SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kravatsız Bakan!

A- A+ PAYLAŞ

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Spor Kulüpleri Yasası'nın değiştirilmesi için çalışmaların başladığını belirterek, futbol kulüplerindeki sıkıntının denetim ve sorumluluk eksikliğinden kaynaklandığını bildirdi. Malatya'ya gelen Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Özak'ın, Valilikle başlayan resmi ziyaretlerini "kravatsız" kıyafetle gerçekleştirmesi dikkat çekti. Bu arada, geçtiğimiz hafta Malatya'dan bir grupla ABD'ye giden Vali Ulvi Saran'ın, bakanın ziyareti nedeniyle gezisini erken bitirip Çarşamba günü Malatya'ya döndüğü, Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve gezi grubunun diğer mensuplarının ise gezilerini sürdürdükleri öğrenildi.

VALİYİ ZİYARET..
Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Malatya ziyareti kapsamında Vali Ulvi Saran'ı ziyaret etti. Özak'a AKP Malatya Milletvekilleri Mücahit Fındıklı ve Öznur Çalık ile AKP Malatya İl Başkanı Mustafa Şahin eşlik etti.

Ziyaret esnasında basın mensuplarını sorularını yanıtlayan Bakan Özak, "2016 Avrupa Futbol Şampiyonası ile ilgili UEFA ve FİFA'nın talepleri var. Stad kapasiteleri ve seyirci kapasiteleri ile ilgili. Bununla ilgili 10 tane ilimiz var. Bunun 7'sinde 40 bin ve 33 bin statları yapmak istiyoruz. 3 tane de rezerv kentimiz var. 4 tane dünya ülkesi talip. Bunlarda en önemli ve en değişik kriterleri olan ülke Türkiye. Neden? Bugüne kadar Avrupa Futbol Şampiyonası nüfusunu çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede
yapılmadı, bir. Asya ve Avrupa'da aynı anda olan ülkede yapılmadı, iki. İstanbul hem Asya ve hem de Avrupa. bu özelliğimiz var. Bunu almak için uğraşacağız. Almak kolay değil, ama biz bunu hemen yaparız. O organizasyonları yapıyoruz. Türkiye, büyük dünya şampiyonaları yapıyor. İşte 2010'da Basketbol Dünya Şampiyonası'nı yapacağız. Dünya Golf Şampiyonası'nı yapacağız. Kapalı Salon Atletizm Şampiyonası'nı yapacağız. Avrupa Voleybol Şampiyonası Eylül ayında başlıyor. Velhasıl 23 tane büyük organizasyonlar bundan sonra yapılacak. Bundan öncede yaptık. 2011 Erzurum'u yapacağız. Erzurum'a 300 milyon dolar para harcıyoruz. 2011 Trabzon Gençlik Festivali'ni yapacağız. Bütün illerimizde sporla ilgili cazibe merkezleri oluşturmak istiyoruz" diye konuştu.

Yurt-Kur ile ilgili olarak da konuşan Bakan Özak, "Biz iktidara geldiğimiz zaman kredi 45 TL'ydi, şimdi 180 TL oldu. Ayrıca sabah kahvaltısı ve yemek desteği veriyoruz. Sonuçta bizim öğrenci kardeşimiz 6 TL vererek ayrılıyor. Geçen gün sayın Başbakanımız yemek yerken bir kaç provokatör geldi. Harçlarla ilgili konuştu. Onun da biz katkısını veriyoruz. Kim harç için para istiyorsa, Kredi Yurtlar Genel Müdürlüğü bu katkıyı yapıyor. Bizim dönemimizde 160 TL'ye ulaştı. Bu katkıyı veriyoruz ve okulu
bitirdikten 2 sene sonra, bitirme döneminin yarısı kadar müddette geri alıyoruz. 800 binden fazla öğrenci kardeşimize bu krediyi veriyoruz'' dedi.

Bir süre önce domuz gribine yakalandığı ile ilgili haberler üzerine sorulan bir soruyu cevaplandıran Bakan Özak, "Ateşlenmiştim. Hastaneye gittim. Hiçbir şey çıkmadı. Oradaki doktor biri dedi ki, 'Yurtdışından geldiniz, bir de H1 N1 testi yaptırın.' Bu yayıldı Türkiye'ye. Ben yatma bile yapmadım. Türkiye'de bu griple ilgili, hastalıkta olsa çok açıklamamak lazım. Sağlık Bakanlığı gereken tedbiri alıyor ama, çok hassas ve turizme çok etkiliyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden domuz gribi hastaları Türkiye'ye girerken kameralarla yakalıyoruz. Orada yakalanmıyor, bizde yakalanıyor. Allah'a çok şükür domuz gribi ile ilgili olarak Türkiye çok şeffaf davrandı, çok acele davrandı. Sağlık Bakanlığı inanılmaz başarılı oldu" şeklinde konuştu.

Futbol kulüplerinin durumu ilgili bir soruya cevaplandıran Devlet Bakanı Özak şunları söyledi:

"Kulüplerimizin durumu gerçekten iyi değil. Ben kulüp yöneticiliği de yaptığım için de, kulüplerimizin, bugünkü bu dernek statüleri ile yönetilmelerinden dolayı birtakım sorunlar ortaya çıkıyor. Yönetenlerin sorumluluğu yok. Kulübü bir başkasına bıraktığı zaman, 'İşte ben şu kadar borçlandırdım' deyip gidebiliyorlar. Bu konuda denetim eksikliği var. Bu konuda mevcut şartlarda Dernekler Kanunu'na göre denetlenebiliyorlar. Ama bütün bunlarda başarılı olduğumuz da söylenemez. Şimdi Futbol Federasyonumuz tamamen özerk oldu. Biz futbolda demokrasiyi de getiren bir iktidarız. 58 tane olimpik, olimpik olmayan federasyonumuz var. Bütün bunlara biz özerklik verdik. Federasyonlarımız özerk. Biz bunlara katkıda bulunuyoruz. Futbol tamamen özerk ama, onlara da katkımız şu; iddia da katkımız var. Yasallardan katkımız var. Mesela nedir? Sporda şiddet, doping, kulüpler yasası, vergilerle ilgili biraz desteğimiz var. Ama o kendi ayakları üzerinde durabiliyor. Kendi statüsünü yayımlayabiliyor. Federasyonumuz da şikayetçi, iyi yönetilen kulüplerimiz de şikayetçi. İddia'daki gelirlerin büyük bölümü hacizli. Biz bir kulübe İddia'dan para ödemek istiyoruz, gelmiş iy ibir yönetim, ama bir önceki yönetim gelmiş onu temlik etmiş. Şimdi bütün bunlarla ilgili son dönemde çok şikayetler geldi. Malatyaspor dışında ismini saymak istemediğim; benim bildiğim 10 tane kulüp lisans çıkartamıyor. Belki kulüpler kapanacak. Federasyonumuz da haklı olarak bir tedbir koymuş. Bundan geri düşmek istemiyor. Ama koskoca bir şehrin takımı da neden ligde olmasın. Bu da ayrı bir konu. Bizim şu anda yapacağımız, İddia'daki katkının devam etmesini sağlamaktır. Onu yapmaya çalışacağız. Kimi kesinti oldu, onu yarın veya bugün akşam veya öbür gün Sayın Başbakanımız Maliye Bakanımız ile konuşup 3. lig, 2.lig, Bank Asya Lig ve Süper Ligdeki takımlarımızın gelirlerinin azalmamasını istiyoruz. Kulüplerimize kiraladığımız tesislerimizde rakamları çok yukarı çıkartmak istemiyoruz. Esas yapacağımız şey, Spor Kulüpleri Yasası'nı değiştirmemiz
gerekiyor. Bu konuda çalışmalar başlatıldı. Kulübe gelen ve kulübü yönetenlere büyük sorumluluklar vererek, yanlış yaptıkları takdirde suç ve ceza müessesini çalıştırarak yanlış yapmamaları yolunda onlara önleyici tedbirler getirerek veya yapanın tabiri caiz ise cananını yakarak, bu kadar insana saygısızlık olmaması lazım. Bu konuda çalışıyoruz. Bu konuda çok hızlı çalışmamız lazım."

Vali Ulvi Saran, ziyaretin anısına Bakan Özak'a kuru kayısı ikram etti.

BELEDİYEDE..
Bakan'ın Belediye ziyaretine Vali Mehmet Ulvi Saran, Malatya Milletvekilleri Mücahit Fındıklı, Öznur Çalık, Fuat Ölmeztoprak, İl Genel Meclis Başkanı Naci Şavata, AKP İl Başkanı Mustafa Şahin, İlçe ve Belde Belediye Başkanları, İl Genel ve Belediye Meclis Üyeleri, Başkan Yardımcıları ve Daire Müdürleri katıldı.

Bakan Faruk Nafiz Özak’ı Malatya’da ağırlamanın onur ve mutluluğunu yaşadıklarını belirten Belediye Başkan Vekili Ertan Mumcu, Bakan Özak’ın Türk spor hayatına aktif olarak büyük katkılar sağladığını söyledi. Bakan Özak’ın bu ziyaretinde Malatya’nın bazı kazanımlar elde edeceğine inandığını belirten Mumcu, “Kendisi, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı döneminde, özellikle duble yollar ile Beylerderesi Viyadüğü projelerine imza attılar. Bu vesile ile kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Yurtdışında bulunan Belediye Başkanımız sayın Ahmet Çakır, şahsım ve tüm Belediye çalışanlarımız adına hoş geldiniz diyor, saygılar sunuyorum” dedi.

Malatya’da bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirten Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ise Malatya’nın başarılı, vizyon sahibi insanların yaşadığı bir şehir olduğunu söyledi. Malatya’nın hedefinin her zaman büyük olduğunu kaydeden Bakan Özak, “Malatya, marka bir şehir, her alanda başarılı olmuş bir şehir. Ve başarılı olmuş insanların doğduğu yer ile doyduğu yer arasında denge kurmuş bir şehir” şeklinde konuştu.

Malatya’nın spor tesisleri açısından çok ileri olmamasına rağmen, verilecek olan katkılarla daha başarılı olacağının görüldüğünü belirten Bakan Özak, “Gençlere katkı sağlamak bizim borcumuz. Ülkemiz nüfusunun yarısı 28 yaş altında. Bu büyük bir potansiyel, büyük bir zenginlik. Bu yavrularımızı her alanda iyi yetiştirebilirsek, Avrupa’nın 6., dünyanın 17. büyük ekonomisi olan Türkiye, çıtayı daha da yukarılara çıkaracaktır” dedi.

Belediye Başkan Vekili Ertan Mumcu, ziyaret sırasında Bakan Özak’a kristal kayısı maketi ile kuru kayısı hediye etti.

AÇILIM MESELESİ..
Malatya Belediyesi'ni ziyaretinde de basın mensuplarının "demokratik açılım" çalışmalarıyla ilgili sorularını cevaplandıran Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, "Bu bir proje değil, süreçtir. Belli bir etnik kökenle ilgili açılım olarak adlandırılmaması lazımdır. Avrupa Birliği uyum yasalarını takip ederseniz, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde akla hayale gelmeyecek demokratik açılımlar ve gelişmeler oldu" ifadelerini kullandı.

"Mesela TRT Şeş'i düşünün. Konuşulması dahi düşünülmeyen konulardı. Dil ile ilgili eğitimle ilgili kurslarla ilgili gelişmeler oldu" diye devam eden Bakan Özak, "Bu konuda Sayın Başbakanımız, İçişleri Bakanımızı görevlendirdi. Burada muhatap her kesimdir" ifadelerini kullandı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) bu açılıma destek vermesi gerektiğini söyleyen Özak, şöyle devam etti:

"Demokrasiden hepimizin nasibimizi almamız gerekiyor. Onlar da seçimle işbaşına gelen milletvekili ve genel başkanlarımız ve partilerimizdir. Mutlaka siyasi söylemlerimiz olabilir. MHP'nin de, CHP'nin de ve diğer partiler de, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler de; bu konuda herkesin katkısı gerekir. Hiçbir etnik kökenin temsilcisi hiçbir parti veya kuruluş değildir. Hepsinin merci meclisimizdir. Bütün sorunlar orada çözülecektir. Türkiye bu problemi çözebilecek forma gelmiştir. Bu proje değildir, bir süreçtir. Bu sürece iyi bakmak lazım. Bu sürece herkesin katkısı olması lazım. Sayın Baykal'ın da Sayın Bahçeli'nin de katkısı olması lazım. Değişik siyasi söylemler olabilir. Ancak konu Türkiye olunca herkesin katkısını ortaya koyacağını düşünüyorum."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız