SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Mal Kısmetten Çıkınca.."

A- A+ PAYLAŞ

 

“MAL KISMETTEN ÇIKINCA” NE OLUR DERSİNİZ?

Süleyman ÖZEROL

Bu yazıyı 8 Haziran 2011 günü Ballıkaya’da hazırladım. 25 Haziran günü Ankara Hekimhanlılar Derneğinde kendisi de Karadereli olan İsmail Adıgüzel’e Mustafa Demirci’yi ve romanını tanıtan bir yazı hazırladığımı söylediğimde, “Ne oldu biliyor musun? İki hafta önce aramızdan ayrıldı” dedi. Kendisi ile görüşüp söyleşi yapmak, görüşlerini almak, yaşamöyküsünü daha ayrıntılı biçimde düzenlemek istiyordum oysa…

Allah rahmet eylesin.

8 Haziran 2011 günü Ballıkaya’da kahvaltıdan sonra hemşerimiz Mustafa Demirci’nin “Mal Kısmetten Çıkınca/Uçkur Kendiliğinden Çözülür” adlı romanını okumayı sürdürdüm. 24 Mayıs 2011 günkü notlarımda kitabın arka kapağından yaşam öyküsünü aktardığım yazarın kitabı hakkında da bir şeyler yazdım.

Yazar önsözde “mizah” hakkındaki görüşlerini dile getirmiş ve kendisine destek ve yardımcı olanlara teşekkür etmiş.

Bakalım Mustafa Demirci neler söylüyor “mizah” hakkında?

“Sosyal, siyasal, kültürel ve bireysel gerçekleri çarpıcı olarak anlatan yazı türünün “MİZAH” olduğuna inanıyorum. Mizahı sadece “gülmece” olarak algılayanlar yanılıyorlar. Bence mizahtaki asıl amaç önce düşündürmek, bakışları olayların nedenlerine yöneltmek, sonra güldürmektir.

Mizah “ciddi” bir iştir ve zordur. Mizahı “şaklabanlıkla” karıştırmak büyük hata olur. Çünkü sadece güldürmeyi “ucuz” davranışlara dayanarak “düşünmeyi, sorgulamayı” yok saymak, olsa olsa mizah değil şaklabanlık olur.”

Hekimhan ilçemizin Karadere köyünden olup halen Diyarbakır’da emekli öğretmen-yazar olarak yaşamını sürdüren Mustafa Demirci, birinci tekil kişi ağzından ve de yaşanan geçmiş zamanı temel aşarak romanını kurgulamış.

İlçeye yapılacak yatırımlar hakkında bir konferans verecek olan yabancı profesörün toplantısına katlan yazarın yatırım ortaklık payı ile katılımı sonrası yaşadıkları anlatılıyor romanda.

Dolandırıcılara para kaptıran ilçenin ileri gelenlerinin, yani Hekimhanlıların parasını kurtarmak için İstanbul’da tanıdığından medet uman yazar trenle Hekimhan’dan hareket eder.  Daha ilçenin istasyonunda iken sorunlar peşini bırakmaz. Başına bir sürü iş gelir yolculuğu sırasında. Dolayısıyla bu yolculukta, İstanbul’da ve dönüşte toplumsal yaşamın çeşitli alanları ile ilgili olaylar gülmeceyle birlikte dile getirilir.

448 sayfalık romanın ilk 180 sayfası birinci kitabı oluşturuyor: Mal Kısmetten Çıkınca… İkinci bölüm Uçkur Kendiliğinden Çözülür adını taşıyor.

Hekimhan ile ilgili olarak özlemini yazar kitabında şöyle dile getirir:

“Hekimhan’ı, tepesinde yükselen Yücekaya’yı birbirinin sırtına binmiş yarı çıplak dağarlı, tepeleri özledim. İstasyon yokuşunu, sağlığı tehdit eden demir madeni tozlarını özledim. Çoğu tek katlı dükkânların oluşturduğu çarşıyı özledim.”

“İmirin İti” deyimi Hekimhan’a özgü olsa gerek…

Hamallığa bile sınavla adam alındığını, ilginç soruların olduğunu görüyoruz (s. 155-158)

Hani yazar kahramanımızın şairliği de var ya; aşk mektubuna şiir ile başlıyor:

 

Ela gözlerini sevdiğim kör kız,

Benim gönlüm sana düştü gürpüden.

Eğil eğil al yanaktan öpeyim,

Manda suya sıçar gibi şarpıdan.

 

Biraz cilve yap ki seni düşleyem.

Getir geregfini ben de işleyem.

Boynundan, göğsünden birden dişleyem,

İtin bacak ısırdığı hırpıdan.

(s. 274)

“Mal Kısmetten Çıkınca” Ne olur dersiniz?

Neler olmaz ki? Hekimhan’da dolandırıcıya kaptırılan paraları kurtarmak için İstanbul’a yolculuk yapan yazarımızın demiryollarının hantallığından tutun da dolandırıcılık, mafya ve daha birçok olumsuz toplumsal konuya gülmece ile bakan kitabına başladığınızda çok kısa bir sürede bitireceğinizi düşünüyorum. Bitirdiğinizde de ne olduğunu göreceksiniz…

Romanın Kahramanları

Romanın kahramanlarını üç grupta toplayabiliriz. Bu kahramanlardan Hekimhan’da olduğu kadar ülkemizin başka yerinde de anımsanacak olanlar var elbette.

Hekimhan’dakiler: İhsan Tırt (Yazarın Kendisi), Güler Tırt (Eşi), Bal Baba, Niyazi Bey, Kıl Bayram, Turan Ağa, Hacıgülü, Ali Bey, Postacı İsmail, Sağır Arifin Türkay, Abit Bey, Hâkime Hanım, Kahveci Türgut, General Ziya, Osman Bey, Abasın İsmail, Cemal, Gucur İhsan, Hamit Abi, Trafikçi Hacı, Öğretmen Fevzi, Nebi Efendi.

Yolculuk ve İşadamlığı Sırasındakiler: Jan, Aylin, Hasan Bey (Mücahit Bayrakçı), Nusret Mahmak, Dingiloş Hakkı, Remzi Şeyibüyük, Melahat Hanım, Hacı Kare (Adı Hacı’dır, hacca gidince “Hacı Hacı” yerine “Hacı Kare“ denilmiştir), Necmi, Dr. Yener, Dr. Yusuf, Ali bey, Ramazan, Av. Seher.

Hapishanedekiler: Zaloğlu Rüstem, Sırım sırrı, Sahile Tahsin (Andavallı), İknacı Halil, Çıkınana, Güldilaver, Öğretmen Cengiz, Halim Hoca Dr. İhsan.

Mustafa Demirci

Mustafa Demirci’yi kitabın arka kapağındaki yaşamöyküsünden tanıyalım.

1950 yılında Hekimhan’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini ilçede, yüksek öğrenimini Diyarbakır'da tamamladı.

Oğuz Aral yönetimindeki Gırgır'da bir dizi öyküsü yayımlandı. Aynı derginin açmış olduğu "Mizah Türk Yazma ve Besteleme" yarışmasında Türkiye birincisi oldu.

Hekimhan’daki, demir madeni işçilerinin mücadelesini anlatan “Greve doğru” romanı, Milliyet gazetesinin açmış olduğu yarışmada ilk elemeyi geçti ama dereceye giremedi. Aynı eser Zeki Göker tarafından tiyatro çalışması yapılırken 12 Eylül darbesi oldu.

Sıfır ve Çorba gibi mizah dergilerinde öyküleri ve mizah şiirleri yayımlandı.

"Suç" adlı öyküsü fotoroman, iki mizah öyküsü de yerel bir TV tarafından film yapıldı.

Söz yazarlığını yaptığı altı eseri Erol Büyükburç tarafından plak yapıldı.

Yazdığı çocuk masallarını "Günışığı Masalları" adı altında, TRT2'de canlı yayın programı yaptı.

Evli ve iki kızı (Günışığı ve Akansu) olan yazar, 2007 yılında Diyarbakır Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi öğretmenliğinden emekli oldu. Halen Diyarbakır’da yaşamaktadır.

Mal Kısmetten Çıkınca/Uçkur Kendiliğinden Çözülür, 2011 yılının Nisan ayında Ankara’da öncü Tayıncılık tarafından yayınlandı.

448 sayfalık kitabın 183 sayfası birinci, gerisi ikinci kitabı oluşturuyor.

Öncü Kitabevi

Adres: Zafer Çarşısı No: 26-27-28

Telefon: 312 433 13 10 Kızılay-ANKARA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız