SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Laiklik Bu Sarayda Doğdu"

0
Güncellendi - 2015-12-28 03:30:03
A- A+ PAYLAŞ

Seyahat yazarı Saffet Emre Tonguz, Hürriyet Gazetesi'nin Kelebek ekinde Pazar günü yayınlanan yazısında halen arkeolojik kazıların devam ettiği, aynı zamanda açık hava müzesi olan Malatya- Arslantepe'yi konu etti.

Tonguz'un, "Laiklik bu sarayda doğdu" başlıklı yazısı şöyle:

"Günümüzün en çok konuşulan konularının çıkış noktası burası... Dünyanın ilk sarayı burada yapıldı, ilk silahları burada üretildi, ilk makbuz da burada kesildi. Dahası laikliğin ilk uygulandığı yer de burası. Malatya Arslantepe’deki 5300 yılına dayanan saray, ‘Devletin atası benim’ diyor. 

Geçen hafta dünyanın en eski sarayını görmek için yollara düştüm. Yol arkadaşım  Roma La Sapienza Üniversitesi’nden Prof. Marcella Frangipane’ydi.  Zannetmeyin ki Mısır’da piramitlere  ya da Antik Roma döneminden bir harabeye gittik. Rotamız dünyanın en eski sarayının yer aldığı, laikliğin çıkış noktası ve en eski kılıç koleksiyonuna sahip eşsiz bir yer: Malatya’nın Battalgazi Mevkii. ‘Battalgazi’ denince aklımıza ilk olarak ‘intikam’ kelimesi gelse  de bölgede durum bildiğiniz gibi değil: 52 yıldır burada çalışan uluslararası ekip, bölgeyle ilgili çok değişik bilgileri ortaya çıkardı... “Nedir bunlar” derseniz:

Dünyanın ilksarayı burada, üstelik hâlâ sapasağlam: Arslantepe, Eski Malatya’da yani bugünkü adıyla Battalgazi’de yer alıyor. 3300 yıl önce Arslantepe’de yaşayan Hititler bu şehre ‘Malitiya’ demişler yani bugünkü Malatya’nın ilk adını kullanmışlar. Fırat Nehri’ne yakın olan şehirde Hititlerin izini ararken bilinmeyen bir uygarlığın çok daha önce yaptığı bir sarayı bulmuşlar. Koruma maksadıyla üstü bir çatıyla örtülmüş. Dünyada bilinen bu kadar eski başka bir saray yok. Duvarlar yüksek ve hâlâ sapasağlam. Üstelik çarpıcı duvar resimleri var. Bu bezemelerde, bir kadın ve bir erkek betimlenmiş. Saray koridorunun en iç bölümünde geniş bir resimle boyunduruğa bağlı iki boğanın yük arabasını ya da bir sabanı çekişi gösterilmiş.

Dünyanın en eski kılıç koleksiyonu yine Malatya’da. 12 mızrak ve 9 kılıç; altın, gümüş ve bakırdan yapılmış.

Laikliğin beşiği neden Malatya? Kazılarda 20 yılını deviren  İtalyan profesör Francesca Balossi (?) devlet geleneğinin ilk bu şehirde başladığını anlatıyor: Saray yapılmadan önce ürünler ilk önce dini merkezlerde yani tapınaklarda dağıtılırmış. Ama Arslantepe’de saray inşaatı sonrası dağıtım saraydan yapılmış. Bu yüzden uzmanlar laik sistemin başlangıç noktası olarak Arslantepe’yi gösteriyorlar.

İlk makbuz da buradan çıktı:  Şehirde yazının icadından önce, makbuz belgelerinin erken hali olan mühür baskılarını  kullanarak ürünlerin hareketi kontrol edilmiş. Bu mühür baskılarda 5000 yıldan fazla bir zaman önce muhasebe kayıtlarının tutulduğunu görüp şaşırıyorsunuz. Sarayda 6000 adet mühür baskısı bulunmuş.

İtalyan profesör Francesca Balossi, Arslantepe’de 20 yıldır çalışmalarını sürdürüyor. Balossi, laik sistemin doğuşunun merkezinin bu saray olduğunu söylüyor.

En eski kılıç koleksiyonu altın, kurşun ve bakırdan yapılmış Seçkin bir buluntu grubunu oluşturan bu nesneler bakır, kurşun, gümüş, altın ve bunların alaşımlarından yapılmış. Bunların arasında 12 mızrak ve 9 kılıç özellikle dikkat çekiyor. Kılıçlar kesinlikle silah kullanımının ilk örneğini oluşturuyor. Bundan sonraki yaklaşık 1000 yıllık bir süreci kapsayacak zaman dilimine tarihlenen başka hiçbir yerleşim yerinde böyle buluntular tespit edilmemiş. Arslantepe’ye www.gelecekturizmde.com sitesi ciddi maddi destek vermiş. Aklınızda olsun yörenizde turizme katma değer katacak projeler varsa başvuruda bulunabiliyorsunuz.

UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan  Arslantepe Höyüğü’ndeki bu saray 5300 yılında yapılmış.  Sütunları,  duvarda nazar boncuğunu andıran gravürleri hâlâ sağlam. Sarayın  girişindeki freskler de ihtişamını koruyor.

SUSESİ’NDE KAHVALTI, DARENDE’DE ŞELALE

Malatya’dan 18 kilometre uzaklıktaki Yeşilyurt şehrin sayfiyesi gibi. Buradaki Susesi Kır Lokantası’nda kahvaltı edin. Sadece 15 TL’ye kuş sütünün eksik olduğu masa donatıyorlar. Kâğıtkebabı, analı-kızlı ve kayısı tatlısını denemeden Malatya’dan dönmeyin. Hacı Baba Et Lokantası, Özgüngör Kebap Salonu, Sinan Et Lokantası deneyebileceğiniz yerler arasında bulunuyor. Battalgazi’de Ulu Cami ve kervansaraya göz atın. Darende’de Günpınar Şelalesi’ne, Tohma Kanyonu’na ve Somuncu Baba’ya gidin."

Yazının aslını aşağıdaki linkten ulaşarak okuyabilirsiniz:

http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/seyahat/29338055.asp

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız