SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Konuşmayacaktım Ama..''

A- A+ PAYLAŞ

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, özel Bilgiyurt Koleji'nin açılışındaki konuşmasında "aslında konuşmayı düşünmediğini" söyleyip, öğrencileri Türkçe konusunda uyarırken, Uşak Müzesi Soygunu ve bakanlık bünyesindeki bazı gösteri ekiplerinin yaşlılığı konusunda açıklamalarda bulundu.

OKUL AÇILIŞI..
Yeşilyurt ilçesindeki Hasan Çalık Devlet Hastanesi'nin arkasındaki eski İmam Hatip Lisesi binasını kiralayarak bu yıl eğitim- öğretime başlayan Özel Bilgiyurt Koleji için açılış töreni düzenledi.

Törene, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, AKP Malatya milletvekili Ali Osman Başkurt, Yeşilyurt Kaymakamı Serdar Cevheroğlu, Yeşilyurt belediye başkanı Mehmet Kavuk, bazı belediye başkanları, AKP yöneticileri, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda davetli katıldı.

İlk olarak konuşan okul müdürü Celal Ünal,“Türkiyemiz ve aziz milletimizin çocuklarının geleceğine yatırım yaptığımıza inanıyoruz. Bu biz eğitimciler için herşeyden önemli. Amacımız belli. Ülke için insan, insan için eğitim, eğitim için okul.. Amacımız belli ümit ve güven veren, başarı ve mutluluk getiren, bilimsel bir eğitim ortamı. İşte biz bunun için varız.”dedi.

Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut da, Türkiye'de özel okul oranının yüzde 25'lere çıkmasının arzu edildiğini, ancak bu oranın altında olduğunu, yine Malatya'da özel okul sayısının 7'ye ulaştığını belirterek,- “Resmi okullarımız olsun, özel okullarımız olsun Malatya’da eğitime katkı sağlayan her türden yaklaşıma biz olumlu bakıyoruz. İlimizde eğitim adına güzel gelişmeler var. Sayın Valimizin ilimize intikaliyle okullarda yapılaşma, eğitim ve öğretimin kalitesinin artmasında önemli gelişmeler var. Bu okulumuzla birlikte 7 okula ulaşmış bulunuyoruz. Eğitim kalitesi oldukça yüksek. Bu bina boş bekliyordu, eğitime kazandırılmış oldu.” diye konuştu.

"KONUŞMAYACAĞIM DEDİM AMA.."
Daha sonra söz alan Kültür ve Turizm Bakanı Koç ise, “Konuşma yapıp yapmayacağımı sordular. Konuşma yapmayacağım, sadece kurdela keseceğim demiştim. Ama daha önceki yapılan konuşmalar bana konuşma yapma gereğini hissettirdi. Onun için birkaç kelimeyle sizlere değil ama burada okuyacak evlatlarımıza hitabetmek istiyorum.

Sevgili gençler.. Hepimiz Türküz. Türk olduğumuz boyumuzdan, sopumuzdan, damarımızdaki kandan pek belli olmaz. Türk olduğumuz Türkçemizden belli olacak.

Onun için sizlerden bazı istirhamlarım var. Sizlere öğüt verecek değilim. Çünkü öğüt veren, önce o öğüdü kendisi tutması gerekir. Oysa ben öğüt tutmakta kendi kendime verdiğim sözü tutmakta pek başarılı bir adam değilim. Zayıflamak için her Pazartesi perhize söz veriyorum, Salı günü de bırakıyorum. O sebepten sizlere öğüt verecek değilim. Ama istirhamlarım olacak.

Türkçemize hürmet edeceğiz. Türkçe, dünyanın Matematik kaidelerine en uygun dillerinden bir tanesi. Onun için yazılım dilinin en güzel uyarlanabileceği dillerden bir tanesi de yapılan araştırmalar neticesi Türkçe çıkmıştır. Ama Türkçe’ye gerekli ehemmiyeti vermiyoruz. Ural-Altay dil grubuna bağlı olan Türkçemiz, cümle bilgisi açısından özne ve tümleç ve en sonuna da yüklem gelir. Batı dillerinde, Avrupian dillerinden farklı bir yapıdır. Bu dilin küçük, büyük ahengi diye kaideler bütünü vardır. Bu dil, dünyada pek az dile, belki de hiçbir dile sahip olmayacak kadar dilek ve haber kiplerinden 26 tane zamana sahiptir.

Bu dile kıymet vermek hepimizin en birinci, milli görevlerindendir. Bu dili, getirdiğimiz medeniyet ve bulunduğumuz coğrafyalar itibarıyla birçok dilin etkisi altında olmasına rağmen, bu dilin sahipleri cümle bilgisinden zerre kadar taviz vermemişlerdir. En ağdalı Osmanlıca metinlerde de ki Osmanlıca demek de yanlıştır, eski Türkçe demek daha güzel, en ağdalı metinlerde bile cümle özne, tümleç ve yüklem olarak bulunur.

Yine etkisi altında kaldığımız veya kaldığımız söylenen gerek Arapçadan, gerek Farsçadan kelime çeşitlerinden hemen hepsini almışız, ama bir tek şey, fiil almamışız. Gözünüzün önüne getirin, Arapça ve Farsça’dan aldığımız isimler, sıfatlar olmuştur ama, bir tek kelime fiil almamışız. Bu da bizim atalarımızın milli benlige ve diline ne kadar sahip olduğunu gösterir. Bunu çok önemsiyorum. Kurduğunuz cümlenin uzun olmasına gerek yok.

Kısa cümleler kurun, ifade edin ifade etmek istediğinizi. Bu kısa cümlelerde cümle bilgisinden hiç taviz vermeyin, onun yanında da kelimelerin ne manaya geldiğini bilerek ve kelimelerin telaffuz neyi gerektiriyorsa, inceltmeyse inceltme, uzatmaysa uzatma, bunları lütfen yapınız. Politikacısından öğretmenine, alalede vatandaşına kadar Türkçemiz hususunda gerekli titizliğin gösterilmediğine maalesef tanık olmaktayız. Eğer bu ülkenin çocuklarıysanız, lütfen Türkçenize kıymet veriniz.”dedi.

YEŞİLYURT'TAKİ TALEP..
Yeşilyurt İlçesi'nde, Kaymakam Serdar Cevheroğlu ve Belediye Başkanı Mehmet Kavuk, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'tan ilçedeki tarihi evlerin restore edilerek hizmete açılmasını talep etti.

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, "Tarihi yapıların restore edilmesini isteyenler, önce ona fonksiyon verecek, sonra onarılmasını isteyecek. Kastamonu'da denedik, olmadı. Bir defa aldanırsan yazık aldatana, iki defa aldanırsan yazık aldanana sözü vardır. Biz tarihi yapılara fonksiyon verenlere para veriyoruz restore için, yoksa para veremeyiz" dedi.

Turizmde sadece güzel yerlerin yetmediğini, turizmde olmazsa olmaz 2 şeyden birinin yol ve diğerinin konaklama tesisleri olduğunu söyleyen Bakan Koç, "Sinop güzel bir şehir, ancak uçak yok, yol yok ve konaklama tesisi yok. Buraya turist gelir mi? Elbette gelmez. Onun için, yani güzellikleri tanıtmanız için önce oranın yolunu ve konaklama tesisleri yapacaksınız" şeklinde konuştu.

"UŞAK ESERLERİ İSTANBUL'DA.."
Koç, basın mensuplarının sorularını da cevaplandırdı.

Bakan Koç, müzelerle gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı sorusuna verdiği cevapta, "Alınmıyor. Ben geldiğimde 65 tane müze kapalıydı, bu sayı bugün 18'e indi. Bakanlık tarafından son 20 yılda hiç arkeolog ve sanat tarihçisi alınmamış. Ben bu yıl 400 tane kadrolu alıyorum, 200 tanede sözleşmeli arkeolog alıyorum. Bu 20 yılda olmamış bir şey. Halk oyunları koro veya oyun ekibi var. Yaş ortalaması 40. Ben bunları sahneye çıkartmaya utanıyorum. bunların kusuru değil. Onları da yenileyeceğiz. Şu anda 200 tane arkeolog ile ilgili mülakatlar başladı. Bir arkeologun bir müzeye bir ören yerine müdür olarak tayin olabilmesi için 10 yıl geçmesi gerekiyor" dedi.

Şu anda dünyanın en büyük arkeoloji müzesi olan İstanbul Arkeolog Müzesi'nin 15 yıldan beri kapalı olduğunu belirten Bakan Koç, "Dünyanın en büyük arkeoloji müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzesi tam 15 yıldır kapalıymış. Bende tesadüfen öğrendim. Şuanda tamir ediliyor. Burası 1.5 ay içinde yineden hizmete girecek" şeklinde bilgi verdi.

Uşak Müzesi'ndeki hırsızlık olayı ile ilgili olarak değerlendirmede de bulunan Bakan Koç, çalınan eserlerin halen İstanbul'da bulunduğunu ve bu eserleri yakında yakalayabileceklerini belirterek, "Bir atasözümüz, 'Hırsız evin içinde ise, o ev kilit tutmaz'. Orada hırsızlar evin içindeydi. İçerdeki adamlar almış götürmüşler, İstanbul'a. Oradaki adamlarda bunları bir güzel dayak atarak geri göndermiş. Yani para da ödememişler" dedi.

Kültür merkezlerinin her yere kurulamayacağını söyleyen Bakan Koç, 18 aylık görev süresi içerisinde şimdiye kadar 25 tane kültür merkezinin teslim edildiğini aktardı.

Bakan daha sonra, açılış ve incelemelerde bulunmak üzere Darende ilçesine geçti.

FOTOĞRAFLAR: Eralp YALVAÇ

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız