SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Korunmaya Değer Kayısı Ağaçları

A- A+ PAYLAŞ

Doç.Dr. Bayram Murat ASMA

İnönü Üniversitesi Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü 

 

Malatya’nın sembolü ve ülkemizin önemli tarımsal ihraç ürünlerinden olan kayısı Gülgiller familyasına aittir. Kayısı ağaçları 8-10 metre yükseklikte, dik veya yayvan şekilli kısa ömürlü olup çoğunlukla 40-50 yıl yaşarlar. Kayısı çınar, köknar veya çam ağaçları ile mukayese edilmeyecek kadar kısa ömürlüdür. Ancak ülkemizin değişik yerlerinde emsallerine göre daha iri ve yaşlı kayısı ağaçları da bulunmaktadır.

 

Türkiye’nin mevcut kayısı üretim alanları incelemek ve üretim potansiyellerini belirlemek amacıyla 2003-2006 yılları arasında Elazığ’ın Baskil ve Keban, Erzincan’ın Merkez ve Üzümlü, Iğdır’ın Merkez ve Tuzluca,  Kars’ın Kağızman ve Digor, Bitlis’in Adilcevaz, Tatvan ve Ahlat, Mersin’in Erdemli ve Mut İlçelerinde kapsamlı arazi çalışmaları yapılmış ve bu inceleme sonucunda elde edilen bilgiler bir rapor halinde daha önce yayınlanmıştı. Bu geziler sırasında gerek Malatya ve gerekse diğer kayısı üretim alanlarında yaşlı ve son derece büyük taç oluşturan kayısı ağaçlarına rastlanmış, bölge insanıyla yapılan görüşmelerde bu ağaçlar ile ilgili çok sayıda anı ve hikâyeler anlatılmıştı.

 

Aşağıda, insan ve doğadan kaynaklanan birçok olumsuzluğa direnen, gövdesine yapışan böcek ve hastalıklara baş kaldırıp, inat edercesine uzun yıllar yaşayan, bazı kayısı ağaçlarının öyküsü anlatılmaktadır.

 

1.Ağaç: Malatya Şeker Fabrikasına ait misafirhanenin arkasında yer almaktadır. Tahmini 90-100 yaşlarında, gövdesinin çevresi 310 cm, yüksekliği 11 metredir. Ağaç tohumdan yetiştirilmiş olup halen meyve vermektedir. Meyveleri düşük kalitede, sulu, 25-30 g ağırlıkta, SÇKM % 13.5, sarı renkli, çekirdekleri küçük ve acıdır. Ağaç sağlığı orta düzeyde, ortadaki büyük ana dalı daha önce kesilmiştir. Malatya Şeker Fabrikasının temelinin atıldığı 1954 yılında ağacın 35-40 yaşlarında olduğu ileri sürülmektedir.  

 

2.Ağaç: Malatya Şeker Fabrikasına ait havuzun doğusunda yer almaktadır. Tahmini 80-85 yaşlarında, gövdesinin çevresi 244 cm, yüksekliği 13.5 metredir. Ağaç tohumdan yetiştirilmiş olup halen meyve vermektedir. Meyveleri düşük kalitede, 20-25 g ağırlıkta, sarı renkli, çekirdekleri küçük ve acıdır. Ağaç gayet sağlıklı durumdadır.

 

3.Ağaç: Kars’ın Kağızman İlçesi’nde Sait Taştan’a ait bahçe’de bulunmaktadır.   Tahmini 100-120 yaşlarında, gövdesinin çevresi 380 cm, yüksekliği 16.5 metredir. Ağaç tohumdan yetiştirilmiş olup halen meyve vermektedir. Meyve kalitesi gayet iyi, 40-50 g ağırlıkta, sarı renkli, çekirdekleri orta büyüklükte ve tatlıdır.  Ağaç gayet sağlıklı ve yüksek düzeyde ürün vermektedir. Bahçe sahibi ile yapılan görüşmede “dedem bana bu ağaçları Ermenilerin diktiğini, yine Ermenilerin yaş kayısıları güneşte kurutarak “İşbabiyan” ya da “Eşbabiye” adıyla sattıklarını anlatırdı” demiştir. Sait Taştan “bahçesinde yaklaşık 150-160 yaşlarındaki daha heybetli bir kayısı ağacının 1999 yılında kuruduğunu” bildirmiştir.    

 

4.Ağaç: Bitlis’in Adilcevaz İlçesi Ortaca Mahallesinde Zeki Zorer’e ait bahçe’de bulunmaktadır. Tahmini 80-85 yaşlarında, gövdesinin çevresi 290 cm, yüksekliği 14-15 metredir. Ağaç tohumdan yetiştirilmiştir. Meyve düşük kalite, 20-30 g ağırlıkta, sarı renkli, çekirdekleri acıdır.  Ağaç sağlıklı ve halen ürün vermektedir.

 

5.Ağaç: Bitlis’in Ahlat İlçesinin çıkışında Tatvan Yolu Üzerinde Vangölü’nün kenarında bulunmaktadır. Ağaç tahmini olarak 100 yaşlarında, gövdesinin çevresi 225 cm, yüksekliği 8-9 metre ve gayet sağlıklı durumdadır.

           

Sonuç olarak, her Malatya’nın kayısı ağacı ile direkt veya dolaylı, yakın veya uzak bir ilişkisi vardır. Kimi kayısının ticaretini yapar, kimi geçimini kayısıdan sağlar. Günlük hayatımızın içine bu kadar girmiş olan kayısının yıllara meydan okuyan, çok yaşlanmasına rağmen dimdik ayakta duran birkaç tanesini daha uzun yaşatmak, onu koruma altına almak gerekmez mi? Ne dersiniz?      

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız