SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Mahkeme Durdurdu

0
Güncellendi - 2015-12-27 14:52:00
Mahkeme Durdurdu
A- A+ PAYLAŞ
Karakavak Bölgesi Şuyulandırma Uygulamaları mahkeme tarafından durduruldu. Malatya Belediyesi’nin Karakavak Bölgesinde yaptığı imar planı değişikliği, hem belediyeye hem de bölge insanına önemli zararlar verdi. Yaklaşık 20 yıldır devam eden ve bölge insanını olduğu kadar Malatya Belediyesinin de önemli miktarda iş, zaman ve maddi kayıplarına yol açan uygulamada, mahkemenin verdiği “Yürütmeyi Durdurma” kararı ile 20 yıldır süren belirsizlik süreci daha da uzayacak. Bölge sakinleri,  “ Daha önce yapılan imar planına göre müstakil tapularımızı almış ve yapılarımızı yapmıştık. Belediyenin yaptığı plan değişikliği ile tapularımız ve arsalarımız çok hissedarlı oldu. Yapılarımız yol ortasında kaldı. O planı yapan da şimdiki planı yapan da aynı belediye. Uygulamalarında adaletle önem verdiğini söyleyen belediye yönetiminin adalet anlayışı bu mu?” diyerek belediye yönetimini eleştirirken, Belediye yetkilileri de “Karakavak bölgesi bakir ve gelişmeye açık bir bölge. Bölgeyi, çağdaş şehircilik ilkelerine göre planlamıştık. Ama mahkemeden yürütmeyi durdurma çıktı. Sorunu en kısa sürede çözeceğiz” diyerek yeni süreçten memnun olmadıklarını belirtiler. 
 
1100 DÖNÜM ALAN.. 
Malatya İdare Mahkemesi, Malatya Belediyesi tarafından sağlıklı yapılaşma amacıyla başlatılan ve (Güngör Caddesi- Alman Hastanesi arası) 1100 dönümlük alanda, 1600 civarında parsel ve 10 bin civarında hak sahibinin bulunduğu Karakavak Bölgesi Şuyulandırma Uygulaması hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. 
 
Bir uyuşmazlığın çözümünün teknik inceleme gerektirmesi nedeniyle, mahkeme tarafından yerinde keşif ve bilirkişi incelenmesinden sonra bilirkişiler tarafından hazırlanan rapor ve ek rapor doğrultusunda karar veren mahkemenin kararında “Revizyon öncesi imar planında, davacının parselinin de içinde bulunduğu alan ve yakın çevresi genelde konut alanı olarak planlandığı, konut adalarındaki yapı nizamının ise ayrık, ikiz ve blok olarak düzenlendiği, ancak bölge genelinde yapılan revizyon imar planıyla farklı bir planlama kararı getirildiği, imar planlarının süreklilik arz etmesi gerektiği, revizyon imar planının amacı, önceki imar planlarının aksayan yönlerini düzeltmek olduğu, yıllardır oluşturulan kent mekanların, kentin kaynakları kullanılarak inşa edilen altyapıların, ruhsatlı olarak inşa edilen yapıların yok sayılamayacağı, imar planlarının bir amacının da  kent insanını mutlu kılmak ve sosyal ilişkilerini güçlendirmek olduğu, yukarıda sayılan bu gerekçelerin topyekün yok sayılması, bölgesine uyum sağlamayan ve gerçekçi olmayan plan kararlarının getirilmesi kent sakinlerini mutsuz edeceği, az katlı yapılardan oluşan kent mekanlarında yaşayan insanlar arasındaki sosyal ve kültürel bağların çok güçlü olduğu, anne ile sokakta oynayan çocuk arasındaki ilişkinin sürekli olduğu ve kesintiye uğramayacağı, hayatı birlikte yaşayacağı, bireyin kentte yalnız olmadığı, oysa kentlerde inşa edilen yüksek katlı apartmanlarda birey ve beraberinde ailenin yalnızlaştığı, sosyal ilişkilerin koptuğu, kültürel faaliyetlerden uzaklaştığı, toplum yapımıza uymayan davranışlar sergilendiği, revizyon imar planı yapılırken yukarıda bahsi geçen hususların göz önünde bulundurulması gerektiği” görüşleri sıralandı.
 
Kararda daha sonra “Davalı idare tarafından, kentsel kaynaklar kullanılarak yerleşime uygun kent mekanı oluşturulduğu, davacı tarafından kendi imar parseli üzerine, plan kararlarına uygun olarak ikiz yapı nizamında üç katlı olarak bir yapı inşa edildiği, bölgeye revizyon imar plan kararı ile getirilen emsal 1.50 Hmax serbest yapılaşma nizamının yüksek katlı bloklar oluşmasının amaçlandığı, modern, düzenli ve yaşanabilir kent mekanlarının sadece yapılaşma nizamını değiştirmekle oluşturulamayacağı yine plan kararı ile 1800 m2’lik imar parseli büyüklük şartının, bölgedeki mülkiyet dokusu ile çeliştiği, ayrık ve ikiz yapı nizamına uygun olarak şekillenmiş mülkiyet dokusunun birleştirilip büyütülmesinin gerçekçi bir plan kararı olmadığı,  açıklanan nedenlerle hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27 Maddesi uyarınca teminat alınmasızın yürütülmesinin durdurulmasına oy birliği ile karar verildi.” denildi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız