SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kolada Kanserojen Madde İddiası

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:18:23
Kolada Kanserojen Madde İddiası
A- A+ PAYLAŞ

Kaliforniya mahkemesi Coca-Cola'nın içindeki kanserojen karamel boya miktarını düşürdü. Bunun üzerine içecek devi sadece Kaliforniya'ya özel bir kola üretti. Türkiye dahil pek çok ülke ise içeriği değiştirilmeyen kolayı tüketmeye devam ediyor.

Koladaki kanserojen madde iddiaları devam ediyor. Dünyanın en büyük içecek firması olan Coca-Cola içinde bulunan ve hayvanlarda kanser yaptığı belirlenen "karamel boyası" miktarını sadece Kaliforniya Eyaleti'nde azalttı. Çünkü Kaliforniya eyaleti yaptığı araştırmalarda "karamel boyası"nın kansere sebep olan bir kimyasal olduğunu ve bir kutu kolada 29 miligramdan fazla bulunmasının kanser riskini artırabileceğini belirtti.

UYARI LOGOSU OLMALI

Kaliforniya mahkemesi yetkilileri kolalı içeceklerin 12 onsluk kutularında eyalet kanunlarının müsaade ettiği miktarın 5 misli yani 138 mikrogram4- metil-imidazol yani karamel boyası çıktığını açıkladı. Eyalet kanunlarına göre eğer bir ürün bu kadar yüklü kansorejen madde içeriyorsa mutlaka o üründe kanser uyarısı logosu bulunmalı. Ya da o üründeki kansere neden olan kimyasal azaltılarak piyasaya sürümeli.

LÖSEMİ YAPIYOR İDDİASI

Coca-Cola firması da içeceğindeki karamel boyasının miktarını azaltarak piyasaya sürmeyi tercih etti. Ancak bu durum diğer ülkeler için geçerli değil. Türkiye de dahil olmak üzere pek çok ülkede kola kanser yaptığı iddia edilen söz konusu karamel boyası miktarı azaltılmadan piyasaya sürülüyor. Uzmanlar aynı kararın Türkiye'de de uygulanmasını istedi. Amerikan Milli Toksikoloji Programı'na göre koladaki maddeler hayvanlarda akciğer, karaciğer, tiroit kanserleri ve lösemiye yol açıyor.

DAVA DEVAM EDİYOR

Konu hakkında görüşlerini aldığımız Coca-Cola yetkilileri şunları söyledi: "Sadece Kaliforniya'daki üretimde kullanılan prosesi değiştirme kararı aldık. Onun dışında dünyada eski içerik aynen devam ediyor. Türkiye de buna dahildir.Avrupa Birliği standartlarında sıkıntılı olmayan bir prosesi bilimsel veriye dayanmaksızın zararlı iddiasında bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin aldığı karara itiraz ettik. Davamız devam ediyor. Mahkemenin sonucunu bekliyoruz."

KANSER YAPMAZ DİYEMEYİZ

Sabahattin Zaim Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Bülent Nazlı Amerika'da bu yönde bir karar alındıysa ülkemizde de aynen uygulanması gerektiğini vurguladı. Nazlı şunları şöyledi: "Hayvanlarda kanser yapıyorsa bu insanlar için de geçerli. Hayvanlarda kanser yapmıyor insanda yapmıyor demek mümkün değil."

KESİNLİKLE İÇİLMEMELİ

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Yavuz Dizdar, kolanın eski kola olmadığını sürekli değişime uğratıldığını belirtti. Dizdar, "Amerika'da yasaklandıysa bizde de yasaklanmalı. Kesinlikle içilmemeli. Normalde bir bardak kola içmek fazla sorun teşkil etmez. Lakin bir bardakla sınırlı kalmıyoruz. Tek oturuşta litrelerce kola devirenler var.Onlarda çok büyük sorun" dedi.

BİZİMKİ CAN DEĞİL Mİ?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, "Amerikalılar'ın canı can da bizimki patlıcan mı, neden bizde de bu kanserojen maddeler azaltılmıyor?" diye sordu. Küçükusta, Center for Science Public Interest (CSPI) adlı kamu yararına çalışan bilim kuruluşu renklendirici olarak kullanılan kanserojen karamel boyasının yasaklanması için FDA' ya (Gıda ve İlaç Dairesi) başvurduğunu belirtti.

TÜRKİYE'DE DE YASAKLANSIN

Küçükusta, şunları söyledi: "CSPI, kanser riskinin düşük olmasına rağmen hiçbir besin değerleri olmayan ve sadece kozmetik olarak kullanılan kimyasalın yiyecek ve içeceklerde yeri olmadığını belirtti. Sonuç itibariyle on binlerce insan kanser olduktan sonra 'Karamel hakikaten kanserojenmiş, kullanmayalım' demek mi yoksa kanser yapma ihtimali olan bir maddeyi hiç kimse zarar görmeden hayatımızdan çıkarmak mı doğrudur? Bütün bunları dikkate alarak tıpkı Kaliforniya'de olduğu gibi Türkiye'de de bu madde yasaklanmalı."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız