SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Kürecik Kimi Koruyor, Söyleyin!'

0
Güncellendi - 2015-12-27 23:09:00
'Kürecik Kimi Koruyor, Söyleyin!'
A- A+ PAYLAŞ

CHP Grup Başkan Vekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, TBMM'de yaptığı konuşmada, hükümete "Kürecik kimi koruyor? Kürecik kime hizmet ediyor?Bunun bilgisini verin" sorusunun da aralarında bulunduğu 14 soru yöneltti.

Başbakan Erdoğan ve AKP’nin İsrail’le ilgili sözleri ve uygulamalarındaki çelişkilere dikkat çeken İnce, AKP’li vekillere 14 soru sordu.

İŞTE O 14 SORU!

İnce'nin TBMM'deki konuşması ve yönelttiği sorular şöyle:

”İsrail’in uyguladığı devlet terörünü protesto ederken, kınarken bir başka yanlışı da yapan vatandaşlarımız var ne yazık ki. Sosyal medyada Twitter’da, Facebook’ta görüyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da Yahudi kökenli Musevi vatandaşlarımıza tepki koyan, “Onların evini yakalım, yıkalım, büyük adaya gidelim.” gibi mesajlar görüyorum. Bazı gazetelerin ilginç, gereksiz, yanlış haberlerini görünce sap ile samanı birbirine karıştırmamak gerektiğini bir kez daha burada altını çiziyorum. Biz İsrail’in devlet politikasından söz ediyoruz. Yoksa İstanbul’da yaşayanı Musevi vatandaşlarımız İsrail’in bu politikalarından memnun demek anlamına gelmez bu ikisini birbirine karıştırmayalım.

Şimdi, ben sizlere izninizle bir şey okumak istiyorum. Bunlar benim görüşlerim değil, bunlar Cumhuriyet Halk Partili bir milletvekilinin görüşleri de değil. Bakın, ne diyor birisi: “İsrail en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı. Birleşmiş Milletlerin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunda İsrail’in nükleer kapasitesi var mı, yok mu oylamasında Türk delegasyonu çekimser kaldı. Geçtiğimiz sene 2010 Mayısında da Türkiye İsrail’in OECD üyeliğini onayladı, veto ettiğimiz takdirde üye olması mümkün değildi. Daha önce bir çok ülke veto etmişti. Otel lobisinde değil, Birleşmiş Milletlerde, OECD salonlarında ‘one minute’ demek marifettir. Sayın Başbakanın kalbi Ali diyor, dili Muaviye söylüyor.” Bunu söyleyen HAS Parti Genel Başkanı şu anda da AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş. Bunu ben söylemiyorum, kendisi söylüyor. Bunu önce Genel Başkan Yardımcınıza gidip bir sormanız gerekir.

Sayın milletvekilleri, sizlere bazı sorularım olacak. Suçlamıyorum, bu sorularımın cevabını siz de Sayın Davutoğlu’na gidin, sorun.

1) İsrail’in NATO tatbikatlarına vetosunu hangi Hükûmet kaldırdı?

İsterseniz seçenek koyayım: A) CHP Hükûmeti. B) AKP Hükûmeti.

2) OECD üyeliğine vetoyu kim kaldırdı, hangi Hükûmet kaldırdı?

3) “Tepkim İsrail Devlet Başkanına değil, moderatöredir.” kim dedi?

4) Danimarka’da uçaktan indiğinde, İsrail daha özür dilemeden “Siyonizm konusunda yanlış anlaşıldım.” kim dedi?

5) Mavi Marmara baskınında yurttaşlarımız yaşamını yitirirken, üç şartımız vardı; özür dilenecek, tazminat ödenecek ve Gazze’ye abluka kalkacaktı. Şimdi bunlardan tazminatı, ailelerle ilgili bir sıkıntı çıktı, onlar kabul etmedi. Peki, bu özür nasıl dilendi? Obama’nın yanından telefonla aranıyor, özür dileniyor. Bu ses kaydını duyan var mı? Bu özrü gören var mı? Bu nasıl bir özürdür? Dünya diplomasi tarihinde böyle bir özür var mı?

6) “İsrail’de nükleer silah var mı?” diye yapılan oylamada çekimser hangi ülke kaldı? Çekimser kalan ülkenin Başbakanı kimdi?

7) Amerika Birleşik Devletleri’nde Yahudi lobilerinden dünyadaki tek Müslüman, Davut Yıldızı’nı alan kim? Davut Yıldızı’nı alan dünyadaki tek Müslüman kim?

8) 13 Şubat 2009′da Genel Başkan Yardımcınız Hüseyin Çelik imzasıyla bütün okullara -60 bin okula- bir genelge gönderildi. Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik imzasıyla gönderilen genelgede “İsrail mallarını boykot etmeyin.” dendi mi?

9) Suriye sınırındaki o mayınlı arazileri -22′nci Dönemden milletvekilleri var, o dönemde milletvekilliği yapan bir arkadaşınız olarak söylüyorum- İsrailli firmalara vereceksiniz dediğimizde, bu kürsüye gelip: “Sizi gidi Yahudi düşmanları.” diye bize parmak sallayan milletvekilleri kimlerdi?

10) Kürecik kimi koruyor? Kürecik İsrail’e hizmet ediyor mu? Bunun bilgisini verin.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 1948′den beri bir Filistin politikası vardı. ANAP’ın olması, Doğru Yolun olması, CHP’nin olması, MHP’nin olması, Adalet Partisinin olması, başka partilerin olması Türkiye’nin Filistin politikasını değiştirmiyordu. Ne yazık ki Türkiye’nin bu Filistin politikasını yerle bir ettiniz.

İsrail'in kara operasyonu dördüncü günündeİsrail’in kara operasyonu dördüncü gününde

11) İsrail, Suriye uçaklarını vurmak için Türkiye hava sahasını kullandı mı?

12) Türkiye, İsrail uçaklarına yakıt sağlayan bir ülke midir?

13) Filistin’i destekleyen bir Suriye vardı. Orta Doğu’da dengeler böyle kuruluyordu. Suriye, Filistin’i destekleyen bir ülkeydi. Kendi derdine düşmüş bir Suriye’yi siz oluşturdunuz. Kendi derdine düşmüş bir Suriye oluşunca, tabii ki, Filistin’e destek veren bir Suriye olmadığı için sıkıntılarımızın büyük çoğunluğu da bundan kaynaklanıyor.

3 tane dost kaldı: Barzani, Bağdadi ve Katar Emiri ne yazık ki.

14) Türkiye Cumhuriyeti’nin onuru kırıldı. İsrail’de büyükelçi oturma düzeninde aşağılanarak, koltuğu daha düşük yapılarak, bir başka diplomatik böyle bir olay hatırlıyor musunuz?

Yine, size, kronolojik bir açıklama yapayım. Bunları kim söyledi?

23 Mart 2013: “Nisan’da Gazze’ye gideceğim.”

14 Nisan 2013: “Tarih kesinleşti. Mayıs sonu gibi Gazze’ye gideceğim.”

21 Nisan 2013: ABD Dışişleri Bakanı Kerry “Erdoğan’a Gazze’ye gitme.” dedim.

14 Mayıs 2013: “Kerry’nin demeci hiç şık değil, Haziranda Gazze’ye gideceğim.” 18 Mayıs 2013: “Haziranda Gazze’deyim.” Aylardan temmuz. Bu sözler kime aittir? Seçenek istiyorsanız size bu seçenekleri de veririm.

Az önce Grup Başkan Vekili Sayın Ahmet Aydın, Sayın Tanju Özcan konuşurken “Gizli anlaşmalar yapıp yapmadığımızı nereden biliyorsunuz?” dediniz. Bakın, ben verdiğim bir soru önergesine Sayın Ahmet Davutoğlu imzasıyla verilen cevabı okuyorum, devletin resmî belgesi: “Bölgedeki ve dünyadaki birçok ülkeyle olduğu gibi, İsrail ve ülkemiz arasında da çeşitli anlaşmalar akdedilmiştir. Diğer ülke ve uluslararası kuruluşlarla olduğu üzere, İsrail’le de siyasi, ticari, kültürel ve askerî olmak üzere çok yönlü ilişkilerimiz karşılıklı imzalanan bu anlaşmalar çerçevesinde yürütülmektedir. İkili ve çok taraflı ilişkilerin geliştirilmesini amaçlayan bu anlaşmaların üçüncü ülkeleri hedef alan bir yönü bulunmamaktadır. Bununla birlikte, söz konusu anlaşmalardan bazıları, hizmetin gereği dolayısıyla, gizli olup bunlar dışındakiler Resmî Gazete’de yayımlanmaktadır. Hani sürekli olarak en başta MHP’yi suçladınız ya, MHP’yi hep suçladınız…

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Tarih ne?

SALİH KOCA (Eskişehir) – Tarih kaç?

MUHARREM İNCE (Devamla) – Tarihi de söyleyeyim: 9 Kasım 2009, soru önergesinin tarihi. Hep MHP’yi suçluyordunuz ya “Hükûmet ortaklığınızda Suriye’yle gizli anlaşmalar yaptınız.” diye; işte, ben de size, sizin İsrail’le gizli anlaşmalar yaptığınızı Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu’nun imzasıyla… “Biz yaptık.” diyor. “Gizli olanlar, Resmî Gazete’de yayımlanamayanlar, onlar ayrı ama Resmî Gazete’de yayımlananlar da var.” diyor. Demek ki İsrail’le de gizli anlaşmalar yapmışsınız.

“MUSA DEĞİL USA GELDİ”

Değerli arkadaşlarım, “Bir Musa gelir.” diyordunuz, meğer bir USA geliyormuş. Bunu hep birlikte burada gördük ve size söyleyeceğim şey şu: Başbakanlığınız döneminde, sizin Hükûmetiniz döneminde otuz yedi gündür rehinelerimiz var, bizim vatandaşlarımız rehine. Sonra da Dışişleri mensuplarına “monşer” diyorsunuz.

Türk dışişleri politikasında sizin “monşer” dediklerinizin hiçbiri bu duruma düşmedi, siz düştünüz. O “monşer” diye küçümsedikleriniz Türkiye’yi hiçbir zaman bu duruma düşürmemişti.

Hepinize çok teşekkür ediyorum.”

FOTO: Kürecik Radar Üssü (Bu fotoğraf 19 Temmuz Cumartesi günü CHP'nin üs önündeki eylemi sırasında çekildi)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız