SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kore Savaşı'nın 60. Yılında..

A- A+ PAYLAŞ

Kore Savaşı'nın 60. yıldönümü nedeniyle Muharip Gaziler Derneği Malatya Şubesi tarafından Atatürk Anıtı'na çelenk sunuldu.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Atatürk Anıtı'na çelenk sunumunda bulunuldu. Daha sonra bir basın açıklaması yapan Muharip Gaziler Derneği Malatya Şube Başkanı Bayram Akdemir, "25 Haziran 1950 tarihinde Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye saldırması ile başlayan Kore Savaşına Türkiye, Dünya barışı için General Tahsin Yazıcı komutasında 5 bin 90 kişilik Türk Tugayı ile 17 Ekim 1950 tarihinde Kore Savaşına katılışının 60. yıldönümü nedeniyle toplandık. 60 yıl önce katıldığı savaşta aldığı vazifeler ile Türk Tugayı büyük başarılar elde ederek dünyanın takdirini toplamış ve on beş devletin askeriyle omuz omuza savaşarak Türk askeri kahraman bir ulusun, kahraman evlatları olduklarını dünya devletlerine Kurtuluş Savaşı'ndan sonra bir kez daha Kore'de göstermişlerdir. Kore Savaşı'ndan 40 yıl sonra Kore Büyükelçisi, "Türk Milleti kadar soylu, Türk askeri kadar kahraman bir millet tanımadım. Kore harbinde Türk askerinin kahramanlığı bütün dünyaya örnek olarak gösterildi ve hayranlık kazandı. Türk askerinin göçe zorlanan halkımıza ve tutsaklara gösterdiği insani yaklaşımları unutmak mümkün mü?" demişti. 22 milletin katıldığı BM Ordusuna Mehmetçik yalnız kahramanlığıyla değil şefkatiyle de tanınmıştı. Bugün, Kore savaşının 60. yıldönümünde başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Milli birlik ve bütünlüğümüzün korunması için canlarını veren şehitlerimize, bölücü terör örgütüne karşı verdiği mücadelede şehit olan askerimize cenabı Allah'tan rahmet, sağ olan gazilerimize sağlıklı ve mutlu günler diler, kendilerine Muharip Gaziler olarak saygılarımızı sunarız" dedi.

GAZİLER ANLATIYOR..
Kore Savaşı'nın 60. yılı geride kalırken, Türk Tugayı ile birlikte 17 Ekim 1950'de Kore'ye giden Malatyalı Kore gazileri o günleri anlattı.

80 yaşındaki Kore Gazisi Halil Kaya, yaşayarak anlattığı o günlerle ilgili olarak, "Allah bir devlete savaş vermeye" dedi. Kaya, savaşın ateşten daha üstün olduğunu kaydederek, "O halkın perişanlığını gördüğümüzde gözlerimiz yaşarıyor ve Allah'ım bir devlete savaş vermeyesin diyoruz. Biz kaç kere savaşa girdik. 26 gün bir savaşa girdik ve istirahata çekildik. İstirahatta 4 tane oğlan çocuğu en büyüğü 10 yaşında, ana yok baba yok bir damın deliğinde kalmışlar. Babaları harbe gitmiş, anaları da yok. Onlar yemeğe şap şap derler. Biz, şap şap var mı? Diyoruz. Onlar yok diyor. Bir ay bu çocuklara baktık. Kışın o çocuklar nereye gitti bilmiyoruz. Daha sonra ikinci bir cepheye gittik. Sabah 9'da yola çıktık, gere bizi bir yere indirdiler. Dediler ki, burada herkes yattı. Soğuktu, birer battaniye vardı, sabah kalktığımızda üzerimize kar yağmıştı. Çadır kuramadık. 2 gün aç kaldık. Gecenin yarısında bir haber geldi. Askerler kalktı, birinci tabura yardım için yola çıktık. Arabalara bindik ama nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Yoldayken araba çukura düştü. Bir soğuk vardı, anlatamam. Epey yürüdük, ter topuğumuzdan çıktı. Bir saat kalsaydık hepimiz kırılırdık. Birinci tabur bunalmıştı, arkadan da düşman saldırmış ve bizimkilerin mermileri bitmiş. Bayram günü cepheye gittik. Şehit cenazelerini alamadık. 2 ay orada kaldık. 40 kişi gönüllü asker ben de ağır makinelideydim hücum ettik. Anlatmayla bitmez" dedi.

Malatyalı bir diğer Kore Gazisi 80 yaşındaki Abuzer Burmaz da, "Kavga çıkmasın. Taarruza gittik 30 kişi kurtuldu. Kimseyi birbirine kırdırmayın. Birbirinizin kıymetinizi bilin" diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız