bugün de Türkiye Cumhuriyetinin güvencesi altında, her daim ondan aldığı güç ve destekle sürekli gelişen, güçlü temellere sahip olmuştur.
Bu çerçevede AK Parti hükümetleri döneminde KKTC konusunda öncelikle uluslararası arenada kazanımlarımızdan vazgeçmeden uzlaşıya dayalı siyaset izlenmiş, Ada’da kalıcı, adil ve kapsamlı bir anlaşma sağlanmasının çabası içerisinde olunmuştur. 2004 yılında Annan Planı olarak anılan Birleşmiş Milletler Çözüm Planı ve referandum sürecinde KKTC tarafı %65 gibi büyük bir oy çoğunluğuyla çözüme evet derken Rum kesiminin %76 gibi daha büyük bir oy oranıyla hayır demesi, Türklerin çözüm iradesini sahiplenmesi anlamında önemli bir tarihsel gerçek olarak yakın tarihimizdeki yerini almıştır.
KKTC bizim için sadece bir toprak parçası değil tarihsel bir miras ve sorumluluktur. Biz Kıbrıs’ta iki toplumlu ve iki devletli bir yönetim arzu ediyoruz. Rum tarafı da bu noktada hazır olursa biz bu konuda barıştan ve çözümden yana bir çalışmamız olacağını her zaman ifade ettik. Fakat Rum kesimi geçmişte olduğu gibi maalesef Türk toplumunun taleplerini görmezden gelerek Kuzey tarafının egemenlik haklarına saygı göstermedi. Kuzey Kıbrıs’ın spor ve kültürel faaliyetlerini dahi engellemeye çalıştı. BM Genel Sekreteri 2004 referandumundan sonra Kuzey kesim üzerindeki tüm yaptırımların kaldırılması çağrısında bulunmasına rağmen, on yıldır Türk kesimi üzerindeki yaptırımlar devam etti.
Bugün yine gelinen aşamada Adanın doğal kaynakları üzerinde Rum kesiminin uzlaşmaz bir tutum ortaya koyarak masadan kalkması, onlar açısından yeni bir sorumsuzluk örneğidir. Hiç şüphesiz Adanın doğal kaynakları üzerinde her iki kesimin de eşit hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla kapsamlı bir çözümün parçası olarak değerlendirilmesi gerekirken Rumların tek başına bölgede doğalgaz araması yapması kabul edilebilir olmadığı gibi Türklerin egemenlik hakkına ve müzakere ruhuna aykırıdır. Türkiye’nin uluslararası hukuk ve garantörlük anlaşması çerçevesinde bu egemenlik hakkına saygı beklemesi gayet haklı bir gelişmedir. Biz bugün her şeye rağmen adada adil ve kapsamlı bir çözümün savunucusu olacağımızı ifade ediyoruz. Çünkü Kıbrıs’ta sağlanacak bir çözüm bölgesel ve küresel istikrar çabalarına da katkı sağlayacaktır.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC Hükümeti, Cumhurbaşkanı ve tüm siyasi partilerle diyaloğu en ileri aşamada olup; diplomatik, ekonomik siyasi, sosyal ve kültürel tüm alanlarda işbirliği ve desteği devam etmektedir.
Bu vesileyle bağımsız bir devlet olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin otuz birinci kuruluş yıldönümünü ve kardeşlerimizin bağımsızlık gününü tebrik ediyor, Kıbrıs Türk halkına müreffeh ve aydınlık bir gelecek diliyorum."
