SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Maçtan Notlar..

A- A+ PAYLAŞ

• Malatyaspor, Diyarbakırspor karşısında çok önemli bir galibiyet aldı. İnönü Stadı’nda güneşli bir hava ve futbol oynamaya elverişli bir zeminde, yaklaşık 6 bin seyirci önünde oynanan karşılaşmaya iyi başlayan Malatyaspor, ilk yarı Tayfun’la attığı gole kadar olan bölümde rakibine önemli denecek bir fırsat vermedi ve bu arada farka ulaşabileceği pozisyonlar yakalayıp, bunlardan yararlanamadı. Ardından toparlanan ve iyi bir oyun sergileyen Diyarbakırspor, özellikle ikinci yarı ciddi fırsatlar yakaladı. Konuk ekip golcüsü Şadi ile eşitliği sağladıktan sonra savunma ağırlıklı oynar gözükse de önemli ataklar geliştirdi ve 2 şutu direğe takıldı. Altay maçında da rakibin 3 şutunun direkte kaldığını anımsayanlar “şans bizden yana” yorumunu yaptılar. İkinci yarı Malatyaspor rakibine fırsat verdiyse de kendisi de ciddi fırsatlar buldu ve bunlardan 2 tanesini Serdar Samatyalı ve Mehmet Albayrak ile gole çevirip sahadan 3-1 galip ayrıldı. Haftalardır özellikle iç saha maçlarında kaçırdığı fırsatlardan dolayı tepki alan Albayrak, bu maçta Malatyaspor adına en etkili hareketleri yapan isim oldu. İlk 2 golde Tayfun Seven ve Serdar Samatyalı’ya gol pasını çıkaran Mehmet, son dakikalara girildiğinde, Malatya tribünleri endişeyle muhtemel bir Diyarbakır golü beklerken güzel bir gol atıp takımını rahatlatan isim oldu.

• Malatyaspor, aslında karşısında çok rahat yenebileceği ama yenilebileceği bir Diyarbakırspor buldu. Diyarbakır, başlarda Malatyaspor’a orta alanda nefes aldırmamak ve ileriye top attırmamak arzusundaydı. Ancak Diyarbakır savunmasında çok basit hatalar, orta alanda çok ciddi top kayıpları yaptı. Bunları değerlendiren Malatyaspor önemli fırsatlar yakaladı. Malatyaspor, ilk yarı skoru bir anda farka götürebilirdi ama yapamadı. Ardından Diyarbakır çok net fırsatları değerlendiremedi. Şadi’nin eşitlik golü sonrası üst sıraları hedefleyen Diyarbakır’ın baskılı olması beklenirken Malatya net fırsatlar yakaladı. Bu anlarda Diyarbakır’ın tek bir net pozisyonu ve uzaktan atılıp direkten dönen şutu vardı. Malatya ise adeta istediği an pozisyona girecek bir oyun tarzı sergiledi, Mehmet Albayrak, Serdar, Caner ile rakip kaleyi yokladı.

• Malatyaspor golleri attıkça Malatya tribünleri bir süre, gereksiz bir şekilde, “Elazığ kümeye” tezahüratı yaptılar.

• Malatyaspor’un en etkili ismi Serdar Samatyalı gereksiz bir sarı kartla cezalı duruma düştü. Attığı gol sonrası maraton tribününe koşan Serdar, burada reklam panosunu tekmeleyince aralıklı olarak 4. sarı kartı görmüş oldu. Serdar, İstanbulspor maçında kadroya yer alamayacak.

• Karşılaşmada “istenmeyen olaylar” yaşandı. Bilindiği gibi her iki takım arasında oynanan maçlar dostça geçiyor, hiçbir olaya rastlanmıyordu. Hatta Malatya ve Diyarbakır seyircisinin birlikte maç izlediği anlar bile olmuştu. Geçen sezon Diyarbakır ligde çok zor günler yaşar ve sahaya çıkaracak kadro bulamazken, o zamanki Malatyaspor yönetimi Diyarbakır deplasmanına “ayıp olmasın” diye seyirci bile götürmemişti. Diyarbakırspor maç öncesi Malatyaspor’dan bilet talebinde bulunmamıştı. Bu nedenle kale arkasında misafir takıma yer ayrılmamıştı. Ancak karşılaşmaya bir grup Diyarbakır seyircisi kendi imkanlarıyla gelip yer talebinde bulununca Malatyaspor konuk takım yöneticilerinden “talepte bulunduklarına dair” bir dilekçe istedi ve bu seyircileri tribüne aldı. Malatyaspor, İnönü Stadı kapasitesinin yüzde 5’i olan bölümü (400 kişi) Diyarbakır seyircisine verdi. Maçı biletli 237 konuk takım seyircisi izledi. Statüye göre, konuk takım maçtan 24 saat öncesine kadar bilet talebinde bulunmazsa bu hakkından feragat etmiş sayılıyor ve bu saatten sonra yer ayırıp ayırmama yetkisi tamamen ev sahibi kulübün inisiyatifine kalıyor. Türkiye’deki tüm kulüpler bu durumda olumlu davranış gösterip konuk takım seyircisine yer veriyor.

• Ancak gösterilen iyi niyet sonucu maça dakikalar kala İnönü Stadına alınan Diyarbakır seyircileri, ortada hiçbir neden yokken, hatta bir grup Malatya seyircisi girişleri sırasında kendilerini alkışlamış olmasına karşın, 20. dakikadan itibaren Malatya aleyhine küfürlere (burada yazılması uygun olmayan nitelikte) başladılar. Malatya seyircisi “ne oluyor” demeye kalmadan küfürleri “Elazığ, Elazığ” tezahüratı, ardından başka hakaretler izledi. Malatya seyircisi başlarda tepki vermedi, bu hareketlere karşı protesto mahiyetinde alkışla karşılık verdi. Devre arası Diyarbakır seyircisi bitişikteki kapalı tribünde bulunan Malatya seyircisine taş yağdırmaya başlayınca “film koptu”. Malatya seyircisi kendisine atılan yabancı maddelerden birkaçını geri yolladı. Ancak Malatya seyircisinin çoğunluğu yapılan küfür ve atılan yabancı maddelere alkışlı protesto ile karşılık verdi.

• Karşılaşma 2-1 devam ederken Diyarbakır tarafından “alışılan” yabancı madde+hakaret+küfür devam edince kapalı tribündeki bir grup seyirci “PKK içerikli” aleyhte bağırmaya başladı. Ancak Malatya-Diyarbakır ilişkisinin “geçmişte” ne kadar iyi olduğunu bilen ve bu hareketleri tüm camiaya mal etmek istemeyen diğer aklıselim grup bu tezahüratı gösterdiği tepkiyle derhal durdurdu.

• Diyarbakır seyircisinin kötü ve çirkin tezahüratı, yabancı madde atımı ve Malatya seyircisinin buna karşılık vermesi maç sonunda da devam etti. Maç bitiminde bir dönem Malatyaspor forması giymiş Serkan Özsoy’un Malatya seyircisine yönelik olarak çirkin harekette bulunduğu, ayrıca tünele giden konuk takım oyunculardan birkaçının tünele girmek yerine kale arkasındaki Malatya seyircisine sataştıkları ve açık tribüne yabancı madde attıkları gözlendi. Özellikle Özsoy’un hareketinden sonra sinirlenen Malatya seyircilerinden birkaçı sahaya taş attı. Genel Sekreter ve Basın Sözcüsü Ali Cengiz, buna sinirlenip kendi seyircisine tepki gösterdi. Diyarbakırspor Teknik Direktörü Mustafa Uğur, maç sonu düzenlediği Özsoy’un yaptığını, doğrudan ifade etmesi bile, bildiğini belli ederken “gerekenin yapılacağı” imasında bulundu.

• Karşılaşma bitiminde temsilciler nezaretinde yapılan kontrolde, Diyarbakır seyircisinin 50 koltuk kırdığı ve lavaboları dağıttığı saptandı. Temsilci raporları doğrultusunda her iki kulübe ve Diyarbakırspor oyuncularına ceza gelebilecek.

• Karşılaşmayı basın tribününde izleyen bir grup Diyarbakırlı yerel basın mensubu (!) evlere şenlikti. Maça “nasıl bir dolduruş” ve “mantıkla” geldikleri anlaşılamayan bu gazeteciler (!) ya Diyarbakır aleyhine kararlar verdiği gerekçesiyle hakeme küfrediyor ya pozisyonlarla ilgili kendi arasında değerlendirme yapan Malatyalı gazetecilere sataşıyor ya da Diyarbakırspor Teknik Direktörüne taktik veriyordu. Bu gazetecilerden (!) hiçbirinin maç sırasında ne not aldıkları ne de maç sonrası düzenlenen basın toplantılarına katıldıkları görüldü. Devre arasında bir Malatyalı medya mensubu da bunlarla tartıştı, araya girenler tartışmayı önledi. Diyarbakır seyircisi ile fanatik seyirciden farkı olmayan bir halet-i ruhiye ile maçta arz-ı endam eden bir kısım medyasındaki genel mantık “Malatya bu maçı bize vermeli” şeklindeydi. Bu zihniyet Malatyaspor’un puan cetvelindeki yerinden, yani küme düşme hattına yakınlık, bihaberdi.

• Maç sonu bir gazetecinin sorusu üzerine Doğu’daki takımların dost olması gerektiğini anlatan Diyarbakırspor Teknik Direktörü Mustafa Uğur, Malatya’nın bunu başlatabileceğini, Elazığ’la kendilerinin bunu böyle yaptıklarını söyledi. Uğur’un, Malatya şehrinin başta Vali ve Belediye Başkanının girişimiyle bunu yaptığını ama oynanan ilk maçta Elazığspor seyircisinin Malatyaspor’a yönelik olarak ırkçı tezahürat yaptığını bilmediği değerlendirmesi yapıldı.

FOTOĞRAFLAR: Mehmet GÖRESİYE

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız