Doç. Dr. Murat KARAGÖZ
On yılı aşkın bir süredir her Mayıs ayında Beydağına, üniversite ve şehirden yüksek bir katılımla geziler düzenleriz. Bu sene bir benzerini daha fakat dar bir katılımla Levent vadisine gerçekleştirdik. Yıldırım ve çakı sıfatlarını fazlasıyla hak eden araç kaptanı Yıldırım Çakı, bizi sabahın yedisinde üniversite yerleşkesi, Çöşnük, Hükümet Meydanı, ve İstasyon (İnönü) caddesi güzergahında toplayarak Levent yollarına düşürdü. Böylece, bütün bir gün sürecek güzel sürprizlerle dolu gezimiz başlamış oldu
İl kültür müdürü sayın dostum Derviş Özbayın rehber olarak önerdiği Turizm müdürü ve yöre insanı kadim dostumuz Ali Cengiz Bey bizi Sultansuyu harası girişinde karşıladı. Önce harayı gezdik, yeni doğan tayları gördük. Güzellik yarışmasında birinci olmuş atlar ayrıca görülmeye değerdi. Sultansuyunun Osmanlı döneminden kalma ve Türkiyedeki mevcut üç haradan biri olduğuna dair bilgi aldık.
Daha sonra Akçadağ ilçe merkezine uğradık, bakımlı, temiz, bir o kadar da canlı bulduk. Develiden Ankara yoluna çıkıp, Sarı Hacı mevkiinde Süleyman usta tesislerinde mola verdik. Beş masa birleştirilerek oluşturulan kahvaltı sofrasında yok yoktu. Levent vadisinin hemen başlangıcındaki bu tesiste çalışanlar güler yüz, temizlik ve hizmetteki dakikliği ile kusursuzdu.
Üniversite yıllarından arkadaşım Mustafa Levent, Malatya Ansiklopedisinde koordinatör doçent arkadaşım İbrahim Gezer, bazı konulardaki vukufiyetini görerek ansiklopedi çalışma grubu içinde yer almasını istediğim Cafer Kartal, sayın doktorumuz Mehmet Aslan, çektiği resimlerle geziye renk katan Ahmet Uğur ve diğer arkadaşlardan oluşan 15 kişilik kafile ile nihayet Levent Kanyonundayız.
Kanyon derin vadi anlamında. Oluşum şekilleri farklı olmakla birlikte, coğrafya kaynaklarında birçok kanyonun yaylalarda rüzgâr ve su akıntıları nedeniyle uzun süreli erozyon ve aşınmalardan meydana geldiği ifade edilir. Kelime batı dillerinden, telaffuz olarak özellikle İspanyolcada cañón sözcüğünden gelmektedir. Dünyada pek çok kanyon olmakla birlikte en ünlüsü ABDnin Arizona eyaletinde yer alan Büyük Kanyondur. Maalesef Levent Kanyonu heybetli, uçsuz bucaksız görünümüne rağmen dünya listesinde yer almıyor. Bu görev herhalde coğrafyacılarımıza düşer.
Vadi kanyon tanımına uygun olarak derin, geniş ve yemyeşil, alabildiğine uzanıp gidiyor. Stresten bunalmış ruhlara huzur veren, rengârenk çiçeklerle dolu bu tabiat harikası ıssız vadi, yıllar önce milli park ilan edilmiş, ceylanların koşuştuğu bir yer olmalıydı. Yamaç paraşütü, balon gezintisi, teleferik, yürüyüş ve piknik alanı için bulunmaz bir mekân. Ancak bu şekilde Levent Vadisi şehir, ülke ve dünya turizmine açılmış ekonomik bir değer olabilir. Üstelik Malatya ekonomisinin, Türkiye turizminin bunca ihtiyacı varken.
Adım başı görülen pınarların birinde Levent muhtarı sayın Hasan İlhan bizi karşıladı. Önce Resuluşağı köyüne vardık, çeşmede akan soğuk sudan, Öğretmen İsmet Buğday beyin değerli eşlerinin hazırladığı ayrandan içtik. Sonra tekrar yola koyulduk. Ora senin bura benim derken öğlen yemeği için muhtarın evine misafir olduk. Ali Cengiz bey sürpriz olsun diye söylememiş. Eli boş gittik. Neyse ki kendisi bunu bir şekilde telafi edeceğini söyledi. Meşhur Akçadağ kömbesi ve etli pilavından oluşan öğlen yemeğinden sonra ilahiyatçı hocamız Zülfikar Bey her kelimesi özenle seçilmiş güzel bir şükür duası yaptı.
Muhtarın bahçesi gayet düzenliydi. Zemini naylon kaplanmış sulama amaçlı kocaman toprak havuzunu takdirle müşahede ettik. Su kıtlığından şikâyet ediyor. Köyde yer yer yol yapım çalışmaları var. Arka arkaya uzunca hafta sonu ve bayram tatilleri nedeniyle işlerin aksamasından, greyder, kepçe ve silindirin köy girişinde günlerdir atıl beklemesinden rahatsız. Çay ve sohbet faslından sonra yola devam ettik. Kürne köyünde, Şükrü dayının kaya duvarına yapılmış evini ziyaret ettik.
Dönüşte kağıt fabrikası mevkiinde karayolları ekibinin tatile rağmen duble yol çalışmasının devam ettiğini görünce muhtara bir kere daha hak verirken, çalışkanlığı ile tanıdığımız özel idare genel sekreteri dostumuz sayın Sami Erin bu konu ile ilgileneceğini düşünüyoruz.
