SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Koruyup, Kollayacağız..'

A- A+ PAYLAŞ

Büyük Taarruzun zaferle sonuçlanmasının 85'inci yıldönümü, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü Malatya'da da törenlerle kutlandı. Garnizon Komutanı, anıt defterine "Türkiye Cumhuriyetini her türlü olumsuz koşullar altında dahi korumaya ve kollamaya devam edeceğiz.." yazdı.

İLK TÖREN ANITTA..
Malatya'daki ilk tören 08.30'da Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirildi. Anıta çelenkler sunuldu, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı eşliğinde göndere bayrak çekildi.

Anıt önündeki tören Tümgeneral Alaeddin Örsal tarafından Anıt Şeref Defterinin yazılmasıyla sona erdi. Tümgeneral Örsal Anıt Şeref Defteri’ne şunları yazdı:

"Ebedi Başkomutanım, Yüce Önder Atatürk;
Senin önderliğinde asil Türk Milletinin, tam bağımsızlık ve var olma yolunda tüm olumsuz koşullara rağmen kazandığı ve Dünya tarihinde eşi benzeri olmayan büyük zaferin, 85 nci yılını kutlamak üzere yüksek huzurunda bulunuyoruz.

Türk Ulusunu yok etmek ve yaşadığı topraklardan koparmak amacıyla Anadolu'yu istila eden emperyalist güçlere karşı başlattığın milli mücadele, günümüzde de tüm mazlum uluslara örnek olmaya devam etmektedir. Bu mücadelenin son ve altın halkası olan büyük taarruzun zaferle sonuçlanması, yalnızca Anadolu'yu istiladan kurtarmakla kalmamış, 21 nci yüzyılın modern Türkiye'sini oluşturmanın kapısını açmıştır.

Türk Silahlı Kuvvetleri olarak bizlerin, gösterdiğin yolda büyük bir heyecanla ilerlemek ve işaret ettiğin hedeflere ulaşmadaki azmimizden asla kuşkun olmasın. Emanetin olan, büyük eserin laik modern Türkiye Cumhuriyetini her türlü olumsuz koşullar altında dahi korumaya ve kollamaya canımız pahasına devam edeceğiz.

Bu mutlu günde; minnet ve şükran duygularıyla aziz hatıranın önünde saygıyla eğilirim.”

Daha sonra Orduevi'nde tebrik töreni gerçekleştirildi.

Buradaki törenlere Vali Halil İbrahim Daşöz, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Orgeneral Alaeddin Örsal, Belediye Başkanı Cemal Akın ile diğer sivil ve askeri yetkililer katıldılar.

HÜKÜMET MEYDANI’NDAKİ TÖREN
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 85.Yıldönümü kutlamaları daha sonra Hükümet Meydanı’nda devam etti. Buradaki tören Vali Halil İbrahim Daşöz, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Alaeddin Örsal ve Belediye Başkanı Cemal Akın’ının törene katılanların bayramını kutlamalarıyla başladı. Ardından İstiklal Marşı söylendi.

Hükümet Meydanı’ndaki törene AKP Malatya Milletvekilleri İhsan Koca ve Mehmet Şahin, 7.Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Kazım Öndül, 2.Ordu Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Özsoy, 2.Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Kurmay Albay Lami Yılmaz, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu, askeri ve mülki erkan ile bazı sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.

Törende günün anlamını içeren konuşma 2.Ordu Komutanlığı’ndan Kurmay Binbaşı Osman Nuri Yıldırım tarafından yapıldı.

Yıldırım konuşmasında şunları belirtti:
“Bugün, mazisi insanlık tarihi ile başlayan her devirde medeniyet nurları taşıyan kahraman Türk ordusunun ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirdiği, Kurtuluş Savaşında kazanılan büyük zaferin yıldönümüdür.

Modern Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın, 85'nci yılını haklı bir gurur ve sevinç içinde kutlarken, sizleri, Türk Silahlı Kuvvetleri adına, saygıyla selamlıyorum.

Türk Kurtuluş Savaşı en zor koşullarda, her şeyin bittiği sayılan bir dönemde, yüce Türk milletinin ve onun kahraman ordusunun şahlanışı ile dönemin en güçlü devletlerine ve onlara uşaklık edenlere karşı kazanılan onurlu ve eşsiz bir zaferdir.

Bu zafer, Türk Ulusunu yurdundan söküp atarak, özgürlük ve onurunu yok etmek isteyen düşman güçlerinin, dize getiriliş destanıdır.

Bu eşsiz destan, zamanın süper güçlerinin sömürgeci emellerine karşı, bütün imkansızlıklara rağmen ve Birinci Dünya Savaşının alevleri arasında yok olduğu zannedilen, yorgun ve bitkin bir ulusun, ‘Ya istiklal ya ölüm’ parolası ile şahlanarak girdiği ölüm kalım savaşından zaferle çıkması ve nihayet bir, millet ve güçlü bir devlet olarak, tarih sahnesinde saygın yerini alışının efsanesidir.

19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkışı ile başlayan
bağımsızlık mücadelesi, Türk milletinin varını yoğunu ortaya koyarak, ordusuna verdiği destekle devam etmiş ve Sakarya meydan muharebesi ile düşmanın taarruz gücü kırılmıştır.

26 Ağustos 1922 sabahı tan yeri ağarırken, Kocatepe
yamaçlarında mevzilenmiş topçuların ateşleriyle, yer gök
gürlemeye başlamış, yaklaşık dört yıldır, vatanın her karış
toprağının kurtarılması için dökülen kanın feda edilen
canların bedeli, işgalcilere daha ağır ödetilmiş, 30 Ağustos 1922 sabahına gelindiğinde, Türk'ün gücü tüm dünyaya bir kez daha kabul ettirilmiş, kimsenin önünde baş eğmeyiz diyenlere baş eğdirilmiştir.

Atatürk'ün, en ince detayına kadar planladığı "Başkomutanlık Meydan Muharebesi", kesin zaferimizle sonuçlanmış, 200.000 kişilik Yunan Ordusunun büyük bir kısmı başlarındaki komutanları ile birlikte etkisiz hale getirilmiş, şanlı Türk Ordusundan kurtulabilen çok azı, İzmir'e doğru kaçarken geçtikleri yerlerde köyleri, kentleri ve evleri yakmış,kadın, çoluk çocuk demeden, her türlü zalimliği yapmışlardır.

Ulu Önder Atatürk'ün "Ordular ‘ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri’ direktifi ile Türk ordusu, amansız bir takip başlamıştır ve 10 günde 300 km. mesafe kat ederek, 09 eylül 1922'de, yunan ordusunun kalıntılarını İzmir'de denize dökmüştür

Eşsiz Komutan Atatürk tarafından, her aşaması dahiyane bir zeka ile planlanmış yönetilmiş ve sonuçlandırılmış bu zafer-Türk Ulusunu özgürlük ve bağımsızlık düşüncesini ölümsüzleştiren, Türk ordusunun gücünü, komutan ve askerlerinin yiğitlik ve cesaretin kanıtladığı büyük bir destan olmuştur. Sonsuza kadar coşku ve gururla kutlayacağımız zafer bayramımızı ulusumuz için önemi ve değeri, günümüzde ayrı bir anlam kazanmıştır.

Bugün, çağın en modern harp silah ve araçlarına, eğitilmiş seçkin insan gücüne sahip olan Türk Silahlı Kuvvetleri, her zamankinden daha güçlü ve kendine tevdi edilecek her türlü görevi, kesin zaferle sonuçlandıracak durumdadır. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetlerinde tarihi en kahraman milletinin, nice hasletleri bulunmaktadır.

O'nda "Toprak; eğer uğrunda ölen varsa vatandır" diyen şairin belirttiği şekilde, uğrunda sayısız şehitler vererek coğrafya olmaktan çıkıp, vatan olmuş kutsal ülkemiz, Türkiye vardır.

O'nda Erzurum'un barı, Orta Anadolu'nun Halayı Ege'nin Zeybeği, Karadeniz'in Horonu, Elazığ'ın Çayda Çırası, Tunceli'nin semahı vardır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin dokusunda, vatan sathındaki her kümbetin, her kervansarayın, her abidenin, her sanat eserinin, her şehitliğin katkısı ve bağrından çıktığı yüce Türk Milletinin sonsuz güven ve itimadı vardır.

Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk'ün izinde, dün olduğu gibi bugünde, yüce Türk Ulusundan aldığı güç ve destekler çağdaş, Laik, Demokratik ve Bağımsız Türkiye Cumhuriyetini, ahval ve şerait ne olursa olsun, her türlü tehdide karşı koruyacak, ülkemizin bütünlüğünü, milletimizin birlik ve beraberliğini sonsuza dek yaşatacaktır.

30 Ağustos Zafer Bayramının 85'nci yıl dönümünü kutladığımız bu mutlu günümüzde; Türk Ulusu, bugünkü varlığını ve modern Türk Cumhuriyetini, başta ulu önder Atatürk olmak üzere üzere, hayatını feda eden aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimize borçludur. Milletin bağımsızlığı ve vatanın kurtuluşu uğruna canlarını vererek çağdaş Türkiye Cumhuriyeti devletini ve sahip olduğumuz tüm güzellikleri bizlere armağan eden, başta ulu önder Atatürk olmak üzere, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, kahraman gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.
30 Ağustos Zafer Bayramı hepimize kutlu olsun."

GEÇİT TÖRENİ..
Konuşmanın ardından geçit töreni gerçekleştirildi. Malatya'daki birliklere ait sancakların ayakta selamlandığı geçit töreninde kara ve hava birliklerinin yaya geçişinden sonra, zırhlı araçların da bulunduğu askeri araçlar geçit yaptı. Bu arada, Belediye Mehter Takımı da törene katıldı.

Meydandaki törene vatandaşlar ilgi gösterirken, çevrede geniş güvenlik önlemleri alındığı gözlendi.

HABER- FOTO: Selahattin GÖKATALAY

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız