SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Malatya Bunu Haketmedi'

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Belediyesi'nin önderliğinde 47 kuruluş tarafından yapılan ortak açıklamada, yayınevine düzenlenen baskında 3 kişinin katledilmesine tepki gösterildi.

Malatya Belediye Meclis Salonu'nda, Belediye Başkanı Cemal Akın tarafından okunan ortak açıklama şöyle:

"İlimizde 18.04.2007 tarihinde 3 kişinin ölümü ile sonuçlanan elim bir hadise meydana gelmiştir.

Bu müessif olay, yediden yetmişe bütün milletimizi derinden yaralamıştır.

Öncelikle insanın yaşama hakkını elinden alan bu menfur olayı kınıyor, ülkemize ve hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Bize göre olay başta Malatya’mız olmak üzere ülkemizde hâkim olan istikrar ve güven ortamına karşı işlenilmiş bir cinayettir.

Bizim kadim inanç ve kültürümüzde, herkesin dini kendinedir.

Atatürk’ün dediği gibi; “bizim milletimiz başka din mensuplarına en fazla saygı gösteren milletlerin başında” gelmektedir.

İlimizin böyle bir cinayetle gündeme gelmesi bizleri fevkalade üzmüştür.

Malatya, bunu hak etmemiştir.

Malatya, bu değil! Malatyalı hiç bu değildir!

Hiçbir Malatyalının bu cinayeti tasvip etmesi mümkün değildir.

Malatya Anadolu’da en hoşgörülü kentlerimizin başında yer almaktadır. Daha iki hafta evvel Malatya Belediyesi ile Almanya’nın Saarbrücken Belediyeler Birliği arasında Kardeş Şehir Protokolü imzalanmıştır.

Türkiye’nin İspanya ile birlikte, medeniyetler arası diyalog çalışmalarına öncülük ettiği bir süreçte Malatya’mızda meydana gelen bu olay bizimle birlikte bütün milletimizi derinden üzmüştür.

Asırlardan beri farklı din mensupları bu topraklarda bir arada huzur içerisinde yaşamış olmalarına rağmen olumsuz anlamda ciddi hiçbir hadise yaşanmamıştır.

Malatya’da bulunan aşağıda isimleri yazılı kuruluşlar olarak olayı nefretle kınıyor, faillerinin yüce Türk adaleti önünde hesap vereceğine inanıyor, böyle bir hadisenin bir daha yaşanmamasını temenni ediyor;

Kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz."

Bildirinin altında imzası olan kuruluşlar şunlar:

Malatya Belediyesi, Malatya BAROSU,Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Muhtarlar Derneği, Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifi, Eczacılar Odası, TEMA Mal. Şb, Gazeteciler Cemiyeti, Maatya Gazeteciler Dern., Memur-Sen Malatya Şb., Tabipler Odası Malatya Şb., DİSK Malatya Şb., MAKİAD, Kamu Sen Malatya Şb., Diş Hek. Odası Malatya Şb., Mak. Müh. Od. Başk., Ziraat Müh. Odası, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, Mahrukatçılar Odası, Veteriner Hek. Odası, Malatya Eğitim Vakfı Malatya Şb., Türk Ocağı Malatya Şb., Hacı Bektaş Veli Vakfı, CEM Vakfı Malatya Şb., Harita Kadastro Müh. Oda. Bşk., Mazlum Der. Malatya Şb., Kızılay Derneği, Mim. Od. Malatya Şb., TİMAV Malatya Şb., Gücdüvani Dern, Battalgazi Vakfı, Yeni Asya Eğ.Vakfı, MÜSİAD, Verem Sav. Der., Anadolu Genç. Dern. Malatya Şb., Niyazi Mısri Vakfı, İslami Dayanışma Vakfı, Din Gör. K. Yar. Der., MADER, Bilgi Yolu Eğ. Dern., Ayakkabıcılar Odası, Lokantacılar Odası, Fırıncılar Odası, Kahveciler Odası, Anadolu Basın Birliği Malatya Şb., Minibüsçüler Odası.

MHP'NİN AÇIKLAMASI..
MHP İl Başkanı Ömer Ekici, olayla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"Büyük Türk Milleti farklı inanç ve kültürlerle asırlarca içiçe yaşama tecrübesine sahiptir. Bu hususta engin hoşgörüsü tarihte tescillidir. Bu hoşgörü ülkemizde yaşayan herkesin can ve mal güvenliğinin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin teminatı altında bulunmasını gerektirir. Her can aziz, her insan kutsaldır. İlimizde üç kişinin ölümüyle sonuçlanan; menfur saldırıyı siddetle kınıyoruz.

Her defasında belirttiğimiz gibi bir kere daha; ateş çemberi ile kuşatılmaya çalışılan ülkemizde;herkesi sorumluluğunu taşımaya davet ediyoruz. Dışarıda Kıbrıs ve Irak, içeride Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yığınla problem önümüzde dururken, milletimizin ve ülkemizin huzuruna yönelik her hareketi dikkatle ve aklıselimle takip etmek başta devletimizin ilgili kurumları olmak üzere hepimizin öncelikli görevidir.

Milliyetçi Hareket Partisi her zaman olduğu gibi, bu menfur saldırıda da milli ve insani hassasiyetini korumaktadır.

Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur."

MEŞELİ'NİN AÇIKLAMASI..
Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, olayla ilgili ayrıca şu değerlendirmeyi yaptı:

"Battalgazi Malatyalıdır. 2.Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü, 8.Cumhurbaşkanımız Turgut Özal Malatyalıdır. Büyük İslam Tasavvufu Sadrettini Konevi Malatyalıdır. 16. ve 17.Yüzyılda Niyazi Mısri Hazretleri Malatyalıdır. Yani Dünya tarihi ve Avrupa basını Malatyamızı bunlarla meth etsin. Yani bir takım bir insan Malatya'dan çıkmış ise onlarla Malatyamızı kötülemek son derece de yanlıştır. İnanın biz bu olaydan büyük üzüntü duyduk. Alevi'si ile Sünni'si ile, Türk'ü ile Kürt'ü ile Laz'ı ile Çerkez'i ile Malatya'mız Anadolu'muzun bin yıllık tarihinde bu vatan toprakları içerisinde insanlar kardeşçe yaşadılar. Biz bu olayı bir kez daha nefretle ve lanetle kınıyoruz, telin ediyoruz. Bu olayı hiç bir Malatyalı kardeşimizin asla ve asla tavsip edeceğine inanmıyoruz. Bütün bu topraklarda yaşayan kardeşlerimizin, yine kardeşçe insan haklarına saygılı, Aziz Atatürk'ümüzün laik, sosyal hukuk devlet kavramlarına son derece sadakatle bağlı, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin bölünmez bütünlüğünün yanındayız. Bu bakımdan bu olayı şiddetle, nefretle kınıyor, telin ediyoruz”

MASTÖB'ÜN AÇIKLAMASI..
İstanbul'da bir süre önce oluşturulan Malatya Sivil Toplum Örgütleri Birliği (MASTÖB)'nden de olayla ilgili bir kınama açıklaması geldi. Bu açıklama şöyle:

"18 Nisan 2007 tarihinde Malatyada 3 kişinin ölümü ile sonuçlanan olay son derece üzücü ve düşündürücüdür.

Sebep ve saik ne olursa olsun hunharca işlenen bu cinayetler vahşetin ve dehşetin tipik bir örneğidir. Ülkemizin birlik ve dirliğine yöneliktir. Olayı lanetliyor ve nefretle kınıyoruz.

Olayın Malatyada cereyan etmesi herkesten çok biz Malatyalıları derinden üzmüştür. Vahşet dolu bu provokasyonu karanlık şer güçlerinin dışına taşırıp Malatya ile kategorize etmek mümkün değildir. Malatya isminin bu olayla birlikte zikredilmesi Malatya halkının böylesine çarpık zihniyetleri paylaştığı anlamında asla algılanmaz. Malatya hoşgörünün hakim olduğu asırlar boyu farklı dinlere sahip insanların bir arada yaşadığı bir kentimizdir.

Bu menfur olayı Müslümanlık ve Milliyetçilikle de kategorize etmek son derece yanlıştır. ‘’Allah’ın verdiği canı , ancak Allah alır’’ İslam inancının vazgeçilmez düsturudur. Bu menfur olayların failleri İslamiyet’e de Milliyetçiliğe de en büyük zararı veren provokatörlerdir.

Temennimiz olayın bütün yönleriyle aydınlatılması ve faillerin adalet önünde hesap vererek hak ettikleri cezalara çarptırılmalarıdır.

Ölenlerin ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz"

ADD'NİN AÇIKLAMASI..
Öte yandan Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir de bir açıklama yaparak, saldırıyı yorumladı, tepkilerini dile getirdi. Tunçdemir'in açıklaması özetle şöyle:

"Bu iğrenç katliam Cumhuriyet'in ilanından 84 yıl sonra Türkiye’nin yeniden AB ve ABD destekli kanlı irtica kıskacına sokulduğunun açık göstergesidir. Bu olay aynı zamanda Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman olmadığı ölçüde irtica-i güçlerin ne kadar güçlendiğini ve ulu orta cinayetlere kalkıştıklarını da göstermektedir.

Bu cinayetin asıl failleri; Özellikle son 50 yıldır Laik devletin tüm kadrolarını Atatürk Cumhuriyeti karşıtı mensupları ile dolduranlar, Cumhuriyet'in temel dayanakları olan kurum ve kuruluşları baskı ve tehdit altına alanlardır.

Bu cinayetin asıl failleri; toplumun ve devletin irtica konusundaki duyarlılıklarını ortadan kaldırmak için sistemli bir propaganda ve Atatürkçü kadrolara karşı linç kampanyası yürüten bu kesimlerin denetiminde ve yandaş onlarca gazete ve televizyonlardır.

Ulus devletleri parçalamak ve yıkmak isteyen işgalci güçlerin hain planları artık anlaşılmıştır.Etnik kökenleri, Dinleri, mezhepleri ayrıştırarak kardeşi kardeşe kırdırmak onların değişmez oyunlarıdır.Her türlü yalanı, iftirayı, suikasti, alçakça tuzakları hazırlamaktan çekinmezler.Tetikçiler, maşalar, mandalar onların oyuncağıdırlar.Onlar bir taşla çok kuş vurmak isterler!..Güvercini, kekliği, kargayı, atmacayı hatta kelaynakları bile...Tozun dumanın içinde, sapla samanın karıştığı ortamlarda, at izinin it izine karıştığı günlerde, kötü niyetli provakötörler ortaya çıkarak kendilerini ele verirler!...

Cumhuriyetimizi adım, adım karanlığa sürüklemek isteyen, bu çocukları büyüten, yetiştiren, birer 'olum makinesi’ne dönüştüren bir İdeolojik iklim anlayışlardan bu ülkeyi uzaklaştırmadıkça kanlı Danıştay baskınlarının, Malatya katliamlarının önlenmesi olanaksızdır.

Bu olayı ne olursa olsun kim adına işlenmişse işlensin bizim dinimizde adam öldürmek yoktur, olmamalıdır. Bu topraklarda, Müslümanlar, Hıristiyanlar ve diğer dinlere mensup kişiler bin yıldır dostluk ve barış içinde yaşamışlardır. Yaşayacaklardır da

Güzel ülkemizde ulusal birliğimiz ve dirliğimiz her şeyden önemlidir. Bu provokasyonun amacı bellidir. Türk halkı aklı selim hareket etmelidir.

Bugün Malatya’da sergilenen oyun kısa bir süre önce İstanbul’da oynanan oyunun başka bir perdesidir. Bu şeytani ellerin sahiplerine buradan haykırıyoruz ki, defalarca oynadığınız bu oyunu ve basmaktan yorulmadığınız fitne düğmelerini biliyor ve insan maskelerinizin ardındaki canavar yüzlerinizi görüyoruz, boşuna ümitlenmeyin, bu vatanı parçalamaya , ortaçağ karanlığına götürmeye gücünüz yetmeyecektir. Şiddet ve nefretle bu saldırıyı kınıyoruz."

AVRUPA MALATYALILAR DERNEĞİ'NDEN..
Merkezi Almanya'nın Mannheim Kentinde bulunan Avrupa Malatyalılar Sosyal ve Yardımlaşma Derneği'nden de olayla ilgili şu açıklama geldi:

"Avrupa'da yaşayan Malatyalıların oluşturdukları dernekler olarak, Malatya'da üç insanın acımasızca katledilmesinden büyük üzüntü duyduk. Her türlü etnik, dini, siyasi ve kültürel farklılıkların barış ve kardeşlik içinde bir arada yaşadığı Malatya'nın kapsayıcı değerlerini bulunduğumuz bölgelerde de canlı tutmak ve tanıtmak amacıyla kurulmuş derneklerimiz, Malatya'daki ve Türkiye'deki barış ve huzur ortamına zarar vermeyi amaçlayan bu çirkin saldırıyı nefretle kınamaktadırlar ve benzer olayların önceden önlenmesini sağlayacak hoşgörü kültürünün yerleşmesi için azami çabayı göstermektedirler.

Bu cinayetin barışa, kardeşliğe, hoşgörüye en çok gereksinim duyulan bir dönemde işlenmiş olması, üzüntü ve kederimizi daha da arttırmaktadır. Cinayetin kabul edilebilir hiçbir gerekçesi olmaz. Görüş ve düşüncelerin medeni ve demokratik yöntemlerle ifade edilmesi gerekir. Bu aynı zamanda Türkiye'nin uluslar arası alandaki itibarıyla da yakından irtibatlıdır.

Menfur saldırı, on yıllardır barış ve dostluk içinde toplumunun bir parçası olarak yaşadığımız Almanya'nın bir vatandaşının da katledilmesi, bizleri bu ülkede huzur içinde yaşayan insanlar olarak bilhassa üzüntüye sevk etmiştir. Olayın tüm yönleriyle aydınlatılması ve bütün faillerin adalet önüne çıkarılmasını önemsiyor ve bekliyoruz.

Böyle üzücü olayların bir daha yaşanmaması umuduyla, saldırıda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı diliyoruz."

ODTÜ'LÜ MALATYALILAR..
Öte yandan ODTÜ'de öğrenim gören Malatyalı öğrenciler adına yapılan açıklamada da, "Tarih 13 Mayıs 1981 M. Ali Ağca Vatikan'da Papa II. Jean Paul’a yönelik suikast girişiminde bulundu, tarih 19 Ocak 2007 Hrant Dink uğradığı silahlı saldırı sonucunda aramızdan ayrıldı ve tarih 18 Nisan 2007 Malatya’da bir yayın evine yapılan saldırı sonucu 3 kişi hayatını kaybetti. Bu 3 olayda da ortak nokta Malatya olmuş basında da buna dikkat çekilmiştir. Odtü’lü Malatyalılar öğrenci grubu olarak basında yer alan son haberleri duyduğumuzda "yine mi" diyerek üzüldük. Tüm dünyada ve ülkemiz basınında da ilk sıralarda yer alan olay nedeniyle Malatya halkı olarak bizler bağnaz, cahil ve cani bir toplummuşuz gibi tanındık. Oysa bizler hangi din, dil, mezhep ya da ırktan olursa olsun hiçbir insanın öldürülmesini doğru bulmamaktayız. Son olayı da diğer olaylar gibi kınamakta ve bir daha olmamasını dilemekteyiz. Umarız yaşadığımız bu güzel şehrin adı bir daha böylesine insanlık dışı olaylara karıştırılmaz. Ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ise baş sağlığı dileriz."denildi.

EMEP'İN AÇIKLAMASI..
Emeğin Partisi (EMEP) Malatya İl Örgütü'nden yapılan açıklamanın bir bölümü şöyle:

"..Çünkü bu ideolojik kimlik, resmi ideoloji olarak koruma görmekte, el altından beslenmekte ve lazım olduğunda, birkaç zavallı piyon üzerinden piyasaya sürülmekte ve hatta kahramanlaştırılarak topluma yeniden sunulmaktadır. Ne yazık ki, Malatya’da da azımsanmayacak bir kesim tarafından, “misyonerlik” korkularıyla, cinayetin sessizce hoş görüldüğünü tespit ediyoruz. Çünkü susmak, onaylamaktır.

Daha dün, cumhurbaşkanlığı seçimleri sebebiyle, demokratik düzenle hiçbir bağı olmayanlar, sureti haktan görünmüş ve birbirlerini karşılıklı olarak demokrasiye saygı duymamakla eleştirmişlerdi.

Eğer bir demokrasi sınavı gerekiyorsa, hiç kuşku yok ki, o gün işte bu gündür. Biz şimdi, demokratik gelenekler için açıklama yaptığını söyleyen bu 15 sivil toplum örgütünden, bu vahşeti kınama açıklamasını duymak istiyoruz.

Eğer bir laiklik sınavı gerekiyorsa hiç kuşkunuz olmasın o sınav günü bugündür. Biz şimdi, laik cumhuriyet kaygısı taşıdığını söyleyen Rektörlük ve tüm akademisyenlerden, bütün derneklerden bu vahşete karşı bir tavır bekliyoruz.
Laik ve demokratik bir ülkede; devlet, kurumlarıyla inanç ve düşünce özgürlüğünü güvenceye almak zorundadır. Buna sadece çoğunluk inancı değil, azınlık inançları da dahildir. Özellikle çoğunluğun, azınlık üzerinde baskı kurmasına izin verilemez. Hele hele bu sebeple yaşam hakkının ortadan kaldırılmasına seyirci kalınamaz.."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız